Is there a gender gap in secondary prevention of coronary artery disease in Turkey?

Küçük Resim Yok

Tarih

2018

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Objective: It has been reported that women receive fewer preventive recommendations regarding pharmacological treatment, lifestyle modifications, and cardiac rehabilitation compared with men who have a similar risk profile. This study was an investigation of the impact of gender on cardiovascular risk profile and secondary prevention measures for coronary artery disease (CAD) in the Turkish population. Methods: Statistical analyses were based on the European Action on Secondary and Primary Prevention through Intervention to Reduce Events (EUROASPIRE)-IV cross-sectional survey data obtained from 17 centers in Turkey. Male and female patients, aged 18 to 80 years, who were hospitalized for a first or recurrent coronary event (coronary artery bypass graft, percutaneous coronary intervention, acute myocardial infarction, or acute myocardial ischemia) were eligible. Results: A total of 88 (19.7%) females and 358 males (80.3%) were included. At the time of the index event, the females were significantly older (p=0.003) and had received less formal education (p<0.001). Non-smoking status (p<0.001) and higher levels of depression and anxiety (both p<0.001) were more common in the female patients. At the time of the interview, conducted between 6 and 36 months after the index event, central obesity (p<0.001) and obesity (p=0.004) were significantly more common in females. LDL-C, HDL-C or HbA1c levels did not differ significantly between genders. the fasting blood glucose level was significantly higher (p=0.003) and hypertension was more common in females (p=0.001). There was no significant difference in an increase in physical activity or weight loss after the index event between genders, and there was no significant difference between genders regarding continuity of antiplatelet, statin, beta blocker or ACEi/ARB II receptor blocker usage (p>0.05). Conclusion: Achievement of ideal body weight, fasting blood glucose and blood pressure targets was lower in women despite similar reported medication use. This highlights the importance of the implementation of lifestyle measures and adherence to medications in women.
Amaç: Benzer risk profiline sahip erkekler ile kıyaslandığında, kadınlara farmakolojik tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri ve kardiyak rehabilitasyon açısından koruyucu önerilerde daha az bulunulduğu bilinmektedir. Bu çalışmada, Türk popülasyonunda kardiyovasküler risk profili ve ikincil korunma ölçütleri üzerine cinsiyetin etkisinin araştırılması hedeflenmiştir. Yöntemler: İstatistiksel analiz Türkiye’de 17 merkezden elde edilen EUROASPIRE-IV (European Action on Secondary and Primary Prevention - EA-IV) kesitsel araştırma verilerine dayanarak gerçekleştirildi. İlk veya tekrarlayan koroner olay (koroner arter baypas greft, perkütan koroner girişim, akut miyokart enfarktüsü ya da akut miyokart iskemisi) nedeniyle hastaneye yatırılan 18–80 yaş aralığındaki kadın ve erkek hastalar çalışma kapsamında incelendi. Bulgular: Bu çalışmaya 88 kadın (%19.7) ve 358 erkek (%80.3) dahil edildi. İlk koroner olayda, kadınların daha yaşlı (p=0.003) ve daha az eğitimli (p<0.001) oldukları saptandı. Kadınlarda sigara içiciliğinin daha az (p<0.001), depresyon ve kaygı düzeylerinin daha yüksek (her ikisi p<0.001) olduğu görüldü. Koroner olaydan 6–36 ay sonra yapılan görüşmede, santral obezite (p<0.001) ve obezite (p=0.004) kadınlarda daha sık bulundu. LDL-K, HDL-K ve HbA1c düzeyleri kadın ve erkekler arasında benzerdi. Kadınlarda kan şekeri daha yüksek (p=0.003) ve hipertansiyon daha sık (p=0.001) idi. Koroner olay sonrası fiziksel aktivitede artış ya da kilo kaybı cinsiyetler arasında farklı bulunmadı. Antitrombosit ilaç, statin, beta bloker ya da ACEi/ARB kullanımı bakımından da cinsiyetler arasında anlamlı farklılığa rastlanmadı (p>0.05). Sonuç: Benzer ilaç kullanım oranlarına rağmen, ideal vücut ağırlığı, açlık kan şekeri ve kan basıncı değerlerine ulaşma oranı kadınlarda daha düşük saptanmıştır. Bu bulgu, kadınlarda yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisine uyumun önemine vurgu yapmaktadır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

0-Belirlenecek

Kaynak

Türk Kardiyoloji Derneği Arşivi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

46

Sayı

8

Künye