Üçüncü ve Dördüncü Kuşak Göçmenlerdeki Etnik Kimlik Algısı ve Sembolik Etnisite
Küçük Resim Yok
Tarih
2019
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Belirli bir topluluğun üyelerini, diğer topluluk üyelerinden farklı hissettiren aidiyet duygusunu karşılayan etnik kimlik kavramı, 1950’lerden itibaren göçmen grupları işaret etmek amacıyla sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Göçmen grupların, bilhassa kendi göç olayını yaşamamış ancak aile tarihinde göç hikâyesi olan sonraki kuşakların, asimilasyona ve kültürleşmeye maruz kalmadan etnik varlıklarını ve etnik kimliklerini nasıl devam ettirecekleri, etnisite çalışmalarında üzerinde durulan temel konulardan biri olmuştur. Bu konuda çalışan önemli isimlerden biri olan Herbert Gans, 1979 yılında orataya attığı “Sembolik Etnisite” kavramı ile etnik kültürel uygulamaların ve etnik organizasyonlara katılımın azalmasına rağmen etnik kimliğin entisitenin temeli haline geldiğini savunmuştur. Sembolik etnisite kavramı yaygın olarak kabul görmüş bir kavram olsa da, Gans’ın bir toplumda sembolik etnisitenin varlığının tespiti, gerçek bir etnisiteye işaret etmez ve sonraki kuşaklarda etnik devamlılık sağlanamaz yönündeki düşüncesi güncel çalışmalarda önemli eleştirilere tabi tutulmaktadır.
The concept of ethnic identity, which also means the sense of belonging that makes members of a particular community feel different from other community members, has been used frequently since the 1950s to refer to groups of immigrants. How ethnic groups and ethnic identities continue to survive without assimilation and culturalization especially when the next generations of immigrants who have not experienced their own migration phenomenon but have a story of migration in family history has been one of the fundamental issues that are emphasized in ethnicity studies. Herbert Gans, one of the key figures who has worked on this issue, claims that even though the decrease of ethnic cultural practices and reduction in joining ethnic organizations, ethnic identity has become the basis of ethnicity with the concept of "symbolic ethnicity" in 1979. Although the notion of symbolic ethnicity is a widely accepted concept, Gans’ idea of “The determination of the existence of symbolic ethnicity in a society does not point to a true ethnicity and cannot maintain continuity in the next generations” is subject to significant criticism in current studies
The concept of ethnic identity, which also means the sense of belonging that makes members of a particular community feel different from other community members, has been used frequently since the 1950s to refer to groups of immigrants. How ethnic groups and ethnic identities continue to survive without assimilation and culturalization especially when the next generations of immigrants who have not experienced their own migration phenomenon but have a story of migration in family history has been one of the fundamental issues that are emphasized in ethnicity studies. Herbert Gans, one of the key figures who has worked on this issue, claims that even though the decrease of ethnic cultural practices and reduction in joining ethnic organizations, ethnic identity has become the basis of ethnicity with the concept of "symbolic ethnicity" in 1979. Although the notion of symbolic ethnicity is a widely accepted concept, Gans’ idea of “The determination of the existence of symbolic ethnicity in a society does not point to a true ethnicity and cannot maintain continuity in the next generations” is subject to significant criticism in current studies
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Kültürel Çalışmalar
Kaynak
Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
19
Sayı
1
