Yazar "Başaran, Bahri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ayakkabı sayası üretiminde kullanılan derilerin bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 1993) Başaran, Bahri; Sarı, ÖzcanBu araştırmada; ayakkabı sayısı üretiminde kullanılan yüzlük derilerin bazı fiziksel özelliklerine, çeşitli astar türlerinin etkisi ve bu yüzlük derilerin ve astarların bazı kimyasal analiz sonuçlarının, giyim performanslarına katkıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada; ilk olarak sayalardan alınan örneklere fiziksel testler uygulanmış, deri, bez ve sentetik materyalden oluşan astarların, glase, vidala ve kaplanmış vidalardan oluşan üç çeşit yüzlük derinin çeşitli fiziksel özelliklerini nasıl etkilediği araştırılmıştır. Sonuçlar karşılaştırmalı olarak incelenmiş, istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve giyimdeki şartları sağlamada yeterli görülen, yüzlük deri ve astar kombinasyonundan oluşan sayanın kullanımı tavsiye edilmiştir. Daha sonra, ayakkabı giyim performansı açısından önemli olan kimyasal analizlerden bazıları sadece yüzlük deri ve deri astarlardan, bazıları ise sayanın tamamından alınan örneklere uygulanmıştır. Sonuçlar karşılaştırmalı ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Giyim performansı açısından en uygun analiz değerine sahip yüzlük deri ve astar türlerinin kullanımı tavsiye edilmiştir. Buna göre, dokuz ayrı kombinasyondan oluşan sayaların; 2 ve 24 saatlik su emme, cilt çatlama mukavemeti, cilt çatlama uzaması, cilt patlama mukavemeti, cilt patlama uzaması, kopya dayanımı ve % uzama, yırtılma dayanımı, su buharı geçirgenliği ve bükülebilirlik tayini ortalamaları sırasıyla, %110.0, %130.1, 39.5 kgf, 9.12mm.56.2 kgf, 11.86 mm, 122.2 daN/cm2, %71.2, 15.8 daN, 376 mg/1000 mm2. 24 h ve 2 puanlık bükülme tahribatı olarak bulunmuştur. İncelenen saya kombinasyonları arasında, giyim performansına en uygun fiziksel analiz değerlerini vidala-deri astarlı sayaların gösterdiği tespit edilmiştir. Bu fiziksel test sonuçları, vidala-deri astarlı sayalarda sırasıyla; %111.6, %133.7, 62.3 kgf, 10.48 mm,78.3 kgf, 12.91 mm, 160 daN/cm2, %56.7, 20 daN, 604 mg/1000 mm2. 24 h ve 1 puanlık bükülme tahribatı olarak bulunmuştur. Tüm saya kombinasyonlarında; rutubet, kromoksit, yağ, toplam çözünen maddeler, çözünen organik maddeler ve çözünen inorganik maddeler tayinlerinden oluşan kimyasal analiz ortalamaları sırasıyla; %9.95, % 3.67, %4.55, %8.86, %6.68 ve % 1.98 olarak tespit edilmiştir. Vidala-deri astarlı sayalardan alınan örneklerde bu değerler sırasıyla; %10.23, %4.06, %4.75, %5.97, %517, %0.80 olarak bulunmuştur. Yapılan istatistiksel değerlendirmede; 2 saatlik su emme, 24 saatlik su emme ve cilt çatlama mukavemeti haricindeki fiziksel test değerleri bakımından, yüzlük deriler arasında fark olduğu tespit edilmiştir. Cilt patlama uzaması haricindeki fiziksel test sonuçlarına, astar türlerinin istatistikî bakımdan önemli varvasyon getirdiği anlaşılmıştır. Yine cilt çatlama mukavemeti, cilt çatlama uzaması ve kopma uzaması dışındaki fiziksel testlerde, interaksiyonun önemli çıktığı görülmüştür. Buna göre; astar türlerinin, sayaların mukavemeti üzerindeki etkilerinin küçümsenemez olduğu tespit edilmiştir. Deri astarlarda yüzlük derilere yakın oranlarda kromoksit ve yağ bulunması, bu astarların tere karşı dayanımı arttıracağını ve sayanın bükülme ve kopma dayanımını iyileştirebileceğini ortaya çıkarmıştır.Öğe Ayakkabı sayası üretiminde kullanılan derilerin bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 1993) Başaran, Bahri; Sarı, ÖzcanÖZET Bu araştırmada; ayakkabı sayası üretiminde kullanılan yüzlük derilerin bazı fiziksel özelliklerine, çeşitli astar türlerinin etkisi ve bu yüzlük derilerin ve astarların bazı kimyasal analiz sonuçlarının, giyim performanslarına katkıları tesbÖğe Deri finisaj işlemlerinde finisaj katlarına bağlı olarak renk düzgünlüğü ve parti homojenliğinin sağlanması üzerine bir araştırma(Ege Üniversitesi, 2009) Bitlisli, Behzat Oral; Akyüz, Fazlı; Başaran, Bahri; Mutlu, Mehmet MeteDeri, Finisaj, Renk.;Finisaj, deri ürünlerinin yüzey ve görünüm özelliklerinin iyilestirilmesi amacıyla deri yüzeyine uygulanan islemlerdir. Pigment ve çesitli boyarmaddeler ile boyamanın yanında apre uygulamaları; hataların kapatılması, estetik bir görünümün elde edilmesi ve homojen bir yüzey renginin kazanılması için bircok durumda finisaj islemlerinin vazgeçilmez uygulamalarıdır. Boyamada renk homojenligi, ürünün degerlendirilebilirligi ve konfeksiyonda asort randımanının arttırılması açısından önemli bir faktördür. Arastırmada finisaj islemlerinin, asort randımanı açısından parti renklerinin homojenligi üzerine etkisi belirlenmeye çalısılmıstır. Yapılan yüzey rengi ölçümleri ile islemin homojenlik üzerine etkisi ve örtücülük etkisi belirlenmeye çalısılmıs ve aynı zamanda taban renginin atılan finisaj katlarından ve finisaj mekaniginden nasıl etkilendigi üzerinde durularak asort kalitesinin düzeyi ortaya konmustur. Yüzeysel homojensizliklerin ve çalısılan renge baglı görünüm bozukluklarının finisaj ile düzeltilmesine yönelik çalısmaların etkinligi belirlenmis ve tüm finisaj uygulamalarının renklerde homojeniteye olumlu etkisi ve yeterliligi ortaya konulmustur. Ancak özellikle kırmızı renklerdeki finisaj çalısmalarının pratik açıdan da bilinen homojenlik sorunları sayısal verilerle ortaya konusmustur.;Leather, Finishing, Color.Öğe Deri fiziksel özelliklerine farklı klimatik koşulların etkisi üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2010) Başaran, Bahri; Bitlisli, Behzat OralÇalısmada, fiziksel testler için farklı atmosferik kosullarda kondisyonlamanın bazı deri özelliklerine etkisi incelenmistir. Bu amaçla giysilik koyun derileri TS EN ISO 2419 da önerilen 23 °C ± 2 °C sıcaklık, % 50 ± 5 nispi nemdeki standart atmosfer kosulları ve ISO/DIS 2419 da önerilen 27 °C ± 2 °C sıcaklık, % 65 ± 5 nispi nemdeki tropikal atmosfer kosullarında kondisyonlanmıstır. Ardından bazı deri fiziksel özelliklerindeki degisimler istatistiksel olarak incelenmistir. Arastırma sonuçlarına göre; standart atmosfer kosulunda kondisyonlanan koyun derilerinin; uzama yüzdesi 53.47 ± 4.10, Young modülü degeri 77.32 ± 23.34 N/mm, çift kenar yırtıgı degeri 38.03 ± 8.47 N, su buharı geçirgenligi degeri 6.18 ± 0.55 mg/cm2.h ve tropikal atmosfer kosullarında ise uzama yüzdesi 57.67 ± 5.36, Young modülü degeri 69.42 ± 13.87 N/mm, çift kenar yırtıgı degeri 43.06 ± 10.50 N, su buharı geçirgenligi degeri 6.61 ± 0.47 mg/cm2.h olarak saptanmıstır. Bu özellikler arasındaki farkın istatistiksel olarak önemli oldugu belirlenmistir. Çekme mukavemeti ve tek kenar yırtıgı degerlerindeki degisimin ise istatistiksel olarak önemli olmadıgı saptanmıstır.;Climatic conditions, leather, physical properties, global warming.;Klimatik kosullar, deri, mekanik özellikler, küresel ısınma.Öğe Deri strüktürel özelliklerine bağlı olarak vurmalı çalgılarda ses oluşumu ve özellikleri üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2012) Alaskan, Ali Maruf; Başaran, BahriBu araştırmada; müziksel sesin kalite kriterleri üzerinde yapısal özelliklerin etkileri araştırılmıştır. Çalışmada 12 adet dana derisi kullanılmış, kaliteli sesin dalga olarak karakteristikleri değerlendirilip mekanik ve strüktürel özelliklerin sese etkisi araştırılmıştır. Derilerin öztitreşimlerini elde edebilmek için Mekanik Germe Düzeneği (MGD) tasarlanmış ve ses kayıtları için de mikrofon ve akselerometre kullanılmıştır. Alınan ses kayıt örneklerinin dalga yapılarının zamana bağlı değişimleri bilgisayar yazılımları yardımı ile atak, uzama ve sönümlenme sürecinde iki ve üç boyutlu olarak incelenmiştir. Yapılan analizlerde; sinyal grafiklerindeki düzenli seyir ve ses örneklerinin temel frekans ve doğuşkanlarının uyumu ile birbirlerine oranlarının ses kalitesi açısından önemli bir faktör olduğu anlaşılmıştır. Bu açıdan 6. 5. ve 7. no'lu derilerin ses örneklerinin, incelenen deri örnekleri arasında daha iyi ses özelliklerine sahip olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte; derilerden elde edilen seslerin kalite özelliklerindeki farklılıkların strüktürel olarak titreşen elemanların fazla olmasına bağlı olduğu ve bunun da karmaşık titreşimlere neden olduğu belirlemiştir.;Deri, strüktür, frekans analiz, müziksel ses, vurmalı çalgı.;Leather, structure, frequency analysis, musical sound, percussion.Öğe Deri üretiminde florokarbon bileşiklerinin kullanımı ve deri özelliklerine etkileri üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2005) Bitlisli, Behzat Oral; Başaran, Bahri; Işık, Nuray Olcay; Ocak, Buğra[Abstract Not Available]Öğe Devekuşu derisi üretim teknolojisi üzerine bir araştırma(Ege Üniversitesi, 2005) Başaran, Bahri; Bitlisli, Behzat OralAraştırmada, Türkiye'nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren çiftliklerden Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Deri Mühendisliği Bölümü Araştırma ve uygulama işletmesine işlenmek üzere getirilen devekuşu ham derilerindeki yüzüm ve konservasyon hataları ile ham ve mamul devekuşu derilerinin deri sanayi açısından önem taşıyan bazı özellikleri incelenmiştir. Toplam 142 adet ham derinin; % 92'sinde şekilsiz yüzüm yapıldığı, % 64'ünde ispire, % 57'sinde kesikler bulunduğu, % 90'ında et ve yağ parçalarının kaldığı, % 61'de tüy yolma işleminin hiç yapılmadığı veya düzgün bir şekilde gerçekleştirilemediği, % 82'sinde yetersiz konservasyon yapıldığı, % 47'sinde konservasyon amacıyla yanlış tuz seçildiği tespit edilmiştir. Ayrıca; ham ve mamul devekuşu derilerinin deri sanayi açısından önem taşıyan bazı teknolojik özelliklerinin; boyun, bacak ve sırt bölgelerine göre değişiklik gösterdiği belirlenmiştir. Buna göre sırt bölgesinin; 221.57 daN/cm2 kopma mukavemetine, 61.24 daN/cm yırtılma mukavemetine ve 11.68 dm2 alana sahip olduğu, bacak bölgesinin 249.59 daN/cm2 kopma mukavemetine, 103.95 daN/cm yırtılma mukavemetine, 3.60 dm2 alana sahip olduğu, boyun bölgesinin; 101.05 daN/cm2 kopma mukavemetine, 25.62 daN/cm yırtılma mukavemetine, 1.01 dm2 alana sahip olduğu saptanmıştır.;Devekuşu, Ham Deri, Yüzüm, Konservasyon, Kopma Mukavemeti.;Ostrich, Skin, Flaying, Conservation, Tensile Strength.Öğe Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü Araştırma ve Uygulama İşletmesi ve Bölüm Laboratuvarlarından kaynaklanan atıkların sürdürülebilir bertarafının sağlanmasına ilişkin araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2019) Başaran, Bahriİklim değişikleri, artan nüfusla birlikte kısıtlı olan doğal kaynakların azalmasına neden olmaktadır. Deri üretiminden elde edilecek ürünün niteliğine, niceliğine ve kullanılan teknolojiye bağlı olarak atık su ve katı atıklar meydana gelmektedir. Atık suyun ve açığa çıkan diğer atıkların mevzuatlara uygun olarak yönetilmesi, alıcı ortama verilen suyun özelliklerinin izlenmesi oldukça önemlidir. Bu amaçla; Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü Araştırma ve Uygulama İşletmesinden ortaya çıkan atık sularının özelliklerini, çevresel etkilerini daha detaylı bir biçimde ortaya koymak ve pilot arıtma tesisinin farklı basamaklarından(İlk giriş, filtrasyon, koagulasyon, biyolojik arıtma) düzenliği numune alınarak atık suyun etkili bir şekilde, ilgili yönetmeliklere uygun olarak arıtılması sağlanmıştır. Ayrıca Deri Mühendisliği Bölüm Laboratuvarlarından analizler sonucu açığa çıkan kimyasal atıkların ve ofislerde ortaya çıkan atıkların (toner, kartuş, lamba gibi) Ege Üniversitesi Atık Yönetmeliğine uygun olarak etiketlenmesi, ayrılması depolanması ve bertarafı için lisanslı bir firmaya verilmesi sağlanmıştır.;Deri, Atık Yönetimi, Su Arıtımı.;Leather, Waste Management, Water Treatment.Öğe Ekolojik Özellikleri İyileştirilmiş Boya Egalizatörünün Deri Boyama Prosesi Üzerine Etkisi(2018) Yorgancıoğlu, Ali Cem; Önem, Ersin; Başaran, BahriDeri üretiminde özellikle ıslatma-yumuşatma, yağ giderme, yağlama ve boyama gibi proseslerde çeşitli yüzey aktif maddelerin etkilerinden faydalanılmaktadır. Bununla birlikte ticari ve teknik öneme sahip yüzey aktif maddeler olan alkil fenol etoksilatlar (APEOs) insan sağlığına ve çevreye olan toksik etkileri sebebiyle kullanımları sınırlandırılmıştır. Bu çalışmada küçükbaş derilerin boyama işleminin homojen ve yüksek tüketimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için APEO içermeyen yüzey aktif madde karışımları hazırlanarak boyama üzerine olan etkinlikleri belirlenmiştir. Alkil fenol etoksilat içermeyen boya egalizatörleri ile işlem görmüş deri örneklerinin renk ölçümleri Konica Minolta CM-3600d marka spektrofotometre, boyarmadde tüketimleri ise Shimadzu UV-1601 PC UV-Visible marka spektrofotometre kullanılarak analiz edilmiştir. Mamul hale gelen derilerde ışık haslığı analizleri ISO 105-B02 standart metoduna göre yapılmış ve sonuçlar kıyaslamalı olarak incelenmiştir. Ayrıca elde edilen derilerin APEO içerikleri de belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; hazırlanan boya egalizatörlerinin banyo tüketimi, elde edilen renk ve ışık haslığı değerleri açısından ticari olarak kullanılan APEO içerikli egalizatörler ile benzer sonuçlar verdiği ve APEO içermeyen yüzey aktif maddelerin deri üretiminde kullanılmasıyla ekolojik uyumlu hedeflenen ürünlerin üretilebileceği ortaya konmuştur.Öğe Ekolojik Özellikleri İyileştirilmiş Boya Egalizatörünün Deri Boyama Prosesi Üzerine Etkisi(2018) Yorgancıoğlu, Ali Cem; Önem, Ersin; Başaran, BahriDeri üretiminde özellikle ıslatma-yumuşatma, yağ giderme, yağlama ve boyama gibi proseslerde çeşitli yüzey aktif maddelerin etkilerinden faydalanılmaktadır. Bununla birlikte ticari ve teknik öneme sahip yüzey aktif maddeler olan alkil fenol etoksilatlar (APEOs) insan sağlığına ve çevreye olan toksik etkileri sebebiyle kullanımları sınırlandırılmıştır. Bu çalışmada küçükbaş derilerin boyama işleminin homojen ve yüksek tüketimli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için APEO içermeyen yüzey aktif madde karışımları hazırlanarak boyama üzerine olan etkinlikleri belirlenmiştir. Alkil fenol etoksilat içermeyen boya egalizatörleri ile işlem görmüş deri örneklerinin renk ölçümleri Konica Minolta CM-3600d marka spektrofotometre, boyarmadde tüketimleri ise Shimadzu UV-1601 PC UV-Visible marka spektrofotometre kullanılarak analiz edilmiştir. Mamul hale gelen derilerde ışık haslığı analizleri ISO 105-B02 standart metoduna göre yapılmış ve sonuçlar kıyaslamalı olarak incelenmiştir. Ayrıca elde edilen derilerin APEO içerikleri de belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; hazırlanan boya egalizatörlerinin banyo tüketimi, elde edilen renk ve ışık haslığı değerleri açısından ticari olarak kullanılan APEO içerikli egalizatörler ile benzer sonuçlar verdiği ve APEO içermeyen yüzey aktif maddelerin deri üretiminde kullanılmasıyla ekolojik uyumlu hedeflenen ürünlerin üretilebileceği ortaya konmuştur.Öğe Kürk süet üretiminde verilen krom oranının ve ütü sıcaklığının Cr(VI) oluşumuna etkisi üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2005) Işık, Nuray Olcay; Başaran, Bahri[Abstract Not Available]Öğe Lesitinin mamül deri özelliklerine etkisi üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 1999) Başaran, Bahri; Sarı, Özcanm ÖZET LESITİNİN MAMUL DERİ ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ ÜZERİNDE ARAŞTIRMALAR BAŞARAN, Bahri Doktora Tezi, Deri Teknolojisi Bölümü Tez Yöneticisi: Prof.Dr. Özcan SARI Ocak 1999, 210 sayfa Bu çalışmada; değişik kimyasal madde firmalarından temin edilen soya esaslı ham lesitin materyalleri üzerinde çalışılmış ve öncelikle lesitinin çeşitli fiziksel ve kimyasal özellikleri araştırılmıştır. Ardından; ham lesitinin deri üretiminde kullanılabilir forma dönüştürülmesi amacıyla bazı ön çalışmalar yapılmış, belli oranlarda kullanılan çeşitli emülgatörler, ıslatma maddeleri, nem tutucu maddeler, alkoller ve çeşitli yardımcı maddeler kullanılarak emülsifıkasyon reçetesi hazırlanmış ve lesitin emülsiyon formuna dönüştürülmüştür. Emülsiyon üretimi sırasında herhangi bir önlem alınmadığında, elde edilen lesitin emülsiyonunun mikroorganizmal faaliyet sonucu kolaylıkla bozulabildiği tesbit edilmiş ve kullanımını olumsuz etkileyen mikroorganizma florasının belirlenmesi ve engellenmesi üzerinde durulmuştur. Bundan sonra; lesitin emülsiyonunun deri üretiminde kullanılabilirliğinin ortaya konulması ve sonuçların pratik açıdan değerlendirilmesi amacıyla, elde edilen emülsiyon standart birreçeteye göre yağlama aşamasına kadar işlenmiş deri örneklerine farklı oranlarda tatbik edilmiştir. Mukayeseli sonuçların alınabilmesi için, aynı reçete ile yağlama aşamasına kadar işlenmiş ikinci bir deri örneği serisine lesitin içermeyen yağlama kombinasyonu farklı oranlarda ve lesitinli çalışmaya paralel olarak uygulanmıştır. Bu şekilde üretilen mamul derilerde yumuşaklık, görünür yoğunluk, su emme, kopma mukavemeti ve % uzama, yırtılma mukavemeti, dikiş yırtılma mukavemeti, sırça dayanımı ve gerilebilirlik, rutubet, diklor metanda çözünebilir maddeler, toplam sülfat külü, pH ve toplam suda çözünebilir maddeler test ve analizleri uygulanarak elde edilen bulgular istatistiksel olarak karşılaştınlmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlara göre; lesitin ile işlenmiş derilerin, yumuşaklık, görünür yoğunluk, kubelkada su emme, kopma mukavemeti, kopma uzaması, yırtılma mukavemeti, dikiş yırtılma mukavemeti, lastometrede cilt çatlama uzaması, lastometrede patlama uzaması, diklor metanda çözünebilir maddeler ve pH değerlerinin standart yağlama maddesi kombinasyonu ile üretilen derilerden elde edilen değerlere göre daha yüksek bulunduğu anlaşılmıştır. Aym zamanda; yumuşaklık, görünür yoğunluk, kopma uzaması, yırtılma mukavemeti, lastometrede patlama uzaması ve diklor metanda çözünen maddeler test ve analiz değerleri açısından, iki tip yağlama maddesi arasındaki farkın istatistiksel olarak da önemli seviyede olduğu tesbit edilmiştir. Anahtar Sözcükler: Fosfolipid, Fosfatidil kolin, Emülgatör, Mikroemülsiyon, Lesitin, Yağlama, Kompleks lipidÖğe Mamul derilerin ağır metal içeriklerinin belirlenmesi üzerine araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2005) İşcan, Meltem; Başaran, BahriAğır metal, Ekstraksiyon, Mamul Deri, ICP-AES.;Bu çalışmada çevre ve insan sağlığı açısından zararlılığı bilinen ve birçok kullanım eşyasında bulunmasına sınırlamalar getirilen kadmiyum, kobalt, krom, bakır, çinko, kurşun ve nikel gibi ağır metallerin deri ürünlerinde bulunan miktarlarının tesbiti üzerinde çalışılmıştır. Çalışma materyali olarak; insan vücuduyla teması çok olduğundan, muhtemel alınım kaynağı olabilecek deri mamullerinden astarlık, giysilik ve ayakkabılık deri türleri kullanılmıştır. Çalışmada öncelikle deri türlerinde bulunan toplam ağır metallerin düzeyleri belirlenerek bozulmayla doğaya aktarılabilecek maksimum miktarlar ortaya konmuştur. Ayrıca deri ürünlerinin günlük kullanımı esnasında, tere maruz kaldığında açığa çıkabilecek ağır metal miktarlarının belirlenmesi amacıyla yapay ter çözeltisinde ekstraksiyon, suya maruz kalmasında açığa çıkabilecek ağır metal miktarlarını belirlemek amacıyla da suda ekstraksiyon yapılmıştır. Ağır metal konsantrasyonlarının belirlenmesinde ICP-AES kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar deri ve tekstil ürünleri için belirlenen limit değerlerle karşılaştırılmış ve araştırılan ağır metallerin deri ürünlerinde tehlikeli seviyelerde olup olmadığı tesbit edilmiştir. Ayrıca toplam ve ekstrakte olabilen ağır metallerin astarlık, giysilik ve ayakkabılık deri türlerinde farklılık gösterip göstermediği belirlenmiştir.;Heavy Metal, Extraction, Leather, ICP-AES.Öğe Structural and physicomechanical characteristics of leatherheads used in various percussion instruments(2013) Alaskan, A. Maruf; Başaran, Bahri; Nalbat, SevgiVurmalı çalgılarda müziksel ses; derinin mekanik etkilerle kararsız hale getirilen strüktürel bileşenlerinin titreşimidir. Bu titreşimler strüktürel özellikler ve bunlara bağlı fizikomekaniksel özellikler ile yakın ilişkilidir. Bu araştırmada kullanılan vurmalı çalgı için işlenmiş 12 adet dana derisinin strüktürel değerlendirilmesi optoanalytical tekniklerle yapılmıştır ve gerdirme, akortlama, sürekli çalma durumunda maruz kaldıkları mekanik etkilere karşı dirençlerini ve davranışlarını tespit etmek amacıyla, çekme mukavemeti, % uzama, elastisite modülü, sertlik (Shore A ve D), görünür yoğunluk gibi fizikomekaniksel özellikleri incelenmiştir.Araştırma sonuçlarına göre, vurmalı çalgı üretiminde kullanılmak üzere işlenen derilerin; giysilik, yüzlük ve saraciyelik gibi mamul derilere göre strüktürel olarak yüksek yoğunlukta; daha sıkı ve kompakt yapıda olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte; mekaniksel olarak da daha mukavim ve daha sert olduğu ancak; nispeten düşük uzama gösterdikleri belirlenmiştir.Öğe Tabaklanmış deri atıklarının kompozit malzeme üretiminde kullanım olanaklarının araştırılması(Ege Üniversitesi, 2015) Nalbant, Sevgi; Başaran, BahriDeri Atığı, Deri Lifleri, Kompozit, Kollagen Lifi.;İnsanlık tarihi kadar eski bir sektör olan deri endüstrisinin günümüzde en önemli problemlerinden biri de, çok ciddi çevresel kirliliğe neden olan yüz binlerce ton katı atık oluşumudur. Dünya genelinde yıllık 0.6 milyon ton civarında katı deri atığı meydana gelmektedir ve bu miktarın yaklaşık 0,4-0,5 milyon tonunu traş ve zımpara atıkları oluşturmaktadır. Deri sanayinin özellikle katı atıkları kısmen de olsa değerlendirilebilir özellikler taşımaktadır. Söz konusu bu atıklar son derece mukavim, yüksek lif içeriğine sahiptir ve bunların stabil olmasından dolayı doğal ortamda bozunabilirliği de sorgulanmaktadır. Atıkların zararlı etkilerinin ortadan kaldırılması veya azaltılması için en etkili yöntemin bu atıkların rejenere ürünler olarak tekrar kullanılması olduğu düşünülmektedir. Bu araştırmada, deri sanayi için ciddi bir atık problemi teşkil eden tabaklanmış formdaki doğal deri lifleri, pozitif çevresel etkiler sağlamak amacıyla çeşitli kompozit uygulamaları için çeşitli polimerler içinde dolgu ve destek maddesi olarak değerlendirilmiştir. Atık kollajen lifleri kullanılarak üç boyutlu matriks oluşturan kompozit yapılar için süreç geliştirilmiş ve bu süreç ve ürün özelliklerini etkileyen parametrelere bağlı üretimler gerçekleştirilmiştir. Ürünlerin karakterizasyonları yapılmış ve çeşitli fiziksel özellikler bakımında deriye benzerlik gösterdiği anlaşılmıştır.;Leather Waste, Leather Fibre, Composite, Collagen Fibre.Öğe Tıbbi amaçlı post üretimi üzerinde araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2005) Başaran, Bahri; Bitlisli, Behzat Oral; Işık, Nuray Olcay; Karavana, Hüsayin AtaAraştırmada; farklı tabaklama maddelerinin kombine kullanımlarıyla tıbbi amaçlı post üretimine yönelik bazı spesifik işlenti reçeteleri geliştirilmiştir. Bu reçetelere göre işlenen postların yıkama ve ter haslıkları tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlardan kullanılan tabaklama maddelerinin tıbbi amaçlı postların yıkama ve ter haslıkları üzerine etkili olduğu belirlenmiştir. En yüksek yumuşaklık değerlerinin krom tabaklama maddesinin kullanıldığı 2 nolu reçeteye göre işlenen derilere, en düşük yumuşaklık değerlerinin ise bitkisel tabaklama maddesinin kullanıldığı 1 nolu reçeteye göre işlenen derilere ait olduğu belirlenmiştir. Yine; yıkama ve ter çözeltisiyle muamele sonrası en yüksek yumuşaklık değerleri 2 nolu reçeteye göre işlenen derilerden elde edilmiştir. Kullanılan tabaklama maddesine bağlı olarak derilerin sahip olduğu renk özelliklerinin de değiştiği ve alüminyum triformiyatın daha fazla kullanıldığı 3 nolu reçeteye göre işlenen derilerin daha açık renkte göründükleri belirlenmiştir. Yıkamalar sonrası, en az renk değişimi krom tabaklama maddesinin kullanıldığı 2 nolu reçeteye göre işlenen derilerde saptanmıştır.Öğe Ülkemizde üretilen ve ithal yoluyla ülkemize gelen yarı mamul derilerdeki koruyucu maddelerin tespit edilmesi üzerine bir araştırma(Ege Üniversitesi, 2013) Başaran, Bahri; Bitlisli, OralDerilerde bozulmaya ve ekonomik kayba neden olan en önemli dıs faktörlerden birisini teskil eden fungus gelisimi çesitli öldürücü etkiye sahip kimyasal maddelerle engellenmektedir. Bu etken maddelerin derilerdeki kalıntıları, çevre ve insan saglıgını olumsuz etkilemelerinden dolayı son dönemde arastırılmaya baslanmıstır. Bu arastırmada ülkemizde üretilen ve ithalat yoluyla getirilen pikle ve tabaklanmıs deriler ile krast ve mamul derilerdeki TCMTB, OPP, CMK ve OIT kalıntıları olusturacagı riskler göz önünde bulundurularak arastırılmıstır. Sonuçlara göre; pikle derilerde TCMTB-OPP-OIT, wet-blue derilerden TCMTB-CMK, krast derilerde TCMTB-CMK-OPP ve mamul derilerde ise CMK-OPP-TCMTB-OIT - nin varlıgı ortaya konulmustur.Öğe Verilen Cr oranına bağlı olarak deri kesitinde Cr(III) ve Cr(VI) dağılımının belirlenmesi üzerine mukayeseli araştırmalar(Ege Üniversitesi, 2005) Ulaş, Mete; Başaran, Bahri[Abstract Not Available]