Septorinoplastide orta çatı tekniklerinin estetik ve fonksiyonel sonuçlarının analizi

Amaç: Septorinoplastide hem fonksiyonel hem de estetik açıdan önemli sonuçları olan nazal valv cerrahisinde çok sayıda tanımlanmış farklı teknikler mevcuttur. Bu tekniklerin hem objektif hem de subjektif değerlendirme analizleri günümüze kadar daha dar kapsamda araştırılmıştır. Bu çalışmada nazal orta çatıya ve internal valv alanına etkisi olan farklı teknikler subjektif ve objektif açılardan karşılaştırılmış, ayrıca sıklıkla tartışılan farklı subjektif ve objektif değerlendirme yöntemlerinin aralarındaki korelasyon da analiz edilmiştir. Gereç ve Yöntem: Prospektif randomize kontrollü olarak dizayn edilen bu çalışmada, septonazal deformite tanısı ile opere edilen, çalışmaya dahil edilme kriterlerini karşılayan 63 hasta 4 farklı teknik altında gruplandırılarak analiz edilmiştir. Hastalar ameliyat öncesi ve ameliyattan sonraki 6. ayda objektif ölçüm olarak PIF (Peak Inspiratory Flowmetry), subjektif ölçümler olarak da NOSE, ROE, SCHNOS ve FACE-Q anketleri ile değerlendirilmiştir. Ayrıca ameliyat öncesi ve sonrasında Rhinobase© programı üzerinden metrik ölçüm analizleri yapılmıştır. Tüm yapılan bu ölçümler ile hasta memnuniyeti ve yakınmaları arasındaki istatistiksel farklar ve korelasyonlar analiz edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 63 hasta 4 farklı grupta analiz edildi. 56 hastaya (%88,9) primer SRP, 7’sine (%11,1) revizyon SRP uygulandı. 4 farklı teknik grubunda da subjektif ve objektif değerlendirme ölçütleri postoperatif dönemde istatistiksel olarak anlamlı gelişim gösterdi. Subjektif değerlendirme ölçütleri kendi aralarında korelasyon gösterirken objektif değerlendirme ölçütü olarak kullanılan PIF, subjektif yöntemler ile korelasyon göstermedi. Sonuç: Nazal valv alanına etki eden tüm teknikler hastaya özel durumlar ve endikasyonlar ile yerinde kullanıldığında başarılı sonuçlar vermektedir. Ayrıca bu hastaların değerlendirmesinde septonazal deformite ve preoperatif yakınmalar göz önüne alınarak doğru analiz yöntemlerinin kullanımı da bu çalışmada vurgulanmaktadır.

Objective: There are many different techniques in nasal valve surgery which has successful functional and aesthetic results in septorhinoplasty. To date, there are just a few studies with limited scope that analyse these techniques in terms of both objective and subjective outcomes. In this study, different techniques that affect the nasal middle vault and internal valve area were compared from subjective and objective perspectives, and also the correlation between the different subjective and objective evaluation methods that were frequently discussed in the literature. Materials and Methods: 63 patients that underwent septorhinoplasty were included this prospective randomized controlled study. These patients were divided into 4 groups according to nasal valve surgical techniques. All patients were evaluated with objective (PIF) and subjective (ROE, NOSE, FACE-Q and SCHNOS questionnaires) preoperatively and postoperatively. Additionally, photographic face analysis was performed to all patients via Rhinobase© software. Statistical differences and correlations between outcome measures of patient satisfaction and complaints were analyzed. Results: 63 patients included in the study were analyzed in 4 different groups. Primary SRP was performed to 56 patients (88.9%) and revision SRP was performed to 7 (11.1%). Among all groups, subjective and objective evaluation criteria showed a statistically significant development in the postoperative period. While subjective evaluation criteria were correlated among themselves, PIF used as objective evaluation criterion did not correlate with subjective methods. Conclusion: All techniques affecting the nasal valve area give successful results when used with patient-specific conditions and indications. In addition, considering the septonasal deformity and preoperative complaints in the evaluation of these patients, the use of correct analysis methods is emphasized in this study.