BM Antlaşması kapsamında bireysel meşru müdafaa hakkı, örnek olay İsrail-Filistin çatışması

Küçük Resim Yok

Tarih

2014

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Çalışmanın ilk bölümünde uluslararası hukuk disiplininde meşru müdafaa hakkının tanımı, doğuşu, tarihsel gelişimi akdedilen sözleşmeler kapsamında açıklanmıştır. İkinci bölümde Birleşmiş Milletler (BM) sisteminde kuvvet kullanma yasağı ve meşru müdafaa hakkı örnekler ile incelenmiştir. BM Antlaşması'nın yürürlük kazanmasına kadar devletlerin sulh yoluyla çözemedikleri sorunları aşmak için silahlı kuvvet kullandıkları görülebilmekteydi. BM Antlaşması ile birlikte kuvvet kullanma ve tehdidi kural olarak yasaklanmış ve bu yasağın istisnası olarak da Antlaşmanın 51. maddesinde düzenlenen meşru müdafaa hakkı öngörülmüştür. Bu maddeye göre devletler ancak kendilerine yönelik silahlı bir saldırının varlığı halinde kuvvet kullanabileceklerdir. Bu durumda dahi savunma amacıyla kullanılan kuvvetin gerekli ve orantılı olma zorunluluğu bulunmaktadır. Meşru müdafaada gereklilik, saldırının durdurulması için kuvvet kullanmadan başka herhangi bir yolun kalmaması anlamına gelmektedir. Orantılılık ise, kullanılacak kuvvetin meşru müdafaayı gerekli kılan ihlali bertaraf edecek kadar olmasıdır. Henüz mevcut olmayan veya sona ermiş bir saldırıya mukabil kuvvet kullanımı meşru müdafaa kapsamı içerisinde değerlendirilemez. Çalışmanın son bölümünde ise İsrail Filistin çatışmasının meşru müdafaa hakkı kapsamında değerlendirmesi yapılmıştır. Bu bağlamda İsrail'in Filistin'e yönelik eylemlerinin uluslararası hukukta kuvvet kullanma yasağının istisnası olan meşru müdafaa olarak değil yine uluslararası hukukta yasaklanmış olan "zararla karşılık" olarak nitelemenin doğru olacağı sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: İsrail, Filistin, Meşru Müdafaa, Uluslararası Hukuk, Birleşmiş Milletler
In the first part of the study, the definition of the right to self-defense in international law discipline, the genesis and the historical development is described. In the second part, the UN system and the ban on the use of force in self defense are examined with examples. Before the UN Charter, it could be observed that the states used armed forces for problems they could not solve by peaceful means. With the UN Charter, the use of force and threat of force is prohibited by the rules. The exception to this prohibition in Article 51 of the UN Charter is the right to self-defense. According to this article, states will be able to use force only in the event of armed attack against them. Even under such conditions, the force used for defense must be necessary and proportionate. In self-defense, necessity means using force to prevent the attack when there is no other course of action to take. Proportionality is using the amount of force that is necessary in order to eliminate the violation that requires self-defense. The use of force against an attack that does not exist yet or has expired cannot be accepted as self-defense. In the final part of the study, the assessment of Israeli-Palestinian conflict is made in terms of the right to self-defense. All in all, it has been concluded that Israel's actions against Palestinians can be described as "loss provision", which is prohibited by the international law rather than as a legitimate act of self-defense, which is the exception to the prohibition of the use of force in international law. Key Words: Israel, Palestine, Self-Defence, International Law, United Nations.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Uluslararası İlişkiler, International Relations, Birleşmiş Milletler, United Nations, Filistin, Palestine, Filistin-İsrail ilişkileri, Palestine-Israeli relations, Filistin-İsrail sorunu, Palestine-Israeli conflict, Kuvvet kullanma, Force use, Meşru müdafaa, Self defence, Uluslararası Hukuk, International Law, Uluslararası ilişkiler, International relations, İsrail, Israel

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye