Akran zorbalığı ile ilişkili bireye, aileye ve okula özgü özelliklerin boylamsal olarak incelenmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2024

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Akran zorbalığı, bireyler arası ilişkileri olumsuz etkileyen ciddi ve küresel bir sorundur. Hem çocuklar hem de yetişkinler arasında farklı şekillerde ortaya çıkan bu davranış, bireyin gelişiminde kısa ve uzun süreli olumsuz etkilere neden olmaktadır. Akran zorbalığı davranışlarına yol açan faktörleri anlamak, bu tür olumsuz davranışların önlenmesi için etkili stratejiler geliştirilmesine olanak tanıyacaktır. Bu çalışmanın amacı çocuk ve ergenlerin akran zorbalığı davranışlarını etkileyen bireye, aileye ve okula özgü faktörleri Ekolojik Sistemler Kuramı çerçevesinde boylamsal olarak incelemektir. Katılımcılardan birer yıl arayla iki kez ölçüm alınmıştır. Çalışma örneklemi Türkiye'nin 61 ilindeki 185 okulda öğrenim gören çocuk ve ergenlerden ve annelerinden oluşmaktadır. Çalışmaya birinci zamanda 5043 çocuk ve ergen (%53 kız; Ort.=12.68, SS=2.61) ve 4558 anne; ikinci zamanda 3280 çocuk ve ergen (%53 kız; Ort.=13.35, SS=2.49) ve 3187 anne katılmıştır. Çocuk ve ergenler demografik bilgi formunu, Geleneksel Akran Zorbalığı, Aşırı Korumacılık, Ebeveyn Kabul-Reddi, Akran Kabulü ve Reddi ve Okula Bağlanma Ölçeğini; anneler ise demografik bilgi formunu ve Öğrenciler için Mizaç ve Olumlu Sosyal Davranışlar Ölçeğini doldurmuştur. Bulgular, okul düzeyine göre öğrencilerin zorbalık yapma davranışlarının farklılaşmadığını; ancak lise öğrencilerinin daha az zorbalığa maruz kaldığını göstermiştir. Bununla birlikte, erkeklerin zorbalık yapma davranışlarının kız öğrencilerden daha fazla olduğu ancak zorbalığa maruz kalmanın cinsiyetler arasında farklılaşmadığı bulunmuştur. Bulgular boylamsal olarak incelendiğinde, birinci zamandan ikinci zamana hem ortaokul hem de lise öğrencilerinin zorbalık yapma davranışlarının arttığı; ancak zorbalığa maruz kalma davranışlarının anlamlı olarak farklılaşmadığı bulunmuştur. Benzer şekilde kızların ve erkeklerin zorbalık yapma davranışları birinci zamandan ikinci zamana artarken, zorbalığa maruz kalma davranışları farklılaşmamıştır. Hiyerarşik regresyon analizinin birinci zamandaki bulgularına göre, erkek olmak, düşük olumlu sosyal davranışlara sahip olmak, annenin düşük eğitime sahip olması, anne ve baba reddinin olması, okula ve öğretmene bağlanmanın düşük olması, akran reddi gibi faktörler çocukların daha fazla zorbalık yapmaları ile ilişkilidir. Bir diğer yandan kız olmak, yaşın küçük olması, olumsuz duygulanımın yüksek olması, annenin düşük eğitime sahip olması, anne ve baba reddinin olması, annenin aşırı korumacı davranması, okula bağlanmanın ve akran kabulünün düşük olması çocukların daha fazla zorbalığa maruz kalması ile ilişkilidir. Hiyerarşik regresyon analizinin ikinci zamandaki bulgularına göre ise, erkek olmak, annenin düşük eğitime sahip olması, babanın reddi ve öğretmene düşük bağlanma çocukların ikinci zamandaki zorbalık yapma olasılıklarını arttırmaktadır. Bir diğer yandan yaşın küçük olması, olumsuz duygulanımın yüksek olması, baba reddinin olması, öğretmene bağlanmanın ve akran kabulünün düşük olması, akran reddinin fazla olması ikinci zamanda çocukların zorbalığa maruz kalma risklerini arttırmaktadır. Yapısal eşitlik modeli sonuçlarına göre, ebeveynlerin olumsuz davranışlarının ve çocukların okula ve öğretmene bağlanma düzeyinin düşük olmasının çocukların bir sene sonra zorbalık yapma ve zorbalığa maruz kalma olasılıklarını arttırdığı görülmüştür. Bu çalışmanın, farklı illerden geniş bir örneklem ile gerçekleştirilmesi çocuk ve ergenlerin zorbalık davranışlarına dair bir profil çizebilmek açısından oldukça önemlidir. Çalışma, boylamsal olması ve farklı okul düzeylerinden katılımcıların yer alması sayesinde alanyazına katkı sağlamaktadır. Araştırma sonuçlarının geliştirilecek müdahale programları açısından yol gösterici olacağı düşünülmektedir.
Bullying is a serious and prevalent problem impacts interpersonal relationships negatively. Bullying can occur in both childhood and adulthood in different ways, and can have negative effects on developmental processes in both the short and long term. Understanding the underlying factors that may lead to bullying can help create/develop effective prevention strategies. This study aims to investigate longitudinally the potential impact of individual, parental and school-related factors on bullying within the frame of Ecological Systems theory. Longitudinal data collected one year apart. Our sample consisted of children and adolescents, and their mothers from 185 schools across 61 cities in Türkiye. In the fırst phase (T1), 5043 children (53% Girls; Mean Age=12.68, SD=2.61,) and 4558 mothers participated. In the second phase (T2), 3280 children (53% Girls; Mean Age=13.35, SD=2.49,) and 3187 mothers participated. Children and adolescents completed a survey that consists of a demographic information questionnaire, Traditional Bullying Scale, Parental Overprotection Questionnaire, Parental Acceptance-Rejection Questionnaire, Peer Acceptance-Rejection Scale, and School Attachment Scale for children and adolescents scales. Mothers completed a demographic information questionnaire, Early Adolescent Temperament Questionnaire, and Prosocial Behavior Scale. Results showed that there were no differences between school levels for bullying, however high schoolers have been found to be less exposed to victimization. Males have been found engage in bullying behavior significantly higher than girls, but victimization does not differ between genders. Longitudinal results indicated that there is an increase in bullying behavior between T1 and T2 in both middle schoolers and high schoolers. However, there is no significant change in the level of victimization between the phases. Similarly, bullying behavior increased in both girls and boys from T1 to T2, however there was no significant change in victimization. In phase 1, hierarchical regression analysis results showed that being male, lower levels of prosocial behavior, lower maternal education level, higher parental rejection, lower levels of school and teacher attachment, and higher peer rejection are associated with higher bullying behaviors in children and adolescents. In addition, being female, being younger, higher levels of negative affect, lower maternal education level, higher parental rejection, higher maternal overprotection, lower school attachment, and lower peer acceptance are associated with higher levels of victimization. In phase 2, hierarchical regression analysis indicated that being male, lower maternal education, higher paternal rejection, and lower attachment to teachers increase their likelihood of engaging in bullying in T2. Additionally, being younger, higher levels of negative affect, higher paternal rejection, lower attachment to teachers, lower peer acceptance, and higher peer rejection increase the risk of victimization in T2. Structural equation modeling results showed that parental negative behaviors, and lower attachment to school and teachers are associated with an increase in both bullying and victimization one year later. The study provides a comprehensive profile of peer bullying and victimization in children and adolescents using a large sample from various cities. The study contributes to the literature because it is longitudinal and includes participants from different school levels. The findings of this research are expected to guide the development of intervention programs.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Zorbalık yapma, zorbalığa maruz kalma, ergenlik, aile, okul, akran, Ekolojik Sistemler Kuramı., Bullying, victimization, adolescence, family, school, peer, Ecological Systems Theory.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye