Pelvik radyoterapi uygulanan jinekolojik kanserli olgularda barsak permeabilite değişiminin Tc99m-DTPA eksresyonu ile değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2000

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

07. ÖZET Radyoterapi serviks ve endometrium kanserlerinin tedavisinde çok önemli bir role sahiptir. Radyoterapi ile inopere olgularda yüksek tümör kontrolü sağlamak, öpere olgularda ise yinelemelerin önlenmesi amaçlanırken, normal çevre dokularda ortaya çıkabilecek komplikasyonlann kabul edilebilir sınırlarda tutulmasına çalışılır. Pelvik radyoterapinin uzun yıllar jinekolojik kanserlerde vazgeçilmez bir yöntem olmasına karşın barsak hasan objektif olarak gösterilememekte, oluşabilecek geç yan etkilerde önceden tahminlenememektedir. Çalışmamızda, radyoterapi öncesi ve sonrası barsak permeabilitesindeki değişimi saptayarak radyoterapinin incebarsaklarda oluşturduğu hasarın objektif olarak gösterilmesi amaçlanmıştır. Ocak 1999 - Haziran 1999 tarihleri arasmda, Ege Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalına başvuran, serviks ve endometrium kanseri tanılan histolojik olarak kanıtlanmış ve radyoterapi endikasyonu konan hastalar arasından 34'ü çalışmaya dahil edildi. Çalışmaya kabul edilen hastalarda tedavi öncesi ve sonrası olmak üzere iki kez Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalında barsak permeabilitesi ölçüldü. Otuzdört hastadan iki' si çeşitli nedenlerle tedaviyi tamamlayamadığı için, yedi'si de tedavi sonrası barsak permeabilite ölçümüne çeşitli nedenlerle gelmedikleri için değerlendirme dışı bırakıldılar. Toplam 25 hasta değerlendirmeye alındı. Tedavi bitiminden sonra bir hafta içinde gerçekleştirilen tedavi sonrası barsak permeabilitesi ölçümleri sonucunda çoğu olguda tedavi sonrasında, tedavi öncesine göre barsak permeabilitesinde artış saptanırken bir olguda minimal bir düşüş gösterildi. Tüm grupta tedavi öncesi ve sonrası barsak permeabilite değerleri karşılaştırdığında aralannda üst düzeyde istatistiksel anlamlı bir farklılık olduğu belirlenmiştir ( p< 0.001 ). 34Tedavi öncesi ve sonrası ölçülen değerler arasındaki farkın öpere - inopere olgular arasında ( p= 0.764 ) ya da yüksek - düşük doz almış olgular arasında ( p=0.767 ) fark göstermediği saptanmıştır. Tedavi sırasında gelişen ve barsak hasan ile yakın ilişkide olabilecek diare toksisitesi ile barsak permeabilitesi artışı arasındaki ilişki değerlendirildiğinde 36 Gy'de Grade 0-1 toksisitesi olanlar ile Grade II - III toksisitesi olanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark gösterilememiştir. Elde edilen bu sonuçlar ile pelvik radyoterapi uygulanan olgularda barsak permeabilitesinin belirgin olarak arttığı görülmektedir. Ancak bu durum klinik bulgularla tam olarak ilişkilendirilememiştir. Bunun nedeni olarak, olgularda uygulanan total radyoterapi dozunun gastrointestinal sistem için kabul edilen 50 Gy'lik eşik dozun üstünde olması düşünülebilinir. Uygulanması kolay ve ucuz bir yöntem olması nedeniyle, yapılacak daha geniş kapsamlı çalışmalar sonucunda geç yan etkiler ve barsak permeabilitesi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi geç yan etkilerin önceden tahmin edilmesi açısından ileride göz önünde bulundurulması gereken bir yöntem olacaktır. 35

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Onkoloji, Oncology, Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye