Anjiotensin II reseptör antagonisti telmisartanın endotel disfonksiyonuna etkisi

dc.contributor.advisorMutaf, M. Işıl
dc.contributor.authorBarutçuoğlu, Burcu
dc.date.accessioned2024-08-19T19:49:04Z
dc.date.available2024-08-19T19:49:04Z
dc.date.issued2003
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyokimya Ana Bilim Dalıen_US
dc.description.abstract6. ÖZET Damar endotel tabakası tek sıralı bir hücre dizisidir ve hemodinamik, hücresel ve kimyasal uyarılan membran reseptörleri aracılığı ile algılayarak mediyatör görevi yapan NO, ET-1, PAI-1, t-PA, solubl TM gibi birçok molekül sentezler ve salgılar. Endotel oluşturduğu fizyopatolojik denge sayesinde damar tonusu devamlılığı, trombosit ve lökosit adezyon inhibisyonu ve düz kas hücre proliferasyon inhibisyonu gibi fonksiyonlara sahiptir. Normal endotel fonksiyonunun damar homeostazında bu derece önemli rol oynamasından ötürü vazospazm, vazokonstrüksiyon, trombüs ve damar proliferasyonu ile seyreden hastalıkların patogenezinde endotel disfonksiyonunun önemli katkıları olduğu gözlenmiştir. Koroner kalp hastalığının geleneksel risk faktörleri hiperkolesterolemi, hipertansiyon, diabetes mellitus ve sigaradır. Endotel disfonksiyonu bu risk faktörlerinin ortak bir nedeni ve/veya sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Endotel disfonksiyonu koroner kalp hastalığının başlatıcı ve yönlendirici bir faktörüdür. Koroner kalp hastalığı ve geleneksel risk faktörleri arasında kilit rolü endotel üstlenir. Bu çalışmada, esansiyel hipertansif, tip II diabetik normotansif ve tip II diabetik hipertansif olgularda endotel disfonksiyonunun araştırılması ve sağlıklı kişiler ile karşılaştırılması amaçlandı. Endotel disfoksiyonunu yansıttığı düşünülen NO, VCAM-1, PECAM-1, TM, t- PA, PAI-1, PONİ, MAU düzeyleri ve ayrıca brakiyal arter doppleri ile akıma bağlı dilatasyon (ABD) ve nitrogliserine bağlı dilatasyon ölçüldü. Endotel disfonksiyonu ve risk faktörleri arasındaki ilişki biyokimyasal açıdan değerlendirildi. Bu çalışmanın ikinci hedefi ise bir anjiotensin reseptör blokeri olan ve bir antihipertansif olarak kullanılan telmisartanın endotel disfonksiyonu üzerine olan etkileri, yine bu parametrelerdeki değişimler incenelerek araştırıldı. Bu çalışmaya 18 esansiyel hipertansif (grup 1), 16 regüle tip II DM'u olup sonradan hipertansiyon gelişen (grup 2), 10 regüle tip n diabetes mellituslu normotansif (grup 3) ve 10 sağlıklı kişi (grup 4) katıldı. Grup 1 ve 2'ye 12 hafta süre ile anjiotensin reseptör blokeri olan telmisartan 40 mg/gün dozda uygulandı. Grup 1 ve 2'nin ilaç öncesi ve ilaç sonrası, grup 3 ve 4'ün ise bir defa olmak üzere serum NO, PONİ, TM, sVCAM-1, sPECAM-1, t-PA, PAI- 1, idrar MAU ve doppler ultrasonografi ile brakiyal arterde ABD ve nitrogliserine bağlı dilatasyon ölçümü yapıldı. Sağlıklı kontrollere göre esansiyel hipertansiflerin, tip II diabetik normotansiflerin ve tip II diabetik hipertansiflerin idrar mikroalbumin (sırasıyla p=0.012, p=0.004, p=0.006) ve serum PAI-1 (pO.001) değerlerinin anlamlı yüksek olduğu, sağlıklı kontrollere göre tip II diabetik 109hipertansiflerin serum P0N1 değerlerinin (p<0.001) ve N03 değerlerinin (p<0.001) ise anlamlı olarak düşük olduğu görüldü. Esansiyel hipertansif ve tip 2 diabetik normotansiflerde idrar MAU ve serum PAI-1 değerlerinin, diabetik hipertansiflerde bu parametrelere ek olarak PONİ ve NO3 değerlerinin sağlıklı kontrollere göre anlamlı farklılık göstermesi, tip II diabet ve esansiyel hipertansiyon birlikteliğinin endotel disfonksiyonunu arttırdığını düşündürmektedir. ABD değerleri, sağlıklı kontrollere göre esansiyel hipertansiflerde (p=0.003) ve diabetik hipertansiflerde (pO.001) anlamlı olarak düşük saptandı. Diabetik normotansiflere göre diabetik hipertansiflerin ABD değerleri (p=0.011) anlamlı olarak düşük saptandı. Diabetik hipertansiflerin ABD değerlerinin en düşük olması tip II diabet ve esansiyel hipertansiyon birlikteliğinin endotel disfonksiyonunu arttırdığını gösteren diğer bir bulgu oldu. Esansiyel hipertansif hastaların ilaç sonrası sistolik kan basıncı (p<0.001) değerlerinin anlamlı olarak düştüğü ve diastolik kan basmcı (p=0.097) değerlerinde anlamlı farklılık olmadığı saptandı. Tip II diabetik hipertansif hastaların ilaç sonrası sistolik kan basmcı (p<0.001) ve diastolik kan basmcı (p=0.020) değerlerinin anlamlı olarak düştüğü, telmisartan tedavisi ile kan basmcı değerlerinin istenen düzeylere indiği görüldü. Hipertansif ve diabetik hipertansif gruplarda idrar MAU, serum PAI-1 düzeylerinde tedavi sonrası anlamlı bir fark olmaması bu parametrelerin endotel disfonksiyonu tanısında kullanılabileceğini, fakat ATİ reseptör bloker tedavi izleminde yararlı olmayacağını düşündürmektedir. Telmisartan tedavi sonrasında hipertansif ve diabetik hipertansif gruplarda serum PONİ (sırasıyla p=0.019, p=0.012) ve t- PA (p<0.001) değerlerinde anlamlı yükselme olması bu parametrelerin ilaç izleminde yararlı markırlar olabileceğini işaret etmektedir. Sonuç olarak, bu çalışmanın bulguları antihipertansif etkili AT II reseptör blokeri telmisartamn endotel disfonksiyonu üzerine etkileri hakkında bilgi sağlamıştır. Telmisartanm esansiyel hipertansiyon ve tip II diabetes mellitus patogenezinde önemli rolü olan endotel disfonksiyonumm bazı göstergelerinde oluşturduğu değişiklikler bu ilacm endotel disfonksiyonunu bir miktar düzeltebildiğim düşündürmektedir. 110en_US
dc.identifier.endpage135en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=p911s0iMPy2wtZbYYckXOY8-hA-vX0WQlYHVee8DVRmpc1sh9z_qNKTOX0ro8ISg
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/87869
dc.identifier.yoktezid137972en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectBiyokimyaen_US
dc.subjectBiochemistryen_US
dc.titleAnjiotensin II reseptör antagonisti telmisartanın endotel disfonksiyonuna etkisien_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar