Alt ekstremite kısalık ve deformitelerinde sekiz plak ile hemiepifizyodez tedavisinin diz biyomekanik açılarına olan etkisi
Küçük Resim Yok
Tarih
2023
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Çocuklarda ekstremite uzunluk eşitsizlikleri ve koronal plan deformiteleri nadir görülen rahatsızlıklardır ancak tedavi edilmediklerinde uzun dönemde yürüyüş bozuklukları, eklemlerde dejeneratif değişiklikler, kozmetik sorunlar gibi çeşitli problemlere neden olabilir. İskelet büyümesi tamamlandığında bu deformitelerin düzeltilmesi için osteotomiler, uzatma veya kısaltma cerrahileri gerekmektedir. Büyüme çağında olan çocuklarda ise diz çevresinde yer alan büyüme plaklarının geçici veya kalıcı olarak büyümelerinin durdurulması ile bu deformite ve ekstremite uzunluk eşitsizliklerinin giderilmesi amaçlanır. Bu cerrahi yöntem ile ertesi gün tam yük ile yüklenmeye izin verilmekte ve çocuğun rutin hayatına dönmesi hız kazanmaktadır. Gergi bandı yöntemi ile hemiepifizyodez 15 yıllık bir geçmişe sahiptir ve etkileri ile komplikasyonları hakkında bilgiler gittikçe artmaktadır. Bu implantın tibianın sagittal dengesinde, arka çapraz bağın normal fonksiyonunu sürdürmesinde ve diz kinematiğinin normal olarak işlemesinde önemli rolü olan posterior tibial eğim üzerindeki etkisi üzerinde sınırlı çalışma vardır. Bu çalışmanın amacı 2012-2022 yılları arasında Ege Üniversitesi Ortopedi kliniğinde gergi bandı plağı ile hemiepifizyodez yapılmış olan hastaların takiplerini, komplikasyonlarını ve mekanik ölçümlerinin yapılarak ortaya konmasıdır. Bu çalışmanın diğer amacı ise 2016-2021 yılları arasında Ege Üniversitesi Radyoloji bölümünde herhangi bir sebeple tibia yan filmleri mevcut olan normal çocukların posterior tibial eğim açılarının yaş yaş kategorize edilerek tespit edilmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın gergi bandı ile hemiepifizyodez yapılmış olan hastalar grubuna dışlama kriterleri nedeniyle çıkarılan hastalar sonrasında 43 hasta alındı. Hastaların cerrahi öncesi, cerrahi sonrası 3, 6, 12, 18, 24 ve 30.aylarında hemiepifizyodez uygulanmış olan ekstremitelerinin kalça-diz-ayak bileği açısı, proksimal tibial medial açısı, mekanik distal femur lateral açısı, posterior tibial eğim açısı, tibial çatı açısı, eklem çizgisi konverjans açısı ve implantasyon sonrasında da vidalar arası açı ölçülerek incelendi. Normal popülasyonda posterior tibial eğim açısı çalışma kolunda ise dışlama kriterleri nedeniyle çıkarılan hastalar sonrasında 280 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar yaşlarına göre gruplara bölünerek iki farklı yöntem ile posterior tibial eğim açıları ölçülerek değerlendirildi. xii Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 11,1 olarak saptandı. Hastalar arasında cinsiyet açısından anlamlı fark izlenmedi (p>0,05). Ortalama takip süresi 38,9 ay olarak saptandı. Genu valgum nedeniyle opere edilen hastalarda düzelme hızı 0,86?/ay, genu varum nedeniyle opere edilen hastalarda 0,79?/ay ve ekstremite uzunluk eşitsizliği nedeniyle opere edilen hastalarda 1,63 mm/ay olarak saptandı. Genu valgum veya genu varum nedeniyle opere edilmiş olan hastalarda posterior tibial eğimin azaldığı izlendi (p=0,01). Bu değişimin yaş ile ilişkili olmadığı ancak vidalar arası açı ile negatif yönde ilişkili olduğu saptandı (p=0,03). Genu varum nedeniyle opere edilen hastaların deformite açılarında anlamlı fark izlendi (p=0,03). Bu farkın yaş ile negatif yönde ilişkili olduğu görüldü. mDFLA ölçümlerinin de anlamlı olarak değiştiği görüldü (p=0,04). Eklem konverjans açılarının azaldığı (p=0,01) ancak tibia çatı açısının değişmediği görüldü (p=0,67). Genu valgum nedeniyle opere edilen hastalarda deformite açısının anlamlı olarak düzeldiği (p=0,01) ve bu değişimin yaş ile negatif yönde ilişkili olduğu görüldü. Ekstremite uzunlukları üzerinde etki izlenmedi. Tibia çatı açısının arttığı (p=0,01) ve eklem konverjans açısının azaldığı (p=0,04), bu değişimlerin yaş ile ilişkili olmadığı görüldü. Ekstremite uzunluk eşitsizliği nedeniyle opere edilen hastaların kalça-diz-ayak bileği açılarının, ekstremite uzunluklarının, tibia çatı açısının ve eklem konverjans açılarının anlamlı şekilde değişmediği görüldü (p>0,05). İzole distal femur unilateral hemiepifizyodez uygulanan hastalarda deformitenin belirgin düzeldiği (p<0,01), tibia çatı açısının belirgin arttığı (p=0,03), distal femur lateral açısının belirgin azaldığı (p<0,01) ancak eklem konverjans açısı ve proksimal tibia medial açısının değişmediği tespit edildi. Diğer hemiepifizyodez yöntemlerinde anlamlı fark izlenmedi. Sonuç: Çocuk yaş deformite ve kısalıkları nedeniyle uygulanan hemiepifizyodez tekniği düzelme sağlamaktadır. Ancak düzelme sağlarken diz ekleminin biyomekanik düzenini değiştirmektedir. Yalnızca erken dönem sonuçları bilinen bu yöntemin ilerleyen yaşlarda çeşitli diz sorunlarına neden olma endişesi mevcuttur. Yeni bir yöntem olan gergi bandı plaklama tekniği gittikçe yaygınlaşarak kullanılmakta ancak uzun dönemde diz eklemine olan etkileri henüz bilinmemektedir.Bu nedenle bu hastaların uzun dönem takiplerinin devamı ve tedavi almış hastaların ilerleyen yaşlardaki sonuçlarının bildirilmesi önem arz etmektedir.
