Hepatosellüler karsinomlarda ve prekürsör lezyonlarında retikulum, CD34, p21 ve glipikan 3'ün tanıya katkısı
Küçük Resim Yok
Tarih
2012
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
Hepatosellüler karsinom tüm dünyada kanserden ölüm sıralamasında 3. sırada yer alır. Siroz HSK gelişiminde majör risk faktörü olup, etiyolojide en önemli faktörler hepatit B ve C virüsüdür. Sirotik karaciğerde HSK gelişiminde öncü olabileceği düşünülen prekürsör lezyonlar bulunmaktadır. Çalışmamızda 2004 ve 2009 yılları arasında EÜTF Patoloji AD'nda tanı alan karaciğer eksplant ve rezeksiyon materyalleri arasından HSK tanısı alan 86 olgu retrospektif olarak yeniden değerlendirilmiş ve 48 olgu çalışmaya dahil edilmiştir..Sirotik nodül-makrorejeneratif nodül, DDDN, YDDN, EHSK, iyi diferansiye HSK, orta-kötü diferansiye HSK'dan oluşan toplam 190 nodülde retikulum, CD34, GPC3 ve p21'in tanı grupları arasında ayırıcı tanıda etkinliği incelenmiştir. "Sirotik/makrorejeneratif nodül ve DDDN'lerde belirgin retikulum kaybı izlenmezken, YDDN'den orta-kötü diferansiye HSK'a doğru gidildikçe redikulum çatısında kaybın arttığı gözlenmiştir. CD34 boyanma paterni açısından sirotik/ makrorejeneratif nodül, DDDN ve YDDN arasında belirgin fark olmadığı, HSKgruplarında ise diffüz pozitifliğe doğru ilerlediği saptanmış, CD34 boyanması ile tanı arasında lineer bir ilişki olduğu görülmüştür (P>0,001). Glipikan 3 pozitifliği sirotik nodüllerde %17, DDDN'de %14, YDDN'de %29,eHSK'da %70, iyi diferansiye HSK'da %31, orta- kötü diferansiye HSK'da %86 oranında saptanırken; boyanma şiddeti ve yaygınlığı HSK gruplarında anlamlı şekilde yüksek saptanmıştır (p>0,001) (p>0,001 ) (P>0,001) (P>0,05). p21 indeksi sirotik nodül- makrorejeneratif nodüllerde %0,66(1,2),DDDN'lerde %0,36(2,6), YDDN'lerde %0,36(1,5), erken HSK'larda %0,15(0,2), iyi diferansiye HSK'larda %0,2(0,4) ve orta-kötü diferansiye HSK'larda %0,2(0,7) saptanmış, benign ve preneoplastik nodüllerin, malign gruba göre anlamlı şekilde yüksek boyandığı görülmüştür (p=0,05). GPC3'ün HSK'un tanısında güvenilir bir belirleyici olduğu, ancak preneoplastik lezyonlar ile eHSK ayırıcı tanısında tek başına yeterli olmayacağı ve tanı grupları arasında p21 indeksi açısından örtüşme bulunduğu, belli bir ''cut-off'' değeri olmadığı için birebir vaka bazında tanıya yardımcı olamayacağı sonucuna varıldı.
Açıklama
Araştırmacılar; Alper Şener, Gökşen Ertutar, Hayriye Köktaş, Süleyman Tosun
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2012
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 2012