Gastroözofageal reflü hastalığında endoskopik bulguların değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2005
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET Giriş ve Amaç Asid-peptik mide sıvısı, safra, pankreas sıvılarının, özofagus içine kaçışı sonucu ortaya çıkan semptomlar bütününe, gastroözofageai reflü hastalığı denilir. Hastalık özellikle gelişmiş ülkelerde çok sıktır. ABD'de tıbbın en yaygın kronik hastalığı olarak kabul edilmektedir. GÖRH'da üst GIS endoskopisinin amacı komplikasyonların saptanmasıdır ve endoskopinin ne zaman yapılacağı tartışma konusu olmuştur. Çünkü gastroözofageai reflü hastalarında GÖRH endoskopik bulguları çeşitli çalışmalarda %10 ve %70 gibi geniş bir aralıkta saptanmıştır ve GÖRH'nın endoskopik bulguları asemptomatik hastalarda %8 olarak kaydedilmiştir. Endoskopi invaziv bir işlemdir ve bu nedenle GÖRH'nın komplikasyonların varlığını önceden gösterebilecek semptom ve bulgular araştırılmaktadır. Şimdiye kadar yapılan araştırmalarda sonuçlar çelişkilidir. Ülkemizde distal mide adenokanseri dominansı sürmektedir ve distal özofagus adenokanser prevelansı artmamıştır. Bu bulgu da dolaylı olarak ülkemizde Barrett özofagus prevelansının gelişmiş ülkelerden daha az görülmesi gerektiğini düşündürmektedir. Biz de bu çalışmamızda GÖRH hastalarında özofageal komplikasyon sıklığını ve eroziv özofajitle noneroziv özofajitli hastalar arasında semptomlar açısından herhangi bir fark olup olmadığını araştırdık. Gereç Ve Yöntem 01.04.2004 - 01.03.2005 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Reflü polikliniğine başvuran ardışık hastalar (n:645) prospektif olarak değerlendirilmeye alındı. Anket formlarıyla ayrıntılı semptom değerlendirilmesi yapıldı. Üst GIS endoskopisi yapılan ve haftada bir ve/veya daha fazla pirozis veya regürjitasyonu olan 160 hasta seçildi. Bu hastaların endoskopik ve patolojik sonuçiarı kaydedildi. Endoskopik olarak eroziv özofajit 27 (%17) hastada saptandı. Barrett özofagusu 2 (%1.25) olarak bulundu. Özofageal striktür veya adenokanser saptanmadı Eroziv özofajitlerin 25'i (%92) düşük derecede ( grade A ve B) özofajitti. Eroziv özofajitli 48hastaiarda alkol tüketimi noneroziv özofajitliierden daha azdı. Eroziv ve noneroziv özofajitli hastaların semptomları açısından herhangi bir fark saptanmadı. Sonuç Türkiye'de noneroziv özofajit belirgin olarak daha sıkdır ve eroziv ve noneroziv özofajitli hastaların semptomları arasında herhangi bir fark saptanmamıştır. GÖRH'da şiddetli semptom varlığı üst GIS endoskopisi yapma endikasyonu değildir. 49
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Gastroenteroloji, Gastroenterology