Kordon kanı bankacılığında maternal ve neonatal faktörlerin kalitatifve kantitatif açıdan retrospektif olarak incelenmesi
Tarih
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
Özet
Yakın geçmişe kadar biyolojik atık olarak görülen, anne ile bebek arasında besin alışverişini sağlayan göbek kordonu ve içerdiği kordon kanı, günümüzde zengin kök hücre kaynağı olarak değerlendirilmekte, rejeneratif ve reperatif tıpta öneminin giderek arttığı görülmektedir. Kordon kanı ulaşılabilirliği ve toplanmasının kolay olması, genç hücreler içermesi, GVHH oluşumunun daha az görülmesi, doku uyumunun düşük oranda yeterli olması gibi nedenlerle diğer HKH kaynaklarına alternatif oluşturmaktadır. Bu çalışmada, Ege Üniversitesi Kordon Kanı Hücre-Doku Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde faaliyet gösteren kordon kanı bankasında saklanmakta olan 3000 adet kordon kanına ait dosyalardan, anne yaşı, gebelik sayısı, canlı doğum, düşük sayısı, medikal abortus, doğum şekli (normal/ sezeryan), bebek cinsiyeti, annenin sigara içme durumu, gestasyonel yaş, doğum ağırlığı, kordon kanı hacmi, canlılık yüzdesi, TNC sayısı, CD34+ sayısı, merkeze ulaşma-çalışmaya alınma süresi arasındaki fark gibi parametreler seçilerek istatistiksel analizler yapıldı. Doğum ağırlığının; TNC, CD34+ hücre sayısı, gestasyonel yaş, kordon kanı hacmi ve canlılığı pozitif yönde etkilediği görülmüştür. Bu parametreler arasında CD34+ sayısını en fazla etkileyen canlılık olmuştur. CD34+ hücre sayısı ile canlılık istatistiksel olarak yüksek ilişkili görülmüştür (p<0,001). Kordon kanı bankasına ulaşma süresi ile çalışmaya alınması arası süre ile CD34+ zayıf negatif ilişkili görülmüştür. Çalışma süresi kısaldıkça CD34+ sayısı artmaktadır. Anne yaşı, bebek cinsiyeti, gebelik sayısı, canlı doğum, düşük sayısı, medikal abortus, sigara içme/içmeme, doğum şekli parametrelerinin CD34+ ve TNC sayılarını etkilemediği tespit edilmiştir.
The umbilical cord and contaning cord blood, which has been seen as biological waste until recently, which provides the exchange of food between mother and baby, is considered as a rich stem cell source and it is seen that its importance is ever increasing in regenerative and reperative medicine. Cord blood is an alternative to other HSC sources due to its availability and easy collection, including young cells, less occurrence of GVHD and low tissue compliance. In this study, the statistical analysis was made by selected maternal age, number of pregnancies, live birth, abortion number, medical abortion, type of delivery (normal / caesarean), infant gender, maternal smoking status, gestational age, birth weight, cord blood volume, percentage of viabilite, TNC count, CD34+ count, duration between arriving to centre and starting procedure from the 3000 cord blood files were saved on cord blood bank, which is active in Ege University Cord Blood Cell-Tissue Application and Research Centre. TNC, CD34+ cell count, gestational age, cord blood volume and viability were positively affected by birth weight. Among these parameters, viability was the most affecting CD34+ number. Statistically CD34+ cell count was seen to be high significantly correlated with viability (p<0.001). CD34+ was seen weak negative correlation with duration between arriving to centre and starting procedure. If the working time decreases, CD34+ count increases. It was determined that maternal age, infant gender, number of pregnancies, live birth, abortion number, medical abortion, smoking/nonsmoking, type of delivery parameters did not affect CD34+ and TNC numbers.