Yardımcı üreme teknikleri uygulamalarında foliküler sıvı tiroid hormonları ve antikorlarının gebelik başarısına etkilerinin araştırılması
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2009
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: YÜT endikasyonu nedeniyle KOH programına alınan 169 hastanın folliküler sıvı tiroid hormonları ve antikorlarının gebelik başarısına etkilerinin araştırılmasıdır. Materyal ve Metod: prospektif olarak düzenlenen bu çalışmada, 2008-2009 tarihleri arasında Ege Üniversitesi Rektörlüğü Aile Planlaması Kısırlık Araştırma ve Uygulama Merkezine başvuran önceden belirlenmiş kriterlere göre seçilen 169 infertil hasta çalışmamıza dahil edildi. Kanda ve folliküler sıvıda ki tiroid hormon ve antikor seviyelerine göre hastalar 4 gruba ayrıldı. Grup 1 kan ve folliküler sıvıda anti TG ve anti TPO negatif saptananlar, Grup 2 sadece kanda anti TG ve/veya anti TPO pozitif olanlar, Grup 3 sadece folliküler sıvıda anti TG ve/veya anti TPO pozitif olanlar, Grup 4 aynı anda hem kan hem folliküler sıvıda anti TG ve/veya anti TPO pozitif olanlar. Gruplar genel epidemiyolojik özellikleri, ovülasyon indüksiyon parametreleri konsepsiyon oranları ve ilk 8 haftada gebelik sonuçları açısından karşılaştırıldı. Bulgular: 4 gruptaki hastalar arasında sonuçları etkileyebilecek epidemiyolojik parametrelerden ortalama yaş, ortalama infertilite süresi, infertilite tipi, sigara içiciliği, kadın-erkek ve total infertilite nedenleri arasında anlamlı farklılık izlenmedi (p>0,05). 4 grup arasında yaş, endometriyum kalınlığı, bazal FSH, LH, E2, Prolaktin kan seviyeleri ve bazal antral folikül sayıları açısından istatistiksel bir anlamlılılık bulunmamaktaydı. Gruplar arası ovulasyon indüksiyon parametreleri karşılaştırıldığında ortalama toplanan folikül sayısı, metafaz 2 oosit sayısı, toplam kullanılan doz ve max LH arasında anlamlı bir fark izlenmedi (p>0.05). Buna karşın foliküler sıvıda tiroid antikor pozitifliği olan grupta diğer gruplara oranla istatistiksel olarak anlamlı olarak transfer edilen embriyo sayısı daha az saptandı (1.6±1.1, p=0.007) Gruplar arasında gebelik oranları karşılaştırıldığında grup1’de toplam 112 hastanın 62(%55,4)’sinde, Grup2’de toplam 8 hastanın 5(%62,5)’inde, Grup3’de toplam 9 hastanın 7(%77,8)’sinde, Grup4’de toplam 40 hastanın 23(%57,5)’ünde gebelik elde edilemedi. Çalışmamızda 8 haftalık takip sonucu Grup 1 de 50 gebeliğin 5’i (%10) kaybedilirken, Grup 2 de, 3(%15) gebelik ve Grup3 de, 2 gebelik devam etti, kayıp olmadı. Grup 4 de ise 17 gebelikten 3‘ü kaybedildi. Sonuç: Sonuç itibarı ile istatistiksel anlamlılık saptanmamış olsa da sadece folliküler sıvıda antikor pozitif olan grupta FSH düzeylerinin daha yüksek olduğu, daha az sayıda oosit elde edildiği, daha az sayıda MII oosit sayısı olduğu ve gebelik oranlarının diğerlerine göre daha düşük olduğu tespit edildi. Folliküler sıvıda gizli bir antitiroid antikor varlığı, düzgün bir oogenezis oluşumunu, overin cevabını ve gebelik sonuçlarını etkiliyor gibi görünmektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D.
