Girişimsel radyoloji ünitesinde serebral oksijen monitorizasyonu ve iskemi riskinin önlenmesi

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Girişimsel radyoloji ünitesinde yapılması planlanan işlemlerin zaman zaman minimal invaziv işlemler olması nedeniyle, girişim sırasındaki monitörizasyon ve takip sırasında, vakaların basit olduğunun düşünülmesi sonucu bazen gözden kaçan durumlar ortaya çıkabilmektedir. Bunun yanı sıra karotis arter stenozu gibi ciddi patolojileri barındıran girişimlerin yapıldığı hastalar da mevcuttur. Ciddi vasküler patolojilerin olduğu bu hasta gruplarında intraoperatif dönemde iskemi riski ortaya çıkabilir. Beynin yetersiz oksijenasyona maruz kalması, aktivitesi ve fonksiyonunu doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle desatürasyonda geçen süre kritik önemde olup, başlangıcı saptayacak ve müdahaleyi sağlayacak gerçek zamanlı yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırmamız girişimsel radyoloji ünitesinde tedavi amaçlı perkütan girişim uygulanacak 18-70 yaş arası, ASA 1-3 grubundan, karotisstenozu tespit edilmiş 15 hastada gerçekleştirildi. İleri derecede kardiyak, renal ve karaciğer yetmezliği olan olgular çalışma kapsamı dışında tutuldu. Girişimsel radyoloji işlemleri sırasında oluşan intraoperatif oksijen satürasyonu azalma sıklığı ve bunu predispoze eden faktörler değerlendirilendirildi.r. Ayrıca bu çalışmada serebraloksijenizasyonmonitörizasyonu uygulamasının girişimsel radyoloji ünitesinde rutin olarak kullanılmasının, serebral oksijen satürasyon düştüğü anda ve klinik iskemik bulgular oturmadan hemen önce erken dönemde saptanmasını ve gerekli önlemlerin acilen alınmasını sağlayarak hasta güvenliğine katkıda bulunacağını prospektif ve gözlemsel olarak araştırmayı amaçladık. Planlanan olgular arasında bulunan karotisstent uygulamaları tamamen lokal anestezi altında ve oradaki radyoloji ekibinin uygulaması ile yapıldı. Operasyon öncesinde olguların cinsiyet, yaş, boy, kilo, sigara, yandaş diabetesmellitus / hipertansiyon / hiperlipidemi / koroner arter hastalığı varlığı , darlık yönü ve derecesi kaydedildi. Rutin olarak girişimsel radyoloji biriminde işlem yapılan hastalarda kullanılan ve gerekli olan: elektrokardiyogram (EKG), periferikoksijen satürasyonu (spO2) ölçümü, non- invaziv kan basıncı (NIBP) monitörizasyonu yapıldı. Ayrıca hastaların frontal bölgesine iki adet Somato Sensor SAFB-SM serebraloksimetreprobu yapıştırıldı. Monitörlerde görüntülenen değerler bazal değerler olarak kaydedildi. İşlem sırasında NIRS monitöründeki değerler stentöncesi ,stent uygulanması sırasında, stent sonrası ve işlem boyunca her 5 dakikada bir olmak üzere sağ ve sol olacak şekilde (rSO2-lSO2) kaydedildi. Bu değerler kaydedilirken eş zamanlı olarak hastaların sistolik arter basınçları (SAB), diyastolik arter basınçları (DAB), ortalama arter basınçları (OAB), oksijen saturasyonları (SO2), kalp atım hızları (KAH) da kaydedildi. Verilerin tanımlayıcı istatistiklerinde ortalama, standart sapma, medyan en düşük, en yüksek, frekans ve oran değerleri kullanılmıştır. Değişkenlerin dağılımı kolmogorovsimirnov test ile ölçüldü. Bağımlı parametrik olmayan verilerin analizinde kullanıldı. Korelasyon analizinde spearmankorelasyon analizi kullanıldı. Analizlerde SPSS 22.0 programı kullanılmıştır. Hastalarımızın yaş ortalaması 69 olarak tespit edildi. Erkek cinsiyet kadın cinsiyetten fazla, sol darlık sağ darlıktan fazla, darlık oranları %39 - %90 arası tespit edildi. Hastalardaki yandaş hastalıklara bakıldığında %53 oranında DM, %53 hiperlipidemi ve %60 oranında da HT bulunmaktaydı. SAB değeri 10.dak-20.dak-30.dak-40.dak-50dak-60.dak başlangıca göre kıyaslandığında istatistiksel olarak anlamlı düşüş göstermiştir. Başlangıç değerine göre 20.dak-30.dak-40.dak-50dak-60.dak DAB değeri istatistiksel olarak anlamlı (p ˂ 0.05) düşüş göstermiştir. KAH değeri başlangıca göre 5.dakika-10.dakika-20.dakika-30.dakikada istatistiksel olarak anlamlı düşüş göstermiştir.. LSO2 değerleri bir önceki ölçümle kıyaslandığında 10.dakika LSO₂ değeri 5.dakikaya göre, 40.dakika LSO2 değeri 30.dakikaya göre istatistiksel olarak anlamlı artış göstermiştir. RSO2 değeri başlangıca göre 40.dk.- 50.dk - 60. dk.da istatistiksel olarak anlamlı düşüş göstermiştir. Bir önceki ölçüme göre 30.dakika RSO₂ değeri 20.dakikaya göre, 40.dakika RSO₂ değeri 30.dakikaya göre istatistiksel olarak anlamlı düşüş göstermiştir. LSO₂ değeri ile RSO₂ arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon mevcuttu. LSO₂ değeri ile sol darlık arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon olduğu görüldü. RSO₂ değeri ile sol darlık, DAB arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif korelasyon olduğu görüldü. DM olan grupta LSO₂ değeri DM olmayan gruptan istatistiksel olarak anlamlı olarak daha düşüktü. Halen karotis arter stenozunun tedavisinde stentleme veya endarterektomi yapılırken hastaların monitorizasyonu konusunda tam bir fikir birliği olmadığını görülmektedir. Literatürde bazı kaynaklar altın standart olarak doppler USG veya EEG'yi işaret etse de NIRS ile serebraloksijenasyon takibi de güvenirlilik yönünden önemli bir parametre olarak vurgulanmaktadır. Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlediği bir dönemde oluşabilecek komplikasyonları önlemek için sadece tek bir monitorizasyon yerine multimodal bir monitorizasyonuygulanımının mümkün olabileceğini düşünmekteyiz.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye