Farklı flor ajanlarının biyouyumluluklarının hücre kültüründe araştırılması
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bu çalışmanın amacı; oral mukozal dokulara toksik etkisi olabileceği düşünülen 5 farklı flor ajanının (%1,23'lük Asidüle fosfat florür (APF) ve %2'lik NaF jelleri, %1'lik TiF4 solüsyonu, %38'lik gümüş diamin florür (GDF) solüsyonu ve %5 NaF içeren Durafat flor verniğinin) biyouyumluluklarının hücre kültüründe araştırılmasıdır. Bu amaçla çalışmada hücre hattı olarak L929 fare fibroblastı ve sağlıklı bireylerden elde edilen dişeti fibroblastları kullanılmıştır. Çalışmamızda, sitotoksisite testi gerçek zamanlı xCELLigence sistem analizi, apoptoz değerlendirmesi Anneksin V ve TUNEL test yöntemleri, genotoksisitenin belirlenmesi mikronükleus test yöntemi ve gen ekspresyonu çalışmaları RT-PCR testi ile yapılmıştır. Flor ajanlarının toksisitelerinin karşılaştırılması için lineer regresyon analizi yapıldı. Apoptoz testi sonuçları istatistiksel olarak ki-kare testi ve Fisher's Exact test ile değerlendirildi. Mikronükleus testi sonuçlarının istatistiksel analizi ki-kare testi kullanılarak yapıldı. Gen ekspresyonu sonuçları web tabanlı analiz programı ile istatistiksel olarak değerlendirildi. Çalışmamızda en düşük sitotoksik etki gösteren ajan L929 hücre hattında NaF, gingival fibroblastlarda ise APF olarak belirlendi. NaF'ün L929 hücrelerinde anlamlı apoptotik etkisinin olduğu saptanırken (p<0,05), gingival fibroblastlarda anlamlı apoptotik etkide bulunmadığı saptanmıştır (p>0,05). NaF, L929 hücreleri üzerinde anlamlı genotoksik etki gösterirken (p<0,05), gingival fibroblastlarda anlamlı genotoksik etkisi belirlenmemiştir (p>0,05). APF'ün, L929 ve gingival fibroblast hücrelerinde anlamlı apoptotik etkisi saptanmamıştır (p>0,05). APF, L929 hücrelerinde anlamlı genotoksik etkide bulunurken (p<0,05), gingival fibroblastlar üzerinde anlamlı genotoksik etkisi saptanmamıştır (p>0,05). TiF4'ün, hem L929, hem de gingival fibroblast hücreleri üzerinde sitotoksisitesi yüksek olarak saptanmıştır. TiF4'ün L929 ve gingival fibroblast hücrelerinde anlamlı apoptotik etkisi saptanmıştır (p<0,05). TiF4'ün, L929 hücrelerindeki genotoksik etkisi anlamlı bulunurken (p<0,05), gingival fibroblastlardaki genotoksik etkisi anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Gümüş diamin florürün her iki hücre hattında da anlamlı apoptotik ve genotoksik etkisi saptanmamıştır (p>0,05). Durafat'ın her iki hücre hattında da hücre düzeyinde anlamlı apoptotik etkisi saptanmamıştır (p>0,05). Durafat'ın L929 hücrelerinde anlamlı genotoksik etkide bulunduğu belirlenmiştir (p<0,05). Her iki hücre hattında da NaF ve APF jelleri ile gümüş diamin florür solüsyonu, TiF4 solüsyonu ve Durafat verniğine göre daha az sitotoksik bulunmuştur. Çalışmamızda kullanılan tüm flor ajanlarının Bax/Bcl-2 oranları 1'den büyük olarak saptanmıştır. Gümüş diamin florürün klinik başarısının yüksek olması nedeniyle yaygın kullanılmakta olan APF ve NaF jellerine alternatif olarak kullanımı önerilmektedir. Klinikte çürük oluşumunun engellenmesinde, koopere olmayan ve dental tedavi yapılamayan küçük yaş grubu çocuklarda ve engelli hasta grubunda başlangıç çürük lezyonlarının durdurulmasında etkili bir şekilde kullanılabileceği düşüncesindeyiz. Her ne kadar APF, NaF ve gümüş diamin florürün sitotoksik ve genotoksik etkileri diğer ajanlara göre düşük olarak saptanmış olsa da çalışmamızda kullanılan tüm flor ajanlarının Bax/Bcl-2 oranlarının 1'den büyük olarak saptanması, gen düzeyinde apoptozu indüklediklerini göstermektedir. Bu nedenle klinikte uygulama sırasında oral yumuşak dokuların korunması, flor ajanlarının yutulmasının engellenmesi ve kontrolsüz flor uygulamalarının önüne geçilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Pedodonti A.B.D.