Klinik karar desteğinde bir yazılı iletişim kanalı olarak doktor bilgilendirme mektuplarının etkinliğinin değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2022

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Ege Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Doktor Bilgilendirme Mektupları (DBM'ler), tüm dünyada sağlık profesyonellerine klinik karar desteğinde yardımcı olmak amacıyla hazırlanan yazılı iletişim araçlarıdır. DBM'ler, tarihsel olarak, doz, endikasyon, advers etki, etkileşme, kontrendikasyon, uygulama yolu ve geçimsizlikler gibi pek çok alanla ilgili güncel değişiklikleri, klinisyenlere hızlı ve direkt olarak ulaştırmayı hedeflemiştir. Başlarda, geleneksel posta yoluyla hekimlere gönderilen DBM'ler, internetin yaygın kullanımı ile birlikte zamanın ruhuna uygun bir şekilde web ortamına taşınmıştır. Bu değişim, teknik açıdan DBM'lere erişebilirliği artırmıştır. Ülkemizde de, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK), bu amaçla, 2008 yılından bu yana kurumsal internet sayfasında iki yüzü aşan sayıda DBM yayımlamıştır. Ancak, son yıllarda yapılan çalışmalar, internet sayfalarında yayımlanan ve/veya elektronik posta olarak klinisyenlere gönderilen DBM'lerin, klinikte hedeflenen uygulama değişikliklerini oluşturmadaki başarısını ciddi şekilde sorgulamaya başlamıştır. Yaptığımız literatür taramasında, ülkemizde, hasta sağlığını doğrudan etkileyebilecek son derece yaşamsal bir iletişim aracı olan DBM'lerin klinik karar desteğindeki etkinliğini inceleyen herhangi bir çalışmanın yapılmamış olduğu görülmüştür. Bu amaçla, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi - İç Hastalıkları Anabilim Dalı'nda görev yapmakta olan klinisyenlerden DBM'lerin; ulaşma / zamanında ulaşma durumu, içeriği, erişilebilirliği, anlaşılabilirliği ve uygulanabilirliği ile ilgili soruları yanıtlamaları istenmiştir. Ek olarak, DBM'lerin yayımlanma gerekçesini oluşturan parametrelerin klinisyenlerin DBM farkındalığı üzerinde ne ölçüde etkili olduğu incelenmiştir. Klinisyenlerin DBM'lerin bir iletişim aracı olarak etkinliğinin iyileştirilebilmesi için önerilen yollara 1'den 10'a kadar verdikleri puanlar kaydedilmiştir. Çalışmadan elde edilmiş en önemli bulgu, değerlendirilen örnek içinde (n = 56), klinisyenlerin yaklaşık % 96.4'üne TİTCK'nin yayımlamış olduğu DBM'lerin ulaşmamış olmasıdır. DBM'ler hakkında, hastane yönetimi, ilgili ilaç firması ya da hastane eczacısı / klinik eczacı tarafından klinisyenlere herhangi bir bilgilendirme yapılmadığı görülmektedir. Çalışmada bağımsız değişken olarak ele alınmış olan DBM'lerin hazırlanma gerekçeleri, klinisyenlerin DBM farkındalığı üzerinde herhangi bir etkiye sahip değildir. Diğer taraftan, ankete katılan klinisyenler, DBM'lerdeki mesajın anlaşılabilirliği ve risk yönetimiyle ilgili bilgilerin yeterliliğine, sırasıyla, ortalama 8.25 ve 7.84 puan verirlerken, yapılan bu uyarıların klinikte uygulanabilirliğine ortalama puan 6.89 vermişlerdir. Klinisyenler, bu bilgilerin TİTCK'nin internet sayfasında verilmesinin yeterli olmadığını düşünmektedir (4.59 puan). Çalışmamızın sonuçları, karar desteğinde ve ilaçlar ile ilgili risklerin yönetiminde yaşamsal öneme sahip bir yazılı iletişim kanalı olan DBM'lerin, klinisyenlere ulaşmadığını ve buna bağlı olarak, uygulamada istenilen değişiklikleri oluşturabilecek etkinliğe sahip olmadığını göstermektedir. DBM'lerin hastanenin reçete otomasyon sistemine entegre edilmesi veya hastane eczacısı/klinik eczacı tarafından DBM'ler hakkında bilgilendirme toplantıları yapılması, yapılan uyarıların pratiğe uygulanabilmesi açısından klinisyenlerin olumlu baktıkları çözümler olarak öne çıkmaktadır
Dear Doctor Letters (DDLs) are written communication tools designed to assist healthcare professionals worldwide in clinical decision support. Historically, DDLs have aimed to provide clinicians quickly and directly with the recent updates in several fields, such as dosage, indications, adverse effects, interactions, contraindications, route of administration, and incompatibilities. In spirit of the times, DDLs, which were initially sent to physicians by traditional mail, have been moved to the web environment with the widespread use of the internet. From a technical point of view, this change has increased the accessibility of DDLs. In our country, Turkish Medicines and Medical Devices Agency (TİTCK) has published more than two hundred DDLs on its official website since 2008 for this purpose. However, studies in recent years have begun to seriously question the success of DDLs published on web pages and/or sent to clinicians as e-mail, in means of creating targeted practice changes in the clinic. In our literature review, it has been seen that no study has been conducted in our country examining the effectiveness of DDLs, which are an extremely vital communication tool that can directly affect patient health, in clinical decision support. For this purpose, clinicians working at Ege University Faculty of Medicine, Department of Internal Medicine were asked to answer questions about DDLs' availability / timeliness, content, accessibility, comprehensibility and applicability. In addition, the extent to which the parameters that make up the rationale for publication of DDLs have an impact on clinicians' awareness of DDLs were examined. Clinicians' scores from 1 to 10 were recorded for suggested ways to improve the effectiveness of DDLs as a communication tool. The most important result obtained from the study is that in the evaluated sample (n = 56), approximately 96.4 % of the clinicians did not receive the DDLs published by TITCK. It is seen that no information is given to clinicians about DDLs by the hospital management, by the relevant pharmaceutical company or by the hospital pharmacist / clinical pharmacist. The rationale for the preparation of DDLs, which are considered as independent variables in the present study, do not have any effect on clinicians' awareness of DDLs. On the other hand, the clinicians who participated in the survey gave an average of 8.25 and 7.84 points, respectively, to the clarity of the message and the adequacy of the information about risk management in the DDLs, while the average score given to the clinical applicability of these warnings remained at 6.89. Clinicians think that it is not sufficient to provide this information on TITCK's website (4.59 points). The results of our study show that DDLs, which are a vital written communication channel in decision support and in the management of risks related to drugs, do not reach clinicians and, accordingly, do not have the efficiency to create the desired changes in practice. Integrating DDLs into the hospital's prescription automation system and informative meetings about DDLs which would be held by the hospital pharmacist / clinical pharmacist stand out as solutions that clinicians view positively in terms of applying these warnings to practice.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Eczacılık ve Farmakoloji, Pharmacy and Pharmacology

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye