T VE NK hücreli lenfoma olgularında ın-sıtu hibridizasyon yöntemiyle epstein-barr virüs ilişkisinin araştırılması
Küçük Resim Yok
Tarih
2006
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
T ve NK hücreli lenfomalar, tüm non-Hodgkin lenfoma (NHL) olgularının yaklaşık %12-15'ini oluşturan, agresif klinik seyir gösteren bir NHL grubudur. T ve NK hücreli lenfomaların etiyopatogenezinde Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonunun rolü açısından yapılan çalışmalarda ırksal ve bölgesel farklılıklar gözlenmiş, ancak İngilizce literatürde ülkemize ait bir veriye ulaşılamamıştır. Çalışmada, bölgemizde görülen nodal veya ekstranodal (deri dışı) T ve NK hücreli lenfomaların alt gruplarının EBV ile ilişkisinin daha ayrıntılı olarak ortaya konması hedeflenmiştir. Çalışmamıza 1997 ile 2004 arasını kapsayan yedi yıllık süre içerisinde nodal ve ekstranodal T ve NK hücreli lenfoma tanısı alan 62 olgu dahil edilmiştir. EBV'nin erken RNA'sı (EBER) in situ hibridizasyon yöntemiyle gösterilmiştir. Olguların yaşı 11-80 yaş arasında olup, ortalama yaş 45'dir. Erkek:kadın oranı 2,1:1'dir. Vakaların tanıları T ve NK hücreli lenfoma alt tipleri açısından azalan sıklık sırasına göre değerlendirildiğinde, 32'si (%51,6) periferik T-hücreli lenfoma (PTHL), spesifiye edilemeyen, 13'ü (%21,0) anaplastik büyük hücreli lenfoma (ABHL), sekizi (%12,9) anjioimmünoblastik T-hücreli lenfoma (AİTHL), dördü (%6,5) ekstranodal NK/T hücreli lenfoma, nazal tip, üçü (%4,8) enteropati-tipi T-hücreli lenfoma (ETTHL), biri (%1,6) hepatosplenik T-hücreli lenfoma, biri (%1,6) subkutanöz pannikülit benzeri T-hücreli lenfoma (SPTHL)'dır. Olguların tümünde EBER pozitiflik oranı %41,9'dur. Alt tiplerine göre, PTHL, spesifiye edilemeyen gruptaki olguların %37,5'i, ABHL olgularının %30,7'si, AİTHL olgularının %62,5'i, ekstranodal NK/T-hücreli lenfoma, nazal tip olguların %100'ü, ETTHL olgularının %33,3'ü EBER pozitif bulunmuştur. Belirtilen diğer alt gruplarda ise EBER negatiftir. Çalışmanın sonuçları değerlendirildiğinde, en sık olarak spesifiye edilemeyen PTHL alt tipinin görüldüğü saptanmıştır. EBER pozitifliği en sık olarak ekstranodal NK/T-hücreli lenfoma, nazal tipte görülmüş, bunu AİTHL, spesifiye edilemeyen PTHL, ABHL ve ETTHL takip etmiştir. Bulgularla, bölgemizde nodal veya ekstranodal T ve NK hücreli lenfomaların etiyopatogenezinde EBV enfeksiyonunun önemli bir yer tuttuğu sonucuna varılmıştır
T- and NK-cell lymphomas comprising 12 to 15% of NHL cases are a group of NHL with an aggressive clinical behavior. Various racial and geographic differences have been observed on studies questioning the role of EBV infection in the etiology of T- and NK-cell lymphomas, but the search of English literature did not relieve any data from Turkey. The aim of this study was to evaluate the relationship of EBV with nodal or extranodal (skin excluded) T- and NK-cell lymphoma subtypes encountered in our geographic area. Sixty-two cases, diagnosed as nodal or extranodal T- and NK-cell lymphoma during a seven-year period between 1997 and 2004, were retrieved from the archives. EBV-encoded early RNA (EBER) was detected by in-situ hybridization. The age range of the patients was between 11 and 80 years (median, 45 years) and male-to-female ratio was 2.1:1. The incidence of nodal or extranodal T- and NK-cell lymphoma subtypes were as follows with decreasing frequency: 32 peripheral T-cell lymphoma, unspecified (PTCL, NOS, 51.6%), 13 anaplastic large cell lymphoma (ALCL, 21.0%), eight angioimmunoblastic T-cell lymphoma (AITCL, 12.9%), four extranodal NK/T-cell lymphoma, nasal type (NKTCL, 6.5%), three enteropathy-type T-cell lymphoma (ETTCL, 4.8%), one hepatosplenic T-cell lymphoma (HSTCL, 1.6%), and one subcutaneous panniculitis-like T-cell lymphoma (SPTCL, 1.6%). EBER positivity was observed in 41.9% of all cases. According to the subtypes, 37.5% of PTCL, NOS, 30.7% of ALCL, 62.5% of AITCL, 100% of extranodal NKTCL, nasal type, 33.3% of ETTCL were EBER-positive, and the rest were negative. The evaluation of the results revealed PTCL, NOS as the most prevalent subtype. Extranodal NKTCL, nasal type, presented the highest association with EBV, followed by AITCL, PTCL, NOS, ALCL, and ETTCL. We have concluded that EBV infection comprises an important role in the pathogenesis of nodal or extranodal T- and NK-cell lymphoma in our area.
T- and NK-cell lymphomas comprising 12 to 15% of NHL cases are a group of NHL with an aggressive clinical behavior. Various racial and geographic differences have been observed on studies questioning the role of EBV infection in the etiology of T- and NK-cell lymphomas, but the search of English literature did not relieve any data from Turkey. The aim of this study was to evaluate the relationship of EBV with nodal or extranodal (skin excluded) T- and NK-cell lymphoma subtypes encountered in our geographic area. Sixty-two cases, diagnosed as nodal or extranodal T- and NK-cell lymphoma during a seven-year period between 1997 and 2004, were retrieved from the archives. EBV-encoded early RNA (EBER) was detected by in-situ hybridization. The age range of the patients was between 11 and 80 years (median, 45 years) and male-to-female ratio was 2.1:1. The incidence of nodal or extranodal T- and NK-cell lymphoma subtypes were as follows with decreasing frequency: 32 peripheral T-cell lymphoma, unspecified (PTCL, NOS, 51.6%), 13 anaplastic large cell lymphoma (ALCL, 21.0%), eight angioimmunoblastic T-cell lymphoma (AITCL, 12.9%), four extranodal NK/T-cell lymphoma, nasal type (NKTCL, 6.5%), three enteropathy-type T-cell lymphoma (ETTCL, 4.8%), one hepatosplenic T-cell lymphoma (HSTCL, 1.6%), and one subcutaneous panniculitis-like T-cell lymphoma (SPTCL, 1.6%). EBER positivity was observed in 41.9% of all cases. According to the subtypes, 37.5% of PTCL, NOS, 30.7% of ALCL, 62.5% of AITCL, 100% of extranodal NKTCL, nasal type, 33.3% of ETTCL were EBER-positive, and the rest were negative. The evaluation of the results revealed PTCL, NOS as the most prevalent subtype. Extranodal NKTCL, nasal type, presented the highest association with EBV, followed by AITCL, PTCL, NOS, ALCL, and ETTCL. We have concluded that EBV infection comprises an important role in the pathogenesis of nodal or extranodal T- and NK-cell lymphoma in our area.
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Patoloji, Pathology