Herediter anjioödem hastalarında yaşam kalitesi ve gevşeme egzersizlerinin hastaların anksiyete düzeyleri ile atakları üzerine etkisinin değerlendirilmesi
Küçük Resim Yok
Tarih
2024
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
GİRİŞ: Herediter anjioödem (HA) tekrarlayan şişme ataklarıyla karakterize, potansiyel olarak ölümcül olabilen, nadir görülen kronik bir hastalıktır. Hastaların yaşam kalitesini birçok alanda etkilemektedir. Yapılan çalışmalarda, hastalarda yüksek oranlarda anksiyete ve depresyon saptanmıştır. Atak tetikleyicileri arasında stres önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Stresle baş etmek için çeşitli gevşeme teknikleri tanımlanmıştır. Progresif kas gevşemesi (PKG) de bu tekniklerden biri olup literatürde çeşitli kronik hastalıklarda etkisini değerlendiren çalışmalar bulunmaktadır. Bu çalışmanın birincil amacı HA hastalarında yaşam kalitesi ve uygulanacak gevşeme egzersizlerinin hastaların anksiyete düzeyleri ile HA atakları üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. İkincil amacı ise HA hastalarının anksiyete düzeyleri ile atak sıklıkları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. YÖNTEM: Çalışmaya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, İmmunoloji ve Alerji Bilim Dalı'nda takipli, tıbbi öykü ve laboratuvar parametrelerine göre HA tanısı konulmuş hastaların tümü davet edilmiştir. Çalışma hakkında bilgilendirildikten sonra çalışmaya katılmayı kabul eden, içleme ve dışlama kriterlerine uygun olan 37 HA hastası çalışmaya alınmıştır. Katılımcılar ile görüşme yapılarak sosyodemografik verileri ve HA için hastalık öyküleri alınmıştır. Katılımcılara psikiyatrik muayene yapıldıktan sonra DSM-5 için Yapılandırılmış Klinik Görüşme (SCID-5), Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği (HADÖ), Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAM-A), Kısa Form 36 (SF-36), Anjioödem Yaşam Kalitesi Ölçeği (AE-Qol) uygulanmıştır. Daha sonra katılımcılara anksiyetelerine yönelik nefes ve PKG egzersizi uygulamalı olarak öğretilerek evde de bu egzersizleri kendilerini stresli hissettiklerinde ve haftada en az üç gün uygulamaları istenmiştir. İki ay sonunda katılımcılarla tekrar görüşülerek anksiyeteye yönelik uygulanan müdahalenin etkisi, HAM-A tekrarlanarak ve müdahale sonrası atak sıklığındaki değişim üzerinden değerlendirilmiştir. BULGULAR: Otuz yedi katılımcıdan biri ölçekleri doldurmadığı için çalışmadan çıkarılmıştır. Bir katılımcı ise çalışmanın birinci ayında psikiyatrik semptomlarının şiddetlenmesi üzerine tarafımıza başvurmuş olup yapılan değerlendirme sonucunda psikotrop tedavi başlanmıştır. Bu katılımcının ilk görüşme sırasında elde edilen verileri (T0) analizde kullanılmış olup iki ay sonundaki (T1) verileri değerlendirmeye alınmamıştır. Örneklemimizin yaşlarının medyan (min-maks) değerinin 43 (21-79) olduğu, %72,2'sinin (n=26) kadın olduğu ve toplam eğitim sürelerinin medyan (min-maks) değerinin 12 yıl (0-18) olduğu saptanmıştır. Katılımcılara uygulanan SCID-5 sonucunda %13,9'una (n=5) anksiyete bozukluğu, %8,3'üne (n=3) major depresif bozukluk, %5,6'sına (n=2) yineleyici depresif bozukluk, %2,8'ine (n=1) obsesif kompulsif bozukluk, %2,8'ine (n=1) anksiyete bozukluğu ve özgül fobi tanısı konulmuştur. Yaşam kalitesini değerlendirmeye yönelik uygulanan SF-36 tüm alt ölçek puanlarının medyan değerinin Türk toplum normlarından anlamlı düzeyde düşük olduğu (tüm alt ölçekler için p<0,001) saptanmıştır. AE-QoL için medyan değerleri ile birinci ve üçüncü çeyrek değerleri 46,00 (31,75-58,50) olarak saptanmıştır. Katılımcılar iki ay sonunda (T1) tekrar değerlendirildiğinde gevşeme egzersizi uygulama sıklıklarına göre egzersizi uygulamayan (E0, n=9), haftada üç günden az olacak şekilde uygulayan (E1, n=10) ve haftada en az üç gün olacak şekilde uygulayan (E2, n=16) şeklinde üç grup elde edilmiş olup T0-T1 değişimi analizleri bu üç grup karşılaştırmalı olarak yapılmıştır. Egzersizi uygulamayan grubun HAM-A T0-T1 değişimi neredeyse sabit kalırken, egzersizi uygulayan iki grupta değişim düşüş yönünde olmuştur (grup*zaman etkileşimi p=0,0226). Grupların HAM-A puanlarının T0-T1 değişimi açısından karşılaştırılmasında anlamlı fark bulunmuş (p=0,011), yapılan ikili karşılaştırmalarda egzersizi uygulayan her iki grup için de egzersiz yapmayan grup ile arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (E1 ile E0 karşılaştırıldığında p=0,026 ve E2 ile E0 karşılaştırıldığında p=0,021). Egzersizi uygulayan iki grup arasında HAM-A T0-T1 değişimi açısından anlamlı fark bulunmamıştır (E1 ile E2 karşılaştırıldığında p=1,000). Gruplar atak sıklık değişimleri açısından değerlendirildiğinde benzer bulunmuş ve değişim gözlenmemiştir (grup*zaman etkileşimi için p=0,451 ve zaman için p=0,102). Gruplar arasındaki ölçüm noktalarında atak sıklıkları açısından istatistiksel olarak fark gözlenmemiştir (grup etkisi, p=0,900). Katılımcıların hem T0 (r=0,576 p<0,001) hem de gevşeme egzersizi sonrası T1'de (r=0,404 p=0,016) HAM-A puanları ile atak sıklıkları ilişkili bulunmuştur. SONUÇ: Çalışmamızda HA'nın hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilediği ve HA hastalarının yaşam kalitesinin toplum normlarından daha düşük olduğu saptanmıştır. Uygulanan gevşeme egzersizi sonrasında, hastaların anksiyete düzeylerinde egzersizi uygulayan her iki grupta da anlamlı azalma gözlenmiştir ancak, atak sıklıklarında herhangi bir değişim saptanamamıştır. İki aylık izlem süresinin atak sıklıklarında değişim gözlemleyebilmek için yeterli olmaması bunun nedeni olabilir. Hastaların anksiyete düzeyleri ile atak sıklıkları arasındaki ilişki, hastaların anksiyetelerini azaltmaya yönelik yapılabilecek müdahalelerin önemini vurgulamaktadır. Bu şekilde anksiyeteyi azaltan müdaheleler aynı zamanda hastaların yaşam kalitesinin artmasını ve hastalık yükünün azaltılmasını sağlayacaktır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Herediter anjioödem, yaşam kalitesi, gevşeme egzersizi, anksiyete, stres, tetikleyici faktörler., Hereditary angioedema, quality of life, relaxation techniques, anxiety, psychological stress, triggers