Erken telarş, erken pubarş

dc.contributor.advisorDarcan, Şükran
dc.contributor.authorYamen, Gülgün
dc.date.accessioned2018-11-23T08:11:36Z
dc.date.available2018-11-23T08:11:36Z
dc.date.issued2010
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesien_US
dc.description.abstractErken pubarşla ilgili ileri dönem riskleri tanımlayan çok sayıda çalışma olmakla beraber, erken telarşın olası ileri dönem riskleri üzerinde yapılan çalışmaya rastlanmamıştır. Amaç : Prematür telarşın da prematür pubarş gibi, erişkin dönemde metabolik belirteçlerde gelişebilecek bozuklukların erken göstergesi olup olmadığını değerlendirmek Olgular : Çalışmaya, ergenlik bulgularının erken gelişme öyküsü olan, 15 yaş üzeri toplam 27 kız olgu alındı. Olgular, erken ergenlik bulguları ile 3,5-9,2 yaşları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Endokrinoloji Bilim Dalı polikliniğine başvurmuş olgulardı. Metabolik parametreler yönünden yakınmalar, fizik bakı, laboratuvar verileri ve US ile erişkin dönem değerlendirmeleri yapıldı. Bulgular : Olguların 15’i (%55,6) erken pubar (EP) ve 12’si (%44,4) erken telarş (ET) grubunda yer almaktaydı. Ortalama yaşları EP grubunda 16,71±0,94 ; ET grubunda 17,65±2,69 yıl idi. Erken pubarş grubundaki olguların 2’si (%13,3) ve erken telarş grubundaki olguların 5’i (%41,7) izlemde santral erken puberte tablosu göstermişti. Bunların dışındaki olguların izole erken pubarş (İEP) ve izole erken telarş (İET) olarak ayrıca değerlendirmeleri de yapıldı. EP ve ET, İEP ve İET gruplarında, doğum ağırlığı SDS değerlerinin puberte bulgularının başlangıç yaşları üzerine etkisi saptanmadı (p>0,05).EP gelişen olguların ağırlık SDS ve VKI SDS değerleri arttıkça, daha erken yaşta menarşla karşılaşıldığı; ET olguların da, ağırlık SDS değerleri arttıkça aksiler/pubik kıllanma yaşının erkene kaydığı görülmüştür (p<0,05). ET tablosu ile ergenliğe giren olguların beklenen hedef boya ulaştıkları görülmektedir (r=0,78 ; p=0,003 ). EP öyküsü olan olguların ise, ergenlik bulguları başladığı dönemde hesaplanan TEB (Tahmini Erişkin Boy) değerlerini yakaladığı görülmektedir (r=0,53 ; p=0,03). ET ve İET olgularda VKI ve vücut yağ oranı arttıkça, SHBG düzeyleri düştükçe, IGF BP1 düzeylerinin de düşük saptandığı; EP grubunda da DHEA-S ve ortalama over volüm değerleri arttıkça IGF BP1 düzeylerinin düştüğü görülmüştür (p<0,05). Sonuç : Prematür telarş da erişkin dönemde gelişebilecek metabolik bozuklukların habercisi olabilir. Kilo fazlalığı, bu riski artırmaktadır. Prematür telarş gelişen olgulara, ilk değerlendirmedeki verilerle, ileride hiçbir sorunu olmayacağına dair güvence verilemez, izlem gerektirir.en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/5329
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectKız çocuk, erken puberte, metabolik sendrom.en_US
dc.subjectGirl, premature puberty, metabolic syndrome.en_US
dc.subjectÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.en_US
dc.titleErken telarş, erken pubarşen_US
dc.title.alternativeMetabolik sendrom ve over kökenli hiperandrojenizm ile ne kadar ilişkili?en_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
gulgunyamen2010.pdf
Boyut:
2.4 MB
Biçim:
Adobe Portable Document Format
Lisans paketi
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim Yok
İsim:
license.txt
Boyut:
1.74 KB
Biçim:
Item-specific license agreed upon to submission
Açıklama: