İbni Haldun'un ahlak hakkındaki görüşleri
dc.contributor.advisor | Arslan, Ahmet | |
dc.contributor.author | Kuyurtar, Mehmet | |
dc.date.accessioned | 2021-10-05T12:58:44Z | |
dc.date.available | 2021-10-05T12:58:44Z | |
dc.date.issued | 1992 | en_US |
dc.date.submitted | 1992 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe Tarihi Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | Bu çalışmada İbni Haldun'un ahlak hakkındaki görüşlerini ortaya koymaya ve onun ahlaki görüşlerinin İslam'da ortaya çıkmış ahlak geleneklerinden hangisine bağlı olduğunu belirlemeye çalıştık. İbni Haldun'un, ahlak hakkında doğrudan geliştirdiği görüşleri olmadığı için onun düşünce dünyasının bütünlüğü içinde ahlaki sayılabilecek görüşlerini saptamaya çalıştık. İbni Haldun'un düşünce dünyasının bütünlüğü içinde ahlaka ait görüşlerini belirlememize yardım edecek unsurları saptamaya çalıştığımızda, onun ahlaki görüşlerinin iki farklı boyuta sahip olduğunu gördük: Bir taraftan o, yeni olduğunu ve kendisinin kurduğunu öne sürdüğü umran bilimi araştırmaları sonucunda, diğer toplumsal gerçeklikler hakkında olduğu gibi, ahlak hakkında da bilimsel açıklamalar yapmıştır. Diğer taraftan ise Tasavvuf hakkındaki görüşleri ile dinsel bir ahlak anlayışı geliştirmiştir. Çalışmamız boyunca esas olarak bu ikiliği göz önüne alıp, önce İbni Haldun'u anlamaya daha sonra da bu iki boyutluluğu yorumlamaya çalıştık. XIV. yüzyılın İslam dünyasında yaşamış olan İbni Haldun, yaşadığı çağın ve kültürün entelektüel sorunlarıyla karşı karşıya kalmak durumundaydı. Bu dönemin temel sorunu olan din ve felsefe ya da daha spesifik olarak din ve devlet veya siyaset arasındaki ilişkiler sorunu İbni Haldun'u da meşgul etmiş ve bu konuda o da görüşler geliştirmeye çalışmıştır. İbni Haldun'a göre dinsel ve dünyevi hakikatler, felsefe ve din (veya olgu ve değer) birbirinden farklı gerçekliklere sahiptir İbni Haldun'a göre felsefenin konusu bu dünyanın, duygusal dünyanın teorik bilgisini oluşturmaktadır. Din ise insanın nihai mutluluğu elde etmesini olanaklı kılan kuralları içeren pratik bir gerçekliktir. Bu yüzden İbni Haldun, ahlaki felsefenin (veya umran biliminin) konusu kılarken, ona ilişkin herhangi bir değer yargısı içermeyen teorik bilgiler üretmiştir. Burada ahlak, diğer toplumsal gerçeklikler gibi ele alınmış, insan ahlakını etkileyen biyolojik, psikolojik, sosyolojik faktörler ortaya koymaya çalışmıştır. Diğer yandan İbni Haldun, ahlakla olması gereken düzeyinde de ilgilenmiş, ideal bir ahlaki yaşamı gerçekleştirmenin, buna bağlı olarak en yüce mutluluğu elde etmenin dinin sınırları içinde olanaklı olduğunu öne sürmüştür. İbni Haldun'a göre din tamamen pratik bir gerçeklik olduğu için, ilk ortaya çıktığı biçimiyle, dini tamamen pratik bir gerçeklik olarak gören Tasavvuf'un ahlaki ilkeleri, ideal bir ahlak oluşturmayı sağlayan ilkelerdir. İbni Haldun'un bilgi teorisi, bilim anlayışı, bilim sınıflaması, onun felsefe ve din, olgu ve değer hakkında yaptığı ayrımdan kaynaklanmaktadır. O, bilimleri teorik ve pratik ayrımına tabi tutmamıştır. Çünkü pratik olan doğası gereği bilimin ve, teorik incelemenin konusu içine girmez. İbni Haldun teorik bilim, pratik bilim ayrımı yerine akli bilim, nakli bilim ayrımı yapar. İbni Haldun pratik alanı, nakli bilimler alanına sokmaktadır. Bu açıdan İbni Haldun'un ahlak hakkındaki bu ikili yaklaşımının onun genel olarak düşünce sisteminin doğal bir sonucu olduğunu söyleyebiliriz. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/73087 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır. | en_US |
dc.title | İbni Haldun'un ahlak hakkındaki görüşleri | en_US |
dc.type | Master Thesis | en_US |