Tüberküloz ilaçlarına karşı saptanan primer ve sekonder ilaç direnci oranları

dc.contributor.authorÖzhan, Mustafa Hikmet
dc.date.accessioned2024-08-19T19:32:14Z
dc.date.available2024-08-19T19:32:14Z
dc.date.issued1991
dc.departmentEge Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalıen_US
dc.description.abstractÖZET 1982-1989 yıllan arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kİ iniği 'nde aktif akciğer tüberkülozu tanısı ile yatarak tedavi gören, balgam kültürü müsbet olan 454 olgunun primer ve sekonder ilaç direnç oranları incelenmiştir. Toplam primer ilaç direnci %21.03 olarak bulunmuştur. Bunun ilaçlara göre dağılımında INH'a karşı %10.68, RMP'ne karşı %12.41, SM'ne karşı %8.27 oranında ilaç direnci saptanmıştır. Sekonder ilaç direnci ise toplam %36. 58, INH'e karşı %24. 39, RMP'ne karşı %25, SM'e karşı % 12.8 oranında bulunmuştur. Bu sonuçlar kliniğimizde daha önceki yıllarda yapılmış çalışma sonuçları ile uyumlu bulunmuş, RMP'ne karşı primer ilaç direnci oranındaki artış dikkati çekmiştir. Ülkemizde, diğer bölgelerde yapılan çalışmaların sonuçları ile karşılaştırıldığında, RMP'ne karşı primer ilaç direnci bizim çalışmamızda diğerlerine oranla yüksek olduğu, diğer ilaç direnci oranlarının uyumlu olduğu bulunmuştur. Diğer ülkelerin primer ve sekonder ilaç direnci oranları ile karşılaştırıldığında A.B.D. ve bazı Avrupa ülkelerindeki oranların ülkemizdeki oranlardan belirgin olarak düşük olduğu, ancak İspanya'da sekonder ilaç direncinin ülkemiz rakamlarından yüksek seyrettiği dikkati çekmektedir. Gelişmekte olan ülkelerdeki dirençli suş oranlarının ülkemiz oranlarına yakın olduğu, ancak Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerdeki yüksek direnç oranlarının halen devam etmekte olduğu görülmektedir. 26Ülkemizde primer ve sekonder direnç oranlarının yüksek seyretmesi nedeni ile tüm tüberküloz olgularında direnç testleri titizlik ile takip edilmeli ve hastalara başlanan inisiyal tüberküloz tedavilerinde bu direnç oranları göz önüne alınarak etkin ilaç kombinasyonlarının seçilmesine özen gösterilmelidir. Direnç gelişimini önlemek için semptomlu ve basil müsbet olan hastaların en kısa zamanda ve en etkili kombinasyonlardan oluşan tedavi rejimleri ile balgam konversiyonu sağlanmalıdır. Böylece sekonder ilaç direnç gelişimi de önlenmiş olacaktır. Hasta-hekim ilişkisinin iyi kurulması, hastanın eğitimi ve bilinçlendirilmesi, tüberküloz tedavi kurumlarının hasta takibi, ilaç temini ve çevre taramasını etkin bir şekilde yapması tüberküloz tedavisinde başarı oranını yükseltecek, direnç gelişimini en aza indirecektir. 27en_US
dc.identifier.endpage33en_US
dc.identifier.startpage1en_US
dc.identifier.urihttps://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=ePX_SaJ0b35Gq45swKG3lL89kCezsS3rZD2N4hNAVLD8K_WA_Gx3MxruijRfIm_h
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11454/83837
dc.identifier.yoktezid20229en_US
dc.language.isotren_US
dc.publisherEge Üniversitesien_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectGöğüs Hastalıklarıen_US
dc.subjectChest Diseasesen_US
dc.subjectTüberküloz-plevralen_US
dc.subjectTuberculosis-pleuralen_US
dc.subjectTüberküloz-pulmoneren_US
dc.subjectTuberculosis-pulmonaryen_US
dc.subjectİlaçlara dirençen_US
dc.subjectDrug resistanceen_US
dc.titleTüberküloz ilaçlarına karşı saptanan primer ve sekonder ilaç direnci oranlarıen_US
dc.typeSpecialist Thesisen_US

Dosyalar