Düşük ve normal taze gaz akımlı desfluran anestezisi uygulamasının rokuronyum ile sağlanan noromuskuler blokaja etkisi

Küçük Resim Yok

Tarih

2005

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/closedAccess

Özet

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu'nun onayı ve hasta izni alındıktan sonra, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniği Ameliyathanesinde elektif olarak Laparoskopik Kolesistektomi geçirecek olan 30-60 yaş arasında ASA (American Society of Anesthesiologists) Fiziksel Durum Sınıflamasına göre I- II grubundan 32 (otuz iki) olgu seçildi. Olgular randomize olarak iki gruba ayrıldı. Ameliyata alınacak tüm olguların vücut kütle indeksleri (body mass index; BMI) hesaplanıp, sadece BMI'leri 20-28 olan hastalar çalışmaya dahil edildi. Olgular operasyondan 15 dk önce 0.05 mg/kg IV Midazolam ile premedike edildi. Operasyon salonuna alındıktan sonra olgulara 18 G branül ile damar yolu açıldı. Non invaziv kan basıncı, periferik oksijen satürasyonu monitörizasyonu, EKG, end-tidal C02 takipleri için gerekli monitörizasyon uygulandı. Damar yolu açılmayan diğer kola nöromuskuler iletimin periferik sinir stimülatörü ( TOF-GUARD / Organon Teknika B.V. ,Netherland ) ile monitörizasyonu ulnar sinir trasesi üzerinden adductor pollicis kasını uyararak sağlandı. Etki Başlama Süresi(EBS): Kas gevşetici enjeksiyonunun bitiminden maksimum nöromuskuler etki elde edilmesine dek geçen süre Derlenme İndeks(DI): Bir nöromuskuler bloğun %25-75 düzeyinde derlenmesine dek geçen süre Klinik Etki Süresi(KES): Kas gevşetici enjeksiyonunun bitiminden, nöromuskuler iletinin başlangıç değerlerinin %25'i düzeyinde derlenmesine dek geçen süre ek kas gevşeticinin kullanılmadığı olgularda ise TOF 2R yanıtı değerleri kaydedilerek değerlendirildi. Operasyon süresince kan basıncı ve kalp atım hızı değerlerinin, bazal değerin ±%20 sınırında tutulacak şekilde anestezik ve analjezik gereksinimi ayarlandı. Olgulara anestezi indüksiyonu amacıyla intravenöz yoldan 10 ng/kg Atropin, lng/kg remifentanil ve 2.5mg/kg propofol uygulandı. Olgulara yüz maskesi ile %6 ET konsantrasyonda desflurane inhalasyonu uygulandı. Kirpik refleksi kaybolup bilinç kapandıktan sonra IV yoldan 0.6mg/kg rokuronyum verildi. TOF -Guard monitöründe Tl ve TOF oranı sıfır olup maksimum nöromuskuler blok oluştuğunda olgular entübe edilerek mekanik ventilasyon desteğine alındı. TOF -Guard monitöründe TOF 2R yanıtı gözlendiğinde 0.2 mgkg rokuronyum IV olarak uygulandı. Normal taze gaz akımı uygulanan grupta anestezi idamesi 4L/dk N 2O/O2 (FİO2=%50) taze gaz akımı ile sağlandı. Olgulara 0.25ng/kg/kg/dk remifentani infüzyonu uygulandı. Düşük taze gaz akımı uygulanan grupta anestezi idamesi 10 dak boyunca 1 MAC desflurane içeren ( %6 ) 4L/dk N 20/02 (FiO2=%50) taze gaz akımı ile sağlandı. Bu denitrojenasyon fazından sonra taze gaz akımı 1 L/dk 'ya düşürülerek ( 0.5L /dk O2+0.5 L/dk N 20 ) anestezi sürdürüldü. Desfluran konsantrasyonu ise (%8) çıkartıldı. Taze gaz akımı düşürüldükten sonra anestezi derinliği' nin BIS (Bispectral index) monitörü ile değerlendirilmesi ve elde edilen değerlere göre taze gaz akımında ve volatil ajan konsantrasyonunda ayarlama yapılması planlandı. Ancak çalışmamız öncesinde gerekli malzeme temin edilemediği için desfluran konsantrasyonunda va taze gaz akımında yapılanayarlamalar hemodinamik değerler dikkate alınarak yapıldı. Operasyon sonunda TOF 2R -3R yanıtı ile birlikte n öromuskuler bloğun 0.01 mg/kg atropin ve 0.04 mg/kg neostigmin ile antagonizasyonunu sağlandı. Spontan solunumları yeterli düzeye ulaştığında olgular ekstübe edildi. Bu esnada TOF-Guard cihazı ile TOF ve Twitch %25-50-75 değerleri, derlenme indeksleri ayarlama miktarları ve süreleri, ek kas gevşetici ihtiyaçları ve miktarları ile toplam kullanılan remifentanil ve kas gevşetici dozları, taze gaz akımı ve volatil ajan konsantrasyonunda yapılan ayarlama ile sağlanan hemodinamik stabilitenin süresi kaydedildi. Elde edilmiş olan veriler Mann-Whitney U, tek yönlü varyans analiz ve sonrasında Bonferroni Testi ve tekrarlayan ölçümler için ANOVA testleri kullanılarak değerlendirilmiştir. Değerlendirmede, p< 0.05 istatistiksel olarak anlamlı olarak kabul edilmiştir. Olgular postopertif derlenme odasına gönderilmeden önce 5 dakikada bir Tablo-4 yer alan Aldrete Derlenme Skoru ölçüldü. Aldrete Derlenme Skoru 10 olduğunda hastalar postoperatif yoğun bakıma alındı. Olgular yoğun bakıma alındıktan sonra Ağrı Skorlamaları ve bulantı ve kusma takipleri yapıldı. Her iki grubun demografik özellikleri ve operasyonların süreleri ve gruplar arasındaki cinsiyet dağılımları arasında fark yoktu(p>0,05). Hemodinamik açıdan her iki grupta benzer özellikler ve stabil bir seyir tespit edildi(p>0,05). Her iki grubun total remifentanil dozu, Rokuronyum indüksiyon dozu, Total rokuronyum dozu iki grup arasında farklı değildi(p>0,05). TOF-GUARD ölçümlerinde iki grup arasında benzerdi(p>0,05). Sonuç olarak düşük taze gaz akımlı anestezi ve normal taze gaz akımlı anestezi uygulamasında desfluran kullanımınının nöromuskuler blokaji etkilemediği saptandı

Açıklama

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.

Anahtar Kelimeler

Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye