Epileptik çocuklarda görülen davranış sorunları ve bunları etkileyen faktörleri
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
ÖZET Kronik fizik hastalıkların çocuklarda çeşitli ruhsal sorunlarla birlikte olduğu bugün bilinen bir gerçektir. Beyni etkileyen hastalık durumlarında bu sorunlar daha da artmaktadır. Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi'nin gelişmesi ile birlikte bu tür sorunlara gösterilen ilgi artmıştır ve; çocukların gerek fizik hastalıklarının yönetimi gerek ruhsal sorunlara yaklaşım yönünden, olguların multidisipliner olarak ele alınmasının gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Epilepsi çocuk hastalıkları içinde en sık rastlanılan kronik durumlardan biri olması yanı sıra, beyin-davranış ilişkisinin anlaşılmasında yararlı olacak ipuçlarını sağlayabilecek bir hastalık grubunu oluşturmaktadır. Çalışmamızda, EÜTF Nöroloji ABD, Çocuk Nörolojisi Bölümü'nde izlenmekte olan, 7-12 yaş arsındaki 50 epileptik çocuğa ait bulgular değerlendirilmiştir. Çocuklarımız en az bir yıldır bu tanı ile izlenmekte olup, yine en az bir yıldır antiepileptik tedavi görmekte ve toplam IQ değerleri en az 70 olan bu çocuklarda, herhangi bir ek nörolojik bozukluk veya fizik yetersizlik bulunmamaktadır. Kontrol grubu olarak İnsüline Bağımlı Diyabetes Mellitus tanısı ile izlenmekte olan 50 çocuk, ve herhangi bir fizik hastalığı bulunmayan 50 sağlıklı çocuk çalışmamıza alınmıştır. Tüm çocuklara ait, yaş, cinsiyet, sosyodemografik özellikler, aile özellikleri araştırılmış; epileptik çocukların hastalıklarına ilişkin veriler toplanmıştır. Tüm çocuklara CDI (Çocuk Depresyon Ölçeği), CBCL (Çocuk Davranış Değerlendirme Ölçeği) uygulanmış, annelerin Beck Depresyon Envanterini doldurmaları istenmiştir. Epileptik ve diyabetik çocukların yaşam kalitelerinin değerlendirilmesi amacıyla ayrıca yaşam kalitesi ölçeği verilmiştir. Sonuçta, epileptik çocuklar sağlıklı kontrollere göre, tüm alanlarda davranış yönünden daha fazla sorun yaşamaktadırlar. Epileptik çocuklarla diyabetikler arasında ise dışa yönelim belirtileri olan agresivite ve suçlu davranışlar yönünden farklılık saptanmıştır. Bu veriler ışığında, içe yönelim belirtilerinin kronik hastalığın etkileri ile artabildiği, ancak epileptik çocuklardaki artmış dışa 100yönelim belirtilerinin daha çok nörolojik hastalığın direkt etkilerinden kaynaklanabileceği düşünülmüştür. Sosyoekonomik durum, aile yapısı, aile ilişkileri, çocuğun zeka düzeyi, annenin depresyonu ve çocuğa gösterilen aşın ilgi, çocuğun davranışındaki bozulma ile birlikte giden sorunlar olarak belirlenmiştir. Epileptik çocuklarda major psikiyatrik bozukluk yönünden önemli bir artış olmamakla birlikte, genel anlamda davranışların olumsuz etkilendiği düşünülmüştür. Enürezis Noktürna sık rastlanılan bir bozukluk olarak dikkati çekmiştir. Günlük pratikte, çocuk psikiyatrisi birimlerine konsültasyon istemi ile gelen çocukların önemli bir bölümünü oluşturduğu düşünülen epilepsi grubunun, gerek nörolojik hastalığın yönetimi, gerekse çocuğa daha iyi bir yaşam kalitesi ve sosyal uyumu sağlayabilmek açısından psikiyatrik yaklaşımın gerekliliği açıktır. Çalışmamızda, fokal EEG bulguları ile davranış sorunlarının birlikteliği, beyin- davranış ilişkilerinin gösterilebilmesi açısından, gelişmiş tekniklerin kullanıldığı ileri çalışmaların yararlı olacağını düşündürmektedir. 101