Karaciğer vericilerindeki vasküler ve biliyer varyasyonlar

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2009

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Çalışmamızda, karaciğer vericilerindeki normal ve varyatif anatomi oranlarını saptamayı ve elde ettiğimiz verilerinin literatür sonuçlarıyla kıyaslanarak Türk toplumundaki anatomik varyasyon oranlarını saptamayı amaçladık. Çalışma, Ege Üniversitesi Organ Nakli Kliniğinde 1999–2009 yılları arasında verici eleme basamaklarından geçerek operasyona alınan 496 karaciğer vericisi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma kapsamına 496 karaciğer vericisinin 253‘ü erkek (%51), 243‘ü kadın (%49) idi. Vericilerinin klinik, preoperatif ve intraoperatif bulguları organ nakli arşiv dosyaları taranarak elde edildi. Hepatik arter varyasyonları için Michels sınıflandırılması; Portal ven konfluens varyasyonları için de Cheng ve arkadaşlarının belirttiği sınıflama doğrultusunda veriler kategorize edildi. Hepatik ven varyasyonları için Soyer‘in modifiye hepatik ven sınıflandırması ve Safra yollarının sınıflandırmasında ise Couinaud sınıflandırması kullanıldı. İstatiksel analizler statistical package social sciences (SPSS) programının 15.0 versiyonu kullanılarak yapıldı. Gruplar arasındaki istatiksel analiz için Ki- Kare Testi (Fisher Exact Test) kullanıldı. P değeri < 0.05 anlamlı olarak kabul edildi. Çalışma sonuçlarımızı kısaca özetlemek gerekirse; 496 karaciğer vericisinin arter varyasyonları Michels sınıflandırması ışığında sınıflandırıldığında; 320 olguda (%64,5) klasik anatomiye rastlanmıştır. En sık gözlenen hepatik arter varyasyonu 43 olgu (% 8,7) ile superior mezenterik arterden kaynaklanan replaced sağ hepatik arterdir. İkinci sıklıkla 36 olguda (% 7,3) gözlenen aksesuar sol hepatik arter varyasyonudur. Busutil’in 1000 vakalık serisinde, klasik anatomiye rastlanma oranını % 75,7; Gruttadauria 701 vakalık serisinde % 57,7 olarak vermiştir. Seri sonuçlarımız literatür oranları ile benzerlik göstermektedir. Portal ven varyasyonları; Cheng ve arkadaşlarının tanımladığı sınıflama eşliğinde kategorize edildi. Klasik portal ven anatomisi 390 vericide (%78,6) saptanırken geriye kalan 106 verici içerisine en sık gözlenen portal ven varyasyonu 63 olgu (%12,7) ile Trifukasyon tipindeki birleşimdir. Cheng ve ark. portal varyasyon yüzdesini % 30; Lee ve ark. % 9; Atri ve ark. % 20 olarak yayınlamışlardır. Serimizde portal ven varyasyonu görülme sıklığı literatür sonuçlarına yakındır. (% 21,4) Hepatik ven anatomisi ve varyasyonları, Soyer ve arkadaşlarının modifiye edilmiş sınıflandırması temel alınarak kategorize edilmiştir. Hepatik venlerin 3 ana trunkus şeklinde ‘W’ harfine benzer imajda VC dökülmesi normal anatomi olarak isimlendirilmiş. Soyer ve ark normal hepatik ven anatomisi oranını % 68, Lafortune ve ark. % 70 olarak yayınlamışlardır. Serimizde normal anatomi (Hepatik venlerin W şeklinde VC ’a drene olması) 496 vakanın 356’sinda (% 71,7) oranında saptanmış ve literatürdeki oranlarla benzerlikler göstermiştir. Couinaud’un 1957 yılında tanımadığı intrahepatik safra yolları anatomik varyasyonları günümüzde de halen en sıklıkla kullanılan sınıflandırma sistemidir. Bu sınıflandırma temel alınarak 398 adet karaciğer sağ lob donör hepatektomi prosedürü uygulanan, karaciğer vericilerinin verileri incelendiğinde; klasik anatomi (A tipi) literatür sonuçlarına nazaran daha az sıklıkta (%49,4) görülmektedir. Sağ anterior ve sağ posterior hepatik kanalın, sol hepatik kanal ile aynı seviyede birleşmesiyle oluşan Trifukasyon (B Tipi) şeklinde varyasyon orijinal sınıflandırma ile aynı oranda (%12) saptanmıştır. Couinaud sınıflandırmasından farklı olarak serimizde D tipi biliyer varyasyon (%11,6), C tipine nazaran ( % 15,7) daha az oranda saptanmıştır. E tipi varyasyon neredeyse orijinal sınıflandırma ile eşit oranda (%4) görülmüştür. Lee ve ark, 108 hastanın 30’unda (%27,7); Cheng ve ark, 210 hastanın 72’sinde (%34) biliyer varyasyonlara rastlamışlardır. Serimizde ise bu oran çok daha fazladır. 398 vericinin 201 ‘inde (%50,6) biliyer varyasyonlara rastladık. Verilerin istatiksel analizleri yapıldığında safra yolları ve portal ven dağılımı arasında belirgin bir ilişkiye rastlanmıştır. (p:0,019) Bu çalışma olgu sayısı baz alındığında üçüncü en geniş çalışmadır. Kliniğimizin organ nakli biriminde karaciğer vericileri, ekstrahepatik arter, porta ve hepatik ven varyasyonlarına bakılarak elemeye tabi tutulmamaktadır ayrıca demografik veriler incelendiğinde ana merkez konumundaki kliniğimiz ülkemizin her bölgesinden hasta potansiyeline sahiptir. Yukarıda bahsedilen iki ana unsurdan dolayı serimizin sonuçları özellikli bir gruptan daha ziyade Türk toplumundaki anatomiyi yansıtmaktadır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Genel Cerrahi A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye