Laringoskopi ve trakeal entübasyona bağlı hemodinamik değişiklikler üzerine esmolol, remifentanil ve esmolol / remifentanil kombinasyonunun etkileri
Küçük Resim Yok
Tarih
2005
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET Endotrakeal entübasyona karşı gelişen stres yanıt koroner arter hastalığı, hipertansiyon ve kafa içi basıncı artmış olan hastalarda mortalite ve morbiditeye sebep olabilir. Bu durumun önlenmesinde pek çok yöntem kullanılmıştır. Biz de çalışmamızda elektif jinekolojik operasyon için endotrakeal entübasyon gerektiren vakalarda çok kısa etkili selektif beta 1 antagonisti olan esmolol ile kısa etkili bir opioid olan remifentanilin laringoskopi ve entübasyona hemodinamik yanıtı baskılamadaki etkinliğini karşılaştırmayı amaçladık. Çalışmamız 18-60 yaş arası ASA I-II grubuna dahil jinekolojik operasyon geçirecek 60 hasta üzerinde gerçekleştirildi. Hastalar 20 şer kişilik 3 gruba ayrıldı. Birinci gruba 2 mg/kg dozda esmolol, ikinci gruba 1 mcg/kg remifentanil, üçüncü gruba 1 mg/kg esmolol ve 0.5 ug/kg remifentanil anestezi indüksiyonundan hemen önce bolus olarak uygulandı. Daha sonra 4-6 mg/kg tiyopental ve 0.6 mg/kg rokuronyum uygulandıktan sonra 2. dakikada laringoskopi ve entübasyon gerçekleştirildi. Endotrakeal tüpün pozisyonunun teyit edilmesinden sonra anestezi 1 MAC desfluran ve oksijen içindeki %60 nitröz oksit ile flow 5 L/âk olacak şekilde sürdürüldü. SAB, DAB, OAB, HBÜ ve KAH ölçümleri; bazal değerler, indüksiyon öncesi, entübasyon öncesi ve entübasyon sonrası 10. dakikaya kadar her dakika kaydedildi. Gruplarda yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, boy ve ASA açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05). SAB, DAB, OAB, HBÜ ve KAH ölçümleri açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı. Grup içinde ise bazal SAB, DAB, OAB, HBÜ ve KAH değerleri ile entübasyon sonrası 1. dk ölçümler arasında grup 1 ve 3'te anlamlı artış saptanmazken grup 2 'de KAH' da bazal değerlere göre 48entübasyon sonrası 1. dk ölçümlerde anlamlı artış mevcuttu (p<0,05). Entübasyon öncesi SAB ve DAB ölçümleriyle entübasyon sonrası 1. dk ölçümler arasında grup 1 ve 2'de anlamlı artış görüldü (p<0,05). Grup 3 'de ise SAB ve DAB değerleriyle entübasyon sonrası 1. dk ölçümler arasında anlamlı artış saptanmadı. Yan etkiler açısından incelendiğinde gerek remifentanil, gerekse esmolol grubunda ciddi bradikardi, hipotansiyon veya aritmi görülmedi. Sonuçta; gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmamakla birlikte remifentanilin KAH artışım önlemede diğer iki gruba göre yetersiz kaldığım ve esmololün laringoskopİ ve trakeal entübasyona hemodinamik yanıtı opioid kullanılmaksızın baskıladığını saptadık. Opioid kullanımının riskli olduğu hasta gruplarında, esmololün alternatif olarak kullanılabileceği ve esmolol/ remifentanilin düşük doz kombine kullanımının iyi bir hemodinamik stabilite sağladığı sonucuna vardık. 49
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation