Yirminci Yüzyıl sonu Amerikan romanında apokalips kavramı, çöküşün estetiği, korkunun kimliği
Yükleniyor...
Tarih
2010
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Ege Üniversitesi
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Tezin amacı çağdaş Amerikan edebiyatında apokalips kavramının yeni yorumlarının incelenmesidir. Yahudi-Hıristiyan geleneğindeki anlamının dünyanın sonuna ilişkin gizli tutulan gerçeklerin açığı çıkmasıyla meydana gelecek yıkım ya da kıyamet olan apokalips kavramı, Püriten mirasıyla beslenip, yüzyıllar boyu Amerikan toplumunun iç ve dış politikasında izlediği yöne şekil vermiştir. Yirminci yüzyıl sonu, özellikle 1980 sonrası Amerikan toplumunda apokalips kavramının yukarıda bahsedilen dinsel söylemi devam ettirdiği görülse de, apokalips fikri çeşitlenerek, toplumun değişik katmanlarında meydana gelen değişikliğe verilen tepkinin adı olmuştur. 1980 sonrası muhafazakâr Amerikan toplumunun bastırmak istediği, ötekileştirdiği, ortaya çıkışını bir tehdit olarak yorumladığı, kısacası apokaliptik olarak nitelediği tüm belirtiler apokalipsin yeni açılımlarını oluşturmuştur. Bu anlamda, yirminci yüzyıl sonu Amerikan toplumunda apokaliptik olarak algılanabilecek birinci durum, doğanın saldırganlığıdır. Çevrebilimsel kuramın vurguladığı iklim değişikliği, küresel ısınma, nükleer patlamalar, ozon deliğinin büyümesi, hava/su kirliliği gibi pek çok belirti insan kontrolünden çıkan teknolojinin bir etkisi olarak algılanmaktansa, doğanın değişerek yeryüzünü tehdit etmesi şeklinde yorumlanmıştır. Bu düşüncenin sebebi, muhafazakâr Amerikan hükümetinin kendini teknolojik gelişmeler ve sömürgeci ideolojisiyle tanımlaması sonucu doğa yıkımını meşrulaştırması ve dahası yaratılan tüketim kültürünün çevre tahribatını doğal karşılamasıdır. 1980 sonrası Amerikan toplumunda apokaliptik olarak yorumlanan ikinci bir durum, kimlik sorunsalına ilişkindir. Toplumsal cinsiyet rollerinin belirlediği her türlü kadın-erkek temsilinin karşısında duran kimlik yapısı, Amerikan toplumunun erkek-egemen, heteroseksüel yapısını zedelediği için apokaliptik olarak yorumlanmaktadır. Bu durumda, post-feminist ve eşcinsel/queer kuramın desteklediği yeni kadın kimliği, lezbiyenlik ve adı AİDS’le birlikte anılan eşcinselliğin 1980 sonrası Amerikan toplumunda yaygınlaşması apokaliptik bir durum olarak algılanmaktadır. Çağdaş zamanda Amerika’nın tehlikeli olarak gördüğü son durum, toplumsal çöküşe ilişkindir. Çekirdek aile yapının bozulması, uyuşturucu ve alkol kullanımı, şiddet ve cinayetin artması iktidarın yapısını zedelediği için apokaliptik olarak algılanmış ve bu belirtilerin su yüzün çıkması toplumsal bastırma mekanizmalarıyla engellenmiştir. Postmodern kuram çerçevesinde Amerikan toplumunun çağdaş zamana ilişkin bastırılan korkuları ve bunların bastırılma biçimi üzerinde durulmuştur. Apokalips kavramının çağdaş zamanda dönüşmüş olduğu yeni anlamların (post)apokaliptik yazın genelinde örneklendiği bu çalışmada, apokalipsin toplumsal korkuları hem bastırıp, statükoya hizmet ettiği hem de bu korkuları açığa çıkararak statükoyu zedeleyen bir yapı olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Amerikan Kültürü ve Edebiyatı A.B.D.