Ewing sarkomu olgularında neoadjuvant tedavi yanıtının Mr ile değerlendirilmesi.
Yükleniyor...
Tarih
2011
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Amaç: Çalışmamızın amacı Ewing sarkomun neoadjuvan tedavi sonrasında dinamik MRG ile değerlendirilmesi ve bulguların histopatolojik korelasyonuydu. Gereç ve yöntem: Çalışmada kesin Ewing sarkomu tanısını alan ve neoadjuvan tedavisi tamamlanan toplam 17 hasta dinamik MRG ile değerlendirildi. MRG protokolu T1A, T2A ve STIR prekontrast sekansları, kontrastlı T1A 2D FLASH dinamik MRG sekansı ve geç T1A statik post kontrast sekanı ve görüntüleme planları tüm sekanslarda aksiyel ve skip lezyonları açısından koronal veya sagital planlardan oluşmaktaydı. Elde edilen görüntüler üzerinden erken subtraksyon görüntüleri ve LEONARDO iş istasyonundan elde edilen TIC eğrileri tümörün diğer özellikleri ile birlikte kullanılarak canlı alanlar belirlenmeye çalışıldı. Bulgular operasyon sonrası histopatolojik tanılarla karşılaştırıldı ve istatiksel değerlendirme yapıldı. Bulgular: T1A ve T2A sekanslardaki değişikliklerin yanıt tayininde yetersiz kaldığını gösterir bulgular saptandı, aynı zamanda statik post-kontrast değişikliklerin de canlı tümör hücrelerinin tesbitinde yeterli olmadığı görüldü. DMRG ile iyi yanıt olarak yorumlanan 7 hasta patolojik olarak da iyi yanıt gösterirken, kötü yanıt düşünülen on hastadan dördü patolojik olarak iyi yanıt ve altısı patolojik olarak kötü yanıt olarak bulundu. Buna göre çalışmamızda yalancı pozitif hiç hasta yoktu. İstatiksel olarak DMRG'nin tedaviye yanıt tayininde duyarlılığı 0,636 , özgüllüğü %100, negatif öngörü değeri 0,6 ve pozitif öngörü değeri 1 olarak hesaplandı. DMRG'nin doğruluğu da 0.76 bulundu. Patolojik iyi yanıtlı ancak DMRG'de kötü yanıt olarak yorumlanan 4 olguda tetkik protokol farklılıkları ve 2 olguda tedavi sonrası gelişen granulasyon dokusu ve vasküler göllenmelerin sorumlu olduğu düşünüldü. Sonuç: Kemik Ewing sarkomunun tedavisi neoadjuvant kemoterapi ve daha sonra lokal tümör kontrolu için radyasyon ve cerrahiye dayanmaktadır. Ameliyattan önce kemoterapi gören Ewing sarkomlu hastalarda tümör nekrozu yüzdesini tahmin etmek için dinamik kontrastlı MR görüntülemenin kullanılması tedavi yanıtını ve prognozu değerlendirmek için değerli bir yöntem olabilir. Tümörün kontrast madde alımı ile ilgili parametrik bilgilerin eklenmesi cerraha belirlenmiş cerrahi sınırların yanındaki olası hastalık yayılmasını gösteren bilgiler sağlayabilir. Ameliyattan sonra nekrozun patolojik değerlendirmesi sadece bir kere yapılabilir ve tipik olarak sadece uzun bir indüksiyon kemoterapisi döneminden sonra gerçekleştirilir. Tümör canlılığının invaziv ve tahrip edici olmayan yöntemle test edilmesi tedavinin başında ve sonra seri olarak tedavi süresince gerçekleştirilebilir. Bu izlem, tedaviye kötü yanıt verenlerin erken tanımlanmasına imkan sağlayabilir ve klinisyenlere tedavi tipi ve yoğunluğunun değiştirilmesinden fayda görebilecek hasta topluluğunu tespit etme fırsatını verebilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Radyodiagnostik A.B.D.