Sınıf ı çapraşıklık tedavisinde aktif kapaklı ve pasif kapaklı kendinden bağlanan braket sistemlerinin karşılaştırılması
Yükleniyor...
Tarih
2017
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı Sınıf I çapraşıklık vakalarının tedavilerinde kullanılan aktif kapaklı ve pasif kapaklı kendinden bağlanan braket (KBB) sistemlerinin klinik etkilerinin ve konik ışınlı dental volumetrik tomografi kullanarak üst kesici dişlerin eksen eğimlerinde ve üst çene ön bölgede alveolar kemik kalınlığında meydana gelen değişimlerin karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız iskeletsel ve dişsel Sınıf I malokluzyona sahip 31 birey üzerinde yürütüldü. Çalışmaya katılan bireyler iki gruba ayrıldı. Bir gruba 0.022 inch slot'lu aktif kapaklı Bioquick braketleri, diğer gruba 0.022 inch slot'lu pasif kapaklı Biopassive braketleri uygulandı. Tedavi başında, 4. ay ve 8. ayın sonunda hastaların dijital model kayıtları, tedavi başında ve 8. ayın sonunda lateral sefalometrik röntgenleri ile üst çene CBCT kayıtları alınmıştır. Bulgular: Her iki grupta da üst ve alt düzensizlik indekslerinde önemli düzeyde azalma gözlenmiştir. Üst ve alt diş kavsinin çapraşıklığının çözülme etkinliği açısından karşılaştırıldığında iki braket grubu arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Her iki grupta da üst ve alt diş kavsinin transversal boyutları önemli derecede arttmıştır ancak gruplar arasında anlamlı bir fark oluşturmamıştır. Üst ön uzunluktaki azalma her iki grupta da önemli bulunmamıştır. Gruplar arasındaki fark ise istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Alt ön uzunlukta önemli artış gözlenmiştir ancak gruplar arasında anlamlı bir fark oluşturmamıştır. Sefalometrik film analizlerinde her iki grupta üst ve alt kesici eksen eğimleri ve uzaklıklarında önemli artış gözlenmiştir. Gruplar arasındaki fark ise önemli bulunmamıştır. CBCT ölçümlerinde her iki grupta da üst kesici eksen eğimlerinde artış önemli düzeydedir ancak gruplar arasında anlamlı bir fark oluşturmamıştır. Kemik kalınlığı ölçümlerine göre her iki grupta da labial kemiğin koronal kesitinde ve palatinal kemiğin apikal kesitinde kemik kalınlığında önemli derecede azalma gözlenmiştir. Gruplar arasındaki fark ise anlamlı bulunmamıştır. Sonuç: Seviyeleme etkinliği ve üst kesici dişlerin tork kontrolü bakımından iki braket sistemi arasında bir farklılık bulunmamıştır. Ciddi çapraşıklık vakalarında, KBB sistemi ve geniş ark kombinasyonu kullanılarak çekimsiz tedavi tercih edilecekse ön bölgedeki alveol kemikte dehissens oluşabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Aim: The aim of this study to compare clinical effects of active and passive self-ligating brackets (SLB) used in treatments of Class I crowding cases, changes in axial inclination of maxillary anterior teeth and alveolar bone thickness through CBCT imaging method. Material and method: This study was carried out on 31 individuals having skeletal and dental Class I maloclussion. Patients were divided into two groups. The first group was applied BioPassive, the other group was applied BioQuick brackets, both with 0.022 inch slot. In both groups, cephalometric x-ray and CBCT records of patients were taken before treatment and 8 months after beginning of treatment. Digital orthodontic model records of patients were taken before treatment, 4 months and 8 months after beginning of treatment. Results: Irregularity index of mandible and maxilla decreased significantly in both groups. Both bracket systems displayed no levelling efficiency difference for mandible and maxilla. Transversal dimensions of maxillary and mandibular arches increased significantly but no difference was found between both groups. Anterior depth of maxillary arch decreased insignificantly in both groups. However there was statistically difference between two groups for decrease of anterior depth in maxilla. Anterior depth of mandibular arch increased significantly but no difference was found between both groups. In accordance with cephalometric x-ray analysis, a significant increase was determined for upper incisor inclinations and the difference between two groups is insignificant in terms of increase of upper incisor inclinations. Likewise, CBCT evaluations revealed a significant increase for upper incisor inclinations in two groups and no difference between two groups for upper incisor inclinations. In accordance with CBCT evaluations of anterior alveolar bone for maxilla, the coronal section of labial alveolar bone and the apical section of palatal alveolar bone decreased significantly in two groups but the difference between two groups was insignificant. Conclusion: There was no significant difference between two bracket systems for leveling efficiency and torque control of upper insicors. Desissens might occur in anterior region of alveolar bone that should be taken into account when a non-extraction treatment plan prefered with SLB and wide archwire combinations in severe crowding cases.
Aim: The aim of this study to compare clinical effects of active and passive self-ligating brackets (SLB) used in treatments of Class I crowding cases, changes in axial inclination of maxillary anterior teeth and alveolar bone thickness through CBCT imaging method. Material and method: This study was carried out on 31 individuals having skeletal and dental Class I maloclussion. Patients were divided into two groups. The first group was applied BioPassive, the other group was applied BioQuick brackets, both with 0.022 inch slot. In both groups, cephalometric x-ray and CBCT records of patients were taken before treatment and 8 months after beginning of treatment. Digital orthodontic model records of patients were taken before treatment, 4 months and 8 months after beginning of treatment. Results: Irregularity index of mandible and maxilla decreased significantly in both groups. Both bracket systems displayed no levelling efficiency difference for mandible and maxilla. Transversal dimensions of maxillary and mandibular arches increased significantly but no difference was found between both groups. Anterior depth of maxillary arch decreased insignificantly in both groups. However there was statistically difference between two groups for decrease of anterior depth in maxilla. Anterior depth of mandibular arch increased significantly but no difference was found between both groups. In accordance with cephalometric x-ray analysis, a significant increase was determined for upper incisor inclinations and the difference between two groups is insignificant in terms of increase of upper incisor inclinations. Likewise, CBCT evaluations revealed a significant increase for upper incisor inclinations in two groups and no difference between two groups for upper incisor inclinations. In accordance with CBCT evaluations of anterior alveolar bone for maxilla, the coronal section of labial alveolar bone and the apical section of palatal alveolar bone decreased significantly in two groups but the difference between two groups was insignificant. Conclusion: There was no significant difference between two bracket systems for leveling efficiency and torque control of upper insicors. Desissens might occur in anterior region of alveolar bone that should be taken into account when a non-extraction treatment plan prefered with SLB and wide archwire combinations in severe crowding cases.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kendinden Bağlanan Braket, CBCT, Dijital Model, Self-ligating, CBCT, Digital Model