Objective: Coronal plane deformities and limb length discrepancies in children are rarely seen but may cause gait abnormalities, degenerative changes in joints, cosmetic problems in long term if left untreated. Corrective osteotomies, shortening procedures and lengthening procedures are only solutions after completion of growth. Epiphysiodesis surgeries aim to correct deformities and limb length inequalities by blocking growth plate transiently or permanently in children before closure of physis lines. With this surgical procedure, patient may start weight bearing immediately after surgery and this facilitates return to normal life. Hemiepiphysiodesis with tension band plating has a history of fifteen years and informations regarding its effects and complications are increasing. There are limited studies of this implant's effects on sagittal balance of tibia, preservation of normal activity of posterior cruciate ligament and preservation of normal knee kinematics. The aim of present study is to investigate followups, complications and mechanic measurements of patients whom operated between 2012-2022 in Ege University Orthopedics and Traumatology department with tension band plating. Secondary aim of this study is to investigate posterior tibial slope angles of children that had lateral tibia radiographs at Ege University Hospital and did not have any pathology between 2016-2021. Materials and Method: After exclusion criterias are applied, forty-three patients which had a tension band plating hemiepiphysiodesis are included in this study. Hip-knee-ankle angles, proximal tibia medial angles, distal femur lateral angles, tibia roof angles, joint line convergence angles, limb lengths, posterior tibial slope angles and inter-screw angles are measured on patients before surgery and 3., 6., 12., 18., 24. and 30. months postoperatively. For detection of posterior tibial slope angle detection branch, 280 patients are included in study after application of exclusion criterias. Patients are grouped according to their ages and their angles are measured with two different methods and evaluated thereafter. Bulgular: Mean age of patients were 11,1. There was not any significant difference in terms of gender. Mean follow-up was 38,9 months postoperatively. Rate of correction was 0,86?/month for genu valgum deformity, 0,79?/month for genu varum deformity and 1,63 mm/month for limb length discrepancy. Posterior tibial slope angle was decreased in patients operated for genu varum and genu valgum deformities (p=0,01). This change was not correlated with age but negatively correlated with inter-screw angle (p=0,03). Deformity of patients that xiv operated for genu varum was decreased significantly (p=0,03). This change is negatively correlated with age of patient. mDFLA measurements were also changed significantly (p=0,04). Joint line convergence angle was decreased (p=0,01) but tibia roof angle did not changed (p=0,67). Deformity angle of patients operated for genu valgum deformity was significantly decreased (p=0,01) and this change was negatively correlated with patient's age. We found no change in extremity lengths in this patients. Tibia roof angle was increased (p=0,01) and joint line convergence angle was decreased (p=0,04) significantly, but these changes were not correlared with patient's age. We detected no change in hip-knee-ankle angles, extremity lengths, tibia roof angles and joint line convergence angles in patients operated for limb length discrepancies (p>0,05). Deformity angle was changed (p<0,01), tibia roof angle was increased (p=0,03) and mDFLA decreased (p<0,01) but joint line convergence angle and PTMA was not changed in patients that had isolated distal femur unilateral hemiepiphysiodesis. Other localisations of plate did not change any angles significantly. Conclusion: Hemiepiphysiodesis provided correction in coronal plane deformities and limb length discrepancies in growing child. But it changes biomechanics of knee joint during deformity correction. There are some worries of future knee problems in these patients because we only know early results of this treatment. Tension band plating, a relatively new technique, is becoming more and more common in surgeons' practice but its effects on knee joint in long term are still unknown. Because of this reason, continuation of long term followups and reports of those patients received this treatment are crucial.
Objective: Coronal plane deformities and limb length discrepancies in children are rarely seen but may cause gait abnormalities, degenerative changes in joints, cosmetic problems in long term if left untreated. Corrective osteotomies, shortening procedures and lengthening procedures are only solutions after completion of growth. Epiphysiodesis surgeries aim to correct deformities and limb length inequalities by blocking growth plate transiently or permanently in children before closure of physis lines. With this surgical procedure, patient may start weight bearing immediately after surgery and this facilitates return to normal life. Hemiepiphysiodesis with tension band plating has a history of fifteen years and informations regarding its effects and complications are increasing. There are limited studies of this implant's effects on sagittal balance of tibia, preservation of normal activity of posterior cruciate ligament and preservation of normal knee kinematics. The aim of present study is to investigate followups, complications and mechanic measurements of patients whom operated between 2012-2022 in Ege University Orthopedics and Traumatology department with tension band plating. Secondary aim of this study is to investigate posterior tibial slope angles of children that had lateral tibia radiographs at Ege University Hospital and did not have any pathology between 2016-2021. Materials and Method: After exclusion criterias are applied, forty-three patients which had a tension band plating hemiepiphysiodesis are included in this study. Hip-knee-ankle angles, proximal tibia medial angles, distal femur lateral angles, tibia roof angles, joint line convergence angles, limb lengths, posterior tibial slope angles and inter-screw angles are measured on patients before surgery and 3., 6., 12., 18., 24. and 30. months postoperatively. For detection of posterior tibial slope angle detection branch, 280 patients are included in study after application of exclusion criterias. Patients are grouped according to their ages and their angles are measured with two different methods and evaluated thereafter. Bulgular: Mean age of patients were 11,1. There was not any significant difference in terms of gender. Mean follow-up was 38,9 months postoperatively. Rate of correction was 0,86?/month for genu valgum deformity, 0,79?/month for genu varum deformity and 1,63 mm/month for limb length discrepancy. Posterior tibial slope angle was decreased in patients operated for genu varum and genu valgum deformities (p=0,01). This change was not correlated with age but negatively correlated with inter-screw angle (p=0,03). Deformity of patients that xiv operated for genu varum was decreased significantly (p=0,03). This change is negatively correlated with age of patient. mDFLA measurements were also changed significantly (p=0,04). Joint line convergence angle was decreased (p=0,01) but tibia roof angle did not changed (p=0,67). Deformity angle of patients operated for genu valgum deformity was significantly decreased (p=0,01) and this change was negatively correlated with patient's age. We found no change in extremity lengths in this patients. Tibia roof angle was increased (p=0,01) and joint line convergence angle was decreased (p=0,04) significantly, but these changes were not correlared with patient's age. We detected no change in hip-knee-ankle angles, extremity lengths, tibia roof angles and joint line convergence angles in patients operated for limb length discrepancies (p>0,05). Deformity angle was changed (p<0,01), tibia roof angle was increased (p=0,03) and mDFLA decreased (p<0,01) but joint line convergence angle and PTMA was not changed in patients that had isolated distal femur unilateral hemiepiphysiodesis. Other localisations of plate did not change any angles significantly. Conclusion: Hemiepiphysiodesis provided correction in coronal plane deformities and limb length discrepancies in growing child. But it changes biomechanics of knee joint during deformity correction. There are some worries of future knee problems in these patients because we only know early results of this treatment. Tension band plating, a relatively new technique, is becoming more and more common in surgeons' practice but its effects on knee joint in long term are still unknown. Because of this reason, continuation of long term followups and reports of those patients received this treatment are crucial.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology