Yazar "Tosun, Necip" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 46
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bazı Ayçiçeği Çeşit ve Hatlarının Ayçiçeği Mildiyösüne (Plasmopara halstedii (Farl.) Berl. & De Toni.) Reaksiyonlarının Belirlenmesi(2020) Tosun, Necip; Akatlar, Fikriye CandanAmaç: Bu çalışmada PR64G46, Sanbro MR ayçiçeği çeşitleri ve HA-460 hattının ayçiçeğimildiyösü (Plasmopara halstedii)’nin 703 ve 710 no’lu ırklarına karşı dayanıklılığınıntüm, mildiyö ırklarına hassas (duyarlı) HA-89 hattı ile karşılaştırılarak belirlenmesiamaçlanmıştır.Materyal ve Yöntem: Çalışmalar, Ege Üniversitesi’nde kontrollü koşullardagerçekleştirilmiştir. Bu amaçla çalışmada Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon MerkeziMüdürlüğü ve Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü tarafından gönderilen, dayanıklıolduğu bilinen, PR64G46, Sanbro MR ayçiçeği çeşitleri ve HA-460 hattı kullanılmıştır.Çalışmada kullanılacak referans mildiyö ırkları Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’ndentemin edilmiştir. Çalışmada hastalık şiddeti değerlendirmesi, Viranyi ve Bartha’nıngeliştirdiği hastalık şiddeti değerlendirme skalasına göre yapılmıştır. Uygulanan yapayinokulasyon testlerinden sonra, hastalık şiddetleri skalaya göre hesaplanmıştır.Bulgular: HA-89 hattı 703 no’lu mildiyö ırkına % 47,57 ve 710 no’lu mildiyö ırkına %51,06 oranında duyarlı bulunmuştur. HA-460 hattı 703 no’lu mildiyö ırkına % 73,06 ve710 no’lu mildiyö ırkına % 78,02 oranında çok dayanıklı bulunurken, PR64G46 çeşidi703 no’lu mildiyö ırkına % 92,15 ve 710 no’lu mildiyö ise, ırkına % 88,35 oranında çokdayanıklı saptanmıştır.Sonuç: Sanbro MR çeşidi 703 no’lu mildiyö ırkına % 98,04 oranında ve 710 no’lu mildiyöırkına ise % 92,15 oranında “çok dayanıklı” bulunmuştur.Öğe Bazı ayçiçeği çeşit ve hatlarının ayçiçeği mildiyösüne (Plasmopara halstedii (Farl.) Berl. & De Toni.) reaksiyonlarının belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2016) Akatlar, Fikriye Candan; Tosun, NecipBu tez çalışmasında Sygenta Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından geliştirilen Sanbro MR ayçiçeği hattının, ayçiçeği mildiyösü (Plasmopara halstedii)'ye karşı dayanıklılığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla çalışmada Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü tarafından gönderilen Syngenta firmasına ait Sanbro MR çeşidinin yanısıra tüm mildiyö ırklarına hassas (duyarlı) HA-89 hattı yöntemde kontrol olarak kullanılmıştır. Ayrıca, dayanıklı olduğu tescil edilen HA-460 ve P64G46 hatları şahit olarak kullanılmıştır. Çalışmada kullanılacak bir referans mildiyö ırkı Trakya Tarımsal Araştırma İstasyonu'ndan temin edilmiştir. Çalışmada hastalık şiddeti değerlendirmesi, Viranyi ve Bartha'nın geliştirdiği hastalık şiddeti değerlendirme skalasına göre yapılmıştır. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mikoloji laboratuvarında, kontrollü koşullarda gerçekleştirilen bu çalışmada, ayçiçeği mildiyösü hastalığına karşı dayanıklı olarak geliştirilen Syngenta firmasına ait Sanbro MR ayçiçeği hattının sonucunda 703 ve 710 no'lu mildiyö ırklarına dayanıklı olduğu ülkemiz koşullarında belirlenmiştir.;Ayçiçeği, mildiyö, Plasmopara halstedii, Sanbro MR.;Sunflower, mildew, Plasmopara halstedii, Sanbro MR.Öğe Bazı bitki aktivatörleri, dezenfektan ve fungisit kombinasyonlarının sanayi domatesinde külleme hastalığına karşı etkinliğinin araştırılması(Ege Üniversitesi, 2013) Yiğit, Sinan; Tosun, NecipDomates, külleme, fungisit, bitki aktivatörü, ilaçlama programı.;Gerek örtü altı gerekse açık alanda yetistirilen domatesin (sofralık ve sanayi) en yaygın hastalıklarından biri Leveillula taurica etmeninin neden oldugu külleme hastalıgıdır. Bu çalısmada, hem sanayi domatesi verimini hem de kalitesini olumsuz etkileyen külleme hastalıgının etkili, ekonomik ve ekolojik kontrolü için ilaçlama programları degerlendirilmistir. Bitki aktivatörleri ve fungisitleri içeren toplam üç farklı ilaçlama programı 2010 ve 2011 yıllarında Torbalıda test edilmistir. Her iki yılda da külleme hastalıgı deneme arazilerinde dogal olarak gözlenmistir. Tüm programlarda uygulamalara sasırtma öncesi fide bandırma ile baslanmıs ve belirtilerin görülmeye baslamasıyla beraber iklim kosulları dikkate alınarak toplam dört yesil aksam uygulaması seklinde devam edilmistir. Kontrol parselinde (Çiftçi kosulu) bazı fungisitler çiftçi tarafından uygulanmıstır. Programların etkililikleri ayrı ayrı istatistiksel olarak degerlendirilmistir. Sonuç olarak, ikinci program [(Lactobacillus acidophilus ekstract X fluopyram+tebuconazole) + (H2O2 + CH3COOH)] hastalıkla mücadelede çiftçi kosulu ile kıyaslandıgında her iki yılda da sırasıyla %85 ve %84 ile en yüksek etkide bulunmustur. Üçüncü program [(Mn, Zn, Cu X boscalid + pyraclostrobin) + (H2O2 + CH3COOH)] ile birinci program [(SiO2 X triflumizole+ cyflufenamid) + (H2O2 + CH3COOH)] her iki yılda da ortalama % 75 etkiyle istatistiksel olarak aynı grupta bulunmustur. Bunun yanı sıra, meyve kalite parametreleri incelendiginde, ikinci ve üçüncü programlardan bitki basına verim, toplam verim, toplam salça verimi ve briks açısından her iki sezonda da üretici kosuluna göre en yüksek degerler elde edilmistir.;Tomato, powdery mildew, fungicide, plant activator, application program.Öğe Bazı Bitki Koruma Ürünlerinin Serin İklim Çim Bitkilerinde Fusarium Yanıklığı (Fusarium spp.) Hastalığının Kontrolünde Etkililiklerinin Belirlenmesi(2019) Sürer, İrfan; Tosun, NecipAmaç: Bu araştırmada, çim bitkilerinde en yaygın görülen hastalıkların başında gelen Fusarium solgunluğu etmenlerine karşı bazı bitki koruma ürünleri ile etkililik denemeleri gerçekleştirilmiştir. Materyal ve Yöntem: Araştırmanın materyalini hastalıklı çim bitkilerinden izole edilen ve tanılanmış olan Fusarium izolatları, serin iklim çim bitkisi türleri ve 1’i bitki aktivatörü, 2’si fungisit olan 3 preparat oluşturmaktadır. Çalışmada, 30.09.2015 ve 06.10.2016 tarihlerinde tesadüf parsellerinde bölünmüş parseller deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak iki tekrarlamalı deneme kurulmuştur. Bulgular: Çalışma bulgularına baktığımızda tüm ölçümlerde ilaç uygulamalarının, türlerin hastalık şiddeti üzerine etkisinin istatistiki açıdan %1 olasılık düzeyinde önemli olduğu görülmüştür. Muamele x Tür interaksiyonunun hastalık şiddeti üzerine etkisi tüm ölçümlerde istatistiki açıdan %1 olasılık düzeyinde önemli bulunmuştur. Sonuç: Bu çalışma sonucunda denemede kullanılan Lactobacillus acidophilus fermantasyon ürünü (Soil-Set), Tolclofos-methyl+Thiram (Sumiriz-T) ve Prochloraz+Tebuconazole (Zamir) bitki koruma ürünlerinin etkililikleri arasındaki fark çok yüksek seviyelerde bulunmamakla birlikte Sumiriz-T nin daha etkili olduğu görülmüştür.Öğe Bitki aktivatörlerinin tek başlarına ve toprak ilaçlaması şeklinde fungisit ile kullanılmasıyla incirde aflotoksijenik fungal etmenlerin entegre kontrolü üzerinde çalışmalar(Ege Üniversitesi, 2006) Çakır, Meltem; Tosun, Necip[Abstract Not Available]Öğe Bitki Hastalıklarının Entegre Yönetiminde Bitki İmmunitesi Uyarıcılarının Potansiyel Kullanımı(2020) Tosun, Necip; Onan, EminBitki hastalıklarının kontrolü büyük oranda fungisitlerin, bakterisitlerin ve insektisitlerinkullanımına dayanmaktadır. Bu kimyasallar patojenlere ve/veya bitki hastalıklarınınvektörlerine toksik olan bileşiklerdir. Ancak, kimyasal pestisitlerin ve/veya parçalanmaürünlerinin çevre kirliliği ve gıda güvenliği sorunları nedeniyle kullanımınlarınıazaltmak/sınırlamak arayışı gündemde ilk sıraya oturmuştur. Bitki immunitesinin nasılarttırılacağı, son yıllarda bitki korumada yeni ve hızlı gelişen araştırma alanıdır. Elisitörolarak da adlandırılan bitki immunitesini uyarıcı bileşikler biyolojik olan ve olmayan aktifmoleküller olmak üzere iki grupta toplanabilir. Biyolojik olanlar patojen ile konukçusuarasındaki etkileşim sırasında üretilen aktif küçük moleküllerdir. Bunlar metabolitler,oligosakkaritler, glikoproteinler, glikopeptidler, proteinler, polipeptidler, lipitler, mayafermentasyon ürünü cerevisane ve diğer hücresel bileşenlerdir. Biyolojik olmayan aktifmoleküller ise, sentetik bitki immunitesi uyarıcı kimyasallardır. Başlıcaları; SA türevleri,isonikotinik asit türevleri (INA), thiadiazole ve isothiazole türevleri, JA analoğu ve?-aminobutirik asit (BABA)’tir. Bitki immunitesi uyarıcılarının bitkisel üretimde pratiktekullanılması ilaçlama programlarında kimyasal pestisitlerin kullanım alanını daraltacak,buna bağlı olarak da sürdürülebilir tarımın gelişmesine katkıda bulunacaktır. Buderlemede bitkisel üretimde biyotik hastalıklara karşı yeni kullanılmaya başlanan vekullanım alanı gittikçe genişleyen “biyolojik kaynaklı bitki immunitesi uyarıcıları” ile“sentetik bitki immunitesi uyarıcı kimyasallar”a dikkat çekilmektedir.Öğe Characterization of Fusarium sambucinum isolates associated with potato dry rot and evaluation of cultivar susceptibility and fungicides(2021) Tosun, Necip; Yıkılmazsoy, GülcanPotato dry rot disease (Fusarium spp.) is one of the most important fungal storage rots on potato tubers after harvesting.The aims of this study were to identify the Fusarium species that cause dry rot in potato storages, evaluate the most virulent Fusariumspecies in vitro and in vivo for fungicide sensitivity and determine the susceptibility of the cultivars. In this context, as a result of surveyscarried out in potato storages of Ödemiş and Torbalı counties in İzmir province in 2015–2016; Fusarium species obtained from diseasedpotato tubers were identified as Fusarium sambucinum, F. oxysporum, F. avenaceum and F. equiseti, using morphological and molecularmethods. The most virulent species was determined according to the pathogenicity tests. To determine the susceptibility to disease, 13potato cultivars, commonly stored in the region throughout the working period, were tested against the most virulent Fusarium species.The pathogenicity tests showed variation between the rank order of susceptibility of the cultivars to the most virulent pathogen. Fungicidesensitivity tests have been conducted with the most susceptible among these cultivars. There are not any plant protection productslicensed against this disease in Turkey. On fungicide sensitivity tests, fludioxonil, flutolanil, thiophanate methyl, imazalil, fludioxonil +sedaxane, fluxapyroxad and tolclophos–methyl + thiram efficacy were investigated on the mycelial growth of F. sambucinum. In vitroassays; fludioxonil, fludioxonil + sedaxane and imazalil were the most effective fungicides preventing mycelial growth of the pathogen.In addition to chemicals that are effective in vitro tests, efficacy of Bacillus subtilis QST 713 strain 1.34%, Pseudomonas fluorescens strainPf1 1.5% and 42% carboxylic acid were also evaluated. In vivo tests were conducted with Russet Burbank, Lady Olympia, Granolacultivars and fungicides were applied in two different methods including before and after inoculation. Results of this study indicated thatthe treatments with fludioxonil + sedaxane had the highest efficacy and treatments before inoculation was more effective.Öğe Characterization of Fusarium sambucinum isolates associated with potato dry rot and evaluation of cultivar susceptibility and fungicides(Tubitak Scientific & Technical Research Council Turkey, 2021) Yikilmazsoy, Gulcan; Tosun, NecipPotato dry rot disease (Fusarium spp.) is one of the most important fungal storage rots on potato tubers after harvesting. The aims of this study were to identify the Fusarium species that cause dry rot in potato storages, evaluate the most virulent Fusarium species in vitro and in vivo for fungicide sensitivity and determine the susceptibility of the cultivars. in this context, as a result of surveys carried out in potato storages of Odemis and Torbali counties in Izmir province in 2015-2016; Fusarium species obtained from diseased potato tubers were identified as Fusarium sambucinum, F. oxysporum, F. avenaceum and F. equiseti, using morphological and molecular methods. The most virulent species was determined according to the pathogenicity tests. To determine the susceptibility to disease, 13 potato cultivars, commonly stored in the region throughout the working period, were tested against the most virulent Fusarium species. The pathogenicity tests showed variation between the rank order of susceptibility of the cultivars to the most virulent pathogen. Fungicide sensitivity tests have been conducted with the most susceptible among these cultivars. There are not any plant protection products licensed against this disease in Turkey. on fungicide sensitivity tests, fludioxonil, flutolanil, thiophanate methyl, imazalil, fludioxonil + sedaxane, fluxapyroxad and toklophos-methyl + thiram efficacy were investigated on the mycelial growth of F. sambucinum. in vitro assays; fludioxonil, fludioxonil + sedaxane and imazalil were the most effective fungicides preventing mycelial growth of the pathogen. in addition to chemicals that are effective in vitro tests, efficacy of Bacillus subtilis QST 713 strain 1.34%, Pseudomonas fluorescens strain Pf1 1.5% and 42% carboxylic acid were also evaluated. in vivo tests were conducted with Russet Burbank, Lady Olympia, Granola cultivars and fungicides were applied in two different methods including before and after inoculation. Results of this study indicated that the treatments with fludioxonil + sedaxane had the highest efficacy and treatments before inoculation was more effective.Öğe Çiçek Soğanlarında Fusarium oxysporum Schltdl ’nin Moleküler Yöntemlerle Saptanması(2018) Sağlam, Asuman; Tosun, NecipTürkiye, dünyanın üç önemli gen merkezinin kesisme noktası olan bir bölgede bulunması nedeniyle bitki genetik kaynakları açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Ülkemizin tür zenginliği içinde doğal çiçek soğanlarının ayrı bir yeri vardır. Bu bitkiler yüzyıllardır tıbbi amaçlarla kullanılmasına karşın, kış aylarında çiçeklenmeleri nedeniyle genis ölçüde bahçelerde süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır. Yaprak lekesi, kök çürüklüğü ve solgunluk etmenleri gibi birçok patojeni bünyesinde barındıran soğanlı süs bitkilerinde yaygın olarak görülen Fusarium solgunlukları her yıl büyük ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Etmenin tanısında uygulanan mevcut izolasyon ve teşhis çalışmaları yaklaşık bir hafta sürmekte ve tür bazında teşhisleri zor olmakta, ayrıca patojenite testleri ile bu süre uzamaktadır. Spor yapılarına bakılarak gerçekleştirilen bu teşhis yöntemlerinin çok fazla zaman, emek ve taksonomik uzmanlık gerektirmesi, daha hassas, güvenilir ve hızlı olan PCR tekniklerinin çalışmamızda tercih edilmesine sebep olmuştur. Bu çalışma ile günümüzde birçok alanda yaygın kullanımı olan hem geleneksel PCR hem de Real-Time PCR yöntemi ile Fusarium oxysporum Schltdl izolatının hızlı ve doğru şekilde tespiti gerçekleştirilmiş ve sekanslama. ile yöntemin geçerliliği ortaya konulmuştur.Öğe Çiçek Soğanlarında Fusarium oxysporum Schltdl ’nin Moleküler Yöntemlerle Saptanması(2018) Sağlam, Asuman; Tosun, Necip…Öğe Çim alanlarında sorun olan kök ve kök boğazı hastalığının (Rhizoctonia solani) savaşımında ilaçlama programlarının etkinliğinin araştırılması(Ege Üniversitesi, 2009) Turan, Cem; Tosun, NecipBu çalışmada, çimlerde her sene sorun olan kök ve kök boğazı hastalığına (Rhizoctonia solani) karşı bitki aktivatörü, biyolojik fungisit ve etkili fungisitlerden oluşan ilaçlama programları ile saha denemesi kurularak etkililikleri araştırılmıştır. Deneme alanına karışım çim tohumları ile çim ekimi yapılmıştır. Deneme tesadüf parselleri deneme desenine göre 4 tekerrürlü olarak kurulmuştur. Deneme, 5 programdan (4 ilaç programı + kontrol) ve toplam 20 parselden oluşmuştur. R. solani etmeni suni olarak inokule edildikten sonra 15 gün ara ile ilaçlamalar gerçekleştirilmiştir. Yapılan uygulamalar sonucunda en iyi etkiyi sırasıyla 4. program ([Turf-Set+Rizolex-T 50 WP] +Flint 50 WG), 3. Program (Actinovate SP+ Quadris), 2. program (Act 2+ Agrifos 400) ve 1. program ([Reborn+Magicbooster]+Bioaid) vermiştir. Sonuç olarak, bitki aktivatörleri ve biyolojik preparatlar, etkili olmaları, çevre dostu olmaları ve kalıntı riskleri olmamalarından dolayı bu hastalığa karşı ilaçlama programlarında fungisitlerle birlikte yer almaları gerektiği kanısına varılmıştır.;Çim, Hastalık, Rhizoctonia solani, bitki aktivatörü, fungisit.;Turf, Disease, Rhizoctonia solani, plant activator, fungicide.Öğe Combined effects of salt stress and cucurbit downy mildew (Pseudoperospora cubensis Berk. and Curt. Rostov.) infection on growth, physiological traits and antioxidant activity in cucumber (Cucumis sativus L.) seedlings(Academic Press Ltd- Elsevier Science Ltd, 2013) Nostar, Ozge; Ozdemir, Filiz; Bor, Melike; Turkan, Ismail; Tosun, NecipAbiotic and biotic stresses both decrease quality and quantity of cultivated plants. We compared responses of Cucumis sativus L. cvs Sardes and Beith alpha which were treated with 50 or 100 mM NaCl and/or infected by Pseudoperospora cubensis Berk. and Curt. Rostov.. Both cultivars were affected remarkably when fungus infection was combined with salt stress however; cv Sardes was found out to be relatively tolerant with sustainable growth performance, better leaf water status and lower lipid peroxidation levels under this condition. This relative tolerance could be related to the fine tuning of the activities of the antioxidative enzymes and proline levels. (C) 2013 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Domates bitkilerinde fide kök ve kök boğazı çürüklüğü ((Rhizoctonia Spp., Fusaeium Spp., Pythium Spp.) etmenlerinin alternatif savaşım programları ile kontrol edilmesi(Ege Üniversitesi, 2009) Türküsay, Hüseyin; Aşçıoğlu, Oğuz; Tosun, NecipBu çalışmada, domates fide kök ve kök boğazı çürüklüğü hastalığının kontrolünde alternatif ilaçlama programları kapsamında Mikorizal fungus, Trichoderma virens GL21, HarpinEa proteini ve H2O2+Ag++ etkili maddeli preparatlar kullanılarak hastalığın yönetimi, Antalya'da modern bir serada ve E.Ü. Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü serasında bulunan iklim odasında araştırılmıştır. Denemelerde yetiştirme ortamı olarak cocopeat slabları kullanılmıştır. Yapılan uygulamalar sonunda bitkilerin fitotoksite olmadan sağlıklı bir şekilde büyüdüğü gözlenmiştir. Her iki deneme sonuçları değerlendirildiğinde kontrol bloklarına göre, 1. ilaçlama programının [Mikorizal fungus + (HarpinEa proteini + H2O2+Ag++)] söz konusu hastalık etmenlerine karşı en yüksek etkiyi gösterdiği ve bunu 2. ilaçlama programının [Trichoderma virens GL-21 + (HarpinEa proteini + H2O2+Ag++)] takip ettiği gözlenmiştir. Bitki aktivatörleri, biyolojik preparatlar ve dezenfektanlar bitki hastalıklarının savaşımında fungisitler kadar yüksek etki göstermese de çevre dostu olmaları ve kalıntı riskleri olmamalarından dolayı ilaçlama programlarında mutlaka yer almaları gerektiği kanısına varılmıştır.;Kök Patojenleri, Aktivatör, Domates, Mücadele.;Root Pathogens, Activators, Tomato, Controversy.Öğe Domates Pyrenochaeta mantarımsı kök çürüklüğü (Pyrenochaeta Lycopersici) ile kök ve kök boğazı çürüklüğü (Fusarium Oxysporum F.Sp. Radicis-Lycopersici Jarvis & Shoemaker) hastalıklarının savaşımında bazı biyolojik ve kimyasal preparatların etkinliğinin araştırılması(Ege Üniversitesi, 2015) Yiğit, Sinan; Küçükkaya, Gizem; Tosun, NecipDomates, Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici, fungisit, bitki aktivatörü, fide bandırma.;Tomato, Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici, Plant activator, seedling dipping.;Toprak kökenli bir patojen olan kök ve kök boğazı çürüklüğü etmeni Fusarium oxysporum f.sp. radicis-lycopersici (FORL) hem örtü altı hem de açık alanda domates yetiştiriciliğinde önemli ekonomik kayıplara yol açabilmektedir. Bu çalışmada bazı bitki koruma ürünlerinin FORL'ye biyolojik etkinliği, virulensi yüksek izolatlar ile in vitro ve in vivo testleri ile değerlendirilmiştir. FORL'nin miselyal gelişimine olan etkililiklerinin araştırıldığı in vitro test sonuçlarına göre; prochloraz (%50) 1 og/ml MIC değeri ve ortalama %95.16 etki ile en etkili bulunurken bunu prothioconazole+tebuconazole (250g/L+150g/L) 40 og/ml MIC değeri ve %95.78 etki ile izlemiştir. Fludioxonil (100g/L) ise miselyal gelişimi %82.07 oranında engelleyerek >250 og/ml MIC değeri hesaplanırken, fludioxonil+metalaxyl-M (25g/L+10g/L) >250 og/ml MIC değeri ve %79.03 etki göstermiştir. Azoxystrobin (250g/L) fungistatik etki göstererek %68.93 etki ve >250 og/ml MIC değeri ile miselyal gelişimi en düşük oranda engellemiştir. Bir bitki aktivatörü olan Lactobacillus acidophilus (781.18g/L) %0.8 dozunda %93.04 etki ve %1 MIC değeri ile etkili bulunmuştur. Söz konusu preparatların in vivo denemeleri İzmir ve Antalya'da fide bandırma uygulamaları şeklinde saksı koşullarında yürütülmüş ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Bu sonuçlara göre, prochloraz sırasıyla ortalama %94.35 ve %92.59 etki ile FORL'ye karşı en yüksek etkiyi göstermiştir. Prothioconazole+tebuconazole uygulamasında sırasıyla ortalama %91.20 ve %88.13 ile yüksek etki elde edilmiştir. L. acidophilus uygulaması ise sırasıyla ortalama %88.91 ve %86.84 etki ile hastalığı kontrol etmede başarılı olmuştur. Fludioxonil uygulanan bitkilerde hastalık sırasıyla ortalama %73.19 ve %71.65 oranlarında engellenirken, fludioxonil+metalaxyl-M uygulaması sırasıyla ortalama %52.49 ve %55.75 ile düşük etki göstermiştir. In vitro sonuçlarına paralel olarak en düşük etki, sırasıyla ortalama %30.53 ve %35.40 ile azoxystrobin uygulamasından elde edilmiştir. Sonuç olarak, FORL'ye karşı özellikle bitki aktivatörlerinin de kullanılacağı, etkili, ekolojik ve ekonomik bir ilaçlama programı için prochloraz, prothioconazole+tebuconazole ve L. acidophilus içeren preparatlarla pratikte yapılabilecek kombinasyonların fide bandırma yönteminde başarılı olabileceği saptanmıştır.Öğe Domatesin önemli fungal ve bakteriyel hastalıklarının kontrolünde antimikrobiyal bileşikler, bitki aktivatörleri ve biostimulantların etkileri(Ege Üniversitesi, 2001) Tosun, Necip[Abstract Not Available]Öğe Domateslerde sorun olan bakteriyel kanser ve solgunluk (Clavibacter michiganensis spp. michiganensis) ve geç yakınlık (Phytophthora infestans) hastalıklarının tohum ve fidelerde saptanması ve alternatif mücadele yöntemleri üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2014) Tosun, Necip; Gökçöl, Adem; Türküsay, Hüseyin; Yiğit, SinanBu projede, domateslerde bakteriyel solgunluk ve kanser (Clavibacter michiganensis ssp. michiganensis) ile mildiyö (geç yanıklık) (Phytophthora infestans) hastalıklarının tespiti ve savaşım imkanları iki farklı domates çeşidinde araştırılmıştır. Mücadelenin çok sınırlı ve zor olduğu bu hastalıklara karşı sanayi ve topraksız domates yetiştiriciliğinde kullanılan Bandita ve DR447 domates çeşitlerinde seçilen kimyasallarla tekli, 2'li ve 3'lü kombinasyonlar denenmiştir. Saksı koşullarında gerçekleştirilen uygulamalar sonucunda, hem Bandita çeşidi hem de DR447 çeşitleri için 3'lü kombinasyonların her iki hastalığı da daha iyi kontrol ettiği belirlenmiştir. Bandita ve DR447 çeşitleri dikkate alındığında hem Cmm hem de P.infestans için ISR2000+Mastercop+Agrifos400 ile Mastercop+Dezofarm+Agrifos400 kombinasyonları istatistiki olarak en yüksek etkiye sahip bulunmuş ve benzer grupta yer almıştır. Sonuç olarak, her iki hastalık etmeninin de tek bir ilaç ile kontrol edilemeyeceği, 2'li kombinasyonların bile başarılı olamadığı elde edilen bulgular ışığında ortaya konmuştur. Bu çalışma ile, hem sanayi domatesi hem de topraksız tarım domates yetiştiriciliğinde verim ve kaliteyi olumsuz yönde etkileyen ve çok ciddi ekonomik kayıplara yol açan bakteriyel kanser (Cmm) ve mildiyö (P.infestans) hastalıklarına karşı ümitvar bir ilaçlama programı ortaya konulmaya çalışılmıştır.;Clavibacter michiganensis ssp. michiganensis, Phytophthora infestans, fungicides, control, plant activators, tomato.;Clavibacter michiganensis ssp. michiganensis, Phytophthora infestans, fungisit, mücadele, bitki aktivatörleri, domates.Öğe Effects of hydrogen peroxide on yield and quality parameters of watermelon(Wfl Publ, 2013) Duman, Ibrahim; Bozokalfa, M. Kadri; Yigit, Sinan; Tosun, NecipThe objective was of the study were to examine different concentrations of hydrogen peroxide on some fruit quality parameters and yield of watermelon from individual grafted and ungrafted seedlings. The field trials were performed in four concentrations of hydrogen peroxide (H O-2(2) + C2H4O2) and in combination of phosphorus pentoxide (P2O5 + K2O) in 2010 and 2011, consequently. In the experiment 300 ml/100 L and 400 ml/100 L H2O2 + C2H4O2 alone, and combination with 60 ml/100 L and 80 ml/100 L P2O5 + K2O were used in flowering, first fruit setting and when fruit size was 10-12 cm in diameter for both years. The results revealed that combination of H2O2 + C2H4O2 and P2O5 + K2O foliar applications improved yield significantly both per plant and total in grafted and ungrafted plants in the two years. Besides, such combinations also enriched total soluble solid content in grafted and ungrafted plants. However, those increases appeared more comparable in grafted ones. In addition, fruit thickness, titratable acidity (TA) and flesh colour (a*/b*) were considerably affected by all applications of hydrogen peroxide.Öğe Effects of hydrogen peroxide on yield and quality parameters of watermelon(Wfl Publ, 2013) Duman, Ibrahim; Bozokalfa, M. Kadri; Yigit, Sinan; Tosun, NecipThe objective was of the study were to examine different concentrations of hydrogen peroxide on some fruit quality parameters and yield of watermelon from individual grafted and ungrafted seedlings. The field trials were performed in four concentrations of hydrogen peroxide (H O-2(2) + C2H4O2) and in combination of phosphorus pentoxide (P2O5 + K2O) in 2010 and 2011, consequently. In the experiment 300 ml/100 L and 400 ml/100 L H2O2 + C2H4O2 alone, and combination with 60 ml/100 L and 80 ml/100 L P2O5 + K2O were used in flowering, first fruit setting and when fruit size was 10-12 cm in diameter for both years. The results revealed that combination of H2O2 + C2H4O2 and P2O5 + K2O foliar applications improved yield significantly both per plant and total in grafted and ungrafted plants in the two years. Besides, such combinations also enriched total soluble solid content in grafted and ungrafted plants. However, those increases appeared more comparable in grafted ones. In addition, fruit thickness, titratable acidity (TA) and flesh colour (a*/b*) were considerably affected by all applications of hydrogen peroxide.Öğe Ege Bölgesindeki çim alanlarında hastalık meydana getiren toprak kaynaklı funguslara karşı dayanıklı çim türlerinin tespit edilmesi ve bu hastalıkla savaşımda uygun mücadele yöntemlerinin belirlenmesi(Ege Üniversitesi, 2016) Sürer, İrfan; Tosun, NecipBu çalışma, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü'ne ait serada Nisan 2015-Şubat 2016 dönemleri arasında yürütülmüştür. Araştırmalar saksılarda yapılmış olup, farklı tarihlerde ve birbirinden ayrı 6 deneme kurulmuştur. Bu denemelerin 3'ü ilkbahar ekimlerini, 3'ü ise sonbahar ekimlerini temsil edecek şekilde planlanmıştır. Tüm denemelerde aynı deneme deseni ve 7 farklı serin iklim çim bitkisi türü kullanılmıştır. İnokulum kaynağı olarak patojen Rhizoctonia solani ve Fusarium spp. tekli ve ikili inokulasyon şeklinde uygulanmıştır. Bu patojenlere karşı hastalıkla mücadelede 2 biyolojik ve 4 kimyasal preparat denemeye alınmıştır. Denemede çim bitkilerinin hastalığa karşı duyarlılıkları ve kullanılan ilaçların biyolojik etkinlikleri test edilmiştir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda, enfeksiyon şiddetinin iklim koşullarına göre değişkenlik gösterdiği, çim bitkisi türlerinin hastalığa karşı birbirinden farklı reaksiyonlar verdiği, tekli inokulasyonların ikili inokulasyona göre daha yoğun enfeksiyon meydana getirdiği, denemede kullanılan tüm fungisitlerin ümitvar sonuçlar verdiği ve genellikle kimyasal preparatların biyolojik preparatlardan daha iyi performans sergilediği görülmüştür.;Çim bitkisi, çökerten, Rhizoctonia solani, Fusarium spp., fungisit, biyolojik etkinlik.;Turfgrass, damping-off, Rhizoctonia solani, Fusarium spp., fungicide, biological efficacy.Öğe Ege ve Akdeniz Bölgesinde Pamuk Çökerten Hastalığının Kontrolünde Tohuma Uygulanan Bazı Fungisitlerin Etkiliklerinin Belirlenmesi(2019) Yılmaz, Önder; Tosun, NecipAmaç: Bu araştırmanın amacı 2008-2009 yılları arasında pamuk üretiminin yoğun yapıldığı Akdeniz (Hatay) ve Ege (Söke) Bölgelerindeki fide kök çürüklüğü (çökerten) hastalık etmenlerinin yaygınlık oranlarını saptamak ve bu hastalığa karşı denenen farklı tohum fungisitlerinin hastalık üzerindeki etkililiklerini belirlemektir. Materyal ve Metot: Çökerten etmenleri ile bulaşık pamuk alanları, farklı aktif maddeli tohum fungisitleri ile Fiber Max çeşidine ait pamuk tohumları araştırmanın materyalini oluşturmaktadır. Fungisitlerle tohum ilaçlama makinasında ayrı ayrı uygulama yapılmış tohumlar her iki bölgede çiftçi koşullarında tarlalara ekilmiş ve 10. ve 20. gün hem sağlıklı hem de ölü bitkiler sayılarak istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Tarla denemeleri tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Tarla denemelerinde fide kök çürüklüğü hastalığına karşı en etkili sonuçlar Hatay’da %84,3 ile metalaxyl-M 25 g/L+fludioxonil 10 g/L uygulamasından, Söke’de ise, %61,02 ile carboxin 205,9 g/L+thiram 205,9 g/L’nin 600 g/100 kg tohum dozuyla ilaçlanan tohumların ekildiği parsellerden elde edilmiştir. Ayrıca, en fazla sağlıklı bitki çıkışı yine söz konusu fungisitlerin kullanıldığı parsellerde gözlemlenmiştir. Sonuç: Bu çalışma ile denemede kullanılan metalaxyl-M 25 g/L+fludioxonil 10 g/L ve carboxin 205,9 g/L+thiram 205,9 g/L’nin 600 g/100 kg tohum dozu hastalıkla mücadelede çökerten hastalığına neden olan fungusların yaygınlıklarına göre ümitvar sonuçlar elde edilmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »