Folliküler lenfoma ve folliküler hiperplazi ayırıcı tanısında BCL-2 ve PCNA'in yeri
Küçük Resim Yok
Tarih
1996
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
FL ve FH arasındaki ayrım hematopatolojide en sık karşılaşılan ayırıcı tanı sorunlarından birisidir. Yalnızca histopatolojik bulgulara dayan klasik kriterler tanımlanmış olmakla birlikte her zaman tam ve kesin sonuca ulaşmak mümkün olmamaktadır. FL'nin klasik bulgularını tam olarak taşımayan, kuşkulu olgular her patolog için sorun yaratmaktadır. Son yıllarda bu sorunu aşma konusunda çok sayıda immunohistokimyasal çalışmalar yapılmış ve gösterilen çabaların ürünü olan yeni monoklonal antikorlar belirlenmiştir. Bu monoklonal antikorlardan birisi olan bcl-2'nin FL'larda yüksek oranda pozitiflik gösterdiği ve FH ile ayırıcı tanıda güvenilir bir kriter olarak kullanılabileceği öne sürülmektedir. Proliferasyon kapasitesini belirleyen bir nükleer antijen olan PCNA'ın ise NHL'larda histolojik derece ile uyumlu olarak yükseldiği kabul edilmektedir. Bu iki belirleyicinin Fl ve FH ayırıcı tanısındaki değerlerini immunohistokimyasal olarak araştırdığımız çalışmamızda 33 FL ve 30 FH olgusu ele alınmıştır. Öncelikle histopatolojik bulgular yönünden incelenen olgularda klasik tanı kriterleri tek tek değerlendirilmiş ve kapsül infiltrasyonu ve uniform hücrelerden oluşan folikül yapıları tüm FL olgularında saptanırken FH olgularının hiçbirisinde izlenmemiştir. Diğer histopatlojik bulgular FH ve FL ayrımında bu kadar çarpıcı bir fark göstermemiştir. Bu iki bulgunun en güvenilir histolojik kriterler olduğu sonucuna varılmıştır. İmmunohistokimyasal incelemede bcl-2 immunreaktivitesi 33 FL olgusunun 29 (%87,8)'unda saptanırken. FH olgularının hiçbirisinde izlenmemiştir. FL olgularnda histopatolojik alt gruplara yönelik ayrıntılı incelemede ise BHFL alt grubunda bcl-2 negatifliğin diğer alt gruplara göre anlamlı ölçüde yüksek olduğu, KÇHFL altgrubunda bcl-2 pozitifliğinin anlamlı ölçüde - nodüler' boyanma patterni şeklinde olduğu saptanmıştır. Yaptığımız bu çalışmada her iki belirleyicinin de ayırıcı tanıda histopatolojik bulgulara ek olarak kullanılabilecek güvenilir kriterler olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklama
Araştırma Projesi -- Ege Üniversitesi, 1996