Yazar "Tüzel, Yüksel" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 50
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AKDENİZ HAVZASINDAN TOPLANAN YEREL DOMATES GENOTİPLERİNİN SSR MARKÖRLERİNE DAYALI MOLEKÜLER KARAKTERİZASYONU(2022) Tüzel, Yüksel; Kaygısız Aşçıoğul, Tansel; Durdu, Tunçİnsan kaynaklı negatif etkilerden dolayı tarımsal faaliyetler ve bununla ilişkili olarak gıda güvenliği tehdit altındadır. Özellikle Akdeniz Havzası gibi orta enlemlerde bulunan karasal alanların iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgeler olacakları öngörülmektedir. Bu etki, domates de dahil olmak üzere kültürü yapılan birçok türde üretim ve tüketimin devamlılığını kaçınılmaz olarak baskılayacaktır. Bu nedenle mevcut üretim ve tüketim alışkanlıklarının devam ettirilebilmesi için kapsamlı tanımlama, koruma ve geliştirme çalışmalarının yapılmasına ihtiyaç vardır. İstenilen bu çalışmaların yapılabilmesi için mevcut genotipik zenginliklerin ortaya çıkarılması ve sahip oldukları avantajların tespit edilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu çalışma, “İklim Değişikliği Kaynaklı Çoklu Stres Koşullarına Akdeniz Sebze Türlerinin Adaptasyonu” adlı AB-PRIMA Projesi kapsamında gerçekleştirilmiş olup, iklim değişikliği kaynaklı stres koşullarına dayanıklı olabilecekleri düşünülerek Akdeniz’in farklı bölgelerinden elde edilen ve seçilen yerel domates genotiplerinin SSR markörleri kullanılarak moleküler karakterizasyonlarının yapılmasını ve akrabalıklarının ortaya konmasını kapsamaktadır. Çalışmada 21 genotipte 11 adet primerden toplam 34 polimorfik bant elde edilmiş olup bunların Temel Bileşen Analizine dayalı olarak yapılan faktör analiz sonucuna göre öz değeri 1’in üzerinde olan 5 faktör grubu oluşmuş ve toplam varyasyonun %83’ünü (r=0.81) temsil etmiştir.Öğe Antalya'nın Kepez İlçesinde Geleneksel Sera Üretiminin Özellikleri(2014) Gale, Uğur; Tüzel, Yüksel; Öztekin, Gölgen BaharÜlkemizde seracılık ekolojik koşullara bağlı olarak gelişmiş olup, iklimin uygun olduğu Akdeniz sahil kuşağımızda yaygınlaşmıştır. Bu sahil kuşağında Antalya, toplam 239804.42 da örtüaltı alanı ile Akdeniz Bölgesi’ndeki seraların % 47.2’sine, Türkiye seralarının ise % 38.8’ine sahip olan, lider il konumundadır. Bu çalışmada, Antalya’nın örtüaltı tarımı yapan işletme sayısının en yüksek olduğu Kepez ilçesinde geleneksel sera üretiminin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla ilçedeki üretici, işletme ve sera yapısı, yetiştiricilik, tür ve çeşit seçimi ve pazarlamaya ait bilgileri ve sorunları ortaya koyabilmek için 2011 yaz aylarında gayeli örnekleme yöntemine göre seçilen 45 üretici ile hazırlanan anket formları ile doğrudan görüşme yoluyla veriler toplanmıştır. Elde edilen sonuçlar, üreticilerin büyük çoğunluğunun ilkokul mezunu olduğunu, PE örtülü ve demir iskeletli serada yetiştiricilik yapıldığını, yan havalandırmanın hakim olduğu seralarda böcek neti kullanılmadığını, sadece dondan korumaya yönelik ısıtmanın yapıldığını, seralarda yetiştiriciliğin toprakta gerçekleştirildiğini ve tek ürün şeklinde ağırlıklı olarak domates, hıyar ve çilek yetiştirildiğini göstermiştir. Toprak analizinin yapılmadığı ve sentetik kimyasalların ise aşırı miktarda kullanıldığı dikkat çekmiştir. Üreticilerin çeşit seçimini kendileri veya bayi yönlendirmesine göre yapmakta olduğu ve en çok hastalık ve zararlılara dayanımı kriter aldıkları, fide kullanımının giderek arttığı ve üreticilerin çoğunluğunun hazır aşısız fide ile üretime başladığı, tarımsal bilgi kaynağı olarak daha çok zirai ilaç bayinin kullanıldığı, kontrollerin zamanında yapılmaması ve verilen bilgilerin yetersiz olması nedeni ile memnuniyetsizlik yaşandığı, üretilen ürünlerin çoğunluğunun hale satıldığı ve ürün fiyatının haldeki komisyoncular tarafından belirlendiğinden üreticilerin bu durumdan şikayetçi oldukları belirlenmiştir.Öğe Aromatik otların su kültüründe üretimi(Ege Üniversitesi, 2020) Tüzel, YükselBu çalışma, 2018-2019 yıllarında yüzen su kültüründe yetiştirilen aromatik otlarda farklı besin solüsyonu konsantrasyonu ve yüksekliğinin bitki gelişimi, verim, kalite, besin elementi içeriği ve su tüketimine etkilerini belirlemek amacıyla ısıtmasız sera koşullarında yürütülmüştür. Araştırmada bitkisel materyal olarak roka (Eruca sativa L. cv. Bengi), tere (Lepidium sativum L. cv. Zeybek), maydanoz (Petroselinum crispum L. cv. Bezirci), ve kişniş (Coriandrum sativum L. cv. Marino) kullanılmıştır. 210'luk viyollerde ithal torf ortamına ekim yapıldıktan sonra fideler çimlendirme odasında 3 gün tutulmuş (karanlıkta, gece/gündüz 18?C, %80 nem) ve daha sonra fide serasına alınmıştır. Fide serasında 1-2 gerçek yapraklı olan bitkiler içinde havalandırılan besin solüsyonu olan teknelere viyolleri ile konulmuştur. Bitkilerin beslenmesinde besin solüsyonu konsantrasyonu %50 (0.50) ve %25 (0.75) azaltılmış, %25 (1:25) arttırılmış konsantrasyonlar kullanılmış, reçete (N 150, P 50, K 150, Mg 50, Fe 5, Zn 0.05, Mn 0.5, B 0.5, Cu 0.03, Mo 0.02 ppm) %100 (1.00) olarak kabul edilmiştir. Teknelerde 20 (100 L) ve 30 (150 L) cm olmak üzere iki farklı besin solüsyonu yüksekliği test edilmiştir. Su kültüründe roka 20 gün, tere 28 gün, maydanoz 35 gün ve kişniş 53 gün yetiştirildikten sonra ilk hasatları yapılmış ve verim, kalite ve bitki gelişim parametreleri kaydedilmiştir. Roka ve kişniş 3 kez, tere ve maydanoz 2 kez hasat edildikten sonra üretim tamamlanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde tere, maydanoz ve kişnişte verimin 1.25 element dozunda en yüksek olduğu ancak element konsantrasyonunun 0.75'e kadar azaltılmasının verimde önemli kayıplara neden olmayacağı, rokada %50'ye kadar besin solüsyonu konsantrasyonunu azaltmanın verimde kayıplara neden olmayabileceği, yapraklardaki nitrat içeriği artan element dozları ile artarken vitamin C içeriğinin azaldığı, 30 cm besin solüsyonu yüksekliğinin otomasyonun sınırlı olduğu koşullarda daha uygun olabileceği sonucuna varılmıştır.;Roka, Tere, Maydanoz, Kişniş, Yüzen Su Kültürü, Besin Solüsyonu.;Rocket, Cress, Parsley, Coriander, Floating System, Nutrient Solution.Öğe Aşılı domates bitkilerinde kullanılan bazı anaçların kök özelliklerinin ve tuza tepkilerinin belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2009) Öztekin, Gölgen Bahar; Tüzel, YükselBu çalışma bazı ticari domates anaçlarının (Beuafort, Body, Heman, Maxifort, Resistar, Spirit, Vigomax, Yedi) tarama-seçim (screening) yöntemiyle tuz stresine tepkilerinin belirlenmesi amacıyla 2007 ve 2008 sonbahar dönemlerinde yürütülmüştür. Aşısız (cv. Gökçe) ve kendine aşılı (Gökçe/Gökçe) bitkiler kontrol olarak değerlendirilmiştir. Yetiştiricilik havalandırmalı su kültürü şeklinde yatay saksılarda yürütülmüştür. Tuz uygulaması, fideler su kültürü üzerindeki köpüklere dikildikten 1 hafta sonra başlamıştır. NaCl besin solüsyonuna her gün 50 mM ilave edilerek 300 mM seviyesine kadar getirilmiş ve 300 mM NaCl tuz seviyesinde bitkiler 10 gün tutulmuştur. Tuz uygulanmadan ve 150 ve 300 mM tuz seviyeleri sonunda bitkiler sökülerek, yaprak zararlanma derecelerine göre sınıflandırılmıştır. Derecelendirmeden sonra, bitkilerde yaprak sayısı, bitki boyu ve gövde çapı, yaprak alanı, kök uzunluğu ölçülmüş ve daha sonra üst aksam (yaprak, gövde) ve kök kuru madde birikimini belirlemek için parçalara ayrılmıştır. Sonuçlar, genel olarak tuz stresiyle ölçülen tüm parametrelerin azaldığını, anaçların kontrol bitkilerine göre daha yüksek performans verdiğini göstermiştir. Test edilen anaçlar içerisinde diğerlerine göre daha dayanıklı olan özellikle Beaufort ve Yedi anaçlarıyla Maxifort ve Heman anaçları stres koşullarında kontrolleri ile kıyaslandıklarında daha yüksek bitki vigoru göstermişlerdir. Aşısız ve kendine aşılı bitkiler düşük performansları ile tuz stresine karşı daha duyarlı olmuşlardır. Sonuç olarak, aşılamanın tuz toleransını arttırmada bir alternatif olabileceği, ancak aşılamanın etkisinin farklı anaç genotiplerine göre değişebileceği ortaya konmuştur.;Screening, tomato, rootstock, NaCl, symptom score, plant growth, root length, biomass.;Tarama-seçim, Domates, Anaç, NaCl, Zarar derecesi, Bitki geli!imi, Kök uzunluğu, Biyomas.Öğe Aşılı domates bitkilerinde tuz stresine karşı anaçların etkisi(Ege Üniversitesi, 2009) Öztekin, Gölgen Bahar; Tüzel, YükselBitki gelişimi, Biyomas, Verim, Kalite, Klorofil, Prolin, Oransal Su İçeriği, Bitki Su Tüketimi, besin İçeriği.;Plant growth, biomas, yield, quality, chlorophyll, proline, relative water content, plant water consumption, nutrient content.Öğe Aşılı hıyar yetiştiriciliğinde farklı anaçların ve sulama programlarının etkileri(Ege Üniversitesi, 2011) Duman, Buluş; Tüzel, YükselAsılama, Cucurbita maxima {604} Cucurbita moschata, Sulama.;Grafting, Cucurbita maxima {604} Cucurbita moschata , Irrıgation.;Sera hıyar yetistiriciliginde farklı besin eriyigi uygulama programlarında bazı ticari anaçların bitki gelisimi, verim, meyve kalitesi ve su kullanım etkinligi üzerine etkilerini saptamak amacıyla yürütülen bu arastırma 2010 yılının ilkbahar döneminde Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümüne ait polietilen örtülü serada gerçeklestirilmistir. Denemede bitkisel materyal olarak (1) RS 841 Improved (C. maxima {604} C. moschata), (2) Nunhems 9075 RT (C .maxima {604} C. moschata), (3) Maximus (AG 1355) (C. maxima {604} C. moschata), (4) Macis (C. maxima {604} C. moschata) ve (5) TZ148 (C. maxima {604} C. moschata) ticari anaçları kullanılmıs olup ve kendine asılı bitkiler (6) kontrol olarak degerlendirilmistir. Çalısmada Gordion hıyar çesidi kullanılmıstır. Bitkiler perlit ortamında açık sistemde yetistirilmislerdir. 11.03.2010 tarihinde, her saksıda 3 bitki ve m2'de 3.48 bitki olacak sekilde dikim yapılmıstır. Deneme iki faktörlü tesadüf blokları deneme desenine uygun olarak 3 tekerrürlü olacak sekilde kurulmustur. Faktörlerden birini anaçlar, digerini sulama konuları olusturmustur. Bitki besin maddeleri suda çözünmüs olarak damla sulama sistemi ile bitkilere uygulanmıstır. Sera içi toplam solar radyasyon seviyesinin esas alındıgı 3 sulama programı uygulanmıstır. Besin eriyiginin uygulanma zamanın belirlenmesinde: kontrol uygulamasında gün içerisinde uygulamaların zamanlamasında (1) 1 MJ/m2 (S0), (2) 2 MJ/m2 (S1) ve (3) 4MJ/m2 (S2) sera içi toplam solar radyasyon seviyesi esas alınmıstır. Drene olan / uygulanan besin eriyigi oranı günlük olarak yaklasık %25-35 olacak sekilde sulama süreleri düzenlenmistir. Farklı sulama konuları altında anaç kullanımına baglı olarak bitki gelisimi, verim, meyve kalite özellikleri ve su kullanım etkinligi degisim göstermistir. Toplam verim S0 uygulamasında 18.75 ile 12.32 kg/m2 arasında degismis ve Macis anacı haricindekiler ilk istatistikî grupta yer almıstır. S1 konusunda RS841 (22.55 kg/m2) en yüksek verimi vermis, bunu TZ148 ve Maximus izlemistir. S2 uygulamasında verim degerleri açısından anaçlar arasında fark görülmemistir. Pazarlanamayan verim oranı S0 uygulamasında 3., S1 ve S2 uygulamalarında 4. haftadan itibaren %10'un üzerine çıkmıs ve sonraki haftalarda ortalama olarak %20'ye ulasmıstır. Arastırma sonuçları bütün olarak degerlendirildiginde RS841, TZ148 ve Maximus anaçlarının sera hıyar yetistiriciliginde basarı ile kullanılabilecegi ve sulama sayısının azaltılmasıyla su tasarrufu saglanabilecegi, ancak pazarlanamayan meyve oranının asılama ile artabilecegi, sulama sayısının azaltılması halinde verim kaybının olmaması yada az olması için kök bölgesindeki EC düzeyinin kontrol altında tutulması gerektigi sonucuna varılmıstır.Öğe Azot tutucu bakteri kullanımının sera domates yetiştiriciliğinde bitki gelişimi verim ve meyve kalitesi üzerine etkileri(2015) Öztekin, Gölgen Bahar; Tüzel, Yüksel; Ece, Mehmet…Öğe Bazı domates genotiplerinin morfolojik ve moleküler karakterizasyonu(Ege Üniversitesi, 2022) Tüzel, Yüksel; Durdu, Tunçİklim değişikliği kaynaklı çevresel baskılar sebebiyle bitkisel üretimin sürdürülebilirliğini ve küresel gıda güvenliğini olumsuz olarak etkilemekte ve bu durumun ortaya çıkardığı sonuçlar elde bulunan, halihazırda var olan mevcut kaynakların etkin bir biçimde değerlendirilmesini giderek daha da önemli hale getirmektedir. Artan iklim değişikliği kaynaklı etkilere bağlı kuraklık stresi altında sebze türlerinde verim ve kalitenin sürdürülebilirliğinin sağlanması, ancak strese tolerant ve/veya dayanıklı genotiplerin seçilmesi veya geliştirilmesiyle çözülebilir. Domates ülkemizde açık tarla ve örtüaltı koşullarında en yaygın olarak yetiştiriciliği yapılan türdür. Bu çerçevede, ülkemizin yüksek derecede