Türkiye'de göç ve iltica alanında çalışan sivil toplum aktörleri: Bir ağ yaklaşımı
dc.contributor.advisor | Aykaç Yanardağ, Aslıhan | |
dc.contributor.author | Akbaş Demirel, Cansu | |
dc.date.accessioned | 2022-05-20T12:51:37Z | |
dc.date.available | 2022-05-20T12:51:37Z | |
dc.date.issued | 2021 | en_US |
dc.date.submitted | 2021 | |
dc.department | Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | Göç, tüm dünyada her geçen gün önemi artan bir gündem maddesi olarak uluslararası politikada da önem kazanmaktadır ve Uluslararası İlişkilerde daha fazla çalışılan bir alan haline gelmiştir. Siyasi tarih, uluslararası ilişkiler teorileri ve uluslararası hukukun yanı sıra üniversitelerde yalnızca göç çalışmalarına odaklanan programların açıldığı görülmektedir. Bu çalışmalarda büyük ölçüde devletlerin sınır ve göçmen kabul politikalarına öncelik verilmekte veya belirli etnik grupların ilgili ülkelerdeki deneyimlerine odaklanılmaktadır. Ağlara odaklanan çalışmalar ise çoğunlukla göçmen ağlarını temel almaktadır. Öte yandan göç devletler, topluluklar, bireyler ve sivil toplum gibi pek çok aktörün aynı anda dahil olduğu bir süreçtir. Göç süreçlerine ilişkin daha kapsamlı ve açıklayıcı çalışmaların yapılabilmesi tüm bu aktörlerin geniş bir ağı oluşturan parçalar halinde, farklı ve daha önce çalışmalara konu olmamış yönleriyle ele alınabilmesi ile mümkün olabilir. Bu tez çalışması kapsamında Türkiye’de iltica alanında çalışan sivil toplum aktörlerinin hangi bağları kurarak hangi düğümlerde bir araya geldikleri ve böylece oluşturdukları göç ağı üzerinden Türkiye’de sivil toplum aktörlerinin iltica alanında kapladıkları alan ve bu bağlamda devletle ilişkileri anlaşılmaya çalışılmıştır. Çalışma, ilde yaşayan vatandaşlara oranla mülteci sayısının en fazla olduğu ikinci il olan Hatay, genel olarak fazla mülteciyi barındıran İstanbul, tarihsel olarak uzun yıllardır mültecilerin yerleşim yeri olan Van, özellikle Yunanistan’a denizden düzensiz yollarla geçmek isteyenler bakımından önemli bir durak olan İzmir ve göç politikalarının belirlenmesinde önemli rol oynayan aktörlerin bulunduğu il olarak Ankara’da iltica alanında çalışan sivil toplum aktörlerinin temsilcileri veya çalışanları ile görüşmelerden oluşan alan çalışmasına dayanmaktadır. Ayrıca sınır ve Türkiye’ye göç alanında çalışan akademisyen ve avukatlarla yapılan görüşmelere de çalışmada yer verilmiştir. Alan araştırması Eylül 2017- Aralık 2017 tarihleri arasında yürütülmüştür. Ağ teorisinin sunduğu kavramsal olanaklardan yararlanılan bu çalışmada Türkiye’de iltica alanında çalışan sivil toplum aktörlerinin oluşturduğu bu ağ, birbirleri ile kurdukları ilişkiler ve faaliyet alanları değerlendirilerek çeşitli altgruplara ayrılmıştır. Bu altgruplar nicel yoğunlukları, devlet kurumları ile ilişkileri, faaliyetleri gibi alandaki etki ve nüfuzları üzerinde belirleyici niteliksel özellikleriyle karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır. Bu noktada anlaşılmaktadır ki, Türkiye’de sivil toplum aktörleri, temel olarak devlet kurumları tarafından sağlanması gereken ancak kurumların kapasitelerinin yetersizliği ve/veya yararlanıcıların sayısının çokluğu gibi nedenlerle sağlanamayan hizmet ve sorumlulukları yerine getirmeye talip oldukları ölçüde kendilerine yaşam ve faaliyet alanı bulabilmektedir. Bunun dışında bu hizmet ve sorumlulukları fiilen yerine getirmek yerine, devlet kurumlarına bu konudaki sorumluluklarını hatırlatan aktörler bakımından ise faaliyetlerini yürütebilecekleri alanlar hem fiilen hem de hukuken gittikçe daralmaktadır. Bu noktada çalışmalarını insani yardım temelinde sürdüren sivil toplum aktörleri Türkiye’de insani yardım alanındaki boşluğu doldurmak üzere çalışmalar yaptıkları ölçüde kabul görmekte iken, hak savunuculuğu temelli çalışmalar yapmakta olan sivil toplum aktörleri bir biçimde alanın dışına itilmektedir. İlk grupla kimi zaman doğrudan işbirliği yapabilen veya bu grubun çalışmalarını engellemekten uzak duran devlet, ikinci grupla büyük ölçüde bir çatışma halindedir. İşbölümüne varan işbirliğinden, çatışmaya varıncaya dek çeşitlenen ilişki biçimleri yelpazesinde devlet ve sivil toplumun konumu devamlı olarak değişmekte ve yeniden şekillenmektedir. Bu nedenle bu çalışmaya benzer çalışmaların dönemsel olarak tekrarlanması tüm bu süreçlerin örnekleriyle ortaya konabilmesi bakımından önem taşımaktadır. | en_US |
dc.description.abstract | Migration is becoming an important agenda item for international politics all around the World and hence it’s a field that receives further attention in International Relations. In addition to political history, international relations theory and international law, universities open programs that focus solely on migration studies. Such studies predominantly analyze border politics and immigration policies of states or the experiences of specific ethnic groups in relevant countries. Researchs on networks are mainly based on migrant networks; however, migration is a process that simultaneously involves states, communities, individuals and civil society. All of these agencies need to be part of the research framework in ways that are both novel and diverse for a more comprehensive and analytical study of migration processes. This dissertation aims to study and analyze the ways in which civil society agencies working on asylum in Turkey connect through lines and nodes and form a migration network, as well as the domain they cover through this migration network and their relationship with the state. The research is based on the findings from an extensive field work conducted in Hatay, holding the highest number of refugees by ratio to local population, Istanbul as it hosts the highest number of refugees in general, Van because of its historical background as a refugee settlement over decades, Izmir as a transit node for those who seek to pass to Greece through undocumented ways over the sea, and in Ankara as the center for civil society agencies and their representatives where most of the decision making process takes place. In addition, the research benefits from interviews conducted with academics and lawyers working on border and migration issues in Turkey. The fieldwork was conducted between September 2017 and December 2017. The study benefits from the conceptual instruments of network theory and distinguishes several subgroups out of the network of civil society agencies involved in the field of refugees, the relationships they form with each other and their fields of operation. These subgroups have been comparatively analyzed with respect to their quantitative intensity, their relationship with the state and its agencies, the activities they undertake and other qualitative features that determine their impact and power on the field. It is possible to conclude that civil society agencies in Turkey can exist and operate so long as they are willing to provide the services and undertake the responsibilities that are supposed to be provided by the state and its agencies, yet are not provided due to lack of institutional capacity and/or the high number of potential beneficiaries. Other than literally providing these services and fulfilling these responsibilities, agencies operating to remind state agencies their responsibilities are losing ground for keeping their activities, both physically and legally. Civil society agencies that operate on the basis of humanitarian aid are welcomed to the extent that they fill a certain void in humanitarian aid provision in Turkey, while civil society agencies that employ a rights-based approach are being expelled from the refugee domain. While the state is more open to direct cooperation or refrains from blocking their operations with the first group, it generally experiences confrontation with the second group. The relationship between the state and these civil society agencies is diverse, ranging from a certain division of labor that may lead to cooperation to confrontation of sorts, and is constantly changing and reorganizing. Therefore, the need for further studies that dwell on these processes and relationships remain important to exemplify the potential changes in the future. | en_US |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11454/74743 | |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Anahtar kelime mevcut olmadığı için bu alan boş bırakılmıştır. | en_US |
dc.title | Türkiye'de göç ve iltica alanında çalışan sivil toplum aktörleri: Bir ağ yaklaşımı | en_US |
dc.title.alternative | Civil society actors operating in the field of migration and asylum: A network approach | en_US |
dc.type | Doctoral Thesis | en_US |