Adenoidektomi ve/veya tonsillektomi uygulanacak çocuklarda, preoperatif ebeveyn anksiyetesinin postoperatif çocuk derlenme ajitasyonuna etkisi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Postoperatif derlenme döneminde gözlenen ajitasyon ya da derlenme ajitasyonu (DA) çocuklarda, erken postanestezik dönemde ortaya çıkan farkındalıkta bozulma, hiperaktif motor davranışlar ve çevreye ilgisizlikle kendini gösteren algısal değişiklikler" olarak tanımlanmaktadır.4 Derlenme ajitasyonu, anlamsız ve istemsiz hareketler, huzursuzluk ağlama, bağırma, oryantasyon bozukluğu ve uyumsuzlukla karakterize olup yaş, daha önce geçirilmiş cerrahi girişim, cerrahinin türü, kullanılan anestezik ve analjezikler, uyanma süresi gibi faktörlerle ilişkili olabilmektedir.5 Bu çalışmada Adenoidektomi ve/veya Tonsillektomi Uygulanacak Çocuklarda, Preoperatif Ebeveyn Anksiyetenin Postoperatif Çocuk Derlenme Ajitasyonuna Etkisi'nin araştırılması amaçlandı. Çalışmaya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik ve Ilaç Araştırmaları Yerel Etik Kurulu'nun onayı ile Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz ameliyathanesinde elektif tonsillektomi ve/veya adenoidektomi operasyonu geçirecek 3-12 yaş arasında 74 hasta ve annesi dahil edildi. Etik kurul başvurusunda 80 hasta hedeflenmişti fakat belirlenen süre içerisinde 74 hasta çalışmaya dahil edilebildi. Uygulama öncesinde hasta çocukların ebeveynleri bilgilendirilip onamları alındı. Okuma yazması olmayan, anket doldurmayı kabul etmeyen, daha önceden geçirilmiş psikiyatrik hastalığı olan anneler, mental-motor retardasyonu olan, psikiyatrik ve nörolojik hastalığı olan, acil cerrahi girişim gerektiren ve ebeveynlerinden çalışma adına izin alınamayan çocuklar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların cinsiyeti, yaşı ,ağırlığı, ASA sınıflaması ve uygulanacak cerrahi işlem, annenin yaşı, çalışma durumu kaydedildi. Anne-babaları yanlarındayken çocuklara 5 ml vişne suyu 0,5 mg/kg oral midazolam ile premedikasyon uygulandıktan 30 dakika sonra hasta ameliyathaneye alındı. Çalışmaya alınan annelerden, çocukları ameliyathaneye alındıktan hemen sonra görevli araştırmacı tarafından verilen STAI Tx-1/ STAI Tx-2 anket formlarını sakin bir yerde herhangi bir etki altında kalmadan doldurmaları istendi. Annelerin anksiyete düzeyleri, anksiyete düzeyini ölçen STAI Tx-1 ve STAI Tx-2 anketi ile belirlendi. Hastalara operasyon salonunda periferik oksijen saturasyonu (Sp02), 3 derivasyonlu elektrokardiyogram (EKG), noninvaziv kan basıncı (NIBP) monitorizasyonu sonra intravenöz (IV) damar yolu açılarak genel anestezi indüksiyonu için IV 2 mg/kg propofol , IV 1 p/kg remifentanil , 0,5 mg/kg rokuronyum uygulandı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Cerrahisi Anabilim Dalı'nda 14 Ekim 2014 - 1 Aralık 2014 tarihleri arasında tonsillektomi /adenoidektomi operasyonu uygulanan 3-12 yaş aralığında 74 pediatrik hasta ve annesi çalışma kapsamına alındı. Bu 74 hastanın 51'inin (%68,9) erkek çocuk, 23'ünün (%31,1) kız çocuk ve çocukların ortalama yaşının (yıl) 5,63 ± 1,70 olduğu saptandı. Çalışmaya dahil edilen çocukların 25-56 yaş aralığında olan annelerinin çalışma durumuna göre 36'ısı (%48,64) çalışan, 38'i (%51,35) çalışmayan olarak saptandı. Pediatrik olguların ve annelerinin demografik verileri Tablo 4 `te görülmektedir. Çalışmaya dahil edilen pediatrik olguların annelerinin çalışma durumu ile annelere uygulanan STAI Tx-1 ve STAI Tx-2 skorlarına ilişkin veriler Tablo-5' te görülmektdir. Annenin çalışma durumu ile operasyon öncesi annenin anksiyete düzeyi karşılaştırıldığında annenin çalışma durumu ile STAI Tx-1 (durumluk kaygı ölçeği) skorları arasında fark bulunmadı. Ancak çalışan annelerin STAI Tx-2 skorları (sürekli kaygı ölçeği) çalışmayan annelerin STAI Tx-2 skorlarına göre anlamlı olarak daha düşük bulundu (p < 0,05). Çalışmaya dahil edilen 74 olgu içinde 23 olguda PAED skorunun 10'un üzerinde olduğu belirlendi. DA insidansı %31 olarak saptandı. Annenin çalışma durumu ile çocukta postoperatif DA gelişme arasındaki ilişki değerlendirildiğinde çalışan ve çalışmayan annelerin çocuklarında DA gelişme insidansı arasında fark saptanmadı (Tablo-6). Pediatrik olgular içinde 6 yaş altında DA insidansı %34, 6 yaş üzerinde DA insidansı %19 olarak belirlendi. Çocuk yaşının çocukta DA gelişimi ve annenin anksiyete düzeyine etkisine ilişkin veriler Tablo-7' de görülmektedir. Çocuk yaşı ile çocukda DA gelişimi ve annenin anksiyete düzeyi arasında anlamlı ilişki olmadığı gözlendi. Sonuç olarak Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz ameliyathanesinde elektif tonsillektomi ve/veya adenoidektomi operasyonu geçiren 3-12 yaş arasında 74 pediatrik olgu ve annesinin dahil edildiği çalışmamızda postoperatif DA insidansını %31 (6 yaş altı: %34, 6 yaş üstü: %19) olarak saptadık ve annenin preoperatif anksiyete skorları ile pediatrik olgularda postoperatif DA insidansı arasında bir ilişki olmadığı kanısına vardık.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Anesteziyoloji ve Reanimasyon A.B.D.