çeşitlilik gösterme potansiyeli olduğu göz önünde bulundurulduğunda, araştırmamızda istenilen özelliklere sahip genotiplerin belirlenmesi, bu genotiplerin morfolojik ve moleküler özelliklerinin ortaya konulması amaçlanmıştır. Elde edilen sonuçlar dayanıklı çeşit ıslahı, genetik çeşitliliğin korunumu gibi amaçlar çerçevesinde yapılacak olan ileriki çalışmalar için de temel teşkil edecektir. Araştırmada, iklim değişikliği kaynaklı stres koşullarına dayanımı olabileceği düşünülerek Türkiye'nin farklı coğrafyalarından temin edilmiş yerel domates genotipleri, yabani türler ve kültür çeşitlerinden oluşan 100 genotipin uluslararası kriterlere (IPGRI) göre 44 farklı parametrede morfolojik karakterizasyonu yapılmış, genetik akrabalık ilişkileri 11 farklı SSR primeri kullanılarak belirlenmiştir. Morfolojik karakterizasyon sonucunda öz değerleri 5.73 ile 1.09 arasında 10 adet PC ekseni oluşmuş, toplam varyasyonun %73.6'sını temsil etmişlerdir. Moleküler analizler incelendiğinde ise 11 primerden 47 polimorfik markör elde edilmiş, buna bağlı olarak yapılan faktör analizi sonucunda 12 farklı faktör grubu oluşmuş ve toplam varyasyonun %90'ını temsil etmişlerdir.;Domates, SSR, morfolojik, moleküler, karakterizasyon.;Tomato, SSR, morphological, molecular, characterization.Öğe Bazı su kültüründe tere ve roka üretiminde tuz stresinin etkisi(Ege Üniversitesi, 2016) Kılıç, Cenk Ceyhun; Tüzel, Yüksel; Duyar, HaleBu araştırmada roka ve tere gibi üretim süresi kısa olan ve yaprakları yenen sebze türlerinin yüzen su kültüründe yetiştirebilme olanağı ve uygun besin solüsyonu tuz seviyesinin belirlenmesi amaçlanmıştır. 2014 ve 2015 yılları arasında iki yetiştirme döneminde yürütülen çalışmada 2.40 x 1.40 m ebatlarında havuzlar kullanılmıştır. Standart Hoagland besin solüsyonu ((mM) 12 N-NO3, 3.8 N-NH4, 2.8 P, 8.4 K, 3.5 Ca, 1.4 Mg, 9.5 Na, 8.0 Cl, 2.7 S, 0.04 Fe) kontrol uygulaması (1.8) ve üç tuz seviyesi (2.8, 3.8 ve 4.8 mS/cm) uygulaması ile üretimler karşılaştırılmıştır. Yetiştiriciliği yapılan sebzelerde verim ve kalite özellikleri ile yaprak besin maddesi içeriği belirlenmiştir. Toplam verim değerleri birinci yetiştirme döneminde (YD1) roka yetiştiriciliğinde 568.15-1005.31 g/m2, tere yetiştiriciliğinde 730.48-1563.84 g/m2, ikinci yetiştirme dönemi (YD2) roka yetiştiriciliğinde 618.26-1230.92 g/m2 ve tere üretiminde 386.93936.24 g/m2 arasında değişmiştir. Elde edilen sonuçlar roka ve tere yetiştiriciliğinde yüzen su kültürü kullanımının başarılı olduğunu ancak uygulanan besin solüsyonu konsantrasyonları arasında fark tuz stresi olduğunu göstermiştir. Olayın ekonomik yönü düşünüldüğünde ise 1.8 mS/cm uygulaması ile de söz konusu yeşilliklerin yetiştirilmesinin daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır.;Roka, maydanoz, dereotu, yaprak salata, topraksız tarım, yüzen su kültürü.;Rocket, watercress, salinity, soilless culture, floating system.Öğe Bazı yaprakları yenen sebze türlerinin su kültüründe yetiştiriciliği üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2012) Tüzel, Yüksel; Duyar, Hale; Kılıç, Cenk Ceyhun; Öztekin, Gölgen B.Bu araştırmada roka, maydanoz, dereotu ve yaprak salata gibi üretim süresi kısa olan ve yaprakları yenen sebze türlerinin yüzen su kültüründe yetiştirebilme olanağı ve uygun besin solüsyonu konsantrasyonunun belirlenmesi amaçlanmıştır. 2009 ve 2011 yılları arasında sonbahar ve ilkbahar dönemlerinde yürütülen çalışmada 2.40 x 1.40 m ebatlarında havuzlar kullanılmıştır. Standart Hoagland besin solüsyonu ((mM) 12 N-NO3, 3.8 N-NH4, 2.8 P, 8.4 K, 3.5 Ca, 1.4 Mg, 9.5 Na, 8.0 Cl, 2.7 S, 0.04 Fe) tam doz (kontrol uygulaması) olarak kullanılmış ve yarı yarıya azaltılmış konsantrasyon ( {dollar}1 ;Rocket, parsley, dill, leaf lettuce, soilless culture, floating system.;Roka, maydanoz, dereotu, yaprak salata, topraksız tarım, yüzen su kültürü.Öğe BİTKİSEL ÜRETİMDE YAPAY IŞIK KAYNAKLARININ KULLANIMI(2022) Irmak, Batuhan; Tüzel, YükselIşık bitki gelişimi için gerekli olan çevresel faktörlerden birisidir. Doğal ışık bitkideki fotosentez faaliyeti harekete geçirerek bitkinin inorganik maddeleri organik maddelere dönüştürmesini sağlar. Bu temel işleviyle ışık tarımsal üretimde önemli bir role sahip bir üretim girdisi olarak yer alır. Yetersiz ya da düzensiz aydınlatma bitkisel üretimi kısıtlamaktadır. Bu sebeple doğal ışığın üretimi kısıtladığı yerlerde ek aydınlatma olarak yapay ışık kaynaklarının kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Kapalı ortamlarda da yapay aydınlatma ile bitkisel üretim mümkün hale gelmiştir. Yapay ışık kaynağı ve kaynaktan çıkan ışığın nitelikleri temel alınarak bitkisel üretimde yapay ışıklandırma konusunda daha iyi çözümleri öne sürmek üzerine araştırmalar yapılmaktadır. LED teknolojisi düşük enerji tüketimi ve bitkisel üretim üzerindeki olumlu etkileriyle geleneksel yapay ışık kaynaklarının yerini alarak yaygınlaşmaktadır. Bu çalışmada bitkinin ışık enerjisi ile ilişkisi incelenmiş, yapay ışıklandırma kaynaklarının nitelikleri ve LED ile yapılan aydınlatmanın çeşitli türlerdeki etkileri üzerinde durulmuştur.Öğe The economic analysis of organic greenhouse tomato production: A case study for Turkey(2002) Engindeniz, Sait; Tüzel, Yüksel…Öğe Effects of Different Nutrient Solutions on Yield and Quality Parameters of Rocket Grown in Floating Water Culture(2019) Öztekin, Gölgen Bahar; Uludağ, Tuğba; Tüzel, Yüksel; Tepecik, MahmutSeeds of Bengi F1 rocket cultivar were sown into peat as inserting each seed to each hole (17 ccs) of trays with 210 cells (957 plant m-2 ). Following germination in the germination chamber, seedling trays were moved to a climate controlled greenhouse for adaptation. After emergence, the seedlings were transferred to water culture. the nutrient solution was applied as “full dose” (mg/L: N 150, P 50, K 150, Ca 150, Mg 50, Fe 5.0, Mn 0.50, Zn 0.05, B 0.50, Cu 0.03, Mo 0.02), “half dose” (macro elements reduced by 50%) and “without nutrients” (water). Cultivation was performed in 2 consecutive periods and in each period 3 harvests were done and quality analysis was done on the leaves from the first harvest. Results were given as the mean of two periods. Results showed that plant growth, yield and quality parameters vary depending on the concentration of the nutrient solution. It was observed that as the concentration of nutrient solution decreased, plant growth, biomass, yield values decreased, leaf color and total chlorophyll concentration did not change and while nitrate content decreased, vitamin C content increased. Leaf N, P, K and Fe element contents decreased with half dose, whereas Ca and Mg content did not change. However, there was no statistical difference between full dose and half dose treatments in many measured parameters. When all the data obtained from the study are evaluated together; it is suggested that rocket can be grown in a floating water culture and the dose of macro elements as reduced 50% can be preferred because it reduces the nitrate content, increases the vitamin C content and allows the use of less fertilizers without causing any significant reduction in yield compared with full dose.Öğe Effects of Trichoderma harzianum Strains on Seedling Quality of Tomato(2022) Tüzel, Yüksel; Tepecik, Mahmut; Öztekin, Gölgen Bahar; İkiz, Orkun; Karaçancı, ŞevketThis study was conducted to determine the effects of Trichoderma harzianum on seedling growth and quality as two consecutive experiments during the spring months of 2018. In the first experiment, four different T. harzianum strains and a commercial preparate were used by adding into seed sowing substrate and compared with control group which had no treatment. The most promising strain (strain2), was used with and without foliar fertilizer (20:20:20) and foliar fertilizer itself was considered as control. Emergence period and rate were determined to observe the effects of treatments of germination of seeds. Regarding the seedling growth and quality, seedling length, root length, hypocotyl diameter, leaf thickness, fresh and dry weights of root and shoots, dry matter content, color, chlorophyll index, leaf macro and micro plant nutrient contents and seedling quality index were determined at the planting stage. Data obtained from the first experiment showed that the effects of T. harzianum strains on seedling morphology, physiology and nutrient content were different. Among the tested strains, strain2 showed better performance on seedling length, root and shoot dry matter contents, total fresh weight, chlorophyll, a color value and P, Ca, Mn, Cu and Zn contents of leaves and improved seedling quality. The second experiment result showed that the foliar fertilizer application increased the efficiency of T. harzianum strain2. T. harzianum strain2 without foliar fertilizer remained below the control treament in all measured parameters. When all the data were evaluated together, it was concluded that T. harzianum could be used to increase seedling quality due to its positive effects on seedling biomass, plant nutrition uptake and quality index. Moreover, it can be used in organic seedling production as alternative biostimulant.Öğe Etkin mikroorganizma ve kompost kullanımının serada biber yetiştiriciliğine etkileri(Ege Üniversitesi, 2024) Tüzel, Yüksel; Topuz, EsmaEge Üniversitesi Ziraat Fakültesinde 2022-2023 yıllarında yürütülen bu araştırmada etkin mikroorganizmalarla kompostun ayrı ve birlikte kullanımının sera biber yetiştiriciliğinde bitki gelişim, verim değerleri ve meyve kalite parametreleri ile yapraklarda bitki besin elementi içeriğine etkilerinin saptanması amaçlanmıştır. Çalışmada Pusula F1 biber çeşidi kullanılmıştır. Deneme konularını (a) kontrol, (b) kompost (KMPT), (c) dikimle ve 15 gün ara ile devam eden etkin mikroorganizma, (d) dikim sırasında etkin mikroorganizma ve kompost ve (e) dikimle ve 15 gün ara ile devam eden etkin mikroorganizma ve kompost uygulamaları oluşturmuştur. Denemede tüm parsellere toprak analiz sonuçları esas alınarak mineral gübre uygulanmıştır. Uygulamalar bitki gelişim parametrelerinden üst aksam ve kök yaş ağırlığını istatistiki olarak etkilemiş ve etkin mikroorganizma uygulaması ile üst aksam yaş ağırlığı en yüksek çıkmıştır. Verim değerleri kompost uygulamasında yüksek bulunmuştur. Araştırma bulguları kompost ve etkin mikroorganizma ve kompostun birlikte uygulanmasının ümitvar bulunduğunu, seralarda sürdürülebilir bir üretim için önerilebileceğini göstermiştir.Öğe Farklı besin solüsyonlarının yüzen su kültüründe rokanın verim ve kalite özelliklerine etkileri(2019) Öztekin, Gölgen Bahar; Uludag, Tugba; Tüzel, Yüksel; Tepecik, Mahmut…Öğe Farklı hericium izolatları için en uygun yetiştirme koşulları ve ortamlarının belirlenmesi üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2014) Atila, Funda; Tüzel, YükselHericium spp tıbbi ve yenilebilir mantar türleri arasında yer alır. Bu çalışmanın amacı, farklı sıcaklıkların Hericium izolatlarının taslak ve şapka oluşumuna etkilerinin gözlenmesi ve meşe talaşı ile pamuk ve zeytin atıklarının belirli karışımlarından hazırlanan yetiştirme ortamlarının Hericium izolatlarının verim ve kalitesine etkilerinin belirlenmesidir. Sıcaklık denemeleri 15, 20 ve 25oC olmak üzere 3 farklı sıcaklıkta yürütülmüştür. En iyi sonuç 20oC'de alınmış, izolatlardan Denizli, Erkel, H. americanum ve H. coralloides izolatlarının şapka oluşumu için soğuklama ihtiyaçları olmadığı halde, Ankara, Trabzon, İzmit ve TA izolatlarında taslak ve şapka oluşumu için soğuklama ihtiyaçları olduğu belirlenmiştir. Ortam denemelerinde, 8 Hericium izolatının tohumluk miselleri, meşe talaşı ile buğday kepeği, pamuk ve zeytin atıklarının farklı oranlarda karıştırılması ile hazırlanan 7 farklı yetiştirme ortamına aşılanmıştır. Bu ortamlar MT+BK20, MT+PK10, MT+PK20, MT+PK30, MT+ZP10, MT+ZP20 ve MT+ZP30 şeklinde kodlanmıştır. Ortamlar üzerine aşılı Hericium izolatlarının, misel gelişme süresi, toplam verim, biyolojik etkinlik oranı (BE) ve mantar kalite özellikleri belirlenmiştir. Ortamların özelliklerinin belirlenmesi amacı ile karbon, azot, karbon:azot, kül değerleri ölçülmüştür. En hızlı misel gelişimi, MT+BK20 ortamından elde edilmiştir, en yavaş misel gelişimi ise MT+ZP30 ortamında gözlenmiştir. Bütün ortamlarda kontrol ortamından daha yüksek verim alınmıştır. Trabzon izolatı hariç tüm izolatlarda en yüksek verim pamuk artıkları eklenen ortamlardan elde edilir iken, Trabzon izolatında ise en yüksek verim MT+ZP30 ortamında belirlenmiştir. Çalışma sonucunda pamuk ve zeytin atıklarının Hericium izolatlarının üretiminde, yetiştirme ortamına katkı maddesi olarak kullanılabileceği tespit edilmiştir. Bu atıklardan hazırlanan kompost formüllerinin kontrole göre verimlerinin yüksek, maliyetlerinin ise düşük olduğu belirlenmiştir.;Hericium spp, pamuk küspesi, zeytin pirinası, buğday kepeği.;Hericium spp., cotton hulls, olive pres-cake, wheat bran.Öğe Farklı patlıcan genotiplerinin tuz stresine tepkilerinin belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2017) Tüzel, YükselBu araştırmada, farklı türlerin de içinde yer aldığı patlıcan genotiplerinin tuzluluk stresine karşı tolerans/dayanıklılık performanslarının fide aşamasında tarama-seçim metodu ile belirlenmesini amaçlanmıştır. Bahar döneminde yürütülen çalışmada 35, güz döneminde ise 34 farklı patlıcan genotipi kullanılmıştır. Projede kullanılan bitkisel materyal, halihazırda ticari olarak kullanılan anaçlar ile Asya Sebze Araştırma ve Geliştirme Merkezi Sebze Genetik Kaynakları Bilgi Sistemi ve Antalya Tarım A.Ş. Islah Birimi tarafından farklı kaynaklardan edilmiş olup, 18 adet S. melongena, 4 adet S. aethiopicum, 2?şer adet S. macrocarpon, S. scabrum, S.torvum ve S. integrifolium, birer adet S. anguivi, S. caripense ve S. violaceum türü denemeye alınmıştır. Dikim aşamasına gelen fideler alttan besin solüsyonu (kontrol) yada besin solüsyonu + NaCl (tuz) uygulaması yapılan kanallara alınmıştır. Tuz uygulamasına 50 mM tuz dozu ile başlanmıştır. Tuz seviyesi 2 şer gün arayla 50 mM arttırılmıştır. Tuz seviyesi 250 mM?ye ulaştığında insörtler ortadan kesilerek yarısı 250 mM?de bir hafta bekletilmiş ve bu tuz dozundaki analizler yapılmıştır. Viyollerin diğer yarısında bulunan fidelere ise 50 mM?lik artışlarla tuz uygulanmaya devam edilmiştir. Kalan fidelerde 450 mM tuz dozunda bir hafta bekletildikten sonra 450 mM tuz dozundaki analizler yapılmıştır. Tuz stresinde bitki gelişiminin değişimi (fide boyu, kök boyu, gövde çapı, üst aksam be kök yaş ve kuru ağırlıkları), renk, klorofil içeriği, membran geçirgenliği, bitkilerin kök ve üst aksamlarının Na, K, Ca, ve Cl içerikleri saptanmıştır. Tüm veriler birlikte değerlendirildiğinde ölçülen morfolojik ve fizyolojik parametrelerin tuz dozuna, mevsime ve genotiplere göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Tuz stresi altında tarama-seçim çalışmalarında belirleyici öneme sahip parametrelere göre (yüksek biyomas, düşük zarar indeksi, düşük memran geçirgenliği, üst aksamda düşük Na yüksek K içeriği, yüksek K/Na oranı gibi) S. melongana grubundan grubundan FR1, FR2, FR9, FR10, Doyran; S. violaceum grubundan AVG16; S. Macrocarpon grubundan FR6, S. Aethiopicum grubudan AVG2 ve S. scabrum grubundan AVG7 ve AVG8 tuza tolerans bakımından umutvar görülmüştür. K/Na ve Ca/Na oranlarının yüksek bulunduğu AVG9 (S. sisymbrifolium), AVG2 (S. aethiopicum), FR6 (S. macrocarpon), AVG8 (S. scabrum)genotiplerinin tuz stresi altında performansları nedeniyle tuz toleranslarının yüksek olduğu söylenebilir. Diğer taraftan üst aksam ve kök yaş ağırlığı dikkate alındığında da AVG7, AVG8 (S.scabrum), FR1, FR2, Yula ve Faselis?in (S. melongena) de tuz stresine karşı performansları yüksek bulunmuştur.;S. melongena,S. aethiopicum, S. macrocarpon, S. scabrum, S.torvum, S. integrifolium, S. anguivi, S. caripense, S. violaceum.;S. melongena,S. aethiopicum, S. macrocarpon, S. Scabrum, S. torvum, S. integrifolium, S. anguivi, S. caripense, S. violaceum.Öğe Farklı tuzluluk düzeylerinin ortam kültüründe domatesin verim ve su tüketimine etkileri(Ege Üniversitesi, 2008) Tüzel, İ. Hakkı; Tüzel, YükselBu çalışma, 2006-2007 yıllarında ilkbahar ve sonbahar üretim dönemlerinde, sera topraksız domates yetiştiriciliğinin açık ve kapalı sistemde farklı tuzluluk düzeyleri altında gerçekleştirilmesi durumunda, verim ve bitki su tüketimi değerlerinin değişiminin saptanması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine göre dört tekrarlı olarak düzenlenen çalışmada; açık ve kapalı besleme sistemlerinde yetiştirilen domates bitkilerinde, besin çözeltisi tuzluluk düzeylerinin 2 (kontrol), 4 ve 6 dS.m-1 olduğu 3 tuzluluk düzeyi denenmiştir. Farklı tuzluluk düzeyleri uygulamaları dikimden üç hafta sonra, besin çözeltisine NaCl ilave edilerek elde edilmiştir. Kapalı sistemde her bir tuzluluk düzeyi için EC değeri 2 birim yükseldiğinde çözelti yenilenmiştir. Gün içerisinde sulamaların zamanlamasında 2 MJ.m-2 'lik sera içi toplam solar radyasyon seviyesi esas alınmıştır. Sonbahar döneminde elde edilen toplam verim açık besleme sisteminde 8.05 kg.m-2 ile 11.23 kg.m-2, kapalı besleme sisteminde ise 6.62 kg.m-2 ile 11.00 kg.m-2 arasında değişmiştir. Verim, ilkbahar döneminde ise açık besleme sisteminde 5.240 kg.m-2 ile 10.340 kg.m-2 arasında değişirken, kapalı besleme sisteminde 5.007 kg.m-2 ile 10.440 kg.m-2 arasında değişim göstermiştir. Yapılan bu çalışma ile tuzlu suların kullanılmasının gerektiği koşullarda kapalı sistemlerde - özellikle ilkbahar dönemindegerekli önlemler alındığı taktirde domates yetiştiriciliğinin yapılabileceği sonucuna varılmıştır.;Domates, tuzluluk, açık sistem, kapalı sistem, verim, su tüketimi.;Tomato, salinity, nutrition systems, yield, water consumption.Öğe Fide yetiştirme ortamı olarak vermikompost kullanımının etkileri(Ege Üniversitesi, 2012) Atmaca, Levent; Tüzel, YükselBu çalışma vermikompostun (VC) fide yetiştirme ortamı olarak kullanılma olanağını ve sonrasında fidelerin yetiştiricilikteki performanslarını saptamak amacıyla 2011 ve 2012 yıllarında yürütülmüştür. Organik ve konvansiyonel olarak yetiştirilen domates ve hıyar fideleri torf (%100) ve VC (%100) ile bunların değişik oranlarda (%10, 20, 30, 40, 50, 60, 70, 80 ve 90 VC) karışımlarından elde edilen ortamlarda yetiştirilmişlerdir. Uygulamaların iki ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde fide gelişimine (fide boyu, yaprak sayısı, kök boğazı çapı, en uzun kök boyu, üst aksam yaş ve kuru ağırlıkları, kök yaş ve kuru ağırlıkları); sonbahar (2011) ve ilkbahar (2012) dönemlerinde serada organik olarak yapılan üretimde verim (toplam verim, pazarlanabilir verim, ortalama meyve ağırlığı ve toplam meyve sayısı) ve meyve kalitesi (ortalama meyve çapı, ortalama meyve boyu, meyve eti sertliği, renk, kuru ağırlık, titre edilebilir asitlik, toplam suda çözünebilir kuru madde miktarı, EC, pH, nitrat ve vitamin C) ile ilgili parametrelere etkileri saptanmıştır. Fide yetiştiriciliğinde bazı kalite değerleri türe, yetiştirme dönemine ve yetiştirme sistemine göre farklılık göstermiştir. Konvansiyonel domates fide üretiminde her üç dönemde de en düşük fide boyu %100 VC kullanılan konuda görülürken, organik fidelerde ilkbahar dönemlerinde torfa göre VC karışımlarında daha yüksek bitki boyu elde edilmiştir. Yüksek VC oranının sonbaharda domates, ilkbaharda ise hıyarda daha yüksek bitki biyomasına neden olduğu; kök biyomaslarının ise artan VC oranları ile arttığı belirlenmiştir. Domates üretiminde sonbahar döneminde toplam verim 8.11 ile 11.21, pazarlanabilir verim 7.71 ile 10.74 kg/m2; ilkbahar döneminde ise toplam verim 4.75 ile 7.89, pazarlanabilir verim 4.05 ile 6.60 kg/m2 arasında değişmiştir. Hıyar yetiştiriciliğinde sonbahar döneminde ortalama toplam ve pazarlanabilir verim sırasıyla 8.41 ve 8.18 kg/m2 iken; ilkbahar döneminde sırasıyla 7.57 ve 6.83 kg/m2 olarak bulunmuştur. En yüksek toplam verim domateste sonbaharda torfa %80 ve %90 VC, ilkbaharda %10 VC ilave edilmiş ortamlarda; hıyarda ise sonbaharda uygulamaların toplam verim üzerine etkisi önemsiz çıkarken, ilkbaharda torfa %40 ve 50 VC ilave edilmiş ortamlar ile saf VC ortamlarında yetiştirilen fidelerden gelişen bitkilerden elde edilmiştir. Uygulamaların meyvelerde ölçülen tüm kalite parametreleri üzerine etkisi türe, yetiştirme dönemi ve analiz tarihine göre değişmekle birlikte genelde önemli bulunmuştur. Elde edilen bulgular bütün olarak değerlendirildiğinde VC'un yetiştirme ortamının fiziksel ve kimyasal özelliklerini iyileştirdiği, fide yetiştirme ortamına karıştırılarak kullanılabileceği ve verimi arttırdığı belirlenmiştir. Deneme konuları arasında %40 ile %60 arasında değişen VC karışımları biyomas üzerine olan etkileri nedeniyle ön plana çıkmıştır.;Earthworm compost, organic seedling, conventional seedling, tomato, cucumber.;Solucan gübresi, organik fide, konvansiyonel fide, domates, hıyar.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »