Naldöken Sağlık Ocağı bölgesinde 20-64 yaş kadınlarda obezite sıklığı ve etkileyen sosyal etmenler

Küçük Resim Yok

Tarih

2005

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

ÖZET Giriş ve amaç: Obezite dünyada 300 milyon şişman ve 750 milyondan fazla aşın kilolu bireyi ilgilendiren yaygın bir sorundur. Sanayileşmiş toplumlarda son 200 yılda ortaya çıkan beslenme alışkanlıklarındaki değişime, bireylerin fiziksel aktivitelerinde azalmanın eşlik ettiği başta kentleşme olmak üzere yaşam koşullarındaki pek çok değişikliğin de eklenmesi obezitenin tüm dünyada hızla artmasına neden olmaktadır. En sık görülen kronik hastalıklar sıralamasında da yer alan şişmanlık nedenlerinin belirlenmesi çabalarının, sadece genetik orijinin ve fizyolojik süreçlerin aydınlatılmasına odaklanması önemli bir yanılgıdır. Bu yanılgı, konu ile ilgili geniş bir pazar yakalayan ilaç tekellerine ve diyet gıda endüstrisine katkı sağlamakta fakat şişmanlığı yaratan temel nedenlere ilişkin bilgi sağlamamaktadır. Bir çok araştırmada şişmanlığın bireylerin sosyal, ekonomik, kültürel özellikleri ve bunların değişimleri ile güçlü bir ilişki içinde olduğunu gösterilmiştir. Bu çalışmanın da amacı Naldöken Sağlık Ocağı bölgesinde yaşayan 20-64 yaş kadınlarda obezite sıklığını belirlemek ve obezite gelişimini kentli ve yoksul kadınlarda etkileyen sosyal bileşenleri ölçebilmektir. Gereç Yöntem: Kesitsel tipteki bu araştırmanın evrenini, yoksul bir bölge olarak değerlendirilen Naldöken Sağlık Ocağı bölgesine bağlı olan 20-64 yaş arasındaki 1578 kadın oluşturmaktadır. SAS programı kullanılarak %29,4 prevalans ve % 5 hata payı ile %95 güven aralığında 10'lu yaş gruplarına göre tabakalı rasgele örneklem yöntemiyle seçilen 265 kadın örneklemi oluşturmaktadır.% 20 yedek örneğe dahil edilmiştir. Kapsayıcılık %90,9'dur. TNSA 2003'te kadınlardaki antropometrik ölçümler için kullanılan dışlama kriterleri bu çalışma kapsamında da kullanılmıştır: Gebelik ve son 3 ay içerisinde doğum yapmış olma. VKİ, kilo/boy2 formülüyle hesaplanmış, obezite sınıflamasında DSÖ kriterleri kullanılmıştır. Gıda güvencesizliği, NHANES IH'ün soruları kullanılarak değerlendirilmiştir. Sınıfsal durum değişkeninin analizi Boratav sınıflamasına göre yapılmıştır. Objektif yoksulluk göstergeleri değerlendirilirken her hane için mutlak ve göreli yoksulluk sınırları hesaplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi, SPSS 11.5 versiyon istatistik programı kullanılarak, %2 testi ve t testi analizi uygulanarak yapılmıştır. Bulgular: Araştırma grubunun yaş ortalaması 35,59±11,78 (20-64)'dir. %28,2'si okur yazar olmayan, %70,1'i İzmir'e göçle gelmiş hanelerde yaşayan kadınlardır, %42,7'si yoksulluk sınırının altında yaşarken, neredeyse tamamı göreli yoksulluk sınırının altında kalmaktadır. Hanelerin sadece %34 'ünün gıda güvencesi vardır. XIAraştırma grubunun yaşlan ile obez olmaları arasında aniamlı ilişki saptanmıştır. Yaş arttıkça obez olma olasılığı artmaktadır. Eğitim durumu, medeni durum, çalışma durumu, ek iş yapma veya ev eksenli çalışmada bulunma, sosyal güvence durumu, hane reisinin kim olduğu, aile ve konut tipi gibi değişkenler ile obez olma arasında anlamlı ilişki bulunamamıştır. Doğurganlık özelliklerinden gebelik, canlı doğum, toplam doğum sayılan, yaşayan çocuk sayısı, kürtaj sayısı, menopozda olma ile obesite arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Hane reisinin sınıfsal konumu, mutlak yoksulluk sınırının altında yaşama ve gıda güvencesizliği ile obezite arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Sonuç: Bu bölgedeki obesite sıklığı %46,1 ile Türkiye ortalamasının iki katından fazla bir düzeydedir. Bu sıklığın yoksulluk, sınıf ve gıda güvencesizliği gibi temel bazı sosyal değişkenlerle ilişkisi netlikle ortaya konmuştur. Sonuçlar; obesiteye ilişkin yapılacak toplumsal müdahale çalışmalarının bu sosyal faktörleri gözönünde bulundurduğu ölçüde başarılı olacağını düşündürmektedir. XII
ABSTRACT Objectives: Obesity considering the 300 million obese and 750 thousand overweight in the world, is a common health problem. In the industrialized world, the nutrition transition had started about two centuries ago but however the developing countries are undergoing a similar change in their diets in a faster pace within the last decades. This fast change in the dietary habits as well as the changes in the life styles has triggered an increase in the prevalance of obesity ail over the world. The investigations on obesity should not focus on the genetical or the phyological origins of the disease as the major priority. This attitude which is very much appreciated by the drug and diet industry has not much contribution to the basic factors relating to obesity. In many studies it has been understood that obesity is in close relationship with social, economical and cultural factors. This study aims to examine the prevalance of obesity in 20-64 year old women living in Naldöken, an urban poor area in the city of Izmir, and to examine the social factors affecting this. üethod: In this cross-sectional study in an urban poor area, women of ages between 20 and 64 were listed (1 578) and with age stratified random sampling in a prevalance of 29,4%, 5% error with 95% confidency interval 265 women were chosen with SAS pogramme. The response rate was %90,9. The exclusion criteria has been the ones used in the anthropometrik measurement section of the Turkish DHS 2003. The WHO obesity criteria were used and women with BMI > 30 were considered obese. Food insecurity scale was formed from the questions adapted from the NHANES III. Absolute and relative poverty thresholds have been calculated for each household considering national values mentioned by the labour union. The evaluation of the data has been done in SPPSS 11.5 statistical program and the tests used were X2 and student t-test Results: The prevalance of obesity was 46,1. The mean age of the study population was 35,59±11,78 (20-64). In this 28,2 % illeterate, % 70,1 immigrant population, %42,7 of the women were living under the relative poverty threshold. Only 34% of the women described food security at their houses. Age, fertility measures, menopause, class of the householder, living under the absolute poverty threshold and food insecurity correlated strongly with obesity. Conclusion: Obesity in this urban poor area is almost double the prevalance of the prevalance of obesity in the Turkish DHS 2003. The relation of obesity with poverty, XIIIsocial class and food insecurity is clearly identified in this study. The results have pointed out the importance of social factors and has contributed to the knowledge for a population based approach for obesity. XIV

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Halk Sağlığı, Public Health

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye