Memede ele gelmeyen kuşkulu mikrokalsifikasyonların tanısında stereotaktik vakum biyopsinin yeri
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2011
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Meme kanseri kadın popülasyonu için en önemli mortalite ve morbidite nedenleri arasında yer almaktadır. Hastalığın tedavisi meme kanserinin mümkün olan en erken evrede tanınması ve uygun olan tedavinin uygulanması ile mümkün olabilmektedir. Bu konudaki önemli basamak olan biyopsi tekniklerinin çeşitleri ve buna bağlı olarak uygulama teknikleri farklılıklar göstermektedir. Stereotaktik vakum eşlikli biyopsi tekniği bu konuda atılmış önemli adımlardan biridir ve bu çalışmaya konu oluşturmaktadır. Mart 2008 ile Mayıs 2011 tarihleri arasında, memesinde saptanan mikrokalsifikasyonlar için sterotaktik vakum biyopsi uygulanan 57 kadın hasta çalışmaya dahil edildi. Bu olguların mamografik özellikleri, biyopsi öncesi tanımlanan BİRADS skorları ve biyopsi sonrası patoloji sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Biyopsi uygulanan hastaların yaş aralığı 40-69, ortalama yaşları 50.8 idi. Biyopsiler öncesinde uygulanan tanısal işlemler ile lezyonlar BİRADS sınıflamasına göre gruplandı. İşlem öncesinde 44 lezyon (%77.2) kategori 4, 13 lezyon ise (%22.8) kategori 5 olarak sınıflandı. Vakum eşlikli biyopsi uygulanan hastalarda elde edilen histopatolojik sonuçların doğruluğunun değerlendirilmesi amacıyla bu bulgular eksizyonel biyopsi, mammografik takip ve klinik takip sonuçlarıyla değerlendirildi. Takip süresi 3-40 ay (ortalama 25.9 ay) olarak gerçekleşti. Biyopsi uygulanan 57 hastanın histopatolojik değerlendirmesinde 31 lezyon (%54.4) benign, 26 lezyon (%45.6) malign olarak değerlendirildi. Benign lezyonların 9 (%29) tanesi spesifik tanı alırken, 22 (%71) tanesi nonspesifik tanılar aldı. Malign lezyonların 22 (%84) tanesi DKİS olarak bildirildi. Vakum eşlikli biyopsi işlemi öncesinde kategori 4 olarak değerlendirilen 44 lezyondan 13 tanesi (%29.5) malign olarak rapor edilmiştir. Kategori 5 olarak değerlendirilen 13 lezyonun tamamı (%100) malign olarak rapor edilmiştir. Bu verilerden yola çıkarak stereotaktik vakum biyopsi yönteminin pozitif öngörü değeri (PÖD) %45.6 olarak hesaplanmıştır. PÖD değerlerinin arzu edilen sınırları %25-40 olarak kabul edilmektedir. Kullandığımız biyopsi yöntemi için değerlerimiz kabul edilebilir sınırlardadır. Çalışmamızda yanlış negatif sonuç %0 ve doğru pozitif sonuç %100 bulunmuş olup literatür değerleri ile uyumludur. Vakum eşlikli biyopsi diğer biyopsi yöntemlerine göre daha fazla doku örneklemesi yapabilmektedir. Bu özelliği sayesinde tanıda hata olma olasılığı azalmaktadır. Vakum eşlikli biyopsi tekniği sayesinde küçük meme lezyonlarının perkütan yolla tamamen çıkartılmaları mümkün olmakta ve bu sayede gereksiz cerrahi girişimler önlenebilmektedir. Radyolojik olarak BİRADS kategori 3 olarak sınıflanan mikrokalsifikasyonlara bazı özel durumlarda, gerekli ek incelemeler yapıldıktan sonra biyopsi uygulanabilir; ancak radyolojik olarak malign olma olasılıkları oldukça düşüktür. Vakum eşlikli biyopsi tekniği işlem sırasında ortaya çikabilecek kanama ve ağrı gibi komplikasyonlara lezyonun içerisinde müdahale şansı vermekte, bu sayede tedavi süresi ve boyutu büyümemektedir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Radyoloji A.B.D.