Defibrotinin aterojenik diyet uygulanan tavşanlarda serbest radikal ve antioksidanlara etkisi
Küçük Resim Yok
Tarih
1999
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
ÖZET: Günümüzde 45 yaş üstü bireylerde en önde gelen ölüm nedeni dejeneranX progressif ve multifaktöriyel bir hastalık olan ateroskleroza bağlı kardiyovasküler komplikasyonlardır. Yapılan deneysel ve klinik çalışmalarda defibrotidin antitrombotik, antiateroskle- rotik ve antiiskemik etkileri gösterilmiş ve bu ajanın klinikte periferal oklüziv ven hastalıkları, derin ven trombozu ve strok tedavisinde kullanılmaya başlandığı gözlenmiştir. Aterosklerozun multifaktöriyel patogenezi göz önüne alınarak günümüze dek hiperkolesterolemik diyet ve ilaçlar, antioksidan maddeler, kalsiyum kanal blokerleri gibi pek çok ajan denenmiş, son yıllarda ise polideoksiribonükleotid yapısmda bir madde olan defibrotidin kullanımı gündeme gelmiştir. Yukarıdaki veriler ışığında bu çalışmanın amacı, defibrotidin serbest radikaller ve antioksidan mekanizmalar üzerine olan etkilerini inceleyerek aterojenik diyete etkisinde bu mekanizmaların rolünü ortaya koymaktır. Bu nedenle çalışmamızda Yeni Zelanda tipi beyaz erkek tavşanlar kullanılarak 4 grup oluşturulmuştur: Grup I- Standart pellet (100 gr/kg/gün) (n=10), grup II- Kolesterolden zengin diet (% 1 kolesterol + % 1.4 tereyağı eklenen 100 gr/kg/gün) (n=10), grup III- Standart pellet (100 gr/kg/gün) + defibrotid (60 mg/kg/gün içme suyu içinde) (n=10), grup IV- Kolesterolden zengin diet (% 1 kolesterol + % 1.4 tereyağı eklenen 100 gr/kg/gün) + defibrotid (60 mg/kg/gün içme suyu içinde) (n=10) Tüm çalışma gruplarına 1 hafta süre ile standart pellet verildikten sonra bazal kan örnekleri alınmış, daha sonra 9 hafta süre ile yukarıdaki diyetler uygulanmıştır. Bu sürenin sonunda hayvanlar dekapite edilerek kan ve aort örnekleri alınmıştır. Bu örneklerde MDA tayini Nielsen'in modifiye metodu ile HPLC'de, katalaz aktivitesi Goth'un yöntemi ile spektofotometrik olarak yapılmıştır. Kolesterol Liebermann- Bouchardt yöntemi ile, GSH ve GSHRx Beutler'in, GSH-Px Paglia ve Valentine'in, 66GST Habig'in ve protein Lowry'nin yöntemi ile Hitachi 704 otoanalizörde gerçekleştirilmiştir. On haftalık diet sonrası kolesterol verilen E. ve IV. gruplarda kolesterol düzeylerinin başlangıca göre anlamlı (sırasıyla pO.001 ve p<0,05) olarak arttığı saptanmıştır. Kolesterolle beslenen II. grupta MDA düzeylerinin bazal düzeye kıyasla anlamlı (p<0.05) olarak artmasına karşın, diğer gruplarda anlamlı bir fark izlenmemiştir, Defibrotid uygulanan İÜ. grupta katalaz aktivitesinde azalma saptanmıştır (pO.01). Tüm gruplarda GSH düzeyleri başlangıca göre azalma (sırasıyla p<0,05, pO.001, p<0,05, p<0,001) gösterirken, GSH-Px aktivitesi m. (p<0.05) ve TV. grupta (p<0.001) belirgin artmıştır. Aort dokusu incelendiğinde, MDA düzeylerinin gruplar arasında değişmediği gözlenmiştir. Katalaz aktivitesi kolesterol + defibrotid grubunda (IV.grup) defibrotid grubuna (Iü.grup) göre anlam lı bir artış (p<0,01) göstermiştir. Aort dokusu GSH, GSH Px ve GSHRx düzeyleri incelendiğinde, gruplar arasında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. GST düzeylerinde IV. grubun gerek kontrol gerekse de defibrotid alan gruplardan anlamlı yüksek değerlere sahip olduğu (p<0,01) saptanmıştır. Bu çalışma kolesterol ile lipid peroksidasyonunun indüklendiğini, GSH'un kullanıma bağlı olarak azaldığım ortaya koymuştur. Bizim uyguladığımız doz ve sürede defibrotidin MDA'daki artışta bir miktar düzelmeye neden olduğu ancak GSH düzeylerini anlamlı düzeyde düzeltemediği saptanmıştır. Katalaz aktivitesi de aynı şekilde kolesterol uygulanan gruplarda lipid peroksidasyonunun artmasına bağlı olarak indüklenmiş ancak bu sonuçta -aort dokusunda IV. grubun İÜ. gruba göre artışı dışında- istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır. GSHPx ve GSHRx aktivitelerinde anlamlı değişiklik saptanamamış, GST aktivitesinde ise kolesterol ve defibrotid uygulamalarının arttırıcı etkisi görülmüştür. Sonuç olarak hiperkolesterolemide oksidan stresin arttığı, defibrotidin bunu baskılayabileceği, katalaz aktivitesinin kolesterol ile artıp defibrotid ile azalabile- ceği, GSH düzeylerindeki azalmayı defibrotidin önleyebileceği gözlenmiştir. 67Ancak hiperkolesterolemide uygulanan defibrotidin oksidan stres ve antioksidanlara olan etkilerini daha uzun süreli ve farklı doz uygulamaları sonucunda, daha ayrıntılı ipuçları verebileceği kanısına varılmıştır. 68
Açıklama
Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.
Anahtar Kelimeler
Biyokimya, Biochemistry, Kardiyoloji, Cardiology, Antioksidanlar, Antioxidants, Ateroskleroz, Atherosclerosis, Defibrotid, Defibrotide, Diyet, Diet, Fibrinolitik ajanlar, Fibrinolytic agents, Serbest radikaller, Free radicals