Yazar "Karasulu, Ercüment" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 26
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ?-(1,3 -1,6 glukan ile sıvı dozaj formu geliştirilmesi ve karakterizasyonu(Ege Üniversitesi, 2015) Ufacık, Simge; Karasulu, ErcümentYapılan bu çalışmada, hem doğal hem de adaptif bağışıklık sistemine desteklemek amacıyla kullanılan ?-(1,3-1,6) glukan, süspansiyon formunda çörek otu yağı içerisinde hazırlanmıştır. Dünya çapında tüketilen ve genellikle tablet, toz formda sert jelatin kapsül içersinde veya şurup olarak piyasada bulunan bu besin desteğinin, yerel pazara yenilikçi bir dozaj formu ile sunulması amaçlanmıştır. Hazırlanan ürünün içerdiği etkin madde olan ?-(1,3-1,6) glukan için yapılan kalite kontrol çalışmalarının güvenilirliği analitik metot validasyonuyla desteklenmiş ve söz konusu kalite kontrol çalışmalarının nasıl yapıldığına ilişkin özgün yöntemler tanımlanmıştır. Süspansiyon formunda hazırlanan ürünün, 40 °C ± 2 °C ve 75 % ± 5 % nem oranına ayarlanmış inkübatörde 6 aylık kısa süreli kimyasal stabilite testi ile etkin madde olarak kullanılan ?-(1,3-1,6) glukan'ın kimyasal stabilitesi ispatlanmıştır. Ayrıca, süspansiyon ürünün süspansiyon testlerine yönelik partikül büyüklüğü, zeta potansiyeli, viskozite, sedimentasyon hacmi, çökme hızı ve mikrobiyolojik analizleri yapılmıştır.;beta-(1-3)-(1-6)-glukan; Çörek Otu Yağı; Süspansiyonlar; Besin Takviyeleri.;?-(1-3)-(1-6)-glucan; Nigella sativa oil; Suspensions; Dietary Supplements.Öğe Akut ve kronik glokom tedavisinde topikal fentanil uygulaması ve farmakodinamik cevap izlemi(Ege Üniversitesi, 2005) Karasulu, Ercüment[Abstract Not Available]Öğe Analysis of Chemical Compositions of 15 Different Cold-Pressed Oils Produced in Turkey: A Case Study of Tocopherol and Fatty Acid Analysis(2018) Çelenk, Veysel Umut; Gümüş, Zinar Pınar; Argon, Zeli?Ha Üstün; Büyükhelvacıgil, Mevlüt; Karasulu, ErcümentMany people tend to prefer natural foods and supplements nowadays. Considering this tendency, this study assessed the most significant in quality and purity parameters tocopherol and fatty acid compositions of cold-pressed oils, namely black cumin, sesame, sunflower, poppy, pomegranate, nettle, pumpkin, grape, safflower, flax, canola seed, wheat germ, peanut, hazelnut, and walnut. This study deals with the sample preparation and validation of tocopherols using an HPLC-FLD method for simultaneous determination of ?-?-?-, and ?-tocopherols, and analysis of fatty acid methyl esters (FAME) with using GC-FID. the validated HPLC method was applied for the tocopherols’ analysis and measurement uncertainty was calculated for tocopherols and some fatty acids. the obtained data were evaluated by using principal component analysis to show the relationship between quality parameters and seed oils. Wheat germ, hazelnut, safflower, and sunflower oils have the highest tocopherol contents respectively with a predominance of ?-tocopherol. Seed oils’ fatty acid compositions were classified according to proportions of oleic, linoleic, and other fatty acids. This study shows that the evaluated seeds are valuable sources of natural antioxidants and some specific and polyunsaturated fatty acids. the applied method can also be helpful for the industry to obtain quality analysis approach.Öğe Antibakteriyel olarak kullanılan bazı nitrofuran grubu ilaçlar üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 1990) Ertan, Gökhan; Güneri, Tamer; Karasulu, Ercüment1.Nitrofurazonon idrarındaki tayini, benzil alkol ile ekstraksiyondan sonra spektrofotometrik olarak yapıldı. İnsanlardaki idrardan nitrofurazon salınımı hesaplandı. Teşhis için ise 3 çeşit solvan kullanılmak suretiyle idrardaki diğer kompanentlerden ayrılarak yeni bir reaktif olarak etanol içinde gümüş nitrat - trietanolamin reaktifi kullanıldı. Tayin hassasiyeti 1 - 5 mcg/ml, teşhis hassasiyeti ise 2 mcg nitrofurazondur. 2. Cıva 1 nitrat ile nitrofurazonun N.N, dimetilformamidli vasatta tayini yapıldı. Sulu ortamda ise cıva 1 nitrat bazik tuz oluşturularak siyah bir çökelti vermektedir. Bu tayin şekli nitrofurazonun toz, tablet ve kapsüllerine ml de 1 - 7 mcg hassasiyette uygulandı. 3. Bu çalışmada ise, cıva 2 tuzlarının nitrofurazonla verdikleri reaksiyonlar araştırıldı. Bunun sonucunda cıva 2 nitrat, sülfat, asetat tuzlarının nitrofurazonla kompleks verdiği, klorür, oksisiyanür, oksisülfat, oksinitrat, oksit, amonyum klorür tuzlarının ise vermediği gözlendi. Reaksiyon vermeyen tuzlardan cıva 2 klorür reaktif olarak olarak trietanolamin ilave edilmek suretiyle nitrofurazonun tayininde kullanıldı. Yöntem nitrofurazonun ticari merhem şeklinde uygulandı. 4. Nitrofurazonun ticari preparatları olan göz damlası ve merhem içindeki stabilitesi araştırıldı. Bunun için 40,60 ve 80oC de hızlandırılmış stabilite testleri tatbik edilerek nitrofurazonun kayıp oranları spektrofotometrede ölçülerek bulundu. Kinetik olarak Arrhenius denkleminden faydalanılarak 25oC'de t90nın göz damlasında 427 gün merhemlerde 1933 gün olduğu bulundu. 5. Nitrofurazonun sudaki çözeltisi 95oC etüvde tutularak parçalanma ürünleri önce sütun kromatografisinde fraksiyonlandırıldıktan sonra İTK ile ayrıldı. Meydana gelen lekelerden 3 tanesi kazınarak sütun kromatografisi metoduyla metanol kullanılarak elüe edildi. Ürünlerin yapılan UV, IR ve NMR spektrumları değerlendirmeleriyle 4-oksohekzan izosiyanat, 1.4-diokso-4-nitrobutan izosiyanat ve bu bileşiğin bir izomeri oldukları bulundu. 6.Nitrofurantoinle yapılan bu çalışmada ise karboksimetilsellüloz-alüminyumsülfat faz ayrımı metodu ile uzun etkili mitrofurantoin kapsülleri hazırlanmıştır. 1:2, 1:1, 2:1 polimer ilaç oranları denenmiş, en uygun etki 1:1 oranla hazırlananlarda bulunmuştur. Hazırlanan mikrokapsüller 840, 476 ve 247 om çaplı eleklerden elenerek % etken madde oranları dimetilsülfoksit ile ekstraksiyonu takiben spektrofotometrik olarak bulunmuştur. Hazırlanan mikrokapsüller hayvan denemelerine tabii tutulmak için sıçanlara verilmiş ve midelerindeki hasar tespit edilmiştir. Ekstraksiyon sırasında mikroskopla çekimler yapılarak etken madde salınım safhaları tespit edilmiştir. İlaveten elektron mikroskobu ile yapı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Son olarak hazırlanan mikrokapsüller jelâtin kapsüle doldurularak ve tablet halinde basılarak gönüllülere verildi ve idrarlarındaki nitrofurantoin atılım oranları tespit edildi. 7. İdrardan nitrofurantoinin in vivo tayini için sağlıklı gönüllülere verilen nitrofurantoin toz, kapsül ve tableti daha sonra 12 saat süre ile idrarlarından İTK tarayıcısı aleti kullanılarak etken madde miktarı tayin edildi. Böylece mikrokapsüllerle 12 saatwe kadar uzayan etki görüldü.Öğe Assessment of HPLC-FLD Method for Determination of Trastuzumab(2019) Engin, Esra; Karasulu, Ercüment; Ertaş, Hasan BasriTrastuzumab (150kDa) is a monoclonal antibody (mAbs), which is directed against the human epidermal growth factor receptor-2 (HER2) and is used in patients with metastatic breast cancer treatment. In order to use these biosimilar drugs in therapy, bioequivalence studies should be performed and the success of these studies depends on the reliability of the analytical method. Present study describes a bioanalytical method for the total Trastuzumab determination using high-performance liquid chromatography (HPLC) coupled with fluorescence detection (FLD). Trastuzumab was isolated from rat serum using protein G column and eluted with glycine and then, the eluent was injected into HPLC system where the excitation and emission wavelengths were set at 278 and 343 nm, respectively. Experimental parameters namely the flow rate, type of analytical column, type and composition of mobile phase, and the eluent used in sample preparation step were optimized by considering the peak resolution and recovery percentages. Under optimal conditions, a calibration graph was constructed and the detection limit was calculated as 5.3 µg/mL. The applicability of the method for the pharmacokinetic studies was discussed.Öğe Bazı imidazol türevi ilaçlar üzerine çalışmalar(Ege Üniversitesi, 1988) Karasulu, Ercüment; Güneri, Tamer.- 36- O Z S T Bu çalışmada klotrimazolün asit pH 'da (pH =1) 100 C de, suni mide ve barsak vasatında 37°C de stabilitesi incelendi ve asit pH'da teşekkül eden bozunma ürünlerinin teşhisleri yapıldı» Asit pH'da bozunma ürünlerinin ince tabaka kromatografisiyle ayrılmalarını takiben değişik spektroskopik yöntemler yardımıyla yapıları aydınlatıldı» İnce tabaka kromatografisi ile incelemede enzimli ve enzimsiz suni mide vasatında asit pH'da elde edilen bozunma ürünleri yanında 3» "bir bozunma ürünü teşhis edildi. Enzimli ve enzimsiz suni barsak vasatında yapılan çalışmalara ait kromatogramlarda ilk iki leke elde edilemeyip, sadece üçüncü leke elde edildi. Ancak bu lekenin yapısı miktarının azlığı nedeniyle aydınlatılamadıÖğe Bendamustin HCI'nin lipozomal formülasyonun geliştirilmesi(Ege Üniversitesi, 2017) Girgin, Selim; Karasulu, ErcümentBu projede kronik lenfositik lösemi (KLL) tedavisinde kullanılan bendamustin HCl'nın lipozomal formülasyonu geliştirilmeye çalışılmıştır. Bendamustin HCl kanserli hücrenin DNA tek ve çift zincirine alkilasyonla çapraz bağlanıp hücrenin işleyişlerinin bozarak kanserli hücreleri ölüme zorlamaktadır. Bendamustin HCl molekülünün lipozomal formülasyonunu ile ilacın pasif hedeflenmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bu şekilde gösterdiği yıkıcı etkiden sağlıklı hücreleri korumak amaçlanmıştır. İki farklı lipozom hazırlama tekniği kullanılarak yapılan çalışmalarda etken maddenin oluşturduğu safsızlık problemi aşılmaya çalışılmıştır. Elde edilen formülasyonlarda partikül boyutu ölçümü, partikül boyutu dağılımı , zeta potasiyellerinin ölçümleri ve salım çalışmaları yapılmıştır.;Bendamustin HCl, Lipozom.;Bendamustine HCl, Liposome.Öğe Biyoyararlanım problemi gösteren etkili maddelerin farklı formulasyonlarının hazırlanması ve hücre kültürü ile permeabilitesinin değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, 2011) Karasulu, Yeşim; Gündoğdu, Evren; Karasulu, ErcümentBu çalısmanın amacı, etkili madde olarak seçilen IMT'nin yeni mikroemülsiyon formülasyonu gelistirilmesi ve absorbsiyonunun in vitro olarak incelenmesidir. Bu amaçla, IMT'nin çesitli YEM'ler, YYEM'ler, yag ve su fazları kullanılarak oral mikroemülsiyon formülasyonları denendi ve üçgen faz diyagramı ile üç ideal formülasyon belirlendi. IMT içeren ideal mikroemülsiyon formülasyonlarının fizikokimyasal özellikleri ve stabilitesi, pH ölçümü, viskozite tayini, damlacık büyüklügü tayini, iletkenlik tayini, refraktif indis ölçümleri ile degerlendirildi. Bütün bu çalısmalar sonucunda IMT'nin yeni bir mikroemülsiyon formülasyonu belirlenmis ve IMT'nin yeni gelistirilen mikroemülsiyon seklinin alternatif olarak oral uygulamada kullanılabilecegi öngörülmüstür. Permeabilite çalısmalarında in vitro olarak degerlendirmeler yapıldı. n vitro olarak IMT'nin farklı farklı mikroemülsiyon formulasyonlarının Caco - 2 hücrelerinden geçisi incelendi. Elde edilen permeabilite bulguları bir araya getirilip, IMT'nin yeni olusturulan formülasyonlardan permeabilitesine karar verildi.Öğe Biyoyararlanım problemi gösteren etkili maddelerin su/yağ ve yağ/su mikroemülsiyonlarının hazırlanıp in vitro olarak ve hücre kültürü ile permeabilitesinin değerlendirilmesi(Ege Üniversitesi, 2015) İnce, İskender; Karasulu, ErcümentBu çalışmanın amacı, etkili madde olarak seçilen PTV'nin yeni su/yağ ve yağ/su tipinde mikroemülsiyon formülasyonu geliştirilmesi ve absorbsiyonunun in vitro olarak incelenmesidir. Bu amaçla, PTV'nin çeşitli YEM'ler, YYEM'ler, yağ ve su fazları kullanılarak oral mikroemülsiyon formülasyonları denendi ve üçgen faz diyagramı ile üç ideal formülasyon belirlendi. PTV içeren ideal mikroemülsiyon formülasyonlarının fizikokimyasal özellikleri ve stabilitesi, pH ölçümü, viskozite tayini, damlacık büyüklüğü tayini, iletkenlik tayini, refraktif indis ölçümleri ile değerlendirildi. Bütün bu çalışmalar sonucunda PTV'nin yeni bir mikroemülsiyon formülasyonu belirlenmiş ve PTV'nin yeni geliştirilen mikroemülsiyon şeklinin alternatif olarak oral uygulamada kullanılabileceği öngörülmüştür. Permeabilite çalışmalarında in vitro olarak değerlendirmeler yapıldı. İn vitro olarak PTV'nin farklı farklı mikroemülsiyon formulasyonlarının Caco - 2 hücrelerinden geçişi incelendi. Elde edilen permeabilite bulguları bir araya getirilip, PTV'nin yeni oluşturulan formülasyonlardan permeabilitesine karar verildi.Öğe Düşük çözünürlik gösteren ilaçlar için karşılaştırmalı dissolüsyon çalışmaları(Ege Üniversitesi, 2019) Karasulu, Ercüment; Ayan, CanBu projenin amacı düşük çözünürlük gösteren Nistatin ve Nifuratel etkin maddelerini bir arada içeren yeni bir ovül formülasyonu geliştirip, bu formülasyonun in-vitro salım, geçirgenlik özelliklerini ticari formülasyon ile karşılaştırmaktır. Yürütülen proje kapsamında patojenik mikroorganizmalar (Candida, Trichomonas ve bakteriler) sebebiyle oluşan vulvovajinal hastalıkların çok amaçlı tedavisinde endike olan ve birçok ovül formülasyonunda olduğu gibi in-vivo denemesi yapılamayan Nistatin ve Nifuratel etkin maddelerinin in-vitro salım çalışmalarının ortamını ve de formülasyon içeriğini belirlemek için çözünürlük çalışmaları yapılmış olup etkin maddeleri bir arada içeren ovulün klasik dissolüsyon yöntemi ile salım hızı denemeleri yapılmıştır. Ayrıca HEC-1A hücre hattı ile in-vitro geçiş çalışması yapılmıştır. Bu amaçla öncelikle seçilen etkin maddeler için yüksek basınçlı sıvı kromatografisi ile (HPLC) tayin metodu geliştirilmiş ve metodun validasyonu yapılmıştır. Yöntem validasyonu sonrasında dissolüsyon ortamında kullanılacak optimal ortamı belirlemek için vajinal ortamın pH'na uygun farklı ortamlarda çözünürlük çalışması yapılmış ve seçilen farklı ortamlarda in-vitro salım denemeleri yapılmıştır. Ayrıca formülasyon içerisinde bulunacak matriks için çeşitli yağlarda çözünürlük çalışması yapılmıştır. 2 adet formülasyon geliştirilmiş ve optimal sonuç veren formülasyon final formülasyonumuz olarak belirlenmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilen bulgulara göre Nistatin ve Nifuratel etkin maddeleri düşük çözünürlük gösterdiğinden ve formülasyon içeriğindeki maddelerden dolayı maddelerin optimal olarak çözünürlük gösterdiği ortamlarda bile salımın tam anlamıyla gerçekleşmeyeceği ve sink koşulun sağlanamayacağı görülmüştür. In-vitro salım gösterilemeyeceğinden dolayı geliştirilen formülasyonun HEC-1A hücre hattı ile in-vitro geçiş çalışması yapılmıştır. Yapılan denemeler sonucunda düşük çözünürlük gösteren ovüllerin dissolüsyon denemelerinin in-vitro salımın düşük olması sebebi ile doğru bir seçim olmadığı ancak hücre kültürü ya da hücre hatları ile yapılacak permeabilite denemeler ile in-vitro kıyaslamanın yapılabileceği sonucuna varılmıştır.;Nistatin; Nifuratel; vajinal ilaç dağıtım sistemleri; ovül, HEC-1A.;Nystatin; Nifuratel; vaginal drug delivery systems; ovule, HEC-1A.Öğe Farklı çözünürlük hızına sahip model maddelerin bukkal sistemlerden salım hızı kinetiklerinin araştırılması(Ege Üniversitesi, 2000) Güleç, Banu; Karasulu, ErcümentBu çalışmanın amacı, klasik dozaj şekillerine alternatif olarak geliştirilen bukkal ilaç kullanımı için dozaj formları önermektedir. Bu amaçla hazırlanan bukkal tabletlerde farklı çözünme hızlarına sahip olan ketokonozal ve parasetemol kullanılmıştır. Parasetemol, ketokonazol'ün selüloz türevi polimerler (hidroksipropil Metilselüloz (E5, E50, E45000) ve Hidroksipropil Selüloz (HPC)) kullanılarak (1:1) ve (1:2) oranlarında, bunun yanında ketokonazol'ün karbopol (C934 ve C940) ile ısı uygulanmadan (1:1) oranında bukkal tabletleri hazırlanmıştır. Ayrıca ketokonazol ile formülasyon optimizasyon çalışması için, bukkal tabletler (200,250,300 mg) ketokonazol:laktoz:E50'nin farklı yüzde oranlarında karıştırılarak hazırlanmıştır. Bu formülasyonların salım hızı çalışmaları döner palet metodu ile yapılmıştır. Bu in vitro salım çalışmalarından elde edilen sonuçlar sıfırıncı derece, birinci derece, Higuchi ve Hixson Crowell kinetik modellerine uygulanmıştır. İdeal formülasyonlar olarak seçilen 200 A, 250 A ve 300 A (%20 ketokonazol,%15 laktoz ve %65 E50) formülasyonları peppas eşitliğine göre değerlendirilmiş ve "n" değerleri hesaplanmıştır.Öğe Feksofenadinin absorbsiyonunun in vitro ve in situ olarak belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2011) Gündoğdu, Evren; Karasulu, ErcümentBu çalısmanın amacı, etkili madde olarak seçilen FXF'nin absorbsiyonunun in vitro, in situ ve in vivo olarak incelemektir. Bu amaçla, FXF'nin BSS'de hangi sınıfa ait oldugu çözünürlük ve geçis çalısmaları ile belirlendi. Çözünürlük çalısmaları FDA tarafından önerilen rehber dogrultusunda farklı pH'larda yapıldı. Ayrıca FXF'nin çözünürlügü üzerine yardımcı maddelerin etkisi de incelendi. Permeabilite çalısmalarında in vitro ve in situ olarak degerlendirmeler yapıldı. n vitro olarak FXF'nin farklı derisimlerdeki çözeltisinin Caco - 2 hücrelerinden geçisi incelendi. n situ çalısmalarda da sıçan bagırsagından FXF'nin geçisi, Caco-2 hücrelerinde çalısılan derisimlere paralel olacak sekilde incelendi. Elde edilen çözünürlük ve permeabilite bulguları bir araya getirilip, FXF'nin BSS'deki sınıflandırma sistemine karar verildi.Öğe Glokom tedavisinde göze uygulanan ilaçlar ve dozaj şekli ile biyoyararlanım ve farmakokinetiklerinin değişimi(Ege Üniversitesi, 2002) Karasulu, ErcümentProjemizde üç model madde seçildi ve in vitro olarak UV spekturum çalışmaları yapıldı. Fentanil sitrat için spekturum pH 4.6 da bu madde için öngörülen optimum stabilite pH sında alındı. Ketokanazol için yapılan pH uyarlaması salım profillerinin çalışılmasının düşünüldüğü ortam olan fosfat tamponunun ( pH 7.4) maksimum dalga boyu göstermemesi nedeni ile maksimum dalga boyu gösterdiği asidik pH olan, pH 2.5 e ayarlanıp alındı. Pilokarpin hidroklorürün herhangi bir çözünürlük ve stabilite sorunu göstermediği için ortam olarak serum fizyolojik seçildi İkinci olarak Lipid su partisyon katsayısı pH titrimetric metod kullanılarak tayinin edildi. Fentanil sitratın Lipid su partisyon katsayısı tayininde etken maddenin baz halinde temininde yaşanan hukuksal sorunlar nedeni ile pH: 4.7 deki çözeltisi kullanıldı. Fentanil sitrat molekülünün stabilite sorunu yaşaması nedeniyle pKa değeri ve log P tayin edilemedi. Ketokonazolün logP değerini bulmak için kosolvent olarak metanol kullanıldı. Kosolvent etkisi ortadan kaldırılmak için elde edilen pKa değerlerinin e tabanına göre logaritmaları alınarak söz konusu eğimden ortalama pKa 6.38 olarak ve logP değeri 4.21 olarak tespit edildi.Lipid su partisyon katsayısı tayininde elde edilen değerler içinde pilokarpin hidroklorür için elde edilen değer 0.167 olarak bulundu.. Son olarak yapılan kalibrasyon çalışmalarında her molekül için elde edilen lineerlik yaklaşımı % 90 nın üzerinde olmuştur. Çeşitli çalışmalarda, göze uygulanan jellerden pilokarpin hidroklorür salımı Higuchi kinetik modeli ile tanımlanmaya çalışılmıştır. Bizde, % 0.5 konsantrasyonda selüloz türevi polimerler kullanılarak hazırlanan jellerden pilokarpin hidroklorürün salım mekanizmasını Higuchi kinetik modeli ile tanımlamaya çalıştık. Buna göre CMC-Na, E-50, HEC ve HPC jellerden pilokarpin salım hızı sırasıyla 27.9, 9.15, 33.7 ve 29.3 mcg/saat-1/2 olarak hesaplandı ve r2 de 0.966, 0.876, 0,974 ve 0.961 olarak bulundu. Geliştirilen üç jel formülasyonu salım profilleri arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemesine karşılık HPMC E-50, polimeri kullanılmasıyla hazırlanan jel formülasyonundan etken madde difüzyonu yavaşlamış ve daha kontrollü bir salım profili elde edilmiştir.Öğe Glokom tedavisinde göze uygulanan ilaçlar ve dozaj şekli ile biyoyararlanım ve farmakokinetiklerinin değişimi(Ege Üniversitesi, 2002) Karasulu, Ercüment; Kırılmaz, LeventProjemizde üç model madde seçildi ve in vitro olarak UV spekturum çalışmaları yapıldı. Fentanil sitrat için spekturum pH 4.6 da bu madde için öngörülen optimum stabilite pH sında alındı. Ketokanazol için yapılan pH uyarlaması salım profillerinin çalışılmasının düşünüldüğü ortam olan fosfat tamponunun ( pH 7.4) maksimum dalga boyu göstermemesi nedeni ile maksimum dalga boyu gösterdiği asidik pH olan, pH 2.5 e ayarlanıp alındı. Pilokarpin hidroklorürün herhangi bir çözünürlük ve stabilite sorunu göstermediği için ortam olarak serum fizyolojik seçildi İkinci olarak Lipid su partisyon katsayısı pH titrimetric metod kullanılarak tayinin edildi. Fentanil sitratın Lipid su partisyon katsayısı tayininde etken maddenin baz halinde temininde yaşanan hukuksal sorunlar nedeni ile pH: 4.7 deki çözeltisi kullanıldı. Fentanil sitrat molekülünün stabilite sorunu yaşaması nedeniyle pKa değeri ve log P tayin edilemedi. Ketokonazolün logP değerini bulmak için kosolvent olarak metanol kullanıldı. Kosolvent etkisi ortadan kaldırılmak için elde edilen pKa değerlerinin e tabanına göre logaritmaları alınarak söz konusu eğimden ortalama pKa 6.38 olarak ve logP değeri 4.21 olarak tespit edildi.Lipid su partisyon katsayısı tayininde elde edilen değerler içinde pilokarpin hidroklorür için elde edilen değer 0.167 olarak bulundu.. Son olarak yapılan kalibrasyon çalışmalarında her molekül için elde edilen lineerlik yaklaşımı % 90 nın üzerinde olmuştur. Çeşitli çalışmalarda, göze uygulanan jellerden pilokarpin hidroklorür salımı Higuchi kinetik modeli ile tanımlanmaya çalışılmıştır. Bizde, % 0.5 konsantrasyonda selüloz türevi polimerler kullanılarak hazırlanan jellerden pilokarpin hidroklorürün salım mekanizmasını Higuchi kinetik modeli ile tanımlamaya çalıştık. Buna göre CMC-Na, E-50, HEC ve HPC jellerden pilokarpin salım hızı sırasıyla 27.9, 9.15, 33.7 ve 29.3 mcg/saat-1/2 olarak hesaplandı ve r2 de 0.966, 0.876, 0,974 ve 0.961 olarak bulundu. Geliştirilen üç jel formülasyonu salım profilleri arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemesine karşılık HPMC E-50, polimeri kullanılmasıyla hazırlanan jel formülasyonundan etken madde difüzyonu yavaşlamış ve daha kontrollü bir salım profili elde edilmiştir.Öğe Ketokonazolün yeni bir dozaj şeklinin geliştirilmesi biyoyararlanım ve farmakokinetiğinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Karasulu, Ercüment; Kırılmaz, Levent145 ÖZET Bu çalışmanın amacı, sistemik etkili bir antifungal olan ketokonazolün yavaş salimli bir dozaj şeklini hazırlamaktır. Bu amaçla, ilk olarak ketokonazolün hidrodinamik denge kapsülü (HDK) hazırlandı. Bu dozaj şeklinin seçilmesinin sebebi, ketokonazolün asidik ortamda hızlı çözünmesi ve aynı hızda absorbe olmasıydı. HDK formülasyonlaraun hazırlanmasında polimer olarak farklı viskozitelere sahip, 3 farklı tipteki HPMS kullanıldı. Hazırlanan 9 formüiasyonun dağılma ve salım zamanlan kontrol edildi. Salım hızı tayini için 3 farklı dissolüsyon metodu (döner şişe, döner sepet, palet) kullanıldı. Elde edilen salım hızı sonuçlan (bt)a, RRSBW, Higuchi, 1. derece, 0. derece, Q-Vt, Hixson-Crowell ve Hophenberg matriks kinetiklerine uygulandı. Aynca sonuçlar, Wagner grafiğine göre de değerlendirildi ve tso değerleri hesaplandı. Bu t5Q değerler, istatıstiksek ve matematiksel olarak 32 ve 3^ çok etkenli denemesine uygulandı. İn vitro sonuçlara göre elde edilen en iyi formülasyonlar (E50 %40 ve E50 %60) ve ketokonazolün piyasada mevcut ticari tableti gönüllü 6 sağlıklı erkek deneğe oral olarak verildi. Elde edilen in vıvo sonuçlar değerlendirilerek farmakokinetik parametreler ve bağıl biyoyararlanımlan bulunduÖğe Ketokonazolün yeni bir dozaj şeklinin geliştirilmesi biyoyararlanım ve farmakokinetiğinin incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1993) Karasulu, Ercüment; Kırılmaz, LeventBu çalışmanın amacı, sistemik etkili bir antifungal olan ketokonazolün yavaş salımlı bir dozaj şeklini hazırlamaktır. Bu amaçla, ilk olarak ketokonazolün hidrodinamik denge kapsülü (HDK) hazırlandı. Bu dozaj şeklinin seçilmesinin sebebi, ketokonazolün asidik ortamda hızlı çözünmesi ve aynı hızda absorbe olmasıydı. HDK formülasyonlarının hazırlanmasında polimer olarak farklı viskozitelere sahip, 3 farklı tipteki HPMS kullanıldı. Hazırlanan 9 formülasyonun dağılma ve salım zamanları kontrol edildi. Salım hızı tayini için 3 farklı dissolüsyon metodu (döner şişe, döner sepet, palet) kullanıldı. Elde edilen salım hızı sonuçları (bt)a, RRSBW, Higuchi, 1. derece, 0. derece, Q-{591}t, Hixson-Crowell ve Hophenberg matriks kinetiklerine uygulandı. Ayrıca sonuçlar, Wagner grafiğine göre de değerlendirildi ve t50 değerler, istatistiksel ve matematiksel olarak 32 ve 33 çok etkenli denemesine uygulandı. İn vitro sonuçlara göre elde edilen en iyi formülasyonlar (E50 %40 ve E50 % 60) ve ketokonazolün piyasada mevcut ticari tableti gönüllü 6 sağlıklı erkek deneğe oral olarak verildi. Elde edilen in vivo sonuçlar değerlendirilerek farmakokinetik parametreler ve bağıl biyoyararlanımları bulundu.Öğe Lityum Karbonat ile hazırlanan denetimli salım sistemlerinin biyofarmasötik ve farmakokinetik incelenmesi(Ege Üniversitesi, 1998) Kırılmaz, Levent; Karasulu, ErcümentBu projede manik-depresif hastalıklarında kullanılan önemli bir ilaç olan lityum karbonatın kontrollü salım preparatlarının hazırlanması, farmakokinetiği ve biyofarmasötiğinin incelenmesi amaçlandı. Polimer olarak etil selüloz kullanıldı ve 3 farklı oranda plastik matriks sistemler hazırlandı. Hazırlanan bu formülasyonların konvansiyonel granülelere olan avantajları kanıtladı. Ayrıca bu retard etkili sistemin ve konvansiyonel granülenin bir kombinasyonu olan sürekli salım yapan sistemlerde hazırlandı ve tavşanlarda yapılan in vivo çalışmalarında iyi bir salım profili elde edildi. Sonuç olarak hazırlanacak bu matriks sistem ile lityum karbonatın kontrollü salım sisteminin tedavide başarıyla kullanılabileceği bulundu.Öğe Momordica Charantia L. Meyveleri Kullanılarak Krem Hazırlanması, Kalite Kontrolü ve In Vitro Yara İyi Edici Etkisinin Araştırılması(2019) İnce, İskender; Gümüştaş, Barış; Güler, Günnur; Güldü, Özge Kozguş; Medine, Emin İlker; Çığırgil, Nurgül; Karasulu, ErcümentBu çalışma, halk arasında geleneksel olarak dahilen ve haricen yara iyileştirici olarak kullanılan kudret narı (Momordica charantia)-zeytinyağı karışımından yara iyi edici prototip krem formunun hazırlanması, hazırlanan krem formunun standardizasyonu ve kalite kontrol çalışmaları ile yara iyileştirici etkisinin belirlenmesi için in vitro hücre kültürü yöntemi kullanılarak araştırılması amacıyla dizayn edilmiştir. Çalışma kapsamında öncelikle kudret narı zeytinyağı karışımı hazırlanmıştır. Hazırlanan krem formunun total flavonoid içerikleri spektrofotometrik ve yüksek basınçlı sıvı kromatografi yöntemleri kullanılarak belirlenmiştir. Hazırlanan Kudret narı krem formunun invitro kalite kontrol çalışmalarında total flavonoid miktarı, pH, vizkozite ve stabilite tayinleri ile biyolojik aktivitelerinin belirlenmesi kapsamında, BJ ve HaCaT hücreleri ile gerçekleştirilen in vitro hücre migrasyonu çalışmaları ile yara iyileştirici etkileri belirlenmiştir. Kudret narı – zeytinyağı maseratı ve farmasötik kalitede yardımcı maddeler kullanılarak hazırlanan laboratuvar ölçekli krem formu total flavonoid içeriği üzerinden standardize edilmiş, yapılan 40 °C % 60 nemde yürütülen çalışmalarda ürünün stabil olduğu ve in vitro yara iyileştirme modelinde BJ ve HaCaT hücrelerinde artan dozlarla (1,10,30) birlikte kontrol grubuna karşılık hücre migrasyonunun arttığı gözlenmiştirÖğe A new Turkish pharmacokinetics software program for therapeutic drug monitoring of theophylline(2024) Türkyılmaz, Gülbeyaz Yıldız; Ege, Mehmet Ali; Alparslan, A.Levent; Karasulu, Ercüment; Kırılmaz, LeventIn this study, it was aimed to develop a Turkish software with pharmacokinetic (PK) data for therapeutic drug monitoring and IV dose adjustment of narrow therapeutic index theophylline. The study involved three groups, each comprising two rabbits The dose required for the target concentration (15µg/mL) was calculated with the developed program according to the weight of the rabbits in the first group. Blood samples taken at certain times were analyzed by validated HPLC method to calculate the elimination rate constant (ke) after IV bolus administration. The r2 values for ke were found to be 0.86 and 0.95. The second dose calculated according to revised PK findings was administered and blood samples were taken. When the analyzed results and theoretical results were compared, the deviation was found to be 5.53% and 8.795%. The findings were taken as the population PK for other applications. IV multiple dose bolus and IV fast-slow combined infusion were administered to the second group and the third group, respectively. The results obtained from the analysis of blood samples taken at the times determined according to the application were compared with the theoretical results. As a result, although there is a high difference between theory and practice at low concentrations, there is very little variation at high concentrations. By using this program, it has been achieved to keep theophylline at the desired level without reaching the minimum toxic concentration and without falling below the minimum effective concentration. It is thought that deviations will be reduced with larger samples.Öğe Organoklorlu ve organofosforlu pestisitlerin asidik, yağlı ve şekerli matriksler için DFG-S-19 yöntemi için tek bir modül kullanılması ile validasyonu(Ege Üniversitesi, 2009) Ertaş, Hasan; Karasulu, ErcümentDFG Kılavuzu'nun Çok-Kalıntılı Yöntem S 19'un, gıda maddelerindeki pestisit kalıntılarının gaz kromatografik tespitinde geniş uygulanabilirliği nedeniyle, birçok laboratuvarda başarılı bir şekilde uygulanabileceği kanıtlanmıştır. Bu yöntem, Avrupa Standartları içine de dahil edilmiştir. Yöntemin tamamı dört basamaktan oluşmaktadır: ekstraksiyon ve ayrıştırma, jel kromatografi (GPC), mini-silis-gel kolon kromatografisi ve gaz kromatografik tespit. Merkezi GPC uygulaması dışında, analiz edilecek örnek materyalin ve kalıntıların türüne bağlı olarak, her basamakta çeşitli değişiklikler ortaya çıkmaktadır.Asitli bir materyalden, asite-duyarlı bazı analitler ekstrakte edildiğinde, düşük geri kazanımlar elde edilmektedir. DFG-S-19 a göre eğer homojenize edilmiş sulu materyalin pH değeri 5'den küçükse, asitlerin ekstraksiyondan önce nötralize edildiği, modül E 3'ün kullanılması önerilecektir.Bazı analitler için bir asitin eklenmesi, geri kazanımları arttırabilmektedir. Bu durumda, aseton eklemeden önce, sulandırılmış sülfirik asit (w= 10 gr/100 ml) ile karıştırarak, pH değerini 2'nin altında olmasını sağlanacaktır. Yağ veya yüksek yağ içerikli kuru örnek için ise asetonitril içinde sentetik kalsiyum silikat süspansiyonu ile kuvvetli bir şekilde karıştırılacaktır ardından solüsyon kuruyana kadar buharlaştırılacak ve geri kalan kalıntı, GPC yıkama karışımında çözülüp ekstrakt, jel geçirgenlik kromatografisi ile temizleme için kullanılacaktır. GPC eluenti, küçük bir silis jel kolonunda daha fazla temizleme uygulanıp. Bu temizleme ile bir ECD'nin kullanıldığı (modül D 1) NPD'nin kullanıldığında (modül D 3) ile geri kazanım değerleri hesaplanacaktır.