Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Akşit, Tolga" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Akut vibrasyon uygulamasının bazı fizyolojik parametrelere etkisinin incelenmesi:
    (Ege Üniversitesi, 2017) Akşit, Tolga; Özkol, M. Zeki; Varol, Rana
    Vibrasyon uygulamaları kasta tonik reflex yaratmaktadır ve titreşim uygulamalarının ilerleyen sürelerinde kasta istem dışı kasılmalar başlar ve kademeli bir şekilde artar, daha sonra titreşim sonlanana kadar sabit bir düzeyde devam eder. Spor bilimlerinde ise vibrasyon uygulamaları uzun yıllardan beri temel biyomotor (sürat-güç-dayanıklılık) ve yardımcı biyomotor yeteneklerin (denge, esneklik, vb.) geliştirilmesi için tercih edilmektedir. Bu bilgiler ışığında bisiklet sporunun en önemli bileşenlerinden biri olan güç yeteneğinin vibrasyon uygulamalarıyla artabileceği de düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı akut vibrasyon uygulamalarının bisikletçilerin pedal güç çıktılarına etkilerinin araştırılmasıdır. Bu çalışma iyi düzey antrene 10 bisiklet sporcusuyla yapıldı (Yaş: 20,7±4,52 yıl; vücut kütlesi: 68,1±6,94 kg; boy: 179,4±7,89 cm; maksimal O2: 64,9 ml/dk/kg). Katılımcıların aerobik güç (ml/dk/kg) ve bu düzeye ait güç çıktısı (watt) değerlerinin tespiti için bisiklet ergometresi kullanılarak egzersiz yükünün kademeli olarak artarak bitkinlikle sonlanan test uygulatıldı. Sonrasında güç çıktısının hassas şekilde ölçülebildiği (garmin vector güç ölçer) yol bisikletine takılan "bisiklet antrenman ekipmanı" (trainer) kullanılarak 15 saniye süren baştan sona maksimal yüklenmeli 2 farklı egzersiz farklı günlerde yaptırıldı. Vibrasyonlu ve vibrasyonsuz uygulamalar sırasındaki zirve güç 14,3±2,79'e 14,3±2,68 W/kg, ortalama güç 10,9±1,71'e 11±1,95 W/kg, zirve güce ulaşma süresi 3,6±1,35'e 3,3±1,89 saniye, zirve güce ait yüzde maksimal güç değeri 210,4±33,3'e 212,2±35,7 watt olarak saptandı (p>0,05). Elde edilen sonuçlara göre, akut vibrasyon uygulamasının kısa süreli ve anlık sprint düzeyine etkisi olmadığı saptandı. Bu sonucun nedeni katılımcı grubunun çoğunlukla antrenmanları sırasında doğal yollarla titreşime maruz kalan dağ bisikleti sporcularından oluşmasından kaynaklanabilir.;Bisiklet, Ortalama güç, Vibrasyon, Zirve güç.;Bike, mean power, vibration, peak power.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Anthropometric and Biomotor Variables Of Judokas In The Turkish National Young Team
    (2013) Nalçakan, Gülbin Rudarlı; Akşit, Tolga; Özkol, Mehmet Zeki; Vural, Faik
    …
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi bünyesinde hareket ve postür analiz laboratuvarı oluşturma
    (Ege Üniversitesi, 2016) Akşit, Tolga; Nalçakan, Gülbin R.; Vural, Faik; Varol, S. Rana
    Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Dekanlığı tarafından yüksekokul binası içerisinde tahsis edilen bir alan (yaklaşık 150 m2) "Hareket ve Postür Analizi Laboratuvarı" olarak planlanmıştır. Alt yapı olarak projelendirilerek gerekli şartlar oluşturulmuş ve 6 ay gibi bir sürede bitirilmiştir. Oluşturulan bu laboratuvar sayesinde; milli takımlar ve kulüplerdeki sporcuların denge ve duruş bozuklukların saptamasında ve ayrıca anatomik- postural özelliklerinin ve kas-eklem hareketlerinin analiz edilerek değerlendirilmesi amaçlanmıştır.;Postür, Denge, Kuvvet dengesizlikleri, Stabilizasyon.;Posture, Balance, Strength inbalance, Stabilization.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Elit tenisçilerde temel teknik hareketlere yönelik izokinetik kuvvetin değerlendirilmesi
    (Ege Üniversitesi, 2002) Akşit, Tolga; Haslofça, Y. Ercan
    87 6.ÖZET Araştırma, teniste temel teknik hareketlerinde omuz kuvvetinin izokinetik değerleri ve kuvvet profilinin tespit edilmesi ve elit tenisçilerle diğer branşlardaki denekler arasındaki değerlerin farklılığın ortaya konulması amacıyla yapılmıştır. Bu araştırmaya, İzmir ilinden elit tenisçiler ve kontrol grubu olarak E.Ü. Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulundan öğrenciler katılmıştır. Çalışmada, yaş ortalaması 23.6±4.1 yıl olan elit tenisçiler ve 22.9±1.9 olan kontrol grubu olmak üzere toplam 22 sporcu yer almaktadır. Araştırmanın test sonuçlan, Cybex izokinetik kuvvet test cihazında elde edilmiştir. Sporcuların üst ekstremite omuz ekleminin, kol 90° fleksiyonda iken internal ve eksternal rotasyon hareketleri ile, fleksiyon/adduksiyon, ekstansiyon/abduksiyon ve fleksiyon/abduksiyon, ekstansiyon/adduksiyon pozisyonlarında izokinetik kas kuvveti ölçülmüştür. Test protokolünde 60°/sn, 180°/sn ve 300°/sn lik açısal hızlar kullanıldı. Araştırmada, zirve tork (Nm), zirve tork/vücut ağrlığı (Nm/kg) intemal/ekstemal rotasyon oranı parametreleri incelendi. Araştırmada, tenisçilerin 300°/sn de eksternal rotasyon, 60 ve 300°/sn de ekstansiyon/adduksiyon ve 60 ile 300°/sn de ekstansiyon/abduksiyon değerleri, kontrol grubundan istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Elit erkek tenisçiler ve kontrol grubu arasında fiziksel karakteristikleri bakımından literatüre uygun bulgular elde edildi. Örnek olarak, boy uzunlukları ortalamaları ve vücut ağırlıkları değerleri tenisçilerde daha yüksek bulundu. Araştırmada bütün değerler kontrol88 grubu değerleri ile karşılaştırıldığında yüksek çıkmıştır. Fakat ekstansiyon/abduksiyon ve fleksiyon/adduksiyon pozisyonlarında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmuştur. Özellikle bu ölçüm pozisyonlarının direk teniste servis hareketi ile ilişkisi olması tenisçilerde değerlerin yüksek çıkmasını anlamlı kılmaktadır. Bu çalışmanın sonucunda kol ve omuz kaslarının kuvvetinin performansı belirlediği tenisçilerde, daha çok alt ekstremiteyi kullanan sporculara göre izokinetik kuvvet açısından daha yüksek değerlere sahip olduklarını saptadık
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Farklı düzeylerdeki Türk basketbol hakemlerinin algısal ve koordinatif profillerinin araştırılması
    (Ege Üniversitesi, 2021) Akşit, Tolga; Kazak, F. Zişan; Balyan, Melih; Ak, Seray
    Çalışmanın amacı; il ve klasman basketbol hakemlerinde karar verme süreci, çevresel görüş, reaksiyon zamanı ve öncelleme gibi algısal beceriler ve koordinatif yetilerin belirlenmesidir. Bu çalışmanın örneklemini düzenli olarak maç görevi alan Türkiye Basketbol Federasyonu İl ve C klasman hakemlerinden oluşturmaktadır. En az 1 yıl basketbol hakemliği geçmişi bulunan, yaş aralığı 18-35 olan toplam 24 erkek basketbol hakemi çalışmamıza dahil olmuştur. Çalışmada hakemlere kişisel bilgi formu yanında, Vienna test sisteminde, Sinyal Takip, Görsel Süreklilik, Hız-Mesafe Tahmin testleri uygulanmıştır. Bunun yanısıra Testyoubrain cihazında Reaksiyon Zamanı ölçümleri gerçekleştirilmiştir. Veri analizinde ilk olarak betimsel istatistikler kullanılmıştır. İki hakem grubu arasındaki fark olup olmadığını tespit etmek için Mann Whitney U testi uygulanmıştır. Tüm değişkenler arasındaki korelasyonlar Pearson Momentler Çarpım Korelasyonu hesaplanmıştır. Çalışma sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde, her iki seviye basketbol hakemlerinde dikkat, görsel algı, hız-mesafe tahmin ve reaksiyon testlerinde istatistiksel olarak herhangi bir fark saptanamamıştır. Çalışmaya katılan hakemlerin deneyimlerinin birbirine yakın olmasından dolayı motorik özelliklerinde farklılık göstermediği düşünülmektedir. Daha sonra yapılacak araştırmalarda hakemler arasında performanslarını ölçen bu parametrelerin daha üst seviye klasmanlarda ve farklı branşlarda test edilmesi önerilmektedir. Testlerin uygulanma yeri ve zamanı olarak müsabaka öncesi veya sonrası farklı durumlarda testler yapılabilinir. Hakemlerin mental olarak müsabakaya hazır olmasını sağlamak için yapılan testlerle ilgili detaylı eğitim yapılarak, zihinsel veya fiziksel çalışmalar öğretilmesi amaçlanabilir ve uzun süreli uygulama sonrasında oluşabilecek performans artışları ile ilgili çalışmalar düzenlenebilir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Farklı kan akışı kısıtlamalarının çok eklemli harekette kuvvet performansı üzerine akut etkisi
    (Ege Üniversitesi, 2023) Akşit, Tolga; Köse, Damla Ercan
    Oklüzyon antrenmanı olarak da bilinen kan akışı kısıtlama (KAK) antrenmanı vaskülatürü mekanik olarak sıkıştırmak için harici bir konstriktif cihaz uygulayarak bir kas da venöz dönüşü kısıtlamayı içerir. Bu çalışmanın amacı farklı iki kısa süreli kan akışı kısıtlama yüzdesi ile çok eklemli hareketle birlikte, kuvvette dayanıklılık performansının akut etkilerini belirleyebilmektir. Araştırmaya 17 erkek (yaş = 24, 94 ± 5, 64 yıl; kütle = 82, 08 ± 9, 31 kg; boy = 180, 9 ± 6, 52 cm) katılmıştır. Egzersiz için manşet basıncı arterial oklüzyon basınç (AOB) değerinden %80 ve %150 şeklinde uygulanmıştır. Her katılımcının 1-TM ile kuvvet değerleri belirlenerek üç farklı test koşulu, KAK olmadan (KAK0), %80 (KAK80) ve %150 (KAK150) ile "all-out" (tükenme) setiyle değerlendirilmiştir. KAK0- KAK80 tekrarlayan anova sonuçlarına göre uygulamalar arasında tekrar sayısı, ortalama güç, ortalama hız, algılanan zorluk için anlamlı farklılık bulunmuştur. KAK0 ile karşılaştığında KAK150 tekrarlayan anova sonuçlarına göre uygulamalar arasında tekrar sayısı, ortalama güç (watt), ortalama hız için anlamlı farklılık bulunmuştur. Aynı şekilde KAK80- KAK150 tekrarlayan anova sonuçlarına göre uygulamalar arasında algılanan zorluk için anlamlı farklılık gözlenlenmiştir. Sonuç olarak farklı KAK yüzdeleri (%80-%150) ile uygulanan back skuat egzersizi sonrasında tekrar sayısı, ortalama güç, ortalama hız ve algılanan zorluk derecelerinde farklılık görülmüştür. KAK %80 ve KAK %150 arasında istatiksel olarak tekrar sayısı dışında sonuçlar benzer bulunmuştur. Sporcular KAK olmadan yaptıkları all-out setinde uyguladıkları tekrar sayılarını KAK egzersizlerinde arttırdıkları gözlenmiştir. Bu sonuçlar bize %80 AOB' nın akut yanıtlar almak için yeterli olması sebebiyle daha tercih edilebilir olduğunu göstermektedir.;Kan akışı kısıtlama; kuvvet; skuat.;Blood flow restriction; strength; squat.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Futbolda Beta endorfin düzeyleri ve laktat eliminasyonunun şut ve sprint performansı üzerine etkileri
    (Ege Üniversitesi, 2013) Vural, Faik; Akşit, Tolga; Özkol, M. Zeki; Turgay, Faruk
    Bu çalışmanın temel amacı; antrene futbolcularda oyunun son periyodunda gözlenen şut ve sprint performansındaki muhtemel düşmede tükürük beta endorfin (?-End), düzeyleri ve laktat eliminasyonunun etkilerini araştırmak, bununla beraber tükürük kortizol ve testesteron düzeylerinin de oyun esnasındaki değişimlerini ve belirtilen performans parametreleri ile ilişkilerini araştırmaktı. Araştırma grubu, amatör süper ligde oynayan toplam 16 futbolcudan (yaş: 75,21 ± 6,96, boy: 177,43 ± 5,46 cm, vücut ağırlığı: 23,75 ± 3,47 kg) oluştu. En az 2 gün aralıklar ile yo-yo aralıklı toparlanma testi (seviye 1) ve futbol müsabakası uygulandı. Yo-yo testi sonrası, müsabaka öncesi ve sonrasında sprint ve şut performans testleri yapıldı. Müsabaka öncesi (ısınma sonrası, IS), devre arası (DA), maç sonrası (MS) ve yo-yo testi sonrasında alınan parmak ucu kan örneklerinden laktat ve glukoz, tükürük örneklerinden; ?-End, testesteron (T), kortizol (K) düzeyleri ELİSA (enzim bağlantılı immüne sorbent assay) yöntemi ile belirlendi. T/K oranları hesaplandı. Ayrıca laktat eliminasyon testi (LET) sonrasında maksimal laktat (MLA) ve laktat eliminasyon hızı (LEH) saptandı. Testler sonrası algılanan zorluk derecesi (RPE) Borg skalası kullanılarak belirlendi. Verilerin analizinde SPSS 18.0 istatistik programı kullanıldı, anlamlılık değeri olarak p<0.05 alındı. MS - de KAH (156) ve LA düzeyleri (4 mM) istirahat değerlerine göre anlamlı olarak artarken, DA'deki değerlerine göre anlamlı bir değişiklik göstermedi. MS'de; testesteron düzeyleri bazal düzeylerine (p=0,01) ve DA'deki düzeylerine göre anlamlı bir artış gösterirken (p=0,001), K ve ?-End düzeyleri belirtilen ölçüm zamanları arasında anlamlı bir değişiklik göstermedi (p=0,05). T/K oranı MS'de DA'dekine göre T'ye paralel olarak anlamlı düzeyde artış gösterdi (p=0,05). Kan glukoz düzeyleri DA'de bazal düzeylerine göre anlamlı bir artış gösterdi. MS'dekine göre artarken bazal değerlerine göre ise anlamlı bir farklılık göstermedi. Sadece DA'de glukoz düzeyleri ile testesteron arasında negatif bir ilişki bulundu. DA ve MS'deki glukoz ve laktat düzeyleri arasında ilişkiler bulundu. Devre arasında ?-End düzeyleri ile T ve T/K oranı arasında anlamlı pozitif bir korelasyon bulundu. DA ve MS'de ölçülen ?-end, T, K ve BORG skalası parametreleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Ayrıca bu parametrelerle LEH, yorgunluk indeksi (Yİ) ve MLA parametreleri arasında da anlamlı ilişki bulunmadı. MS'deki sprint ve şut performansı ile ?-End, LEH ve diğer hormonlar arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Sonuç olarak; a-) Maçın sonlarındaki sprint ve şut performansında, LEH, ?-End ve diğer hormonların anlamlı bir rolü gözlenmedi. b-) Maç esnasında testesteron hariç diğer hormonlarda anlamlı bir değişikliğin olmamasında futbol müsabakasının orta düzeyde bir stres yaratıyor olmasının rolü olabilir. c-) Devre arasında glukoz seviyesindeki artış ve maç sonundaki düşmede testesteronun rolü olabilir. d-) Devre arasında ?-End düzeyleri ile testesteron ve T/K oranı arasında bulunan ilişki onun bu periyotta testesteron benzeri anabolik bir fonksiyon gösterebileceğini işaret edebilir.;Futbol, ?-endorfin, testesteron, kortizol, laktat eliminasyonu, sprint, şut.;Soccer, ?-endorphin, testosterone, cortisol, lactate elimination, sprint, shot.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    The Relationship Between the Force Production in the Isometric Squat and Bench Press Exercises and the Lower and Upper Body Anaerobic Power Parameters
    (2023) Özkol, Mehmet Zeki; Akşit, Tolga; Vural, Faik; Erman, Berkant
    The primary aim of this study was to investigate relationships between the muscular force in the isometric bench press and squat movements and the Wingate anaerobic test (WanT) results for the upper and lower body. Secondary purpose was to investigate possible correlations between the WanT and the explosive isometric force. Eighteen healthy male volunteer athletes (age: 23.37 ± 1.65, height: 178.37 ± 5.67, body mass; 76.69 ± 3.73) with at least 2 years of strength training participated in the study. During the two test sessions, one-repetition maximum (1-RM), isometric squat and isometric bench press tests and anaerobic power tests with Wingate anaerobic power and arm ergometer were performed. Results of the study showed a high degree of correlation between isometric squat (Squatiso) and lower body Peak Power and Average Power (r (14) = 0.766, p < 0.001 and r (14) = 0.690, p < 0.003 respectively). However, there was no significant relationship between Squatiso and Fatigue Index (FI) (p > 0.05). In isometric bench press, there was also a high level of correlation between upper body peak power and average power (r (14) = 0.620, p < 0.01 and r (14) = 0.749, p < 0.001 respectively). These data can be used to classify the power capabilities of the athletes and determining the training loads to be used in achieving the training goals. In addition, periodic measurements of the maximum power and strength performances of the athletes with field tests and laboratory test batteries according to the characteristics of the sports branch can also provide significant contributions to the coaches and researchers.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tenisçilerde Maksimum İzometrik Kuvvet, Sürat ve Servis Hızı İlişkisi: Deneysel Araştırma
    (2021) Akşit, Tolga; Vural, Faik; Ceyhan, Gamze; Özkol, M. Zeki
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, erkek tenisçilerde 5-10 m sürat ve servis sırasında atılan top hızı ile izometrik squat kuvvet değerleri arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya gönüllü olarak 12 erkek müsabık tenis oyuncusu katıldı (ortalama±standart sapma; yaş: 21±0,5 yıl; vücut ağırlığı: 82,2±1,08 kg; boy uzunluğu: 182,2±0,87cm; tenis deneyimi: 10,91±0,70 yıl). Katılımcıların, servis hızları, izometrik squat kuvvet değerleri, 5 m ve 10 m sürat değerleri ile tanımlayıcı özellikleri belirlendi. Bulgular: Katılımcıların 5 m sürat performansları ile nondominant bacak ve çift bacak izometrik kuvvet testi arasında negatif yönde çok güçlü düzeyde anlamlı ilişki olduğu (r=-0,972/-0,944, p<0,001), dominant bacak ile pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu (r=0,852, p<0,001) tespit edildi. Servis hızları ile nondominant bacak ve çift bacak izometrik kuvvet testleri arasında ise pozitif yönde orta düzeyde bir ilişki bulundu (r=0,514/0,525, p=0,08). Dominant bacak izometrik squat kuvveti ile servis hızı arasında negatif yönde orta düzeyde bir ilişki belirlendi (r=-0,472, p=0,12). Sonuç: Sonuç olarak, 5 m sürat ve servis hızı ile izometrik squat kuvvet değerleri arasında görülen bu ilişki, servis hızı ve sürat performanslarının gelişimi için tenis antrenörlerinin alt ekstremite izometrik kuvvet çalışmalarını antrenman planlarına dâhil etmeleri açısından faydalı olacaktır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Tenisçilerde performans ile kan nitrit düzeyleri ve toparlanma kapasitesi arasındaki ilişkiler
    (Ege Üniversitesi, 2010) Akşit, Tolga; Kutlay, Emine
    Nitrik oksit (NO) vazodilatör, antioksidan özelliklere sahip ayrıca kan glikoz (GL) ve laktat (LA) metabolizmasında da rolü olan bir gazdır. Tenisteki performans, “groundstroke” dediğimiz forehand/backhand vuruşları, servisin hızları ve isabet başarı yüzdesi ile tenise özgü hareketleri tekrarlı olarak gerçekleştirebilme kapasitesine bağlıdır. Literatürde NO’ nun tenis performansı, LA düzeyleri ve LA eliminasyonu ile ilişkilerini birlikte inceleyen bir çalışmaya rastlanmadı. Bu nedenle bu çalışmada; düzenli olarak antrenman yapan 20-30 yas arası elit erkek tenis oyuncularında (n=20), kortta bir egzersiz modeli geliştirerek; performans yüzdesi, NO, LA ve GL parametreleri arasındaki ilişkilerin araştırılması amaçlandı. Bu modelde; şiddeti top atış hızı ile belirlenen ve gittikçe artarak maksimale kadar süren ve aralıklı 4 periyottan oluşan ve toplam 14 dk. süren bir forehand/backhand vurusu gerçekleştirilmiş olup isabet yüzdesi de performans olarak tanımlanmıştır. Bu maksimal egzersiz periyodundan hemen sonra da 20 dk.’lık pasif toparlanma periyodu başlatılmıştır. Her bir periyot ve toparlanma sonrasında alınan parmak ucu kanlarından belirlenen parametreler ile performans arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Sporcuların fiziksel ve fizyolojik (Anaerobik esik) ölçümleri yapılmıştır. Verilerin analizlerinde SPSS 12.0 istatistik programı kullanılmıştır ve anlamlılık değerleri p<0.05 olarak belirlenmiştir. Her bir periyot sonunda: Kan NO, LA, GL ve KAH parametreleri lineer bir artış gösterirken performans yüzdesi ise bunların tersine bir düşüş gösterdi. Yine her bir periyot sonrasındaki performans, kan NO (3.periyot hariç), LA ve GL değerleri, KAH ve LA eliminasyonu ve anaerobik esik değerleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmadı. Sadece 3. periyotta, performans ve kan NO değeri arasında (r = 0.494; p<0.05) ve toparlanma periyodu esnasındaki NO ve glikozun düşme hızları (oranları) arasında anlamlı bir ilişki bulundu. Sonuç olarak: Bu çalışmada egzersizin kan NO düzeyleri artırıcı yönde olumlu bir etkisi görüldü. Toparlanma esnasındaki NO ve GL metabolizmalarının birbiriyle ilişkili olması dikkat çekicidir. Elit tenis sporcularında 3. periyottakine benzer submaksimal bir antrenman modeli performans açısından daha yararlı olabilir. Ayrıca bu egzersizle NO’ da görülen artış sağlık açısından da önem taşımaktadır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Tenisçilerde performans ile kan nitrit düzeyleri ve toparlanma kapasitesi arasındaki ilişkiler
    (Ege Üniversitesi, 2011) Akşit, Tolga; Kutlay, Emine
    Nitrik oksit (NO) vazodilatör, antioksidan özelliklere sahip ayrıca kan glikoz (GL) ve laktat (LA) metabolizmasında da rolü olan bir gazdır. Tenisteki performans, "groundstroke" dedigimiz forehand/backhand vurusları, servisin hızları ve isabet basarı yüzdesi ile tenise özgü hareketleri tekrarlı olarak gerçeklestirebilme kapasitesine baglıdır. Literatürde NO' nun tenis performansı, LA düzeyleri ve LA eliminasyonu ile iliskilerini birlikte inceleyen bir çalısmaya rastlanmadı. Bu nedenle bu çalısmada; düzenli olarak antrenman yapan 20-30 yas arası elit erkek tenis oyuncularında (n=20), kortta bir egzersiz modeli gelistirerek; performans yüzdesi, NO, LA ve GL parametreleri arasındaki iliskilerin arastırılması amaçlandı. Bu modelde; siddeti top atıs hızı ile belirlenen ve gittikçe artarak maksimale kadar süren ve aralıklı 4 periyottan olusan ve toplam 14 dk. süren bir forehand/backhand vurusu gerçeklestirilmis olup isabet yüzdesi de performans olarak tanımlanmıstır. Bu maksimal egzersiz periyodundan hemen sonra da 20 dk.'lık pasif toparlanma periyodu baslatılmıstır. Her bir periyot ve toparlanma sonrasında alınan parmak ucu kanlarından belirlenen parametreler ile performans arasındaki iliskiler incelenmistir. Sporcuların fiziksel ve fizyolojik (Anaerobik esik) ölçümleri yapılmıstır. Verilerin analizlerinde SPSS 12.0 istatistik programı kullanılmıstır ve anlamlılık degerleri p<0.05 olarak belirlenmistir. Her bir periyot sonunda: Kan NO, LA, GL ve KAH parametreleri lineer bir artıs gösterirken performans yüzdesi ise bunların tersine bir düsüs gösterdi. Yine her bir periyot sonrasındaki performans, kan NO (3.periyot hariç), LA ve GL degerleri, KAH ve LA eliminasyonu ve anaerobik esik degerleri arasında anlamlı bir iliski bulunmadı. Sadece 3. periyotta, performans ve kan NO degeri arasında (r = 0.494; p<0.05) ve toparlanma periyodu esnasındaki NO ve glikozun düsme hızları (oranları) arasında anlamlı bir iliski bulundu. Sonuç olarak: Bu çalısmada egzersizin kan NO düzeyleri artırıcı yönde olumlu bir etkisi görüldü. Toparlanma esnasındaki NO ve GL metabolizmalarının birbiriyle iliskili olması dikkat çekicidir. Elit tenis sporcularında 3. periyottakine benzer submaksimal bir antrenman modeli performans açısından daha yararlı olabilir. Ayrıca bu egzersizle NO' da görülen artıs saglık açısından da önem tasımaktadır.;Nitrit, nitrik oksit, tenis performans, laktat, toparlanma.;Nitrite, nitric oxide, tennis performance, recovery.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tenisçilerde tek bacak izometrik squat hareketinin çeviklik ve çabukluk drilleri ile serviste top hızına etkisi
    (Ege Üniversitesi, 2018) Akşit, Tolga
    Bu spor dalında başarılı bir performansın ortaya konulmasında, etkili bir servis atışı da son derece önemli parametrelerinden diğeridir. Bacak kuvveti ile çeviklik arasında ve serviste yere itme sırasında ortaya konan güç arasında da bir ilişki olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, müsabık erkek tenisçilerde 5 metre ve 10 metre sürat değerleri ile servis sırasında atılan top hızının, tek bacak izometrik squat hareketin kuvvet değerleri ile ilişkilendirmektir. Çalışmaya 12 erkek tenis oyuncusu (ort±SS; yaş: 21±1,8 yıl; vücut ağırlığı: 82,2±3,74 kg; boy uzunluğu: 182,2±3 cm) katıldı. Tenis oyuncuların çalışmada, servis hızını (radar cihazı), bacak kuvvet değerlerini (yük hücreleri), 5m ve 10 m sürat testleri ile tanımlayıcı özellikleri saptandı. Bu çalışmanın sonuçlarından elde edilen veriler gösteriyor ki, beklenilenin aksine, katılımcıların squat sırasında ölçülen izometrik kuvvet değerleri ile servis hızı ve sürat testleri arasındaki herhangi bir anlamlı ilişki saptanmadı. Sonuç olarak; katılımcı sayısının azlığı ve sadece alt ekstremite kuvvet değerlerini çalışmaya dahil etmemiz bu sonuçların elde edilmesine neden olmuş olabilir. Tenis servisin hazırlık safhasında atış perfortmansını önemli ölçüde etkileyecek olan izometrik kuvvetin vücudun ilgili diğer segmentlerin ölçülmesi, bu ilişkinin ortaya konması açısından önemlidir.;Tenis, Performans, İzometrik Kuvvet, Servis Hızı.;Tennis, Performance, Isometric Strength, Serve Speed.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Türkiye`de Profesyonel 400m Koşucularının Müsabaka Ortamında Koşu Parametrelerinin Değerlendirilmesi
    (2023) Siahjani, Shahriar; Akşit, Tolga; Erman, Berkant
    Performanstaki küçük farklılıklar kısa mesafe koşu branşlarında sonucu önemli derecede etkilediğinden, enerji kaynaklarını ekonomik kullanmanın en iyi yolu ile ilgili bilgiler oldukça ilgi çekicidir. Bununla birlikte, performans üzerine literatüre bakıldığında, bu konuda az sayıda çalışma bulunduğu görülmüştür. Bu çalışmada, atletizm branşından 400 m koşu parametrelerinin ve sporcuların açısal kinematikleri yönünden incelemesi amaçlanmıştır. Sporcu verilerini elde etmek için müsabaka ortamında dört kamera uygun yerlere yerleştirilmiş ve çekim yapılmıştır. Müsabakanın iki bölgeden oluşan en hızlı ve en yavaş bölgelerine göre (140/150 m) ve (350/360 m) koşu mekaniği olarak en anlamlı farklılıklar, adım uzunluğu (AU) (p<0,001) ve adım sıklığı (AS) (p=0,002) olduğu tespit edilmiştir. İlk 100 m de AS, ikinci 100 m AU, üçüncü 100 m de AS baskın olduğu tespit edildi. Son 100 m de iki parametrede nerdeyse paralel olarak bir düşüş görüldü Üçüncü 100 m de koşu hızının azalması, AU parametresinin anlamlı olarak kısalması ile açıklanabilir (p<0,001). Tüm açısal kinematik verilerin negatif değişimleri sporcuların koşu parametrelerin negatif değişimleri ile paralel olduğu tartışma konusu olmuştur. Atletlerdeki en belirgin değişim gösteren açılar, Dorsifleksiyon (DF) pozisyonunda diz açısı (?°), bilek açısı (?°), gövde açısı (?°) ve Plantarfleksiyon (PF) pozisyonunda diz açısı (?°) olduğu tespit edildi. Bu kinematik değişimlerin yarışmanın son metrelerinde yavaşlamanın sebeplerinden biri olduğu ve atletlerin AS ve AU koşu parametrelerin doğrudan etkilediği düşünülmektedir. Sonuç olarak yarışmanın en hızlı ve en yavaş bölümündeki tüm parametrelerde bir düşüş ve açısal kinematik verilerinde 8 faktörden 7’si istatistik olarak anlamlı fark göstermektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Yüzmede aerobik-anaerobik kinetikler, antropometrik özellikler, vücut kompozisyonu ve performans değişimlerinin uzun dönemli incelenmesi
    (Ege Üniversitesi, 2016) Varol, Rana; Akşit, Tolga
    Bu projenin birincil amacı, yüzmede aerobik-anaerobik kinetikler, antropometrik özellikler, vücut kompozisyonu ve performans değişimlerini uzun dönemli incelemektir. Elde edilen veriler doğrultusunda yüzme antrenörlerinin bireysel antrenman planları oluşturması amacıyla göz önünde bulundurulması gereken değişkenleri ve yetenek seçim kriterlerini belirlemek ise projenin ikincil amacını oluşturmaktadır. Bu proje kapsamında çalışmaya katılacak 173 yüzücü katılmıştır. Bu proje ile ülkemizde eksikliği hissedilen 11-12 yaş yetenekli sporcu seçimi konusunda yüzme branşı için önemli bir veri bankası oluşturulmuştur. Sonuç olarak, 11-14 yaş yüzücülerde skinfold, çap, çevre ve uzunluk ölçümleri yüzme performansı ve tahimini itici kuvveti açıklamada kullanılabilir. Somatotip açısından incelendiğinde bu yaş grubunda bayanlarda ektomorfi ve mezomorfi kombinasyonu yüzme performansını açıklayabilmiştir. Yüzme performansı her iki cinsiyet için çevre ölçümleri ile yüksek düzeyde korelasyon göstermiştir. Bu çalışmanın uygulamadaki göstergeleri; temel ve ekonomik ölçümler sonucunda yüzme performanslarına etki eden antropometrik yapıların saptanarak yetenekli genç yüzücülerin tanımlanması sağlanabilir. Bununla birlikte antrenörler yüzme performansı için önemli olan bu antropometrik özelliklerin takibine odaklanmalıdırlar. Projeye destek veren kulüp antrenörleriyle bu veriler paylaşılmış ve sporcuların genel kondisyon durumları hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca yüzmede performans ile antropometrik yapıların etkisi tartışılmış ve yetenek seçiminde dikkat edilmesi gereken fiziki yapılar hakkında bilgi verilmiştir.;Yüzme, antropometrik, somatotip, performans.;Swimming, anthropometry, somatotype, performance.

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim