Umblikal kordun gros anomalilerinin plasental patolojiler ile ilişkisi ve klinik anlamı
dc.contributor.advisor | Yılmaz, Hüseyin | |
dc.contributor.author | Bala, Mesut | |
dc.date.accessioned | 2018-12-14T12:31:53Z | |
dc.date.available | 2018-12-14T12:31:53Z | |
dc.date.issued | 2011 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi | en_US |
dc.description.abstract | Amaç: Umbilikal korda gerçek düğüm, yalancı düğüm, striktür, sarmal sayısının fazla veya az olması, kordun uzun veya kısa olması, kordun fetal boyna dolanması gibi umblikal kord anormalliği barındıran ve barındırmayan tüm doğumları plasental histolojik özelliklerini ve perinatal sonuçlarını karşılaştırmak üzere bu çalışma planlandı. Yöntem: Çalışmaya dahil edilen olgular iki gruba ayrıldı. Çalışma grubu belirlenen umbilikal kord anormalliklerinden herhangi birini barındıran 270, kontrol grubu ise belirtilen umbilikal kord anormalliklerinden herhangi birini barındırmayan 835 olgudan oluşturuldu. Tekiz gebelikler, 25-42 gebelik haftaları arasında doğumun gerçekleşmiş olması, herhangi bir krozomal veya yapısal anomali içermeyen doğumlar dahil olma kriterleri olarak belirlendi. Gebelerin yaş, kilo,boy gibi demografik bilgileri, antepartum takibinde gebeliği komplike eden preeklampsi, IUGG, IUMF, ablasyo plasenta gibi patolojik durumlar yanında, NST tetkikleri, doğum şekli, umbilikal kord anormallikleri kaydedildi. Doğumdan sonra yenidoğanın ağırlığı, plasenta ağırlığı, umbilikal kordun uzunluğu, koil indeksi gibi ölçümler kaydedildi. Yenidoğanın 1.ve 5. dk. apgar skorları ve yenidoğanın yoğunbakım takibi ile ilgili veriler kaydedildi. Doğum sonrası plasenta ile umbilikal kord makroskobik ve mikroskobik inceleme için patoloji anabilimdalına gönderildi. Bulgular: Çalışma ve kontrol grupları arasında yaş, kilo, boy açısından fark saptanmadı. İntrapartum değişkenler arasından NST ve AFİ anormalliği, amnion mayinin mekonyumla boyanması açısından iki grup arasında fark izlenmezken, çalışma grubundaki olguların gebeliklerinin daha yüksek oranda sezeryan doğum ile sonlandırıldığı ve aradaki farkın belirgin olduğu saptandı. Kontrol grubunda beklenildiği gibi plasental patoloji saptanmazken, çalışma grubundaki olgularda fetal vasküler trombozis ve ektazi patolojisi ile fetal vaskülopati veya avasküler villi patolojisi içermesi açısından istatistiksel olarak anlamlı saptandı. Preeklampsi, ablasyo plasenta, IUMF açısından çalışma ve kontrol grupları arasında fark izlenmezken, IUGG çalışma grubunda daha fazla oranda saptanıp aradaki fark anlamlı izlendi. Yenidoğanın 1. ve 5. dk. apgar skorları ve yenidoğan yoğunbakıma yatış ihtiyacı açısından iki grup arasında fark izlenmezken, çalışma grubundaki olguların bebeklerinin yenidoğan yoğunbakımdaki izlemlerinin daha komplike ve daha uzun süreli tedavi gerektirdiği saptandı. Sonuç: Gros kord anomalileri; fetal vasküler ektazi ve tromboz ile fetal trombotik vaskülopati gibi plasental yetmezlikle ilişkili patolojilere yol açarak, IUGG için bağımsız risk faktörü olduğunu düşündürmelidir. Gelecekte yapılacak çok merkezli çalışmalar sayesinde plasenta ile kordon anomalilerinin plasental patolojiler ve yenidoğan sonuçlarının ilişkisini ortaya konulabileceğini düşünmekteyiz. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/6015 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Kadın Hastalıkları ve Doğum A.B.D. | en_US |
dc.title | Umblikal kordun gros anomalilerinin plasental patolojiler ile ilişkisi ve klinik anlamı | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |