Son 5 yılda E. Ü. T. F. Psikiyatri anabilim dalında yatan ya da Affektif hastalıklar birimince ayaktan izlenen bir grup bipolar depresyon tanılı hastanın tanısal, sağaltımsal ve manik kayma ile ilgili özellikleri

dc.contributor.advisorSahip, Simavi
dc.contributor.authorKandemir, İlhan
dc.date.accessioned2024-08-19T19:45:25Z
dc.date.available2024-08-19T19:45:25Z
dc.date.issued1999
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Psikiyatri Ana Bilim Dalıen_US
dc.descriptionBu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.en_US
dc.description.abstractÖZET Kliniğimizde antidepresan tercihi öncelikle imipramin yönünde (özellikle ağır olan depresyonlarda) olmuştur. Ağır olmayan depresif ataklarda imipramin daha az sıklıkta kullanılmıştır. Ağır olmayan depresif ataklarda antidepresan kullanma yelpazesi genişlemektedir. Etkin dozda antidepresan kullanım oranı TSA'lar grubunda düşük bulunmuştur. Bunun nedeni imipraminin düşük dozlarda da etkin olduğuna olan inanç, ırksal özellikler, yüksek dozlarda ortaya çıkabilen yan etkiler ve olası kayma riskinden sakınmak olabileceği düşünülmüştür. Bipolar depresif atakların tamamına yakınında duygudurum dengeleyici ilaçlar kullanılmıştır. Sürdürüm sağaltımı dönemi remisyonla sonuçlanan depresif atakların yarısından fazlasında ilk iki ay içinde sonlandırılmıştır. Üç ayı geçen sürdürüm sağaltımı sürelerinin depresif relapsları önlemeye yönelik olabileceği düşünülmüştür. Bipolar depresyonun sağaltımında kullanılan değişik antidepresanlar ile (TSA'lar, SSRİ'lar, noradrenerjik + serotenerjik etki mekanizmalılar, serotenerjik etki mekanizmalılar) birbirine yakın oranlarda kayma gözlenmiştir. Yani kaymanın antidepresan cinsinden bağımsız olduğu söylenebilir. Ağır olan bipolar depresif ataklarda antidepresanlar ile daha fazla kayma görülmüştür. Ancak bunun hastalığın ağırlığından mı yoksa,ağır ataklarda sağaltım özelliklerinin farklı olmasından dolayı mı olduğunu söylemek güç. Ağır olmayan bipolar depresif ataklara bakıldığında, antidepresanlar kullanılınca istatistiksel olarak anlamlı olmasa da daha fazla kayma olmaktadır. Kaymanın antidepresan ortalama dozundan bağımsız olduğu söylenebilir. Kayma olanlar ile olmayanlar arasında yaş, cinsiyet ve tanı açısından fark gözlenmemiştir. Geriye dönük bir çalışma olması dezavantaj olmakla birlikte hasta sayısının çok olması ve bir döküm çalışması olarak planlanmış olması çalışmanın güvenilirliğini artırmaktadır. 79en_US
dc.identifier.endpage95en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/86860
dc.identifier.yoktezid90262en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/closedAccessen_US
dc.subjectPsikiyatrien_US
dc.subjectPsychiatryen_US
dc.subjectAffektif bozukluklar-psikotiken_US
dc.subjectAffective disorders-psychoticen_US
dc.subjectBipolar bozukluken_US
dc.subjectBipolar disorderen_US
dc.subjectBipolar bozukluken_US
dc.subjectBipolar disorderen_US
dc.subjectDepresyonen_US
dc.subjectDepressionen_US
dc.titleSon 5 yılda E. Ü. T. F. Psikiyatri anabilim dalında yatan ya da Affektif hastalıklar birimince ayaktan izlenen bir grup bipolar depresyon tanılı hastanın tanısal, sağaltımsal ve manik kayma ile ilgili özelliklerien_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar