Akut ensefalopatilerde ve tedaviye yanıtsız epileptik nöbetlerde otoimmun markerların araştırılması

dc.contributor.authorAzarsız, Elif
dc.contributor.authorSerdaroğlu, Gül
dc.date.accessioned2024-08-21T18:40:42Z
dc.date.available2024-08-21T18:40:42Z
dc.date.issued2017en_US
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalıen_US
dc.descriptionAraştırmacılar; Hande Gazeteci Tekin, Sarenur Gökben, Neslihan Karaca, Güzide Aksuen_US
dc.descriptionAraştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2017en_US
dc.description.abstractAutoimmunity, epilepsy, autoimmune encephalitis.;Beyin parankiminin inflamasyonu ile karakterize ensefalit, enfeksiyöz ve immun nedenlerle olabilir. Spesifik otoantikorlarla ilişkili ensefalitler tanımlanmıştır. Voltaja duyarlı K kanalları, leucine-rich glioma inactivated (Lgi 1) contactin-associated protein-like 2 (Caspr 2), glutamik asid dekarboksilaz, N-metil-D-aspartat tipi glutamat reseptörü (NMDAR), antitiroid antikorları ve glisin reseptör antikorları bunlardan bazılarıdır. Ayrıca toplumun %1-3'ünü etkileyen epilepside yapısal/metabolik ve genetik nedenler tanımlanmıştır. Fakat yine de büyük bir kısmının nedeni bilinmez. Otoimmun süreç etyolojileri tanımlanamayan epilepsiler için önemli bir hipotezdir. Otoimmünite, yeni otoantikorlar tanımlanana kadar etyolojide pek üzerinde durulmayan bir teoriydi. Oysa West, Landau- Kleffner, Lennox-Gastaut sendromu, Rasmussen ensefaliti gibi özel sendromların immunomodülator tedaviye iyi yanıt verdiği bilinmektedir. Otoantikorlarla ilişkili ensefalitlerde ve nedeni bulunamayan epilepsilerde eğer otoantikorlar pozitif ise immun tedaviye yanıt iyi olacağı için, tedavinin yönlendirilmesinde otoantikorların araştırılması önemlidir. Bu nedenle çalışmada nedeni bulunamayan, tedaviye iyi yanıt vermeyen dirençli epilepsi hastaları ve akut ansefalit hastalarında otoantikorların bakılması amaçlanmıştır. Çalışmaya 38 hasta, kontrol grubu olarak 50 sağlıklı toplam 88 çocuk alınmıştır. Hasta grubundaki çocukların %47.4'ü (n=18) epilepsi ve %52.6'sı (n=20) ensefalopati tanısı almıştır. Hasta (epilepsi-ensefalopati) ve kontrol grubunda ACA-IgM ve ACA-IgG değeri ortalaması değerlendirildiğinde %95 güven aralığı sınırları içinde anlamlı farklılık bulunamamıştır( p=0,166; p=0,840). Hasta grubu ve kontrol grubunda antiGAD pozitif/negatif dağılımı incelendiğinde %95 güven aralığı sınırlarında anlamlı farklılık bulunamamıştır (p=0,075). İndirekt immünfloresan yöntem ile NMDAR, AMPAR1 ve AMPAR2; VGKC kompleks proteinleri LGİ1 ve CASPR2; ve GABAB1 reseptör otoantikorları bakılmış.Hasta grubunda bir olguda pozitif sonuç saptanmıştır. Çalışmada anlamlı sonuç saptanamaması olgu grubunun yetersizliği olabilir. Ancak yine de etiyolojisi açıklanamayan, seçilmiş olgularda otoimmunitenin rol oynayabileceği akılda tutulmalıdır.;Otoimmunite, epilepsi, otoimmun ensefalit.en_US
dc.identifier.endpageIV 14en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttp://155.223.63.101/tez3/2013tip095.pdfen_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/95802
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.bap2013-TIP-095en_US
dc.relation.publicationcategoryAraştırma Projesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.snmz20240821en_US
dc.titleAkut ensefalopatilerde ve tedaviye yanıtsız epileptik nöbetlerde otoimmun markerların araştırılmasıen_US
dc.typeProjecten_US

Dosyalar

Orijinal paket
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Yükleniyor...
Küçük Resim
İsim:
2013tip095.pdf
Boyut:
538.52 KB
Biçim:
Adobe Portable Document Format