Spontan abortus ve istemli gebelik tahliyesi olgularında desiduada T lenfosit subgrupları ve NK hücre sayılarının immünhistokimyasal yöntem ile karşılaştırılması
Küçük Resim Yok
Tarih
2005
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET Deciduada immun sistem elemanlarının varlığı, düzeyi ve alt grupların kendi içindeki oranlan gebeliğin yapılandırılmasının ve devamının teminatı olabileceği gibi gebeliğin sonlanmasına yol açan tepkimeler serisini başlatan ve ilerleten zemin de olabilir. Endokrin sistem ve immün sistem desiduayı beraberce düzenler, desidual hücre gruplarım belirler; desidua aslında immun-endokrin sistem bütününün bir aynasıdır. Bu çalışma, bu aynadaki görüntü üzerinden gebelikte yaşanan olayları, gebeliğin devamı için gerekli olan şartlan ve abortusların hangi patolojik mekanizmalann yansıması olabileceğini anlamaya ve aydınlatmaya yönelik bir çabanın ürünüdür. Normal gebeliklerde T helper hücrelerinin T sitotoksik hücrelerine göre baskın olması gerektiği birçok araştırmacının ortak kanışıdır ve günümüzde literatürde hakim olan görüştür. Bu çalışma da bu senaryonun her zaman geçerli olmadığı yönünde sonuçlar elde etmiştir. Sağlıklı kontrollerde sitotoksik T lenfositleri olguların çoğunda sayıca üstündü, ayrıca abortusla sonuçlanan gebeliklerin bazılarında sitotoksik T hücreleri baskın hale gelmiş olarak gözlenirken diğer bir kısmında ise helper hücreleri sayıca fazla idi. însan gebeliğinin en çarpıcı özelliklerinden biri NK hücrelerinin desiduayı yoğun bir şekilde istilasıdır. Bu durum aynı zamanda NK hücrelerinin vücutta çok az yeri bu denli yoğun olarak infiltre etmesi itibarı ile de ilgi çekicidir. Bu çalışmada desiduadaki Natural Killer hücrelerin ortalama sayılan açısından gruplar arasında farklılıklar mevcuttu. Ancak bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. İstatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilememesi olgu sayısındaki yetersizliğe bağlı olabilir. Ayrıca hücre sayısındaki küçük farklılıkların bile çok ciddi aktivite farklılığı ile birlikte olabileceği gerçeği de unutulmamalıdır. Sonuç olarak, abortusların heterojen bir grup olduğu ve abortus olgularının bazılarında ( bir alt grup olarak) immün mekanizmaların nedensel rol oynayabileceği kanısına varılmıştır. Sağlıklı gebeliklerde ve spontan abortuslarda immün sistem elemanlarının rolünü aydınlatmak üzere, karyotip analizi ile kategorize edilmiş gruplarda, gen ekspresyonları ve reseptör aktivasyonları gibi daha ileri araştırmaların planlanması gerekli görünmektedir. 61
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology