Akut romatizmal ateşli hastalarda lenfosit alt grupları, aksesuar moleküller, CD95-Bcl-2 ve TGFBeta1 düzeylerinin klinik evrelerle ilişkisi
Küçük Resim Yok
Tarih
2004
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET Olguların klinik evreleriyle ESH ve CRP düzeyleri arasındaki ilişki anlamlıydı. Lenfosit alt-gruplarının dağılımı tüm olgularda yaşa göre normal değerlerdeydi.58 CD19, CD3, CD8, CD4, NK, hücre yüzdesi yönünden çalışma grupları arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Tüm çalışma olgularında, CD3 yüzdesi ile ESH ve BKH sayısı arasında ters korelasyon olduğu gözlenmiştir ARA' in klinik evrelerine göre değerlendirmede, bu korelasyonun kronik olguların bulunduğu Grup III' de korunduğu dikkati çekti. Lenfosit aktivasyon belirleyicileri olan HLA DR+ CD3+, CD25+ veya CD69+ hücrelerin dağılımı gruplar arasında anlamlı bir istatistiksel farklılık göstermedi. CD4+CD95+ ve CD8+CD95+ hücre yüzdesi karşılaştırıldığında gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Çalışma olgularının verileri, literatürdeki verilerle karşılaştırıldığında CD3+Bcl-2 hücrelerin oranı normal sınırlarda saptandı (N>%80) ancak CD19+Bcl-2 hücre oranı (N>%80) belirgin düşük saptandı. Çalışma grubundaki Serum BCI-2 düzeyleri normal kişilere ve kontrollere göre belirgin düşük idi. Kontrol grubunun serum Bcl-2 düzeyleri Grup III' e göre istatistiksel olarak anlamlı yükseklik gösterdi. Tüm gruplar içinde, özellikle Grup II ve III' de, Bcl-2+CD3+ hücre oranı ile NK hücre oranı arasında negatif korelasyon olduğu gözlenmiştir. Buna göre NK yüzdesi azaldıkça CD3+Bcl-2+ hücre yüzdesi artmaktaydı. Yüzeylerinde CD11a, CD18, CD62L, CD62p, CD40L, ap T hücre reseptörü (TCR) ve yö TCR taşıyan hücre oranları tüm gruplarda benzer bulundu ICAM-1+ hücre oranı, tüm grupların değerlendirilmesinde (I, II, III, kontrol grubu), grup l-ll, grup l-lll, grup ll-kontrol grubu ve grup lll-kontrol grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık 61gösterdi. Buna göre ICAM-1 düzeyi olguların remisyona gidiş seyrinde yükselmekte idi. Benzer şekilde akut ve remisyon evresine göre kronik bulgularla başvuran olgularda düzey daha da yüksek saptandı.. CRP (tek başına) ve AFR (ESH+CRP) yüksekliği olan olgularda ICAM-1 düzeyi daha düşük gözlenmiştir. Karditli olgularda CD62p yüzdesinin daha yüksek olduğu dikkati çekmiştir.. Grup I olgularda, ICAM-1 / CD18 ile aktivasyon belirleyicisi olan HLA-DR ve CD25 oranları arasında pozitif korelasyon saptandı.. Remisyon döneminde, ICAM-1 oranı yüksekliği \ö oranı yüksekliğiyle paralellik gösterdi.. Remisyondaki olgulardaki ICAM-1 oranı ile CD8+CD95+ hücre oranı paralellik gösterdi.. Grup II' de yö TCR ile CD69 oranı pozitif korelasyon gösterdi.. Serum TGFG.1 düzeyleri, çalışma gruplarında kontrol olgularına göre yüksek saptandı. Tüm grupların birlikte ve Grup l-ll, grup l-lll, grup I- kontrol gruplarının ayrı ayrı değerlendirilmesinde farklılık anlamlıydı.. Kontrol grubu TGFS1 düzeyleri çalışma grubu değerlerine göre çok düşük olup akut dönemden remisyona geçişte TGFG1 düzeylerinin akut döneme göre azaldığı saptandı.. Serum TGFG1 düzeyleri ile ESH düzeyleri arasında pozitif korelasyon saptandı.. TGFI3.1 ile CD3 yüzdeleri arasında negatif korelasyon saptandı.. TGFRVin aksine, ICAM-1 yüzdesi akut dönemde daha yüksek ve kronikleşme sürecinde daha düşük olarak belirlendi.. TGFG1 konsantrasyonu ile ICAM-1 ve ligandı CD11a/CD18 yüzdelerinin birbiriyle ters korelasyon gösterdiği saptandı. Bu çalışmada ; ARA olgularında ICAM-1'in akut dönemde en düşük olup remisyon ve kronik olgularda daha yüksek olması, bununla anlamlı ters korelasyon halinde TGFS1 düzeylerinin akut dönemde çok yüksekken remisyondaki ve kronik olgularda dereceli olarak düşük izlenmiştir. Karditli 62olgularda CD62p düzeyi yüksek saptanmıştır. Ayrıca remisyon ve kronik süreçteki olgularda CD95 taşıyan sitotoksik T hücrelerle ICAM-1 oranlarının pozitif korelasyonu gösterilmiştir. Bu bulgulara ek olarak, çalışmamızda CD19+Bcl-2 hücre oranının belirgin düşük saptanmış olması, GAS'a bağlı mitojenik uyarımın çalışma olgularımızda devam ettiğini ve CD19+ hücreler üzerindeki Bcl-2 ekspresyonunu etkilediğini düşündürmektedir. Tüm bu bulgular, ARA olgularında apoptotik moleküllerin daha geniş serilerde ve uyarıcı/baskılayıcı sitokinlerin düzeyiyle birlikte değerlendirilmesini gerekli kılmaktadır. 63
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases