Literarische repräsentationen des mythos. Aspekte und tendenzen der mythenrezeption in romanen der moderne und gegenwart

Küçük Resim Yok

Tarih

2010

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu tezin başlıca hedefi Alman edebiyatına ait modern ve çağdaş romanlarda mit alımlanmasının açılımlarını ve yönelimlerini kültür bilimleri içersinde yer alan toplumsal cinsiyet çalışmalarının sunmuş olduğu perspektiften incelemektir. Bu bağlamda çalışmada mitler, tüm diğer kültür yaptıları gibi eril iktidarın kurgulanmasında ve dişi olanının ötekileştirilmesinde büyük rol oynayan anlatılar olarak ele alınmaktadır. Mitos kuramlarından yola çıkılarak mitler ile toplumsal cinsiyet söylemleri arasında var olan bağlantı tartışılmış ve mitlerin, Batı kültürü için vazgeçilmez olan `ikili karşıtlıkların' oluşturulmusunda önemli bir yeri olduğu ortaya çıkarılmıştır. Mitler için esas olan dilsel ve anlatısal özelliklerin bu karşıtlıkların yaratılmasında büyük ölçüde etkin olduğu gösterilmiş ve bu `ikili karşıtlıklar' arasında kadın-erkek düalizminin de yer aldığı tespit edilmiştir. Mitleri alımlayan edebi metinlerde de mitlerin bu özelliklerinin açık bir şekilde ortaya çıktığı saptanmıştır. Mitler ile toplumsal cinsiyet söylemleri arasındaki ilişkinin edebi metinlerde hangi ölçüde ve ne şekilde ortaya çıktığını analiz etmek üzere altı eserden oluşan bir seçki oluşturulmuştur: Gerhart Hauptmann: Die Insel der großen Mutter, Hermann Broch: Die Verzauberung, Alfred Döblin: Hamlet oder Die lange Nacht nimmt ein Ende, Hans Erich Nossack: Nekyia. Bericht eines Überlebenden, Christoph Ransmayr: Die letzte Welt, Christa Wolf: Medea. Stimmen. Bu edebi metinlerin, mit alımlanması vasıtasıyla eril iktidar söylemlerin buyunduruğunda olan toplumsal cinsiyet söylemlerini yanısttıkları saptanmıştır. Bu sav, farklı dönemlere ait olmalarına rağmen tüm eserleri buluşturan nokta olarak esas alınmıştır. Edebi metinlerin karşımıza çıkardığı toplumsal cinsiyet söylemlerinde bilhassa kadın ve anne figürlerinin mitolojik göndermeler veya mitolojik figürleri temsil etmeleri bakımından ön plana çıktıkları tespit edilmiştir. Bachofen'in ve Freud'un kültür teorileri (tarih ve psikanaliz) üzerinde edebi olmayan söylemlerde de mit alımlanmasının toplumsal cinsiyet söylemleri ile etkileşim içine girdiği kanıtlanmıştır. Her iki teorinin mitleri metodolojik olarak işlevselleştirdiği ve böylelikle eril kişiliğin, eril kültürün ve eril iktidarın oluşumu bakımından altedilmesi gereken bir `kadın' kategorisini ürettiği gösterilmiştir. Gerek tezin kuramsal bölümünde gerekse analiz bölümlerinde mitlerin söylemsel olarak cinsiyet karşıtlığını ve eril iktidar biçimlerini ürettiğini ve bu söylemler ile etkin bir şekilde temas halinde olduğu tespit edilmiştir
The aim of this study is to examine aspects and tendencies of myths reception in modern and contemporary German novels through the gender-perspective. The study makes clear that myths just like other cultural entities have an important position regarding the constructing of the patriarchal power and the exclusion of `feminity?. With the help of myth-theories the relationship between myths and gender discourses is figured out and it is shown that myths, because of their linguistic and narrative characteristics, have an effect on the emergence of `binary oppositions?, which are fundamental for Western thinking. In this sense gender discourses and gender differences are seen as a significant part of these `binary oppositions?. This essential property of myths keeps its efficiency through the myths reception in literary texts as it is proved in this study. To explore to which degree and in which way the connection between myths and gender discourses becomes apparent, a text corpus has been compiled consisting of the following six literary texts: Gerhart Hauptmann: Die Insel der großen Mutter, Hermann Broch: Die Verzauberung, Alfred Döblin: Hamlet oder Die lange Nacht nimmt ein Ende, Hans Erich Nossack: Nekyia. Bericht eines Überlebenden, Christoph Ransmayr: Die letzte Welt, Christa Wolf: Medea. Stimmen. The study makes through these texts evident that these novels on the basis of myth reception reflect gender discourses, which are produced and controlled by patriarchal power discourses. This aspect constitutes the common point of these very different literary texts. It becomes obvious that in the gender discourses within these literary texts especially woman as well as mother figures are a significant focus point. These figures are drawn as representations or allusions of mythological woman/mother figures. The correlation of myths and gender discourses is also demonstrated through the `culture theories? of Bachofen and Freud. Both of them use myths as methodological and epistemological tools with the objective to explore how the patriarchal system comes into existence. In the theoretical and in the analytical part of this study it has been ascertained that myths produce in a discursive way the gender difference as well as patriarchal power structures. In this sense myths are explained as an integral part of patriarchal discourses.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Alman Dili ve Edebiyatı, German Linguistics and Literature, Alman edebiyatı, German literature, Alman romanı, German novel, Cinsel kimlik, Gender identity, Mitler, Myths, Mitoloji, Mitology, Roman, Novel

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye