Mammalian target of rapamycin (mTOR) inhibitörü kullanan renal transplantlı hastaların klinik ve laboratuvar verilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2018

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Kronik böbrek yetmezliği (KBY), çeşitli hastalıklar sebebiyle böbrek fonksiyonunda ve yapısında aylar veya seneler içerisinde kalıcı değişiklik meydana gelmesidir. Glomerül filtrasyon hızı (GFH) 15 mL/dk/1•73 m²'nin altına indiğinde son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) söz konusudur. SDBY olan hastalarda tedavi seçenekleri renal replasman (diyaliz veya renal trasnplantasyon) veya konservatif yaklaşımdır. Renal transplantasyon ile böbreğin tüm fonksiyonlarının işler hale geldiği için SDBY'nin ideal tedavisidir. Renal transplantlı hastalar greft işlevselliğini sürdürdüğü müddetçe immünsüpresif tedavi almalıdır. İmmünsüpresif tedaviler çoğunlukla ilaç kombinasyonları şeklinde kullanılır. Bu kombinasyonlarda, kortikosteroidler, kalsinörin inhibitörleri (KNİ), antimetabolitler ve "Mammalian target of rapamycin (mTOR)" proteini inhibitörleri kullanılır. Renal transplantlı hastalarda en sık kullanılan immünsüpresyon tedavi protokolü antimetabolit ajanlar ve kalsinörin inhibitörlerinin (KNİ) kombine olarak kullanılması şeklindedir. KNİ kullanımı ile uzun dönemde KNİ nefrotoksisitesi, kronik allograft nefropatisi ve greft kaybı görülebilmektedir. mTOR proteini, hücre içinde yer alan serin treonin kinazdır. Hücre büyümesi, metabolizması ve proliferasyonun temel düzenleyicilerinden birisi olarak tanımlanmıştır. mTOR inhibitörleri T hücre sinyal yolağını ve dolayısıyla antijen aracılı T hücre proliferasyonunu bloke ederek immünsüpresif etki gösterir. mTOR inhibitörleri özellikle nefrotoksik yan etkilerinin az olması nedeniyle, renal transplantlı hastalarda uzun dönem immünsüpresyonun sağlanması için kalsinörin inhibitörlerine alternatif olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte mTOR inhibitörlerinin kesildiği durumlar da azımsanmayacak düzeydedir ve bu yüzden renal transplantasyonda kullanımı yaygınlaşmamıştır. İlacın kesilme sebepleri arasında öncelikle olarak yan etkiler bulunmaktadır. Bu yan etkiler arasında kemik iliği baskılanması, mukozit, akne, proteinüri ve periferik ödem olarak sayılabilir. Bu çalışmada merkezimizde, izlemde kullanımına ara verilen veya tamamen kesilenler da dahil mTOR inhibitörü kullanan renal transplantlı hastaların klinik ve laboratuvar verileri değerlendirilmiştir.
Chronic kidney disease (CKD) is defined as irreversible alternations of function and structure of the kidney over months or years due to many diseases. A glomerular filtration rate (GFR) of less than 15 mL/min per 1·73m² is referred as end stage kidney disease (ESKD). Treatment options for patients with ESKD are kidney replacement therapy (dialysis or kidney transplantation) or conservative care. Kidney transplantation is the preferred treatment for ESKD because it is the closest thing to having normal kidneys. Patients with renal transplantation should receive immunosuppressive therapy as long as the graft function is maintained. Immunosupression is almost always includes a combination of drugs. In this combination, corticosteroids, calcineurin inhibitors (CNI), antimetabolites and mammalian target of rapamycin (mTOR) inhibitors are used. The most common immunosuppressive treatment protocol among renal transplant patients is the combination of antimetabolite agents and CNIs. Nephrotoxicity, chronic allograft nephropathy and graft loss may be seen with the long term use of CNI. Mammalian target of rapamycin (mTOR) is a protein serine/threonine kinase that plays a central role in the regulation of cell growth, metabolism and proliferation. mTOR inhibitors act as immunospressant by blocking the signaling pathway of T cell growth factors and thus inhibit the proliferation of antigen-activated T cells. mTOR inhibitors are used as an alternative to calcineurin inhibitors for long-term immunosuppression in renal transplant patients, especially because of their relative lack of nephrotoxicity. However, relatively high drug discontinuation rates have limited the more broad introduction of mTOR inhibitors in kidney transplantation. The primary reason for drop outs were side effects, such as bone marrow suppression, mucositis, acne, proteinurea and peripheral edema. In this study, we evaluated the clinical and laboratory data of renal transplant patients receiving mTOR inhibitors (including interruption and withdrawn) in our center.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye