Bir politika filozofu olarak Kant

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2004

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu çalışmada Kantʼın felsefesinin en genel hedeflerinden hareketle “kritik”in politik boyutunu ortaya koymak amaçlanmıştır. Çalışmamızın temel yönlendirici ilkesi eleştirel projenin amacı bakımından pratik olduğu düşüncesidir. Kantʼın kendisi tarafından da ilan edilen bu amaç, onun pratik aklın teorik akıldan üstün olduğu iddiasının da zemininde yer alır. İşte bu yönlendirici ilkeyle bir bütün olarak teorik ve pratik eleştirel felsefenin politik hedeflerini ortaya koymaya çalıştık. Kant eserlerini modernitenin ilk krizi olarak adlandırılan bir dönemde kaleme alır. Bu kriz, Humeʼun nedensellik ve Rousseauʼnun uygarlık eleştirisiyle başlar ve Almanyaʼda Jacobi öncülüğündeki “akıl karşıtı” misolojist gelenek içinde gelişerek Aydınlanmanın krizine dönüşür. Kantʼın bu krize ilişkin teşhisi, onun akla karşı bir güvensizlik krizi olduğu yönündedir. Bu güvensizliğin nedeni ise, aklın felsefe tarihi boyunca iki büyük metafizik ve epistemolojik sistem arasında içine sürüklendiği çözümsüz çatışmalarıdır. Kant bu çatışmaları çözmek ve söz konusu krizi aşmak için modern akıl kavramını ve yöntem anlayışını yeniden yapılandırır. Bu yapılandırma Kantʼın yeni bir politik Aydınlanma anlayışı geliştirmesiyle sonuçlanır. Kant, modern akıl ve yöntem anlayışını yeniden yapılandırdığı Saf Aklın Eleştirisiʼnde dogmatik rasyonalizm ve şüpheci empirizm olarak adlandırdığı iki büyük metafizik sisteme yönelik eleştirilerini sadece epistemolojik bir bakış açısından hareketle değil aynı zamanda kullanmış olduğu birtakım metaforik ifadelerin de işaret ettiği gibi, politik bir bakış açısından hareketle de ortaya koymuştur. Böylece Kant, dogmatik rasyonalist ve şüpheci empirist metafiziklerin sırasıyla despotik ve anarşist söylemlerin ve argümanların da zemininde yattığını göstererek, bu iki büyük metafizik sistemde bilgi ve hakikat ölçütlerinin birincisinde aşkın ikincisinde ise empirik gönderim noktalarıyla temellendirilmesini her türlü çatışmanın temel kaynağı olarak ele alır. Kant bu gönderim noktalarının her iki metafizikte de özneye dışsal (aşkın veya empirik) olarak tasarlanmasının, aynı zamanda, hem epistemolojik hem de politik otonominin imkanını ortadan kaldırdığını düşünür. Nitekim Saf Aklın Eleştirisiʼnin “Estetik” ve “Analitik” bölümlerinin temel hedefi, bilgiyi zihnin bir konstruksiyonuna dönüştürerek epistemolojik otonomiyi tesis etmektir. Kant, aynı otonomi ilkesinden hareketle, eserin son bölümünü oluşturan “Transandantal Yöntem Öğretisi”nde ise, dogmatik ve anarşist akıl yürütme biçimleri veya söylemleri arasında uzlaşım sağlamayı hedefleyen bir felsefi yöntem geliştirir. Bu yöntem, ortak akılsal ölçütlerin özneler tarafından öz-düşünümsel, iletişimsel ve kamusal düşünme ve tartışma eylemlerinde yapılandırılmasına olanak tanır. Böylece eleştirel teorik felsefede akılsal ilkeler, ne rasyonalizmde olduğu gibi özneye aşkın hakikatlerin kavranmasıyla ne de empirizmde olduğu gibi empirik faktörlere gönderimle temellendirilmez; tam tersine söz konusu temellendirme özgür öznelerden oluşan kamusal alandaki tartışmalarla ilişkilendirilir. Böylece Saf Aklın Eleştirisi, akılsal ilkeleri kamusal tartışmalarda tesis etmeye olanak tanıyan bir felsefi yöntemin inşasıyla politik bir boyut kazanır. Kant, “Transandantal Yöntem Öğretisi”nin alt bölümü olan “Saf Aklın Kanonu”nda ahlak felsefesine bir giriş yapar ve Pratik Aklın Eleştirisiʼnde kategorik imperatifi aklın en üstün ilkesi olarak adlandırır. Eğer akılsal ilkeler kamusal tartışmalarda uzlaşma yoluyla tesis edilecekse, o zaman aklın en üstün ilkesi olan kategorik imperatifin de ancak iletişimde temellendirilebileceği, onun ancak iletişim yoluyla ortak düşünme ve eylem ilkesi haline gelebileceği açıktır. Kantʼa göre kamusal tartışma farklı görüşlere sahip olanların iletişimsel olduğu kadar özdüşünümsel eylemlerini de ifade ettiği ve insan aklı, ortak yapısı gereği, aynı düzenleyici ilkelere sahip olduğu için, düşünmenin en yüksek düzenleyici ilkesi olan kategorik imperatifin tartışma süreci içinde tesis edilmesi kaçınılmazdır. Böylece o, hem iletişimi yönlendiren hem tartışmayı otoriter ve anarşist argümanlara karşı disipline eden hem de otoritesi ancak iletişimde temellendirilen en üstün akılsal ilke olarak tasarlanır. Düşünmenin, karar vermenin ve yargıda bulunmanın düzenleyici/yönlendirici ilkesi olarak Kategorik imperatifin öz-düşünümsel, iletişimsel ve kamusal olarak temellendirilmesi, insanların hem birbirleriyle hem de devletle ilişkisini düzenlerken, politik kararlarının ve tercihlerinin içeriğini belirlerken, “öteki”nin perspektifini hesaba katmasına olanak tanır ve bu yönüyle doğrudan doğruya politik eşitlikçiliğin tesis edilmesine bağlanır. Nitekim Kantʼın rasyonalist ve empirist ahlak anlayışlarına getirdiği eleştiriler, onların politik elitizm ile paternalistik despotizmi meşrulaştırma olasılıkları ve bu olasılığın politik eşitlikçilik üzerindeki olumsuz sonuçlarıyla doğrudan bağlantılıdır. Kant, toplumsal sözleşme idesinden hukuk ilkelerine, otonomi kavramından pratik özgürlük ilkesine kadar kendi pratik felsefesinin bütün tamamlayıcı öğelerinin zeminine,aklın/düşünmenin düzenleyici ilkesi olarak kategorik imperatifi yerleştirir ve bu suretle ona politik eşitlikçiliği tesis etme işlevini kazandırır. Kantʼın pratik akıl eleştirisinin politik boyutu ise tam da burada açığa çıkar. Bütün bunların sonucu olarak Kant, aklı kamusal kılma cesareti olarak tanımladığı Aydınlanma anlayışıyla da modernite geleneği içinde radikal bir dönüşüm meydana getirir. Kant için Aydınlanma Fransız Ansiklopedistlerinde olduğu gibi, bilimsel-akılcı davranış modellerinin ve düşünme biçimlerinin öğrenilmesi olarak değil, evrensel bir kamusal alanın kurulması vasıtasıyla akılsal ölçütleri, yani en genel olarak kategorik imperatifi ve onun temelinde yatan politik eşitlikçiliği tesis etme süreci olarak tanımlanır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Politika felsefesi, kamusallık, etik, eleştirel felsefe, iletişim, Political philosophy, publicity, ethic, critical philosophy, communication, Felsefe A.B.D.

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye