Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Haydaroğlu, Ayfer" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 20 / 48
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Baş-boyun kanseri tanısı ile radyopterapi gören olgularda geç yan etkilerinin değerlendirilmesi
    (2003) Özsaran, Zeynep; Yalman, Deniz; Yıldırım, Gökçen; Parvızı, Morteza; Esassolak, Mustafa; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Baş-boyun bölgesine yönelik radyoterapi gören 120 olgu, geç yan etkiler ve görülme sıklığını etkileyen prognostik faktörlerin belirlenmesi amacıyla kliniğimizde tedavi sonrası en erken 6. ayda olmak üzere "Radiation Therapy Oncology Group/ European Organization for Research and Treatment of Cancer" (RTOG/EORTC) kriterlerine göre değerlendirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Tümör yerleşimi; 53 olguda (%44.2) larinks, 17 (%14.2) olguda nazofarinks, 13 (%10.8) olguda dil, 7 (%5.8) olguda ağız tabanı, bukkal mukoza, 10 olguda (%8.3) hipofarinks, tonsil veya parotiste olup, 20 (%16.7) olguya primeri bilinmeyen servikal lenf bezi metastazı nedeniyle baş-boyun bölgesinden radyoterapi uygulanmıştır. Radyoterapi dozu medyan 66 Gy (aralık:54-90 Gy) olup, tedavi 103 olguda Co 60 teleterapi cihazı ile 17 olguda ise 6-25 MV lineer hızlandırıcı ile uygulanmıştır. Bulgular:Geç yan etki açısından sorguladığımız 120 olgunun 17'sinde (%14.2) geç yan etki gözlenmezken, 39 olguda (%32.5) derece 1, 49 olguda (%40.8) derece 2, 15 olguda (%12.5) derece 3 toksisite ile karşılaşılmıştır. Geç yan etki gelişimini etkileyebilecek faktörler araştırıldığında, cins (p=0.799), operasyon uygulanması (p=0.743), radyoterapi dozu(<66 Gy) (p=0.229), kullanılan foton enerjisi (Co 60 veya 6 MV) (p=0.860), sosyoekonomik durum (p=0.440), kemoterapi uygulaması (p=0.656) ile geç yan etki gelişimi arasında istatistiksel anlamlı ilişki bulunmazken, uygulanan operasyon tipinin (yalnız tümör eksizyonu ve tümör eksizyonuyla birlikte boyun disseksiyonu) geç yan etki oranlarını arttırdığı belirlenmiştir (p=0.004). Ayrıca ağız mukozasının %50'sinden fazlasının saha içinde kalması durumunda geç yan etki oranlarının yükseldiği saptanmıştır (p=0.006). Sonuç: Baş-boyun kanseri nedeniyle radyoterapi uygulanan olgularda farklı derecelerde olmakla birlikte yüksek oranda geç toksisiteye rastlanmaktadır. Bu yan etkilerin daha ayrıntılı bir şekilde standart bir derecelendirme sistemi kullanarak her hastada radyoterapiden önce, radyoterapi sırasında ve sonrasında değerlendirilmesi belki de geç toksisite görülebilecek olguları önceden belirleyip buna yönelik koruyucu tedbirler almamızda yardımcı olacak ve hastaların yaşam kalitesini yükseltecektir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Baş-boyun kanseri tanısı ile radyoterapi gören olgularda geç yan etkilerin değerlendirilmesi
    (2003) Özsaran, Zeynep; Yalman, Deniz; Yıldırım, Gökçen; Parvizi, Morteza; Esassolak, Mustafa Adnan; Haydaroğlu, Ayfer
    …
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    CYP1A1 geni T3801C polimorfizminin meme kanseri riski üzerine olan etkisinin saptanması
    (Ege Üniversitesi, 2015) Haydaroğlu, Ayfer; Özkınay, Feriştah Ferda
    Breast cancer, CYP1A1 gene, T3801C polymorphism.;DNA'da hasar meydana getiren kimyasal sınıflarından biri polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH) olarak tanımlanmaktadır. PAH sınıfı içerisinde yer alan farklı kimyasallar normal meme epitelyal hücrelerini transforme edebilmektedir. Sitokrom P450 gen ailesine ait enzimler aril hidrokarbon hidroksilaz ("aryl hydrocarbon hydrolase") aktivitesine sahiptirler. Bu aile içerisinde yer alan CYP1A1 gen ürünü, PAH'ları oksidize ederek kimyasal formu fenolik ürünlere dönüştürürler. CYP1A1 geni için tanımlanan polimorfizmleri farklı kanser tipleri için tanımlanmıştır. Buna karşın bu polimorfizmlerin meme kanseri etiyolojisi üzerindeki etkisi tam olarak bilinmemektedir. Bu çalışmada, meme kanseri ile ilişkisi olan CYP1A1 geni T3801C polimorfizminin Türk popülasyonundaki görülme sıklığı ve bir risk faktörü olarak olası etkisi araştırılmıştır. Yüz meme kanseri hastası ve yüz üç normal bireyde CYP1A1 geni T3801C polimorfizmi RFLP yöntemi ile tanımlanmıştır. Hasta ve kontrol grupları için gözlenen genotip dağılımları istatistiksel olarak incelenmiştir. CYP1A1 geni T3801C polimorfizminin meme kanserine ait parametreler arasındaki ilişki istatistiksel olarak tanımlanmıştır. Kontrol grubunun genotip dağımı normal popülasyonun genotip dağılımı ile birliktelik göstermiştir. CYP1A1 geni T3801C polimorfizminin meme kanseri bakımından Türk popülasyonunda bir risk oluşturmadığı saptanmıştır. Meme kanseri hastalarına ait parametreler CYP1A1 geni T3801C polimorfizm genotip dağılımları ile incelendiğinde, her hangi bir parametre için ilişki saptanmamıştır. Bu bakımdan, Türk popülasyonunda CYP1A1 geni T3801C polimorfizmi ile meme kanseri arasında ilişkili olmayabilir.;Meme kanseri, CYP1A1, T3801C polimorfizmi.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesi merkezi sinir sistemi tümörlerinin epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Özgiray, Erkin; Çalışkan, K. Emre; Çağlı, M. Sedat; Yurtseven, Taşkın; Ertan, Yeşim; Akalın, Taner; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi veri tabanında bulunan, merkezi sinir sistemi (MSS) tümörü tanısı ile tedavi edilen 5877 adet olgunun epidemiyolojik ve genel sağ kalım özelliklerini istatistiksel açıdan değerlendirmek ve literatür ile karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: 1992 ile 2017 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tanı alan 5877 adet MSS kanseri olgusu, Ege Üniversitesi Kanserle Savaş, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (EÜKAM) özel eğitimli ve sertifikalı kanser kayıt elemanları tarafından kayıt altına alınan veriler, Ki-kare testi ve doğrusal modelleme yöntemi kullanılarak analiz edilmiş, p<0,05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: EÜKAM verilerine göre 1992 ile 2017 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde tanı olan toplam kanser olgu sayısı 117139 olarak bulunmuş olup MSS tümörleri, 5877 adet olgu ile tüm kanser olgularının %5’ini oluşturmuştur. %66,7 oranında en sık beyin tümörleri izlenmiştir. MSS tümörleri en sık 50-59 yaş aralığında izlenmiştir. Beyin tümörlerinin en sık frontal lob lokalizasyonunda yerleştiği görülmüştür. Beyin tümörleri arasında diffüz astrositik ve oligodendroglial tümörler (%63) en sık izlenen grup olmuştur. Beyin tümörlerinin toplam sayısında da tüm MSS tümörleriyle benzer şekilde, 1992-2017 yılları arasında doğrusal bir artış izlenmiştir. Beş yıllık sağ kalım oranı, %86,3 oranı ile meninks tümörlerinde en fazla olduğu bulunmuştur. Sağ kalım oranlarının, 70 yaş ve üzeri grupta en düşük oranda olduğu, glioblastomların, erkeklerde (%60,4) daha sık görüldüğü izlenmiştir. Glioblastomlarda ortalama sağ kalım süresi, erkeklerde 11,6 ay, kadınlarda ise 13,3 ay olduğu bulunmuştur. Sonuç: Genel olarak EÜKAM verileri ve literatür bilgileri örtüşmektedir ve MSS tümörlerinin insidansında artış olduğu; CBTRUS, GLOBOCAN ve Türkiye Kanser İstatistiği verilerinde de izlenmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi hastanesi veri tabanında çoklu primer kanserlerin analizi
    (2020) Haydaroğlu, Ayfer; Sert, Fatma Yelkenci; Caner, Ayşe
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesi (EÜH) kanser veri tabanında birden çok sayıda kanserleri olan Çoklu Primer Kanser (ÇPK)’li olguların sayıca artışı dikkat çekici bulunmuş, bu artışın istatistik olarak analizi planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: EÜH’de EÜKAM tarafından CANREG-4 özel bilgisayar programına kayıt edilen kanser verileri WHO ve Surveillance, Epidemiology, and End Results (SEER) sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde Ki-kare, General Linear Model, Kaplan Meier sağkalım analizleri uygulanmıştır. Kaplan Meier Sağkalım analizinde Log Rank (Mantel-Cox), Breslow (Generalized Wilcoxon) ve Tarone-Ware istatistikleri kullanılmış, istatistik analizlerde p <0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: EÜH veri tabanında 1992-2018 yılları arasında kaydedilmiş 124.321 kanser olgusunun 6.311’inde birden çok kanser (%5,1) saptanmıştır. ÇPK görülüşü erkeklerde daha belirgindir (p<0,0001). ÇPK’de yıllara göre bir artış saptanmıştır (p<0,0001). Her iki cinste en sık görülen Gastrointestinal sistem (GİS) kanserlerinde ÇPK genellikle yine GİS ile ilgili olmakta, bunu ürogenital sistem (ÜGS) kanserleri izlemektedir. Akciğer kanseri ile beraber görülen ÇPK’lerin başında diğer solunum sistemi kanserleri gelmekte, bunu mesane kanserleri izlemektedir. Meme kanserini izleyen ÇPK’ler endometrium ve over kanseridir. ÇPK’lerde sağkalım tek primer kanserlilere göre daha kötü ve çoklu ÇPK sayısı arttıkça sağkalımlar daha kötü olmaktadır (p<0,001). Olguların %18,2’si senkron, %81,8’i metakron olup sağkalım açısından istatistiksel olarak aradaki fark anlamlı değildir (p=0,506). Sonuç: EÜH Hastanesi veri tabanında %5,1 ÇPK saptanmış olup yıllara göre bir artış eğilimi vardır. Senkron veya metakron gelişen ÇPK’lar da sağkalım farkı bulunmamıştır. Çoklu primer kanserlerde sağkalım tekli kanserlere göre daha kötü olup ÇPK sayısı arttıkça GSK’lar daha kötü olmaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesi veri tabanında meme kanseri hastalarının epidemiyolojisi ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Haydaroğlu, Ayfer; Çakar, Burcu; Gökmen, Erhan; Özdemir, Necmettin; Zekioğlu, Osman; Özsaran, Zeynep; Yeniay, Levent
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesinde 1992-2017 arası kanser tanı ve tedavisi yapılan 13079 meme kanser tanılı hastanın genel özellikleri, tedavi modaliteleri ve sağ kalım sürelerinin tanımlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından toplanan meme kanseri verileri CANREG özel bilgisayar programına kayıt edilmiş, DSÖ ve SEER sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde Ki-kare, General Linear Model, Kaplan Meier sağ kalım analizleri uygulanmıştır. Kaplan Meier Sağ kalım analizinde Log Rank (Mantel-Cox), Breslow (Generalized Wilcoxon) ve Tarone-Ware istatistikleri kullanılmıştır. İstatistik analizlerde p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir Bulgular: 13079 meme kanser tanılı hasta verisi analiz edilmiştir. Meme kanseri(MK) olgularımızın %98,7’si kadın, %1,3’ü erkektir. Olgularımızın en sık görüldüğü yaşlar kadınlarda 40-49 yaşlarda, erkeklerde ise 60-69 yaş aralığındadır. Kadın olgularımızda tanı anındaki görülme yaşları erkek olgulara göre daha genç yaşlardadır. Meme kanserli olgularımızda en sık yerleşim üst-dış kadranda (%46), en sık histolojik alt tip invaziv duktal kanser (%57,3) olarak izlenmiştir. Hastaların yaklaşık yarısı lokal ileri dönemde tanı almaktadır. Denovo metastatik hastalık erkeklerde %17,7 iken kadınlarda bu oran %8,4 dür. Evrelere göre beş ve 10 yıllık GSK sırasıyla; Lokalize kanserlerde %94,1 ve %86,6, Lokal ileri evrede ise %85,5 ve %71,1, metastatik dönemde ise %39,1 ve %22,7’dir. Tüm evreler birlikte değerlendirildiğinde kadınlarda 5 ve 10 yıllık sağ kalımlar %85,4 ve %77,4 iken erkeklerde bu oranlar %74,3 ve %63’e düşmektedir. Sonuç: EÜ Hastane Tabanlı Kanser Kayıt sisteminde kadın kanserlerinin dörtte birini meme kanserleri oluşturmaktadır. Bizim 13079 olgu içeren serimiz tek merkez olarak Türkiye’deki en geniş meme kanseri serisidir. Kadın olgularımızda meme kanseri erkek cinsiyete göre daha erken yaşta izlenmektedir ve daha iyi sağ kalımla ilişkilidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesi veri tabanındaki kanser olgularının epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Haydaroğlu, Ayfer; Sert, Fatma; Caner, Ayşe
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesi (EÜH) veri tabanındaki kanser olgularının epidemiyolojik ve genel sağ kalım (GSK) özelliklerini istatistiksel açıdan değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Türkiye’de ilk kez aktif kanser kayıtçılığı EÜ Kanser Araştırma Merkezi (EÜKAM) tarafından 1992’de başlatılmıştır. CANREG özel bilgisayar programına kaydedilen veriler DSÖ ve SEER sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde Ki-kare, General Linear Model (GLM), Kaplan Meier sağ kalım analizleri uygulanmıştır. Kaplan Meier sağ kalım analizinde Log Rank (Mantel-Cox), Breslow (Generalized Wilcoxon) ve Tarone-Ware istatistikleri kullanılmıştır. İstatistik analizlerde p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: EÜKAM tarafından 1992-2017 arasında, 25 yılda 117139 kanser kaydı yapılmış olup bu çalışma içine cilt kanserleri hariç 107238 kanser verisi esas alınmıştır. Olguların %52,8’i erkek, %47,8’i kadındır. Olguların yaş ortalaması 54,87±0,62 olup erkeklerde 60-69 yaş grubunda, kadınlarda ise 50- 59 yaş grubunda en sık görülmektedir (p<0,0001). Organ tutulumuna göre en sık görülen ilk üç tümör akciğer, meme ve tiroit kanseridir. Kadınlarda sırasıyla en sık meme, tiroit ve korpus uteri, erkeklerde ise akciğer, prostat ve hematolojik kanserlerdir. Yıllara ve organlara göre kanser görülme oranlarındaki doğrusal artış dikkat çekicidir (p<0,0001). Kadın olgular en fazla (%41,8) lokal evrede, erkekler ise metastatik dönemde (%38,7) tanı almışlardır. Kadınlar anlamlı olarak daha erken evrede tanı almaktadır (p<0,001). Cinsiyetlere göre 10 yıllık GSK erkeklerde %36,6, kadınlarda ise %60,5 olup kadın olgularımız daha uzun sağ kalıma sahiptir (p=0,0001). Organlara göre 10 yıllık GSK tiroit ve meme kanserlerinde (%92,4 ve %73,3) daha iyi, akciğer kanserlerinde ise en kötü (%9,4) olduğu görülmüştür (p=0,0001). Sonuç: Çalışmamızda erkeklerin kadınlara göre sayıca daha fazla ve daha ileri yaşlarda olduğu, kadınların ise erkeklere göre daha erken evrede tanı aldığı belirlenmiştir. Sağ kalımın tiroit ve meme kanserinde daha iyi, akciğer kanserlerinde ise en kötü olduğu görülmüştür. Olguların cinsiyetlerine göre GSK’leri incelendiğinde kadınların daha uzun sağ kalıma sahip olmaları dikkat çekicidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi hastanesi veri tabanındaki pankreas kanserlerinin epidemiyolojik ve genel sağkalım özellikleri
    (2020) Sert, Fatma; Özkök, Serdar; Oruç, Nevin; Ünalp, Ömer; Yalman, Deniz; Nart, Deniz; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Pankreas kanserlerinin epidemiyolojisi ve genel sağkalım (GSK) özelliklerinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezine (EÜKAM) 1992-2017 yıllarında kayıtlı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi (EÜTF) kanser verileri retrospektif olarak taranmıştır. CANREG özel bilgisayar programına kayıtlı veriler, WHO ve Surveillance, Epidemiology, and End Results (SEER) sistemlerinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistiksel analizlerde Kikare, General Linear Model (GLM), Kaplan-Meier sağ kalım analizleri kullanılmıştır. Bulgular: Toplam 117.139 kanser olgusunun 2.507’si pankreas kanseridir. Olgularımızın 1.493’ü (%59,5) erkek, 1.014’ü (%40,5) kadın olup pankreas kanseri iki cinsiyette benzer oranlarda izlenmektedir. Pankreas başı, en sık yerleşim yeridir. Genellikle ileri evrede tanı konulan kuyruk yerleşimli tümörler, erkeklerde daha sıktır (%11,5 vs. %6,2; p=0,047). Erkeklerde en sık 60 69 yaş arasında, kadınlarda ise 70 yaş üzerinde izlenmektedir. Ekzokrin tümörler, endokrin tümörlerden anlamlı oranda fazla karşılaşılmaktadır (%95 vs. %5; p=0,002). 1992 yılından 2014 yılı sonuna kadar kaydedilen pankreas kanseri olgularında doğrusal bir artış mevcuttur ve yıllara göre olan bu artış anlamlıdır (GLM: F=10,91, p<0,001). Artış cinsiyetler arasında farklılık göstermektedir. Erkeklerde daha yüksek ve doğrusal artış olduğu saptanmıştır (GLM: F=4,988, p=0,026). Hastalık prognozu oldukça kötü olup 2-, 5- ve 10-yıllık GSK oranları sırasıyla %15,9, %8,3 ve %6,0; ortanca GSK 7 aydır. Beş yıllık GSK erkeklerde %11,3 iken; kadınlarda %15,4 olup fark anlamlı bulunmuştur (p<0,001). Sonuç: EÜTF’de EÜKAM tarafından 1992-2017 arasında, 117.139 kanser kaydı gerçekleştirilmiş, bunların 2507’si pankreas kanseridir. Pankreas kanserinde yıllara göre doğrusal artış vardır ve uzak metastatik evrede tanı konulmaktadır. En sık görülme yaş grubu olan 60-69 yaş grubu için 5 yıllık GSK %1,4 olarak bulunmuştur. Kadınlarda GSK erkeklere göre daha iyidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesinde erkek genital sistem kanserlerinin epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Haydaroğlu, Ayfer; Yalman, Deniz; Özkök, Serdar; Gökmen, Erhan; Şen, Sait; Kumbaracı, Banu Sarsık; Caner, Ayşe
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesi’nde (EÜH) Erkek Genital Sistem Kanseri (EGSK) tanısı ile tedavileri yapılan 5.634 kayıtlı olgunun epidemiyolojik ve genel sağ kalım (GSK) özelliklerini istatistiksel açıdan değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Sınıflandırmalarda ve sağ kalım analizlerinde “Surveillance, Epidemiology, and End Results” (SEER) verileri göz önüne alınmıştır. CANREG-4 programı ile kaydedilen veriler SPSS programına aktarılmıştır. İstatistik analizde Ki-kare yöntemi ve doğrusal modellemeler yapılmış ve p<0,05 anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: EGSK, EÜH kanser olgularının %5,3’ni, erkek kanserlerinin %10,1’ni oluşturmaktadır. EGSK’lerinin %84,7’si prostat, %15,3’ü ise testis yerleşimlidir. EGSK’lerinin yaş gruplarına göre dağılımında prostat kanserleri en sık 60-69 yaş grubunda, testis tümörleri ise 30-39 yaş grubunda yer almaktadır. Evrelendirme yapılabilen prostat kanserleri %60,9 lokalize, %20,2 lokal ileri, %16,8 metastatik dönemde tanı almışlardır. Prostat kanserinde yıllara göre doğrusal bir artış vardır (p<0,0001), testis tümöründe ise artış saptanmamıştır. Prostat kanserlerimizde medyan sağ kalım 120 ay, 5 ve 10 yıllık genel sağ kalım (GSK) oranları %74,2 ve %55,2’dir. Evrelere göre 5 ve 10 yıllık sağ kalım oranları sırasıyla; lokalize evrede %86,3 ve %70, lokal ileri evrede %78,1 ve %62,7, metastatik dönemde %21,7 ve %14’tür. Testis tümörlerinde olguların %45,4’ü seminom, %54,6’sı nonseminomdur. Testis tümörlerinde 5 ve 10 yıllık sağ kalımlar sırasıyla %86,6 ve %82,9’dir. Histopatolojiye göre 5 ve 10 yıllık GSK sırasıyla; seminomlarda %95,7 ve %94,2, nonseminomlarda ise %80.6 ve %75,2’dir (p<0,001). Sonuç: EÜH’de EGSK’lerinin %84,7’si prostat, %15,3’ü testis tümörüdür. Yıllar içinde prostat kanserinde doğrusal artış saptanmış, 5 ve 10 yıllık GSK oranları prostat kanseri için sırasıyla %74,2 ve %55,2, testis tümörlerinde %86,6 ve %82,9 bulunmuştur. Seminomlarda 10 yıllık sağ kalım %94,2 iken non-seminomlarda %75,2’ye düşmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesinde gastrointestinal sistem kanserlerinin epidemiyolojik ve sağ kalım özellikleri
    (2019) Haydaroğlu, Ayfer; Yalman, Deniz; Ersin, Sinan; Yakut, Doğanavşargil Başak; Karabulut, Bülent; Ünal, Nalan; Özütemiz, Ömer
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesi (EÜH)’nde 1992-2017 arası gastrointestinal sistem (GİS) kanseri tanısı ve tedavileri yapılan olguların epidemiyolojik ve genel sağ kalım (GSK) özelliklerinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: EÜKAM tarafından 1992-2017 yılları arasında 19.542 GIS kanser kaydı yapılmıştır. Sınıflandırmalarda ve sağ kalım analizlerinde SEER verileri göz önüne alınmıştır. CANREG 4 programı ile kaydedilen veriler SPSS programına aktarılmış, istatistik analizde Ki-kare yöntemi ve doğrusal modellemeler yapılmış, p<0,05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: GİS kanserleri, tüm olgularda ilk sırada (%16,7) yer almaktadır (p<0,0001), erkeklerde ikinci, kadınlarda üçüncü sıradadır. GİS kanserleri içinde en sık kolorektal kanserler (KRK) (%37), mide (%22) ve pankreas (%13) kanseri izlenmektedir. KRK kadınlarda (%38,6), mide kanserleri ise erkeklerde (%22,6) daha sıktır (p<0,0001). Yerleşimler, cinsiyet ve yaş grupları dikkate alındığında, GİS kanserleri erkeklerde 60-69 yaş grubunda (%31), kadınlarda >70 yaş grubunda (%28,6) anlamlı yüksektir (ki-kare: 85,297; p<0,0001). Yirmi yaş ve üzeri erişkin ve çocukluk dönemi kanser yerleşimleri karşılaştırıldığında, çocuklarda karaciğer ve intrahepatik safra yolları (%60,9), erişkinde KRK ilk sıradadır (%37,4) (p<0,00019). Histopatolojik olarak en sık adenokanserler (%70) görülmektedir (p<0,0001). GİS kanserlerinde yıllara göre doğrusal bir artış saptanmıştır (p<0,0001). Sonuç: EÜH Kanser Kayıt sisteminde GİS kanserleri tüm sistemler arasında birinci sıradadır. GİS kanserleri içinde en sık KRK görülmekte, bunu mide kanserleri izlemektedir. KRK kadınlarda, mide kanseri erkeklerde daha sıktır. GİS kanserleri hastanemizde cinsiyete ve yıllara göre doğrusal bir artış göstermektedir. GİS kanserlerimizde ortalama sağ kalım 25 ay, beş ve 10 yıllık GSK oranları %33,6 ve %25,2’dir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesinde glioblastomaların epidemiyolojik ve sağ kalım özellikleri
    (2019) Öztürk, Meltem; Kamer, Serra; Ertan, Yeşim; Özgiray, Erkin; Yurtseven, Taşkın; Şanlı, Ulus; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesi (EÜH) veri tabanındaki 1327 Glioblastoma (GBM) olgusunun epidemiyolojik ve genel sağ kalım (GSK) özelliklerini istatistiksel açıdan değerlendirmektir. Gereç Yöntem: EÜ Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi (EÜKAM) tarafından 1992-2017 arasında kanser veri tabanında toplanan 117139 kanser verisi içindeki 1327 GBM olgusu değerlendirilmiştir. Bulgular: 1327 GBM hastası analiz edilmiştir. Tanı anı ortalama yaş 55,6 yıl bulunmuştur. Erkek/kadın oranı 1,52:1’dir. En sık tutulumun temporal lobta (%36,3) olduğu saptanmıştır. Tedavisi raporlanan 881 hastanın analizinde; olguların %30,2’sine yalnızca operasyon, %65,6’sına kombine tedaviler uygulanmıştır. Otuz beş hastada (%4,0) yalnızca radyoterapi (RT) uygulanırken 558 hastada (%63,3) kombine tedavide RT eklenmiştir. Tüm GBM hastalarının ortalama sağ kalım süresi 12,15 aydır. Bir, iki, üç ve beş yıllık GSK oranları sırasıyla %50,4, %22,02, %11 ve %5’tir. Ortalama sağ kalım erkeklerde 11,6 ay, kadınlarda 13,3 ay olarak saptanmıştır. Cinsiyet ile sağ kalım süresi arasında anlamlı ilişki saptanmamıştır. Yaş gruplarına göre sağ kalım analizinde ileri yaş gruplarında sağ kalımın anlamlı olarak azaldığı saptanmıştır (p<0,001). Cerrahi, RT ve kemoterapi (KT) uygulanan hastaların bir ve beş yıllık GSK oranının diğer tedavi şekillerine göre daha yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,001). Ortalama sağ kalım RT alan grupta 14,0 ay, almayanlarda ise 9,4 ay olarak bulunmuştur (p<0,001). Sonuçlar: Çalışmamızda tanı yaşı, eşzamanlı ve adjuvan KT (Temozolomid) tedavisi sağ kalımı etkileyen prognostik faktörler olarak bulunmuştur. Cinsiyet ve tümör lokalizasyonu ile sağ kalım arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Günümüzde maksimum cerrahi rezeksiyon ve ardından adjuvan kemoradyoterapi, GBM yönetiminin temel standardı olup, ortalama 12 aylık GSK sağlamaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi hastanesinde prostat kanserlerinin epidemiyolojisi ve genel sağkalım özellikleri
    (2020) Haydaroğlu, Ayfer; Kumbaracı, Banu Sarsık; Yalman, Deniz; Özkök, Serdar; Cüreklibatır, İbrahim; Nazlı, Okay; Kalemci, Serdar
    Amaç: Ege Üniversitesi (EÜ) Hastanesinde 1992-2017 arası kanser tanı ve tedavisi yapılan prostat kanseri (PK) tanılı 4792 hastanın epidemiyolojik özellikleri, tedavi modaliteleri ve sağkalım özelliklerinin tanımlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: EÜ Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından toplanan PK verileri CANREG özel bilgisayar programına kaydedilmiş, DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) ve SEER (Surveillance, Epidemiolgy, and End Results) sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistiksel analizlerde Kikare, General Linear Model, Kaplan Meier sağkalım analizleri uygulanmıştır. Kaplan-Meier Sağkalım analizinde Log Rank(Mantel-Cox), Breslow(Generalized Wilcoxon) ve TaroneWare istatistikleri kullanılmıştır. İstatistiksel analizlerde p<0,05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: PK tanılı 4792 hasta verisi analiz edilmiştir. Olgularımızda PK’ne en çok 60-69 yaş grubunda rastlanmaktadır. Histopatolojik olarak en sık “asiner adenokarsinom” görülmektedir. Evrelendirme çalışması yapılabilen PK’lerinde lokalize dönemin %61,2 oran ile en fazla olduğu saptanmıştır. PK’lerinin görülüşünde yıllara göre doğrusal bir artış dikkat çekmektedir. Mortalitede ise 2008’e kadar doğrusal artış daha sonra azalış vardır. PK olgularımızda ortanca genel sağkalım(GSK) 120 aydır, tüm olgular için 5 ve 10 yıllık GSK’lar %74,2 ve %55,2 bulunmuştur.5 yıllık GSK oranları lokalize, lokal ileri ve metastatik evrelerde sırasıyla %86,3, %78,1 ve %21,7 saptanırken 10 yıllık GSK için sırasıyla %70, %62,7 ve %14’dür. Lokal ve lokal ileri evrelerde tedavi alanlarda sağkalımlarda anlamlı bir fark elde edilirken metastatik evrede anlamlı sonuç kaybolmaktadır. Sonuç: EÜ Hastanesi Kanser veri tabanında bulunan 4792 PK’li bu seri tek merkez olarak Türkiye’deki en geniş PK serisidir. PK olgularımızda 5 ve 10 yıllık GSK oranları sırasıyla %74,2 ve %55,2 bulunmuştur. Evrelere göre tedavilerin GSK’lar üzerine katkıları lokal ve lokal ileri evrede anlamlı bulunurken metastatik evrede bu anlamlılık kalmamaktadır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesinde renal kanser hastalarının epidemiyolojisi ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Gürsoy, Pınar; Çakar, Burcu; Gökmen, Erhan; Kumbaracı, Banu Sarsık; Şen, Sait; Apaydın, Erdal; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesinde 1992-Haziran 2018 arası kanser tanısı konan ve tedavisi yapılan renal kanser tanılı hastaların genel özellikleri, tedavi modaliteleri ve sağ kalım sürelerinin tanımlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından toplanan renal kanser verileri CANREG özel bilgisayar programına kayıt edilmiş, DSÖ ve SEER sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde Fisher’s Exact Test,KaplanMeier sağ kalım analizleri uygulanmıştır. Sağ kalım analizinde Log Rank (Mantel-Cox), Breslow (Generalized Wilcoxon) ve Tarone-Ware istatistikleri kullanılmıştır. İstatistik analizlerde p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışmada 1397’si (%64,0) erkek ve 783’si (%35,9) kadın toplam 2180 renal kanser hastasının verileri analiz edildi. Hastaların yaş ortalaması 65 idi. Tümörlerin %91,9’u renal parankimden, %8,07’si renal pelvisten köken almıştı. Parankim tümörlerinin yaklaşık %85’ini renal hücreli karsinom (RCC) oluşturmaktadır. En sık görülen histolojik alt tip berrak hücreli karsinom olup, bunu nefroblastoma ve papiller karsinom izlemekteydi. Histolojik alt tipler arasında en iyi beş yıllık sağ kalım kromofob ve nefroblastomada idi. Berrak hücreli RCC ile diğer histolojik alt tipler arasında istatistiki fark yoktu. En kötü sağ kalım sarkom ve toplayıcı kanal tümörlerinde izlendi. Hastalar başvuru anında en sık evre 1 (%46,6), sonra sırayla evre 4 (%19,2), evre 2 (%14,9), evre 3 (%4) hastalık ile başvurmakta idi. Evre 1 hastalıkta beş yıllık sağ kalım %88, evre 2’de %65, evre 3’te %27 ve metastatik hastalıkta %17 idi. Hastaların %89 da primer tümöre yönelik cerrahi yapıldığı görüldü, %10,4 hastada cerrahi uygulanmamıştı ve %0,5’i ise bilinmemekte idi. Cerrahi yapılanlarda sağ kalım, yapılmayanlara göre anlamlı saptanmıştır. Sonuç: Berrak hücreli karsinomlar en sık görülen alt tip olup çoğunlukla malign tümörlerdir. Kromofob ve nefroblastoma ise genellikle benign tümörler olup daha iyi sağ kalım ile ilişkilidirler. Kadın cinsiyet ve cerrahi tedavi uygulanması daha iyi sağ kalımla ilişkilidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Hastanesinde testis kanserlerinin epidemiyolojisi ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Gürsoy, Pınar; Çakar, Burcu; Gökmen, Erhan; Kumbaracı, Banu Sarsık; Semerci, Bülent; Caner, Ayşe; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesinde 1992-Haziran 2018 arası kanser tanısı konan ve tedavi edilen 26 yıllık testis kanseri hastalarının genel özellikleri, tedavi modaliteleri ve sağ kalım sürelerinin tanımlanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından toplanan testis kanseri verileri CANREG özel bilgisayar programına kaydedilmiş, DSÖ ve SEER sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde Fisher’s Exact Test, KaplanMeier sağ kalım analizleri uygulanmıştır. Sağ kalım analizinde Log Rank (Mantel-Cox), Breslow (Generalized Wilcoxon) ve Tarone-Ware istatistikleri kullanılmıştır. İstatistik analizlerde p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Toplam 864 testis kanser (TK) hastanın patolojik verisine ve 831 hastanın sağ kalım verisine ulaşılmıştır. En sık görüldüğü yaş 26-32 olarak saptanmıştır. Sağ testis tutulumu %42, sol testis tutulumu %35,9 ve bilateral testis tutulumu %13,4 olarak gözlenmiştir. Hastaların %94,6’sını germ hücreli tümörler ve %5,3’ünü non-germ hücreli tümörler oluşturmaktadır. Germ hücreli tümörlerin ise seminomlar %49,2’sini, nonseminom tümörler ise %50,7’sini oluşturmaktadır. Nonseminomatöz tümörlerin %33,1’ini miks germ hücreli; %9,5’ini embriyonel karsinom; %3,6’sını yolk sak tümör; %2,3’ünü teratom, %0,85’ini koriyokarsinom ve %1,2’sini spermatositik seminom oluşturmaktadır. Hastaların %54,3‘ü testise sınırlı hastalık ile başvururken %14 hasta ise metastatik hastalık ile başvurmuştur. Hastaların %94,8’i orşiektomi,%23,2’si radyoterapi ve %42,4’ü ise kemoterapi tedavisi almıştır. Sağ kalım analizinde seminom tanısı alanlarda 277 ay, yolk sak 211 ay, miks germ hücreli tümör 197 ay, teratom 176 ay ve koriokarsinom 25 ay saptanmıştır. Hastaların 5, 10 ve 15 yıllık sağ kalımları sırayla %88,1, %85,3 ve %81,1 bulunmuştur. Sonuç: Verilerimize göre non-seminomatöz tümörler seminomlara göre daha sık gözlenmektedir. En sık görülen histolojik alt tip miks germ hücreli tümördür. Hastalarımızın büyük kısmı nonmetastatik olarak başvurmaktadır. En iyi sağ kalım seminomlarda, en kötü sağ kalım koriyokarsinomlarda izlenmektedir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi hastanesinde tiroit kanserlerinin epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri
    (2020) Özdemir, Murat; Çetinkalp, Şevki; Caner, Ayşe; Şimşir, Ilgın Yıldırım; Özgen, Gökhan; Ertan, Yeşim; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Ege Üniversitesi Hastanesinde 1992-2017 yılları arasında tanı alan ve tedavisi yapılan 8.450 tiroit kanserli olgunun epidemiyolojik ve sağ kalım özelliklerini analiz etmek ve sonuçlarını literatürle karşılaştırmak amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından toplanan tiroit kanseri verileri CANREG özel bilgisayar programına kayıt edilmiş, DSÖ ve SEER sistemleri temelinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde Ki-kare, General Linear Model, Kaplan Meier sağ kalım analizleri uygulanmıştır. Kaplan Meier sağ kalım analizinde Log Rank (Mantel-Cox), Breslow (Generalized Wilcoxon) ve Tarone-Ware istatistikleri kullanılmıştır. İstatistik analizlerde p <0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Ege Üniversitesi Hastanesi’nde 1992-2017 yılları arasında 1.763 erkek (%20,9), 6.687 kadın (%79,1) toplam 8450 tiroit kanseri tanılı olgu değerlendirildi. Tiroit kanserleri medyan yaşı 40-49 (%26,2) olduğu görüldü. Tiroit kanseri histolojik tiplerine bakıldığında hastaların %91,2’sinin PTK (papiller tiroit kanseri), %5,7’sinin FTK (foliküler tiroid kanseri), %2,3’ünün MTK (medüller tiroid kanseri), %0,7’sinin ise ATK (anaplastik tiroid kanseri) tanısı aldığı saptandı. En sık görülen tiroit kanser tipi olan PTK alt tipleri incelendiğinde 3.273 olguda (%43,5) klasik varyant, 1.914 olguda (%25,4) foliküler varyant, 1819 olguda (%24,2) mikrokarsinom, 439 olguda (%5,8) onkositik varyant ve 21 olguda (%0,3) tall cell varyant saptandı. Erkek cinsiyet, hem tiroit kanseri histolojik tipi hem de papiller kanser histolojik varyantları için en önemli prognostik faktör olarak belirlendi (p<0,001). Sonuç: Tiroit kanseri insidansında tüm dünyada görülen artış verilerimizde de görülebilmektedir. Bu durum özellikle papiller tiroit kanseri için geçerlidir. Tiroit kanserinin histolojik tipi ve ayrıca papiller tiroit kanserinin varyantları sağ kalımda en önemli etmenlerdir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi veri tabanındaki kolorektal kanserli olguların epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Ünal, Nalan Gülşen; Coşgun, Gizem; Korkut, Mustafa; Özütemiz, Ahmet Ömer; Yakut, Doğanavşargil Başak; Yakut, Burcu Çakar; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Kolorektal kanser (KRK) epidemiyolojisi ve genel sağ kalım (GSK) özelliklerinin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezine (EÜKAM) 1992-2017 yıllarında kayıtlı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi kanser verileri retrospektif olarak taranmıştır. CANREG özel bilgisayar programına kayıtlı veriler, WHO ve SEER sistemlerinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistiksel analizlerde Ki-kare, General Linear Model (GLM), Kaplan-Meier sağ kalım analizleri kullanılmıştır. Yerel etik kurul onayı alınmıştır. Bulgular: Toplam 117.139 kanser olgusunun 7.285?i (%6,2) KRK?dir. KRK sıklığı, tüm olgular içinde yedinci sırada saptanmıştır. Olguların 4.330?u (%59) erkektir. Rektum yerleşimi, %38,4 olguda saptanmış olup, en sık lokalizasyondur. KRK yaşla artmaktadır; 60 yaş ve üzerinde her iki cinsiyette de anlamlı artış saptanmıştır (p=0,022); cinsiyetler arası fark anlamlı değildir (p=0,299). KRK?de yıllara göre doğrusal artış toplamda anlamlıdır (GLM: F=12,349; p<0,0001). Olguların %86?sı adenokarsinomdur, %54,2?si lokal ileri evrede tanı almıştır. Lokal ileri evrede beş yıllık GSK %66,4 iken, uzak metastaz varlığında %15,8?e düşmektedir (p<0,0001). Medyan sağ kalım 69 ay, beş ve 10 yıllık GSK oranları sırasıyla %53 ve %40?tır. On yıllık GSK oranı kadınlarda istatistiksel olarak anlamlı yüksektir. Yetmiş yaş ve üstü, beş ve 10 yıllık GSK oranları istatistiksel olarak anlamlı düşüktür, 20-29 yaş olgularda GSK, 70 yaş ve üstü dikkate alınmazsa anlamlı düşük bulunmuştur (p<0,0001). Sonuç: Hastanemizde yıllara göre KRK?de artış vardır, tanı genellikle lokal ileri evrede konulmuştur. En sık görülme yaşı olan 60-69 yaş grubunda beş yıllık GSK %54,5?dir. On yıllık GSK kadınlarda %43,3 olup erkeklerden daha yüksektir. Prognozda histoloji ve evre en belirleyici parametrelerdir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Üniversitesi'nde kanser kayıt analizleri: 34134 olgunun değerlendirmesi
    (2007) Haydaroğlu, Ayfer; Bölükbaşı, Yasemin; Özsaran, Zeynep
    AMAÇ Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi 1991'de başlatılan “İzmir Kanser İnsidansı ve Veri Toplama Projesi” dahilinde Ege Üniversitesi Hastanesi kanser verilerini toplamaktadır. Hastanemizde 1992-2004 yıllarında kanser tanısı ile tedavileri yapılan olguların cinsiyet, tümör tipi ve evresinin, yaşam yeri ile ilişkisi değerlendirildi. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmaya katılan 34134 olgunun %56.6'sı erkek, %43.4'ü kadındı. Lokal hastalık %31.6, lokal ileri hastalık %43 ve metastatik hastalık %25.4 oranında saptandı. BULGULAR Erkeklerin kadınlara (p=0.00), İzmir dışında yaşayan olguların ise İzmir içinde yaşayanlara göre daha ileri evrede hastaneye başvurdukları görüldü (p=0.00). Yaşadığı il, evre ve cinsiyet değerlendirildiğinde İzmir'de yaşayan kadın (p=0.011) ve erkek (p=0.04) olguların daha erken evrede tanı aldıkları belirlendi. Tümör tiplerine göre; larenks, prostat, meme kanserli olgular İzmir içinde daha erken evrede tanı alırken (sırasıyla p=0.05, p=0.008, p=0.000), akciğer, kolorektal, serviks ve endometriyum kanserlerinde anlamlı belirginlik saptanmadı. SONUÇ Gelişmiş tanı ve tedavi merkezlerine yakınlık şehir merkezinde yaşayanlar, kadınlara yönelik tarama ve tanıtım programları ise kadınlar üzerinde etkili olmaktadır. Kanser tanıtım programlarının kırsal alan yanı sıra erkeklere yönelik olarak genişletilmesi uygun olacaktır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Ünı versıtesı hastanesı veri tabanındaki mide kanserlerinin epidemiyolojisi ve sağkalım özellikleri
    (2020) Ünal, Nalan Gülşen; Yalman, Deniz; Demir, Halit Batuhan; Sezak, Murat; Sezer, Taylan Özgür; Burçak, Şaziye Karaca; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Bu çalışmada mide kanserinin (MK) epidemiyolojik ve genel sağkalım (GSK) özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezine (EÜKAM) 1992- 2017 yıllarında kayıtlı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi kanser verileri retrospektif olarak taranmıştır. CAN-REG-4 bilgisayar programına kayıtlı veriler, Dünya Sağlık Örgütü ve Surveillance, Epidemiology, and End Results sistemlerinde gruplanarak analizler yapılmıştır. İstatistik analizlerde kikare, General Linear Model (GLM), Kaplan Meier sağkalım analizleri uygulanmıştır. Etik kurul onayı alınmıştır. Bulgular: EÜKAM veri tabanına kayıtlı toplam 117.139 kanserden 4.212’si (%3,6) MK’dir. Gastrointestinal sistem kanserler içinde kolorektal kanserlerden sonra ikinci sıklıkta MK (%21,6) yer almıştır. Olguların 2.692’si (%63,9) erkek, 1.520’si (%36,1) kadındır, arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,0001). Erkek/kadın oranı 1,8’dir. MK en sık 60-69 yaşlarda (%28,9) görülmüştür. En sık tümör yerleşimi korpusdur (%31,2), bunu antrum ve kardia izlemektedir. Distal (kardia dışı) tümörler, proksimal (kardia) tümörlerine göre yaklaşık 2,5 kat daha fazladır. Adenokarsinom en sık (%73,6) görülen histolojik alt tiptir. MK, erkeklerde kadınlara göre daha geç evrelerde saptanmış olup, fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,0001). Tanı anında olgularının çoğu lokal ileri evre ve metastatik evrede bulunmuştur. Veri toplanan son 25 yıl içinde MK olgularında sayısal olarak doğrusal artış saptanmıştır (GLM:F=15,9;p<0,0001). MK’de medyan sağkalım 16 aydır. Beş-yıllık sağkalım %28,1 saptanmıştır, erkeklerde %25,2 kadınlarda %32’dir, kadınlarda istatistiksel olarak anlamlı yüksektir (p<0,0001). Adenokarsinomlar 5-yıllık %22,1 GSK oranı ile en kötü prognozu göstermektedir. Diffüz tip adenokarsinomlarda prognoz, intestinal tipe göre daha kötüdür (p=0,020). En iyi sağkalım oranları beklendiği gibi erken evrededir. Lokalize dönemde tanı konanlarda 5-yıllık GSK %61,8 iken, lokal ileri evrede %32,4 e düşmektedir (p<0,0001). Sonuç: Son 25 yıldaki verilerimizin analizinde yıllar içindeki olgu sayısında doğrusal bir artış görülmüştür. MK erkeklerde ve 60-69 yaş arasında daha sıktır. 5-yıllık sağkalım kadınlarda erkeklere göre daha yüksektir. MK evresi prognozda en önemli parametredir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Ünı? versı?tesı? hastanesı? veri tabanındaki özofagus kanserlerinin epidemiyolojisi ve sağkalım özellikleri
    (2020) Ünal, Nalan Gülşen; Demir, Halit Batuhan; Sezak, Murat; Özkök, Serdar; Karaca, Burçak; Karabulut, Bülent; Haydaroğlu, Ayfer
    Amaç: Bu çalışmada özofagus kanserlerinin (ÖK) epidemiyolojik ve genel sağkalım (GSK) özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç Yöntem: Ege Üniversitesi Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezinin 1992-2017 yılları arasındaki verileri retrospektif olarak taranmıştır. CANREG-4 bilgisayar programına kayıtlı kanser verileri, Dünya Sağlık Örgütü ve Surveillance, Epidemiology, and End Results sisteminde gruplanmış ve analizleri yapılmıştır. İstatistik analizlerde ki-kare testi, General Linear Model ve Kaplan Meier sağkalım analizleri uygulanmıştır. Bulgular: Toplam 117.139 kanserden 19.542’u gastrointestinal sistem (GİS) kanserleridir. GİS kanserlerinin 1.009’u (%5,2) ÖK olup, GİS kanserleri içinde 6. sıklıktadır. ÖK’de 25 yılda doğrusal artış izlenmemiştir. Medyan yaş 60 (15-90) yıldır. Olguların 573’ü (%56,8) erkektir. ÖK, erkeklerde en sık 60- 69 yaşlarda (%31), kadınlarda 50-59 yaşlarda (%25,2) görülmektedir. En sık yerleşim torasik özofagustur (%79) ve yerleşim yeri açısından cinsiyetler arasında fark saptanmamıştır (p=0,33). Skuamöz hücreli karsinom (SHK) en sık rastlanan histolojik tiptir (%64,2). Servikal ve torasik özofagusda SHK, abdominal özofagusta adenokarsinom daha fazladır. Vakaların yaklaşık yarısı tanıyı lokal ileri evrede almıştır. Medyan sağkalım 12 aydır. Bir, 5 ve 10-yıllık GSK oranları, sırasıyla %50,1, %17,7 ve %12’dir. Erkeklerde 5-yıllık GSK oranı %11,2 ve kadınlarda %25,8’dir, cinsiyetler arası fark anlamlıdır (p<0,0001). SHK’da 5-yıllık GSK oranı %20, adenokanserlerde %11,5 saptanmıştır. Evrelere göre 5- yıllık GSK oranı; lokalize evrede %35,1, lokal ileri evrede %15,1 ve metastatik evrede %7,8 saptanmıştır. Sonuç: ÖK, daha çok erkeklerde, torasik segmentte (orta özofagus) ve SHK histolojisinde saptanmıştır. Cinsiyet ve evre prognozda önemlidir.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Ege Ünı?versı?tesı? Hastanesı?nde jinekolojik kanserlerin epidemiyolojik ve genel sağ kalım özellikleri
    (2019) Haydaroğlu, Ayfer; Özsaran, Zeynep; Şanlı, Ulus Ali; Zekioğlu, Osman; Yıldırım, Nuri; Akman, Levent; Özsaran, Ahmet Aydın
    A ç: Ege Üniversitesi Hastanesinde (EÜH) jinekolojik kanser (JK) tanısı ile tedavileri yapılan olguların epidemiyolojik ve genel sağ kalım (GSK) özelliklerini istatistiksel açıdan değerlendirmektir. Ge eç e Yö e : EÜ Kanserle Savaş Araştırma ve Uygulama Merkezi (EÜKAM) tarafından 1992-2017 arası EÜH’de 8332 JK kaydı yapılmıştır. CANREG-4 programı ile kaydedilen veriler SPSS programına aktarılmıştır. İstatistik analizde Ki-kare yöntemi ve doğrusal modellemeler yapılmış ve p <0,05 anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: JK’ler, EÜH Kanser Kayıt Sisteminde tüm olguların %7,1’ini, kadın olguların ise %15,1’ini kapsamaktadır. JK’nin %41,6’sı korpus uteri, %31,8’i serviks uteri, %21,3’ü ise over kanseri, %3,7’si vulvavajina kanseri olarak saptanmıştır. Korpus uteri kanseri serviks uteri kanserine göre daha ileri yaşlarda görülmektedir (p<0,0001). Korpus uteri kanseri en sık 50-59 yaş grubunda (%35,9), serviks uteri kanseri 40-49 yaşlarda (%28,1), over kanseri ise 50-59 yaşlarda (%30,1) görülmektedir. Korpus uteri kanserinin görülüşünde yıllara göre doğrusal artış, serviks uteri kanserinde ise doğrusal azalma gözlenmektedir (p<0,0001). Korpus uteri kanserleri, serviks uteri ve over kanserlerine göre daha erken evrelerde tanı almaktadır (p<0,0001). Yerleşime göre en sık tanı; korpus uteri kanserinde %70 lokal evrede, serviks uteri kanserinde %47,2 lokal ileri evrede, over kanserinde %63,6 metastatik evrede olmaktadır. S uç: EUH Kanser Kayıt Sisteminde JK’ler tüm sistemler arasında altıncı sıradadır. JK’nin içinde korpus uteri kanseri %41,6 ile ilk sırada yer almaktadır. Yıllar içinde görülme sıklığı açısından korpus uteri kanserinde doğrusal artış, serviks uteri kanserinde doğrusal azalma gözlenmektedir.
  • «
  • 1 (current)
  • 2
  • 3
  • »

| Ege Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Ege Üniversitesi Rektörlüğü Gençlik Caddesi No : 12 35040 Bornova - İZMİR, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim