Hemofili hastalarında hemostazın monitorizasyonunda serbest trombin düzeyi ölçümünün yeri
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2010
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Bu çalışmada amaç, hemofili hastalarında faktör tedavisi uygulanırken hemostazın monitorize edilmesinde serbest trombin düzeyinin öneminin araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı’nda takip ve tedavi edilen 27 hemofili A, 8 hemofili B, 1 von Willebrand hastalığı tip 3, 2 FVII eksikliği ve 1 FX eksikliği tanılı 39 hasta (7 hasta inhibitör pozitif), 59 kanama epizotu /cerrahi girişim hazırlığı verisi ile çalışmaya dâhil edildi. kanama epizotlarının tedavisinde ve cerrahi girişim profilaktik tedavilerinde; bazal, 1. saat ve 2 -24. saatlerde klinik hemostaz yanıtları, PZ, APTZ, kan faktör seviyesi, TEG, TGA testleri değerlendirildi. Hastaların tedavi öncesi (bazal) TGA parametleri ile 37 sağlıklı gönüllünün sonuçları karşılaştırıldı. Bulgular: İnhibitör negatif hastalarda, bazal kan faktör seviyesi ile APTZ (P= ,00), TEG R (P= ,00) -K ( P= ,00) -açı (P= ,00) ve TGA -ETP (P= ,00) -pik trombin yüksekliği (P= ,00) arasında korelasyon saptandı. Tedavisi sonrası, kan faktör seviyeleri ile APTZ ( P= ,00), TEG -R (P= ,03), TGA -pik trombin yüksekliği (P= ,04) ve pik zamanı arasında anlamlı ilişki saptandı. Tedavi sonrası kan faktör seviyesi ile ETP arasında ilişki bulunmadı. Hemofili hastalarında bazal pik trombin yüksekliği ile bazal R, K ve açı derecesi arasında korelasyon saptandı (P= ,00). İnhibitör negatif ve pozitif hastalarda, klinik yanıt ile kan faktör seviyesi, APTZ, TGA ve TEG arasında ilişki bulunmadı. İnhibitör negatif hastaların bazal ve tedavi sonrası R –K –Açı değerleri inhibtör pozitif gruptan anlamlı olarak daha iyi bulundu. İnhibitör pozitif hastalarda rFVIIa ile aPCC tedavileri arasında klinik yanıt bakımından fark saptanmamakla beraber aPCC uygulananlarda tedavi sonrası ETP (P= ,01) ve pik trombin (P= ,00) daha yüksek, TEG R –K ve açı derecesi ( P= ,03 - ,04 - ,02) anlamlı şekilde daha iyi saptandı. Sonuç: Bu çalışmada, hemofili hastalarında hemostazın monitörizasyonunda TGA’nın diğer geleneksel testlere üstünlüğünün olmadığı saptandı. Tedavinin etkinliğini izlemede, kan faktör seviyesi, APTZ, TEG ve TGA testlerinin faydalı olacağına dair bulgular elde edildi.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.