Acil servise kalp yetmezliği ile başvuran hastaların prognozunu öngörmede skorlama sistemlerinin kullanılmasının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2015
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Kalp yetmezliği olan hastaların acil servis başvuruları sırasındaki prognozlarını öngörecek ve buna göre taburculuk veya yatış kararını vermede kullanılacak skorlama sistemlerinin kullanılmasının etkinlik ve uygulanabilirliğinin araştırılması amaçlandı. Çalışmaya 737 kalp yetmezliği hastası alındı. Çalışmada kullandığımız 4 klinik öngörü algoritmaları (Akut Kalp Yetmezliği İndeksi, ADHERE Tree, EFFECT, BWH) değerlendirildiğinde; düşük riskli grupların hastane içi majör komplikasyon gelişme yüzdeleri; sırasıyla %13,2 , %13,3 , %13,6 ve %16,6 olarak bulundu. 30 günlük mortalite açısından değerlendirildiğinde ise düşük grupta mortalite gelişim yüzdeleri sırasıyla %8,5 , %10,2 , %6,4 ve %11,3 olarak görüldü. Çok düşük + düşük riskli grup ile orta riskli + yüksek riskli + çok yüksek riskli grup arasında 30 gün içinde mortalite gelişimi açısından 4,360 kat artış (OR: 4,360 %95 CI) fark saptanmış, ayrıca 30 günlük mortalite açısından ROC eğrisi altında kalan alan en yüksek olarak EFFECT klinik öngörü algoritmasında saptanmıştır (0,706). Çalışmamıza göre en uygulanabilir olan modelin EFFECT klinik öngörü algoritması olduğu görüldü, hastane içi major komplikasyon gelişimi açısından ise ADHERE klinik öngörü kuralının geliştirilmeye açık olduğu düşünüldü. Bu tez çalışmasında kalp yetmezliği bulguları ile başvuran hastalarda, başvuru vital bulguları ve ilk laboratuar sonuçları değerlendirilerek uygulanabilecek klinik öngörü algoritmalarının düşük riskli grup için kullanılabileceği görüldü. Elde edilen bulgular ışığında, daha da geliştirilebilecek klinik öngörü algoritmalarına dayanılarak hastalarda taburculuk kararı veya kısa süreli izlem kararı verilebilir ancak algoritmaların standardizasyonu ve güvenilirliği açısından daha büyük evreni içeren, çok merkezli çalışmalara ihtiyaç vardır
The study is designed to investigate efficiency and clinical applicability of clinical scoring systems which used to determine the prognosis of patients who admitted emergency medicine service with heart failure. 737 heart failure patients were included to study. When 4 clinical scoring algorithms (Acute Heart Failure Index, ADHERE Tree, EFFECT, BWH) which used in our study analysed; in hospital morbidity rates of low risk groups were 13,2%, 13,3%, 13,6%, 16,6^% and 30 day mortality rates of low risk groups were 8,5%, 10,2%, 6,4%, 11,3% respectively. When very low risk + low risk groups and medium risk + high risk + very high risk groups compared, it was found that medium risk + high risk + very high risk groups were associated with 4,360 times increased risk (OR: 4,360 95% CI) of 30 day mortality. Also it was found that the area under ROC curve were larger or 30 day mortality in EFFECT clinical scoring algorithm group (0,706). It was found that, the most applicable clinical scoring algorithm was EFFECT. In our study it was found that; clinical scoring algorithms which analyse initial vital signs and laboratory results are applicable for detecting low risk groups. Clinical scoring systems could be used to detect low risk groups for discharge or short follow-up decisions; depending on more enhanced algorithms. For standardizion and reliability of algorithms,there is need for bigger and multicentered studies.
The study is designed to investigate efficiency and clinical applicability of clinical scoring systems which used to determine the prognosis of patients who admitted emergency medicine service with heart failure. 737 heart failure patients were included to study. When 4 clinical scoring algorithms (Acute Heart Failure Index, ADHERE Tree, EFFECT, BWH) which used in our study analysed; in hospital morbidity rates of low risk groups were 13,2%, 13,3%, 13,6%, 16,6^% and 30 day mortality rates of low risk groups were 8,5%, 10,2%, 6,4%, 11,3% respectively. When very low risk + low risk groups and medium risk + high risk + very high risk groups compared, it was found that medium risk + high risk + very high risk groups were associated with 4,360 times increased risk (OR: 4,360 95% CI) of 30 day mortality. Also it was found that the area under ROC curve were larger or 30 day mortality in EFFECT clinical scoring algorithm group (0,706). It was found that, the most applicable clinical scoring algorithm was EFFECT. In our study it was found that; clinical scoring algorithms which analyse initial vital signs and laboratory results are applicable for detecting low risk groups. Clinical scoring systems could be used to detect low risk groups for discharge or short follow-up decisions; depending on more enhanced algorithms. For standardizion and reliability of algorithms,there is need for bigger and multicentered studies.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kardiyoloji, Cardiology, İlk ve Acil Yardım, Emergency and First Aid, Acil servis-hastane, Emergency service-hospital, Kalp hastalıkları, Heart diseases, Kalp yetmezliği, Heart failure, Mortalite, Mortality, Prognoz, Prognosis, Retrospektif çalışmalar, Retrospective studies, Ölçekler, Scales