Diyabetes Mellitus'ta miyokard perfüzyon sintigrafisinin ve Tc-99m MIBI akciğer uptake'inin klinik önemi
dc.contributor.advisor | Özcan, Zehra | |
dc.contributor.author | Ömür, Özgür | |
dc.date.accessioned | 2024-08-19T19:48:31Z | |
dc.date.available | 2024-08-19T19:48:31Z | |
dc.date.issued | 2001 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | ÖZET Diyabetes mellitus, tüm toplumlarda sık görülen ve ciddi sağlık sorunlarına neden olan kronik bir hastalıktır. Diyabetik olguların yaklaşık % 80'i kardiyovasküler sistem hastalıklarından kaybedilmekte ve bu hastaların büyük bir bölümü, kardiyolojik açıdan semptom tanımlamamakta ya da nonspesifik yakınmalarla karakterize olmaktadır. Koroner arter hastalığına ait komplikasyonlar gelişmeden, erken dönemde tam mümkün olduğunda, bu olgulardaki mortalite ve morbiditenin önemli ölçüde azalacağı düşünülmektedir. Bu nedenle, diyabetik olgularda koroner arter hastalığının erken tanısını mümkün kılan tarama testlerinin belirlenmesi ilgi odağı olmaktadır. Miyokard perfuzyon sintigrafîsi, henüz kardiyak iskemik semptomlar ortaya çıkmadan önce miyokardiyal patolojileri saptayabilme, bunun yanında iskemik hastalığın yaygınlığını ve lokalizasyonunu da belirleyerek, prognostik açıdan önemli fonksiyonel verilere ulaşma imkanı tanıdığından ön plana çıkmaktadır. Anjiyografî ile saptanan koroner stenozun fonksiyonel sonuçlarını değerlendirebilmek gibi, diğer kardiyolojik incelemelerden oldukça üstün bir yönü olduğu da vurgulanması gereken bir konudur. Çalışmamızda, Tc-99m MIBI ile elde edilen miyokard perfuzyon sintigrafisinin (MPS), diyabetes mellitus'taki kardiyovasküler komplikasyonların tanısı ve asemptomatik koroner arter hastalığını ortaya çıkarabilmekteki başarısını araştırmak ve elde edilen bulguları, diyabetik olmayan olgularla karşılaştırmak amaçlandı. Ayrıca, Tc-99m MIBI'nin akciğer uptake'inin koroner arter hastalığı (KAH) derecesi ile ilişkisi ve diyabetik olgulardaki olası uptake farklılığı incelendi Elli diyabetik, 35 nondiyabetik olmak üzere 85 olgu çalışmaya dahil edildi Tüm olgulara, Tc-99m MIBI iki gün protokolü ile miyokard perfüzyon SPECT çalışması uygulandı. Stres çalışması sırasında, enjeksiyondan 30 dakika sonra anteriyor planar toraks imajı alınarak Tc-99m MIBI'nin akciğer tutulumu incelendi Elde edilen sintigrafik bulgular, olguların klinik bilgileri, anjiyografik ve diğer kardiyolojik tetkik sonuçları ile korele edildi Miyokardiyal patolojinin yaygınlığını belirleyebilmek amacı ile semikantitatif skorlama yönteminden faydalanıldı ve her olgu için bir defekt skoru (DS) elde edildi Tc-99m MIBI akciğer uptake'i ise, sağ akciğer ve sol ventrikülden ilgi alanları çizilerek kantifiye edildi ve akciğer/kalp sayımlan oranlandı (A/K). Elli diyabetik olgunun 24'ü (% 48), 35 diyabetik olmayan olgunun ise 13'ünde (% 37) MPS'de perfüzyon anomalileri saptandı. DS, diyabetiklerde ortalama 6.13±3.48, 72nondiyabetiklerde 4.77±3.77 idi. Anjiyografik bulgularla da desteklenen KAH sıklığının DM'lilerde, nonDM'lilerden anlamlı derecede yüksek olduğu görüldü ve kardiyolojik açıdan spesifik semptom tanımlamayan (asemptomatik kabul ettiğimiz) diyabetik olgularımızın % 47.8'inde pozitif bulgular elde etmemiz, DM'de miyokard perfüzyon sintigrafisinin önemini göstermekteydi. MPS'de patoloji saptanan KAH yönünden asemptomatik diyabetik olgularda, elde edilen bulguların anjiyografik olarak da desteklenmesi, gizli perfüzyon anomalilerini ortaya çıkarmada MPS'nin duyarlılığının bir kanıtı olarak göze çarptı. DM'lilerde defekt skoru da, genel olarak ele alındığında nondiyabetik olgulardan yüksekti. Bu, diyabette ciddi KAH sıklığının da diyabetik olmayanlardan daha yüksek olduğunu düşündürmekteydi. Kardiyak semptomatoloji tanımlamayan, fazla sayıda hasta içermeyen fakat önemli bir olgu grubumuzu da, kardiyak nedenlere bağlı olmayan cerrahi girişimler öncesinde peroperatif riski değerlendirmek amacı ile başvuran olgular oluşturmaktaydı. Bu gruptaki 6 olgunun 3 'ünde (% 50), sintigrafîk olarak miyokardiyal perfüzyon anomalileri saptandı. Pozitif sonuçlar elde edilen hastalarımızdan ikisini, periferik vasküler hastalık tanısı alan olguların olması dikkat çekiciydi Anjinal yakınma tanımlanmasa da, peroperatif riski çok yüksek olan bu olguların, cerrahi girişim öncesinde MPS ile kontrolünün önemi ortaya çıkmaktaydı. Anjiyografik bulgular ile korele edildiğinde, koroner arter hastalığı tanısında MPS'nin sensitivitesi diyabetiklerde % 94, diyabetik olmayan olgulada % 100, spesifitesi ise her iki grupta % 100 bulundu. Olgu grupları arasında, MPS sensitivite ve spesifite değerlerinin, anlamlı bir farklılık göstermediği gözlendi Akciğer/Kalp oranı (A/K), tüm çalışma popülasyonunda 0.23-0.64 değerleri arasında değişmekteydi (ortalama 0.40±0.09). MPS pozitif olan olgularda ortalama A/K değeri 0.44±0.09, normal olarak değerlendirilenlerde 0.38±0.07 idi Aynı zamanda, A/K değerinin, miyokardiyal patolojinin yaygınlığının göstergesi olan DS'ye paralel artış göstermesi, Tc-99m MIBI akciğer tutuluşunun da diğer bir miyokardiyal perfüzyon ajanı olan Tl-201'de olduğu gibi, sol ventrikül disfonksiyonunun bir belirleyicisi olabileceğini düşündürmekteydi Bu nedenle, Tc-99m MEBI ile elde edilen miyokard perfüzyon sintigrafilerinde, özellikle prognostik değerlendirmenin önemli olduğu hastalarda A/K oranının kullanılabileceği düşünüldü. Bu tez çalışmasında incelenen diğer bir parametre de diyabetik olgulardaki Tc-99m MIBI akciğer tutuluşu ile, diyabetik olmayan olgular arasındaki olası faklılıklar ve A/K değerinin, diyabetik komplikasyonlar ve diyabet süresi ile ilişkisi idi. Diyabetik olgu grubunda ortalama A/K değeri 0.44±0.08, diyabetik olmayanlarda 0.35±0.08 bulundu. A/K 73oranı, diyabetik komplikasyonlar ve diyabet süresi ile anlamlı bir ilişki göstermemekteydi Diyabetik olgularda elde ettiğimiz A/K değerlerinin, diyabetik olmayanlardan yüksek oluşu, diyabetin akciğer tutuluşunu belirlemede Tc-99m MIBI akciğer uptake'inin potansiyel bir rolü olabileceği düşündürmekle birlikte, bu yönde yapılacak daha ayrıntılı araştırmalara gereksinim olduğu sonucuna varıldı. 74 | en_US |
dc.identifier.endpage | 82 | en_US |
dc.identifier.startpage | 1 | en_US |
dc.identifier.uri | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=KOgdn9H3uVnWeb15j2W4h-BrIrL36pjRD5wJ-XQ2z7u0XFNGGlcie6-OItyKZPTT | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/87549 | |
dc.identifier.yoktezid | 99425 | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Radyoloji ve Nükleer Tıp | en_US |
dc.subject | Radiology and Nuclear Medicine | en_US |
dc.title | Diyabetes Mellitus'ta miyokard perfüzyon sintigrafisinin ve Tc-99m MIBI akciğer uptake'inin klinik önemi | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |